İçeriğe geç

Kâğıt Ev Kitap Alıntıları – Carlos Maria Dominguez

Carlos Maria Dominguez kitaplarından Kâğıt Ev kitap alıntıları sizlerle…

Kâğıt Ev Kitap Alıntıları

Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur.Kitaplar,sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi,bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana.Oysa orada kalmaya devam ettikleri sürece onları birbirlerine yamadığımızı zannederiz.
Kimse bir kitap kaybetmek istemez.Bir daha okumayacak olsak da başlığında eski,belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük,saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz.
Biz okurlar, sadece eğlence amaçlı olsa bile, arkadaşlarımızın kütüphanesini gözleriz. Bazen sahip olmadığımız ama okumak istediğimiz bir kitabı bulmak için yaparız bunu, bazense karşımızdaki hayvanın ne ile beslendiğini öğrenmek için.
Canlıların dünyası kendi içinde yeterince mucize ve gizem barındırır; bu mucizeler ve gizemler öylesine açıklanamaz bir şekilde duygularımızı ve zihnimizi etkiler ki,hayat mefhumunu neredeyse efsunlu kılar.
Kimse bir kitap kaybetmek istemez. Bir daha okumayacak olsak da başlığında eski, belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük, saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz.
İnşa edilen bir kütüphane,yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.
Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana.
Herkes istediği temsili seçme hakkına sahiptir.”

“Ve de kötü edebiyat yapma hakkına

Büyükannem ne zaman yatakta kitap okuduğumu görse bana, “Bırak şunu, kitaplar tehlikedir,” derdi. Yıllarca bunu onun cehaletine verdim, ama zaman Alman büyükannemin bilgeliğini kanıtladı.
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir.
Bir vazo, bir kahve makinesi yahut bir televizyon bir kitaptan çok daha önce eskir yagut kırılıp bozulur. Bir kitap, sahibi onu parçalamak, sayfaların yırtmak, ateşe atmak istemediği sürece işlevini yitirmez.
Kütüphane zamana açılan bir kapıdır.
İnsanlar kitapların kaderlerini de değiştirir.
Kütüphane zamana açılan bir kapıdır.
İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.
Fakat sıradışı bir durum olduğunda insanlar her zaman bir şeyler uydururlar ve o saatten sonra neyin gerçek neyin kurgu olduğunu bilmek tam anlamıyla mümkün değildir artık.
Kütüphane zamana açılan bir kapıdır.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.
Biz okurlar, sadece eğlence amaçlı olsa bile, arkadaşlarımızın kütüphanesini gözleriz. Bazen sahip olmadığımız ama okumak İstediğimiz bir kitabı bulmak için yaparız bunu, bazense karşımızdaki hayvanın ne ile beslendiğini öğrenmek için.
Kimse bir kitap kaybetmek istemez. Bir daha okumayacak olsak da başlığında eski, belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük, saat ve şemsiye kaybetmeyi yeğleriz.
Ben de Goethe’yi Wagner operası dinleyerek ya da Baudelaire’i Debussy
eşliğinde okumayı severim. Bu, yolculuğun bir parçasıdır ve sizi temin ederim
alınan haz, her anlamda, en üst düzeydedir.
Kimse bir kitap kaybetmek istemez. Bir daha okumayacak olsak da başlığında eski, belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük, saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz.
Kim bilir, belki de mutluydu, gölgeleri karanlık kapı eşiklerinde kaybolurken.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Kitaplar insanların kaderini değiştirir.
Bir vazo, bir kahve makinesi yahut bir televizyon bir kitaptan daha önce eskir yahut kırılıp bozulur. Bir kitap, sahibi onu parçalamak,sayfalarını yırtmak, ateşe atmak istemediği sürece işlevini yitirmez.
Bazı insanlar kitap okumaz, bazıları okur, kimileri okumakla kalmayıp birlikte yaşarlar.
Kitaplar benim evim.
Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceği miz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana.
Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur.
Kitaplar insanların Kaderlerini değiştirir.
İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.
Hala benim arkadaşım onlar. Kışın üzerimi örtüyor, yazın gölge yaratıyorlar. Beni rüzgarlardan koruyorlar. Kitaplar benim evim.
Kimse bir kitap kaybetmek istemez.Bir daha okumayacak olsak da başlığında eski,belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmekdense bir yüzük,saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz.
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir.
Kitapların, hayata dair birer fikir olmak yerine düzenli bir rafın parçası haline gelerek toz fırçasının gıdıklayışından, tozlarını yutan süpürgeden, uyumaktan ve sayfalarını belirleyen doğal şiddet ya da gücü hiçbir zaman ortaya sermeyen bir gururla ara sıra başvurulmaktan başka bir şey bilmeyişlerini gülünç bir şekilde kınadık beraber.
Kütüphane zamana açılan bir kapıdır.
İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.”
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir.
Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur.
Siz kitapları raflara diziyorsunuz ve hepsi bir toplam ediyor, ama bu sadece bir yanılsama. Çeşitli konuları takip ediyoruz ve insan bir süre sonra kendisine çeşitli dünyalar tayin etmiş oluyor; ya da şöyle diyelim, kendisine, elindeki izlerden yola çıkarak, bir seyahat rotası çiziyor. Bu, basit bir iş değil.
bazen sadece tek bir bölümü anlamak için yirmi kitap daha okumak gerekiyor ..
İnsanlar kitapların kaderlerini de değiştirir.
Bir gün,beklenmedik bir şekilde,anılarımızın düzenini yitiriyorsunuz. Hâlâ oradalar evet ama bulunamaz bir hal aldılar.
Fakat sıradışı bir durum olduğunda insanlar her zaman bir şeyler uydururlar ve o saatten sonra neyin gerçek neyin kurgu olduğunu bilmek tam anlamıyla mümkün değildir artık.
Kimse bir kitap kaybetmek istemez.
Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar,sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi,bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana.
Kim bilir,belki de mutluydu,gölgeleri karanlık kapı eşiklerinde kaybolurken.
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir.
Canlıların dünyası kendi içinde yeterince mucize ve gizem barındırırır; bu mucizeler ve gizemler öylesine açıklanamaz bir şekilde duygularımızı ve zihnimizi etkiler ki, hayat mehfumunu neredeyse efsunlu kılar.
“Kimi fikirlerin aklımı çeldiğini itiraf etmeliyim ama bir okur zaten var olan bir yolda ilerleyen bir yolcudur. Ve bu yol sonsuzdur.”
Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunur insana.
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir.
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir.
İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir.
Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana
Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur.
“İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.”
“Kimse bir kitap kaybetmek istemez.Bir daha okumayacak olsak da başlığında eski, belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük, saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz.”
“Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana.”
Büyükannem ne zaman yatakta kitap okuduğumu görse bana, “Bırak şunu, kitaplar tehlikedir,” derdi
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir.
Bir vazo, bir kahve makinesi yahut bir televizyon bir kitaptan çok daha önce eskir yahut kırılır, bozulur.
Fakat, ‘Hâlâ benim arkadaşım onlar. Kışın üzerimi örtüyor, yazın gölge yaratıyorlar. Beni rüzgârlardan koruyorlar. Kitaplar benim evim,’ diyebilirdi.
‘Doğrusu hepsini okumadım. Yıllardır bana eşlik ediyorlar. Bakın, burada bayılacağınızı düşündüğüm bir şey var,’ diyemeyeceği kitapların yalnızlığı istiflenmiş olacaktı.
Çünkü ben de Goethe’yi Wagner operası dinleyerek yada Baudelaire’i Debussy eşliğinde okumayı severim.
Kütüphane, zamana açılan bir kapıdır.
İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir