İçeriğe geç

Kahverengi Elbiseli Adam Kitap Alıntıları – Agatha Christie

Agatha Christie kitaplarından Kahverengi Elbiseli Adam kitap alıntıları sizlerle…

Kahverengi Elbiseli Adam Kitap Alıntıları

&“&”

Aşıklar daima kavga ederler," dedim. "Çünkü birbirlerini anlamazlar. Anlamaya başladıkları zaman da aşkları biter."
Bir kadına deli gibi âşık olmadan asla evlenemem
.
Gerçekten zor bir hayat.

Güzel değilsen erkekler sana iyi davranmaz, sen güzelsen de kadınlar sana iyi davranmaz.

Aşıklar daima kavga ederler," dedim. "Çünkü birbirlerini anlamazlar. Anlamaya başladıkları zaman da aşkları biter."
"Yani bunun tersi doğru mudur?" diye sordu. "Sürekli kavga edenler birbirlerine aşık mıdır?"
Hep yalnız olacağım."
Bazı erkekler cüzdan ya da not defteri taşımazlar."
Babamın kitapları paradan çok şöhret getiriyordu.
Hiçbir zaman başkalarının ne düşündüğüyle hiç ilgilenmemiştir. Bence bu bir anlamda onun büyüklüğünün de göstergesiydi.
Ve çok güzel bir yaşam felsefesi vardı: &‘Eğer bir şeyi güvenle yapmak istiyorsan asla kendin yapma!’ Şu halimize bak, hepimiz onun emrindeyiz ve boğazımıza kadar suça batmış durumdayız, ama hiçbirimizin elinde onunla ilgili bir şey yok.
Ama en önemlisi, ne zaman durması gerektiğini her zaman bilir.
Elbette bir kadın için istemediği şeyleri sırf sevdiği biri için yapmak kadar büyük bir zevk olamaz. Üstelik ne kadar inatçı, kişilikli bir kadınsa sevgisi de o kadar güçlü olur."
Siz hiçbir şeyden korkmaz mısınız Anne Beddingfeld?"
Soğukkanlılıkla gülümseyerek, "Ah tabii korkarım" dedim. "Eşekarılarından, dedikoducu kadınlardan, çok genç
erkeklerden, hamamböceklerinden ve ukala tezgâhtarlardan."
Mademki gerçekleri konuşuyoruz, şu anda asıl benim avucumda olan sizsiniz sayın bayan! Benim gücümü hissetmiyor musunuz? İşte böyle boğazınızı sıkabilirim."

Söylediğini yaptı. İki elini gırtlağıma sarmış ve hafifçe sıkıyordu. " İşte böyle… Şurada bilinçsiz yatan dostumuz gibi, ama başarı sağlayarak yaşamınıza son vermek. Ve sonra da cesedinizi de köpekbalıklarına atmak. Ne dersiniz?" Hiçbir şey söylemedim. Yalnızca güldüm. Yine de tehlikenin farkındaydım. O anda benden nefret etti. Ama tehlikeyi ve onun ellerinin boğazımdaki temasını seviyordum. O anı yaşamımın hiçbir anı ile değişmezdim.

İnsan başına gelen bir şeyden utanmamalı. Çok kabaydı, küstahtı ve minnet hissetmiyordu, ama onu anladığımı sanıyorum. Bu aynen bir köpeği zincirlemek -ya da ona kötü davranmak gibi bir şey- böyle bir durumda onun
önüne geleni ısırmamasını bekleyemezsiniz.
Ancak aptalların on saat uyudukları söylenir. Bıraksalar ben yirmi saat uyuyabilirim."
Eğer bakışlarla insan öldürülebilseydi, o an ölmüş olurdum. Kabaca beni kenara itti. Kapıya ulaştığında arkasını dönmeden omzunun üzerinden, Ne şimdi ne başka bir zaman size asla teşekkür etmeyeceğim. Ama borcumun bilincindeyim. Bir gün bunu ödeyeceğim."
Her zaman kadınları denizciler kadar iyi anlayan başka biri olmadığını söylerim.
Sakin insanların genellikle tartışmalardan galip çıktıklarına tanık olmuştum.
Güzel olmazsanız erkekler size iyi davranmıyorlar. Güzel olunca da kadınlarla
geçinemiyorsunuz.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Erkeklerin eşlerini düşündükleri kadar iyi tanıyıp tanımadıklarından şüpheliyim.
Bir adama deli gibi âşık olmadan asla evlenemem."
Öksüzdüm, beş parasızdım, ama özgürdüm.
…sıradan, sıkıcı bir yaşama mahkûm olduğum halde tutkulu bir aşk, romantizm ve macera yaşamak istiyordum.
Sizi bu adada aylarca alıkoyabilirim ve kimsenin haberi bile olmaz. " Bazı sözcükler insanı nasıl mutlu ediyordu!
Bakın başlangıçta insanoğlu göçebedir. Ancak topluluk olup bir yere yerleştikten sonra erkekler belirli işleri, kadınlar ise belirli işleri yapmaya başladı, bu da kadının giderek fiziksel gücünü yitirip zayıflamasına yol açtı. Ama aslında insan yine aynı insan, yani duyguları aynı. Demek istediğim, kadınların erkeğin fiziksel gücüne hayran olmalarının nedeni belki de bu! Çünkü bu onların bir zamanlar sahip oldukları, ama sonra kaybettikleri bir şey. "
İşte Güney Afrika bu," diyordum kendi kendime. " Güney Afrika. Güney Afrika. Dünyayı görüyorsun. İşte dünya bu. Karşında! Düşünsene Anne Beddingfeld, dünyayı görüyorsun! Dünya karşında! "
“Ben büyük makinenin dişlilerinin düzenli çalışmasını engelleyen küçük çakıl taşıydım ve makinenin dişlileri arasına sıkışan bu çakıl taşını ezmesi için çok az zaman kaldığını hissediyordum .”
Yeni bir şey, şimdiye kadar düşlerimde bile görmediğim yeni bir heyecan ve susadığım, açlığını çektiğim romantizm.
“Her neyse,” dedi. “Bir daba karşılaşacağımızı zannetmiyorum.”
“Hayır,” dedim yavaşça. “Hiç sanmıyorum.”
“Neyse… elveda,” dedi.
“Elveda,” dedim.
Güvertede uzaklaşan ayak seslerini duyuyordum. Yankı yapıyordu. Bu sesi her zaman duyacakmışım gibi geldi bana. Ayak sesleri… yaşamımdan çıkıp giden ayak sesleri.
Eğer senin yerinde olsam baloya Azrail ya da cellat kostümüyle giderdim. Senin yaslı güzelliğine de bu yakışır.
Dün hasta görünüyordunuz. Öyle ki Albay Race’le birlikte gemide bir cenaze merasimine tanık olacağımızı sandık, bizi hayal kırıklığına uğrattınız.
Senin fikirlerin beni her zaman umutsuzluğa düşürüyor yavrucuğum. Para canlısı olmamalıyız. Hayır, hayır, ilim söz konusuysa cimri olunamaz.
Âşıklar daima kavga ederler. Çünkü birbirlerini anlamazlar. Anlamaya başladıkları zaman da aşkları biter.
Eğer kaderle kumar oynuyorsa iyi bir kumarbazdı. Kaybedince gülebiliyordu.
Masum insanların asılabileceğine de inanıyorum.
Aşık olabilmek de bir şey. Birçok insan başaramaz bunu.
Onu bir kez görmek tüm yaşamımı altüst etmeye yetti. Onu seviyorum. İstiyorum. Gerekirse Afrika’nın tamamını yalınayak bir ucundan diğerine kadar yürüyerek dolaşır onu bulur ve beni sevmesi için yalvarırım. Onun için ölebilirim. Onun için çalışır, kölesi olur, hatta isterse onun için dilenebilir ya da borç bile alabilirim."
Eğer bir şeyi güvenle yapmak istiyorsan asla kendin yapma!
.
Gerçekten zor bir hayat. Yakışıklı değilsen erkekler sana iyi davranmaz, sen de güzel olursan kadınlar sana iyi davranmaz.

.

Eğer dikkatli olmazsa bir daha ki sefere bulunacağı cenaze merasimi kendisinin ki olacak.
METRODAKİ KAZANIN TUHAF SONUCU"
"YALNIZ BİR KADIN EVİNDE BOĞULMUŞ OLARAK BULUNDU"
Herkes bana çok iyi davranıyordu.
Bir profesör maymunların dejenere olmuş insan nesli olduğunu söyledi.
Ama kızların nasıl olduklarını bilirsiniz. O daha on sekizindeydi. O yaşta muhakkak abartılar her şeyi.
Yaşayabilmek için savaşmak zorunda kalan bir kadındı o
Beni avucuna alacağını sanıyorsan yanılıyorsun.
"Sen de bana emredebileceğini sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
Erkeklerin zengin olmak için çok çeşitli yollara başvurmaları kabul edilebilir, ama bir kadının böyle bir art niyetle âşık rolü yapması savunulamaz.
Tanrı seni korusun, güzel gözlüm! Bir gün benimle evlenmeyerek ne büyük hata yaptığını anlayacaksın!

Sonsuz sevgilerimle

Ve bazen nedenini bilemeden bunalıyor, neredeyse soluk alamıyordum.
Hep darbe yedim, dünyaya küsmüş, her şeyden şüphelenen bir insan olup çıktım, her şeyin altında başka, açıklanmayan bir neden aramaya başladım ve inan senin beni sevdiğin gibi sevilmek olağanüstü bir şeydi.
Korkuyordum, paranın gücünden, çekiciliğinden korkuyordum .Beni ben olduğum için sevmeni istiyordum hiçbir şeyim olmadan.
Sanırım aynı anda iki erkeği birden sevmek olanaksız, ama nedense öyle hissediyorum.
gençler gençlerle olmalı… Neyse
Çok genç bir delikanlıyken beni aldatan bir genç kıza deli gibi âşık olmuştum
ben yine de aramızda bir engel, gölge hissediyordum. Bu onun tarafından konulan bir sınırdı ve nedenini hiç anlamıyordum.
dürüstlük her zaman kazanmaz
Acaba gerçekten de göründüğünüz gibi masum bir kız mıydınız, yoksa?
Siz bir anda, duygularınıza kapılıp, en ufak bir gerekçeyle bile elini ateşe sokabilecek bir kızsınız.
Zaten kadınlarda zevk ne gezer
ben de genç bir karım olsun, elimi tutsun, güzel gözleri ile bana baksın isterim
Benim işim oldukça yüksek bir fiyat ödenmeye hazır olunan bu patlayıcı maddeleri ve silahları temin etmek, ortamı kışkırtmak ve bazı insanlara duyulan kini körüklemekti
Bütün kadınlar gibi ticaretten hiç anlamıyorsunuz
Kendi gözlerinle görmediğin hiçbir şeye inanmamak gerekiyormuş meğer.
Büyük teyzem Jane gerçek bir hanımefendinin ne olursa olsun hiçbir şeye fazla şaşırmaması ya da tepki vermemesi gerektiğini söylerdi
Ben onun saygıdeğer bir hanımefendi olduğunu sanıyordum
Bu tür kremleri de ancak Paris’te bulabilirim. İç çekerek ekledi. "Paris! Ah Paris!…"
Evli olduğun ve gittikçe şişmanladığın için dünya üzerinde romantizm denilen bir duygunun da var olduğunu unutuyorsun
Kadınları bilirsiniz, dedim. Başını salladı ve çıkıp gitti
Hiç kimse bana açıklama yapma zahmetine girmiyor zaten! Hep kendim tahmin etmek zorunda kalıyorum.
Korkudan karşınıza çıkanı yanlış değerlendirmeniz işten bile değildi
fazla yemenin karabasana neden olduğunu herkes bilir
“tren görevlisi elinde çay, diye isimlendirdiği bir fincan şekerli su ile uyandırdı beni”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir