İçeriğe geç

Kabul Edilmiş Dualar Kitap Alıntıları – Truman Capote

Truman Capote kitaplarından Kabul Edilmiş Dualar kitap alıntıları sizlerle…

Kabul Edilmiş Dualar Kitap Alıntıları

Çoğu sır asla söylenmemeli, fakat özellikle de, anlatandan
çok, dinleyenin başına dert olan sırlar.
Kabul edilmiş dualar yüzünden, kabul edilmemişlerden daha çok gözyaşı dökülmüştür.

AZİZE TERESA

Elbette, insanların olgun anları, ara sıra rastlanan soylu birkaç an vardır ve bunların içinde kesinlikle en önemlisi ölümdür.
Hiçbir şeyiniz olmadığında ve her şeyiniz olduğunda, bunların ikisi de uçurumun dibidir.
Kabul edilmiş dualar yüzünden, kabul edilmemişlerden daha çok gözyaşı dökülmüştür.
Emin değilim ama birisini, ilk düşünceniz ondan sağlayacağınız yararsa, sevmeniz olanaklı mıdır? Çıkar sağlama dürtüsü ve bundan kaynaklanan suçluluk duygusu, başka duyguların gelişmesini durdurmaz mı?
Yapılabilecek en büyük kötülük budur; aslında yeteneği olmayan birini yeteneğinin olduğuna inandırmak.
Ben Nole’den nefret ederim. Biraz duygusal gelebilir ama benim Missouri’de kaldığım yetimhanede Noel daima, yılın en hüzün verici günleri demekti.
En kurnaz suçluların kafasında bile temelde bir aptallık vardır..
Psikanalizcilerin niçin yüksek ücret aldığını gayet iyi anlıyorum, çünkü başkalarının rüyalarını dinlemekten daha sıkıcı bir şey olabilir mi?
Ben onlardan daha iyi değilim. Ve sen de benden daha iyi
değilsin. Hepimiz aynı insanlarız.
Alice çok iyi biridir. Ama huzursuzdur. Çok okur.
Her yazarın bazı hileleri vardır ve eleştirmenler er ya da geç bulur bunları. Bunda bir şey yok; kimliğini açık ettikleri sürece severler seni. Benim hatam, eski hilelerimden bıkıp yenilerini öğrenmemdi. Eleştirmenler buna tahammül edemez; çok yönlülükten hiç hoşlanmazlar; bir yazarın geliştiğini ya da bir şekilde değiştiğini görmekten hoşlanmazlar.
Sorun şu: Gerçek, bir yanılsama mıdır, yoksa yanılsama gerçek midir, yoksa bunlar aslında aynı şey midir? Bence, doğru olmadığı sürece, başkalarının benim hakkımda söyleyecekleri hiç umurumda değil.
Bu gerçekse, ki gerçektir, niçin kimse inanmasın ki?
Çünkü bir şeyin doğru olması, inandırıcı olması anlamına
gelmez, yaşamda da, sanatta da. Proust’u düşün. Kayıp Zamanın
İzinde, eğer yazar onu tarihsel olarak tam gerçeğe uygun yazsaydı, cinsiyetleri birbiriyle değiştirmeseydi, olayları ve kişileri
aynen aktarsaydı aynı etkiyi yapabilir miydi? Gerçeklere kesinlikle bağlı kalsaydı pek o kadar inandırıcı olmazdı..
Ama bu, dedi, hiçbirimizin asla olamadığı bir şeydir; yetişkin bir insan olmak. Yoksa sizin kastettiğiniz, çuvala konmuş bir ruhla, bilgelik külü mü sadece? Her türlü haylazlıktan -hasetten, kötülükten, hırstan ve suçtan- arınmış bir şey mi? İmkansız. Voltaire, bile, içinde bir çocukla, kıskanç, öfkeli, boyuna parmaklarını koklayan pis bir oğlanla yaşardı. Voltaire o çocuğu mezarına kadar taşıdı, hepimiz öyle yapacağız..
Bazı şeyleri hiç unutmayacağınızı nasıl da bilirsiniz, değil mi?
Kabul edilmiş dualar yüzünden, kabul edilmemişlerden
daha çok gözyaşı dökülmüştür.
”Çoğu sır asla söylenmemeli. ”
”Gerçek, varolmadığından, hiçbir zaman yanılsamadan başka bir şey olamaz. ”
” bir şeyin doğru olması, inandırıcı olması anlamına gelmez, yaşamda da, sanatta da. ”
”Hiçbir şeyiniz olmadığında ve her şeyiniz olduğunda; bunların ikisi de uçurumun dibidir. ”
” değişmez ve kusursuz olmak, gerçekten yetişkin olmak, bir obje olmaktır, bir altar, renkli camlardan pencerelerin içinde bir heykelcik, tapılacak bir şey. Fakat aslında, insanca öksürmek ve hissetmek çok daha iyidir. ”
”Bizden geriye kalan şey sadece bir nesnedir. ”
”Elbette, insanların olgun anları, ara sıra rastlanan soylu bir kaç an vardır ve bunların içinde, kesinlikle en önemlisi ölümdür. ”
”Bazı şeyleri hiç unutmayacağımızı nasıl da biliriz. ”
”Çoğu sır asla söylenmemeli. ”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir