R. Gaye Önel kitaplarından Hilekar kitap alıntıları sizlerle…
Hilekar Kitap Alıntıları
Kalbimde bu boşlukla ölmek istemiyordum.
İki kardeş arasında kraliyet tacı gibi gezip durmaktan yorulmuştum.
Bilgi güç demekti belki ama hangi bilgi bu kadar zor yollardan edinilebilirdi ki?
“Dolunayda başladı, dolunayda sonlanacak.”
Ölümden kaçan, şeytanı ayartan ve kendi ırkı tarafından reddedilen bir avcıydım ben.
İnsanlar sadece sevdiklerine ihanet edebilirler, sevmediklerimize ihanet edemeyiz.
“Bay şeytan sizi rahatsız etmek istemem ama lütfen uyanır mısınız?”
Oksijene, güneşe olduğu gibi ihtiyacım vardı ona.
Beni öldürmeyen şey güçlendirir.
Tahta geçip tüm iblisleri yönetebilirsin.
Ben, Lilith’in kızı. Sonunda yaratılış görevimi yerine getirdim.
On yedi senedir ölüsün Cassandra, yeniden doğmak için.
Sevdiğin biri için yıkımı göze alır mıydın, Avcı?
Ah, onlar senin bildiğin ağaçlar değil. Onlar bizim atalarımız, ölümden sonra büyü ile bu renkli ağaçlara dönüştürülüyoruz. Ama oksijen ya da meyve gibi faydalarımız yok. Sadece ölüyoruz ve ağaç olarak dikiliyoruz orada.
Beni öldürmeyen şey güçlendirir.
F. W. Nietzsche
Ben Aidanhell, dedi ve bıkkın bir ses tonuyla ekledi.
Lanet, büyük şeytan savaşlarına hoş geldin Avcı.
Lanet, büyük şeytan savaşlarına hoş geldin Avcı.
Şeytan hakkında pek çok şey denirdi. Her yerde okuyabileceğiniz genel bir bilgi vardı; mesela şeytan hilekardır. Sözleri kalbinizi zehirler, bir iblis kulağınıza bir şeyler fısıldarsa onu dinlemeyin çünkü iblislerin ağzından doğru tek bir söz çıkmaz.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Tek bildiğim yıldızlar bile benim kadar yalnız değildi.
Dünyada savaş var avcı. Her gün yüzlerce ölümlü hayatını kaybediyor. Bunun büyük bir savaş olması için adının üçüncü dünya savaşı mı olması gerekiyor? Siz ölümlülerin idrak edebilmesi için daha ne kadar ölüm gerekli?
Ruhundaki değişiklikleri hiçbir büyü geri alamaz.
Avcılar gururlu olurdu. Ben de zaman zaman gurur yapardım ama böyle bir anda gurur hiçbir işe yaramazdı. Yani bazı anlarda kıçınızı kurtarmak istiyorsanız gurur yapmamalısınız.
On yedi senedir ölüsün Cassandra, yeniden doğmak için.
Ölüm bir son değildir, Cassie,
Son değil, sadece bir durak,
Son değil, sadece bir durak,
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Her şey beyaz ya da siyah değildir, Cassie. Griler de vardır. Sen ve ben griyiz.
Nefes alıyorsam hayattaydım ve eğer hayattaysam başarabilirdim.
Ben bölündüm, ruhum bin bir parçaya ayrılıyordu.
Dipnot: İblisler de çoğu zaman aramızda fark ettirmeden gezerlerdi.
O bir avcıydı ama ben zaten hiçbir zaman doğru olanı yapamamıştım.
Hareketler başka şeydi bunları sözlere dökmek bambaşka bir şeydi.
Umut, diye hırladı. Umut ediyorsun. Bu dünyada bu şekilde hissedemezsin
Bu benim savaşım değil, dedim milyoncu defa
Her iyiliğin bir derecesi olduğu gibi her kötülüğün de bir derecesi, sınıflandırması vardır.
Öfkeyle verilen kararlar karar değil infazdır
Lanet elf bozuntusu
Her yerde genel bir bilgi vardır, mesela şeytan ŞEYTAN HİLEKARDIR.
çılgın dünyamızın çivisi çıkmıştı.
Tek bildiğim yıldızlar bile benim kadar yalnız değildi.
Şimdi oraya otur ve sevdiklerinin hayatı buna bağlıymış gibi beni dinle
Yaşam bir yolculuktu ve Cassandra bir sonraki durakta inecekti.
Kötü bir ruhun iyimser davranması beklenemez bir durum
Reddetmek, bir şeyin olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
Ruhundaki değişiklikleri hiçbir büyü geri alamaz.
Nefes alıyorsam hayattaydım ve eğer hayattaysam başarabilirdim.
İnsanlar sadece sevdiklerine ihanet edebilirler, sevdiklerimize ihanet edemeyiz.
Dünyada savaş var avcı. Her gün yüzlerce ölümlü hayatını kaybediyor. Bunun büyük bir savaş olması için adının üçüncü dünya savaşı mı olması gerekiyor? Siz ölümlülerin idrak edebilmesi için daha ne kadar ölüm gerekli?
Her iyiliğin bir derecesi olduğu gibi her kötülüğün de bir derecesi , bir sınıflandırması vardır .
Unutma! Dolunayda başladı, dolunayda bitecek.
Bir şekilde yaşanan her şey olağandışı olsa da kabul edilebilir geliyordu şimdi. Yaptığım seçimler beni bu hale getirmemiş miydi zaten?
‘Ruhundaki kötülükleri hiçbir büyü geri alamaz.’
Ellerim yavaşça soğumaya başlarken ruhumda bir yerler paramparça oluyordu.
‘En zararsız cadı bile en az benim kadar kötülük yapmıştır’ dedi.
‘Her şey beyaz ya da siyah değildir, Cassie. Griler de vardır. Sen ve ben griyiz ‘
Sanki cansız bir nesneymiş gibi oradan oraya savruluyordum.
Ellerimle yüzümü örttüm, çevremde olan biten her şeye rağmen karanlığın hâlâ benim için yatıştırıcı olduğunu düşündüm.
Ürkütücü adam günahın beden bulmuş haliydi.
Kurtadamlar zeki olurlardı. Ama belli ki benim kadar değil.
Saniyeler içinde alnı alnımdaydı. Dişlerini sıkıyordu. Sonuç: Evet, bir şeytana ahmak dememek lazım. Peki, pişman oldum mu? Kısmen.
‘Asla, asla deme avcı.’
Kendi kendine büyü yapan bir halk, bir yabancıya neler yapmaz?
Yaşama gitgide daha fazla alışıyordum ve yaşamak her şeye rağmen güzeldi.
Hayat, ben ve yine benden ibaretti.
Ağlamaktan şişen gözlerimi sımsıkı kapatıp az önce yaşananların bir rüya olmasını diledim.
Öfkeyle verilen karar, karar değil infazdır.
Kötülüğü kafesleyemezsin Aidan, sadece yönlendirebilirsin.
Kuralsızlar dünyasında bir isyankâr!
Her şeyin başlangıcı . Yaşamın , ölümün , her şeyin öncesinde olan şeyler
Şeytan hakkında pek çok şey denirdi. Her yerde okuyabileceğiniz genel bir bilgi vardı ; mesela şeytan hilekârdır. Sözleri kalbinizi zehirler , bir iblis kulağınıza bir şeyler fısıldarsa onu dinlemeyin çünkü iblislerin ağzından doğru tek bir söz çıkmaz.
Nefes alıyorsam hayattaydım ve eğer hayattaysam başarabilirdim.
Ya ben ölecektim ya o.
Ikimizinde yaşayacağı alternatif bir gelecek yoktu
Ikimizinde yaşayacağı alternatif bir gelecek yoktu
bana tek bir kelimeyle birçok şeyi söylüyormuş gibi gelirdi.
Bir dev benimle evlenmek istemiş, bir iblis beni terk etmiş, bir melek peşime düşmüş ve bir vampir dostum olmuştu. Başıma daha neler gelecekti?
Seni neden öldürmek istesinler ki?
Beni hiçbir zaman çok sevmediler ki.
Beni hiçbir zaman çok sevmediler ki.