İçeriğe geç

İlahi Nizam Kitap Alıntıları – İmam Gazali

İmam Gazali kitaplarından İlahi Nizam kitap alıntıları sizlerle…

İlahi Nizam Kitap Alıntıları

Allah, seni senden daha iyi bilir.
Peygamberimiz buyuruyor:
— Sofraların en şerlisi, zenginlerin dâvet edilip fakirlerin çağrılmadığı düğün sofrasıdır.
Allah’ın Resûlü buyurdular:
— Kadının, Rabb’ine en yakın olduğu an, evinin içinde bulunduğu andır. Gene kadının evinin içinde kıldığı namaz, mescit (cami) de kıldığı namazdan daha faziletlidir.
Allah’ın Resûlü buyururlar:
— Hangi kadın, kocası kendisinden hoşnut olduğu halde vefat ederse o mutlaka cennete girer.
Erkeğin, eşine karşı mülâyemet ve güzel ahlâklılıkta, onun üzerindeki heybet ve otoritesini kaybetmemesi de kadının kocası üzerindeki hakları cümlesindendir.
Allah’ın Resûlü buyurdular:
— Sizin en hayırlınız hanımına en hayırlı olanınızdır.
Peygamberimiz aleyhisselâm, son vasiyyetlerinde bahsetti. Ağlayarak konuşabiliyordu. Öyle ki, bir ara dili titredi. Sesi kısıldı. Şöyle diyordu:
Allah’tan korkun, Allah’tan korkun kadınların hukuku hakkında! Zira onlar sizin yardımcılarınızdır. Onlar size Allah’ın emânetidir.
Ey mü’minler, Cum’a günü namaz için çağrıldığınız zaman hemen Allah’ın zikrine koşun. Alış-verişi bırakın. Bu, bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.
(Cum’a Sûresi, 9)
Pişirdiğin yemekten komşuna da veremeyeceksen, tencerenden çıkan yemek kokusu ile onu rahatsız etmeyeceksin..
Kadının uğuru; mehrinin hafifliği, nikâhının kolaylığı ve ahlâkının güzelliğidir.
Merhamet etmeyen, merhamete mazhar olamaz.
İyiliğin âfeti başa kakmaktır.
Cehâletten daha sıkıntılı bir fakirlik yoktur.
Peygamberimiz (sav), Müminlerin iman yönünden en faziletlisi ahlakça en güzel olanıdır. buyurmuşlardır.
Farz namazlardan sonra en faziletli namaz gece kılınan namazdır.
Ey îmân edenler, sabır ile bir de namazla Hak’tan yardım talep edin. Şüphesiz ki Allah’ın yardımı sabredenlerle beraberdir.
(Bakara Sûresi, 153).
Nefsimin terbiye ve tedâvisi kadar hiçbir şeyin tedâvisi bana zor gelmedi.
Kim Allah’a tevekkül edip güvenirse, Allah her darlık hâlinde ona kâfidir, ummadığı yerden ona rızık kapıları açar.
Sabredenlerin mükâfâtını, yapmakta olduklarının daha güzeliyle vereceğiz muhakkak.
(Nahl Sûresi, 96)
Kim, Allah’ın helâlinden verdiği az rızka râzı olursa Allah da onun az amelinden hoşnut olur.
Ne mutlu İslâm hidâyetine erip, takdire râzı olanlara!..
Belâlara sabreder, nimetlere şükreder ve başımıza gelenlere rıza gösteririz!
Başkasını senin yanında çekiştiren, seni de başkasının yanında çekiştirir. Başkasından sana haber getiren, senden de başkasına haber götürür.’
Emânete riâyet etmeyenin dini yoktur.
Ey iman edenler, size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz (helâl) olanlarından yeyin.
(Bakara Sûresi, 172)
Temiz ve pâk bir abdest senden şeytanı uzaklaştırır.
Nail olabildiğin kadar rızka kanâat et. Rabbimiz karıncayı bile unutucu değildir. Eğer bol rızık gelirse onu şükürle karşıla. Rızık senden kaçarsa rahat ol, tasalanma.
Rızık senden kaçtığı zaman sıkıntıya katlan. Elindekine kanâat et. İllâ da elde edeceğim diye meşakkate girme. Eğer nasip ise ele geçer.
Kanaatkar olmaktan daha faziletli bir zenginlik, tamahkarlıktan daha sıkıntılı bir fakirlik görmedik.
Allah’ın Resûlü buyurdular ki:
— Mü’minin efendiliği gönül tokluğunda ve Allah’tan başka kimsenin minneti altına girmemektedir. Kanaatkar olmakta, hürlük ve efendilik vardır.
Peygamberimiz aleyhisselâm şöyle buyurdu:
— Kerem takvâdır. Şeref tevâzûdur. Sağlam ve kat’i inanç ise kalp zenginliğidir.
Kim, Allah için tevâzû gösterirse Allah onun derecesini yükseltir.
Allah’ın Resûlü buyurdular:
— Kim, birisine zulmen bir değnek dahi vurursa kıyâmet günü onun kısası yapılacak!..
Kulun Allah’a en yakın bulunduğu an, secde eder olduğu an’dır. O anda çok duâ ediniz.
Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.
(Âl-i İmran Sûresi, 145)
Hüznü en çok giderecek şey Allah’ın hükmüne razı olmaktır.
Helâl kazancı ile kanâat eden, hiç kimseye muhtaç olmaz.
Hiç bir kimse yoktur ki onun nasibi ayrılmış olmasın.
Dünya hayatı, içinde bulunduğunuz andan ibârettir. Çünkü geçen geçmiştir, artık ondan herhangi bir şeye sahip olunamaz. Geleceğin ise ne olacağı bilinmez.
Allah, kulu için bir hayır murad edince ona bir dünyalık verir, o tükenince gene verir. Eğer kulun nazarında bu dünyalık hakir görülür, ona değer verilmezse daha bol verilir.
Allahın verdiği meşrû kazançla iktifâ et. Helâl olmayan bir şeyi kendine mal edinme!..
Dünyaya tapmayın ki o, sizi köle yapmasın!
Kişi keyfî yaşayışı bir kenara atmadıkça Allah’a hakkıyla itaat edemez.
Olur ki bir şey hoşunuza gitmezken o, sizin için hayırlı olur, bir şeyi de sevdiğiniz halde o da hakkınızda şer olur. Allah bilir, siz bilemezsiniz.
(Bakara Sûresi, 216)
İnsanların Allah’a en yakın olanı O’nun Taksim-i İlâhi’sine en çok razı olandır.
Takdir-i İlâhi ne sûretle cereyan ederse etsin, nefsin bunu hoş görmesi, kadere rızâ göstermektir.
Onlar işlerini Allah’a havâle ederler. Kim Allah’a tevekkül ederse O, ona kâfidir.
Allah’a tevekkül edenler her şeyin Allah’ın takdiri ile vuku bulduğunu bilirler.
Allahın rızası, ana-babanın rızasındadır.
Dâima başkalarının peşinden giden zayıf fikirliler gibi olmayın!
Merhamet etmeyene merhamet olunmaz. Affetmeyen affa mazhar olamaz.
Cennete ancak merhametli olan girer.
Acele şeytandandır; teenni ve itidal Rahman’dan
Şifa Allah’tandır.
Âşık, sevdiğine karşı aşırı derecede şefkatli olur.
Sevginin alâmeti; sevdiğine uymak ve sevdiğinin hoşuna gitmeyen hareketlerden kaçınmaktır.
Akıllı bir müslümana yaraşan en doğru hareket, her ne sûretle olursa olsun, dünyada maruz kaldığı musibetlere sabretmek, İlâhî nizamdan dışarı çıkmamak ve halinden şikâyetçi olmamaktır.
Mü’min, Allah’tan başka kimseden korkmaz!
Kişinin doğruluğu, yalancılığı ve gerçek mü’min olup olmadığı, bolluk – genişlik ve musibet anında belli olur.
Allah musibetlere katlanarak sabredenleri sever!
(Âl-i İmrân Sûresi, 146)
Allah’tan korkan kimse midesine haram lokma koymaz. Çünkü haram lokma yemek günahların en büyüklerinden biridir.
Vücûdun sıhhat ve selâmeti az yemekte; Rûh’un sıhhat ve selâmeti günahsız olmakta; dînin selâmeti ise mahlûkatın en hayırlısı Hz. Muhammed’in güzel ahlâkına sâhip olmaktadır.
Seleften bazıları oğullarına şöyle öğütler:
Eğer sizden biri insanlara iyilik yapmalarını ve kötülükten vazgeçmelerini söylemek isterse nefsini sabra bağlasın, sevabını Allah’tan beklesin. Kim Allah’ın vereceği sevaba güvenirse insanlar tarafından maruz bırakılacak haksızlıkların acısını duymaz.
İbadetin temeli 3 direk üzerine kurulmuştur:
1- Göz
2- Kalp
3- Dil
Göz kainattan ibret almak içindir
Kalp tefekkür içindir
Dil doğruyu söylemek ve Allah’ı zikretmek içindir
Ebul Hasen Zencani
İkaz ederim:İçinde sarhoşluk verici madde(alkol) bulunan her şey haramdır. Her içki haramdır.
Allah ne yaparsanız ondan hakkıyla haberdardır.
Beyaz kadının çocuğunun, siyah kadının çocuğuna bir üstünlüğü yoktur.
Kim zerre ağırlığınca bir hayır işliyorsa onun sevabını görecek. Kim de zerre ağırlığınca şer işliyorsa onun cezasını görecek.
Allah korkusu bulunmayan her kalp haraptır.
YALANCI’da insanlık yoktur, HASEDCİ’ye rahat yoktur, ZAYIF’ın dostu yoktur, KÖTÜ HUYLU da ulu kişi olamaz.
Cennet sevgisi ve cehennem korkusu, musibetlere sabır ve tahammül imkanını sağlar;kişiyi dünyanın şehevi heveslerinden ve günahlarından uzaklaştırır.
Kulun Allah’a en yakın bulunduğu an, secde eder olduğu andır.
Ananıza-babanıza iyilik edin ki evlâtları­nız da size iyilik etsin. İffetinizi koruyun ki kadınlarınız da iffetli olsun. (Taberânî)
Eskiden sâliha müslüman hanımlar böyleydi. Erkek, ticâret maksadıyla bir yere çıktığı zaman, karısı ona şöyle derdi:
— Aman, haram kazançtan sakın! Biz, açlığa ve sıkıntıya tahammül ederiz. Fakat kıyamet günü cehennem ateşine tahammül edemeyiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir