İçeriğe geç

Hayatı Emen Karanlık Kitap Alıntıları – Stephen King

Stephen King kitaplarından Hayatı Emen Karanlık kitap alıntıları sizlerle…

Hayatı Emen Karanlık Kitap Alıntıları

Yazarlar hayaletleri davet ederler;aktörler ve ressamlarla birlikte sadece onlar toplumumuzda medyum olarak kabul edilirler.Onlar hiç var olmamış dünyalar yaratırlar,onları hiç var olmamış insanlarla doldururlar sonra da bu hayal dünyalarına katılmamız için bizi davet ederler.Biz de bunu kabul ederiz, değil mi? Üstelik katılmak için para öderiz.
İnsanların aşırı dozda yalnızlıktan öldüklerini unutmamak lazım
Batıl inançlar yemek kitabı gibi bir şeydir ama bazen işe yarar.
Bu yara bantları da tıpkı polisler gibi,dedi içinden .İhtiyacın olduğunda hiç bulamazsın.
Eğer bir insan doğruyu söylediğine kendini inandırırsa,bu şekilde yalan makinesinden bile güle oynaya geçebilir.
Sadece kahramanlar ve dönekler işi yarım bırakıp giderler.
Bazen kurgu yazma dürtüsünün akıl karışıklığına,hatta deliliğe karşı bir duvar örmek olduğunu düşünürdü.
Zor olanı yapacağız,bekleyeceğiz.
Nihayetinde önemli olan tek şey kaderdir.
Ama gerçek canavarlar asla duygusuz değillerdir. Ve bence onları o kadar korkunç yapan şey görünüşleri değil,duygu sahibi olmalarıdır.
Bazen insanlar sessiz kalarak da yalan söyleyebilirler.
Bütün kitaplar ebeveynliğin öğrendikçe gelişen bir beceri olduğunu,bunun ebeveynin cinsiyetiyle ilgisi olmadığını söylerdi.
Ama zaten dünya tuhaf bir yerdi.Ve acımasızdı. Bazen de talihsizdi.
Neyse kış yaklaşıyor, diye düşündü.Diğer mevsimlerde hep dört gözle kışın gelmesini beklerdi.
Yalanlarla avunmaktansa gerçekleri yaşamayı tercih ederdi.
Ama yazarlar hayaletleri davet ederler; aktörler ve ressamlarla birlikte sadece onlar toplumumuzda medyum olarak kabul edilirler. Onlar hiç var olmamış dünyalar yaratırlar, oraları hiç var olmamış insanlarla doldururlar, sonra da bu hayal dünyalarına katılmamız için bizi davet ederler.
Karanlığın sahibi olduğu için karanlıktan korkmayan bu adama hayran değil miydi?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bazen kurgu yazma dürtüsünün akıl karışıklığına, hatta deliliğe karşı bir duvar örmek olduğunu düşünürdü. O çok değerli şeyi yüreklerinde değil, akıllarında bulan insanların yapmak zorunda olduğu bir şeydi.
insanların aşırı dozda yalnızlıktan öldüklerini aklınızdan çıkarmayın.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Ben meleklerin cennette şarkı söylediklerini ve iblislerin de cehennemin en derin çukurlarında haykırdıklarını duyabilen bir insanım, bunu unutma.”
“Sadece kahramanlar ve savaştan vazgeçenler bir dövüşten sağ çıkar. Ve ben hiçbir zaman vazgeçmem.”
Bizi gören bir yabancı, kitap okuduğumuzu sanabilir ama aslında yaptığımız şey çok kaliteli bir şarabı tadar gibi sessizliğin tadını çıkarmak; tıpkı çok küçük çocukları olan ebeveynlerin çok ender tadabildikleri bir sessizlik gibi.
“Ah, kes sesini. Tanrı’nın bu yemyeşil dünyasında buradan başka bir yerde olmayı istediğin yok. Burayı istemediğini söyleme yoksa şanssızlık gerçekten tepene biner.”
Yazarlar hayaletleri davet ederler. Onlar hiç var olmamış dünyalar yaratırlar, oraları hiç var olmamış insanlarla doldururlar, sonra da bu hayal dünyalarına katılmamız için bizi davet ederler.
Hendeğin içine attıktan sonra protez kolunu yerinden sökmüş, bununla onu döverek öldürmüştü.
Ev, başlangıcın olduğu yerdir
Her yalan bilinçli bir karardan kaynaklanmaz
İnsanlar bunu hep sorarlardı. Farklı kelimelerle: Bunu nasıl uydurabiliyorsun? Bu düşünceleri nasıl kelimelere dökebiliyorsun? Bunu nasıl hatırlayabildin? Nasıl görebildin?
Herkes kitaplardaki gibi olsaydı, dünya çok daha verimli bir yer olurdu.
Atardamarlardan hala kan fışkırdığı için gömleğinin manşeti kana bulanmıştı, ama iş gerektiği gibi yapılmalıydı. Bir kadın söz konusu olunca, gözleri kapatılırdı. Kadının ne kadar kötü olduğu, orospu mu, uyuşturucu parası için çocuklarını satan bit bağımlı mj olduğu önemli değildi, gözleri kapatılmalıydı.
Yıllar önce bu kadın Washington’un en gözde fahişelerinden biriydi. O günlerde boyu -bir doksan- ve güzelliği onu diğer işveli meslektaşlarından bir adım öne çıkarıyordu.
Sorgulamayı bırak! Hiç düşünmemek daha iyi
Bütün rüyalar gibi bu da sabah olunca kaybolup gider
Bu bir rüyaydı, kötü bir rüya ve kötü rüyaların mayasında kontrolsüz kalmak vardı.
Zor olanı yapacağız,bekleyeceğiz.
ve ben bir günümü aklım başımda tamamlayabiliyorsam bunu zafer olarak görüyorum. Gerçeğin çivisi çıkmış durumda dostum.
İşi oluruna bırakmak daha kolayıma geldi.
Düşünmek ölümcül bir duraksamaya yol açardı.
Bilmiyordu.Bilmekten korkuyordu.
Kendimi zihnen baskı altında hissediyorum.
Mahlaslar sadece kurgunun daha üst seviyedeki biçimleriydi.
Farz et ki biz burada oturmuş bunu yaparken bir göktaşı çatıyı delip akkor halinde oturma odasının zeminine düşüyor.Birimiz mutfağa gidip bir kova suyla döndükten sonra halı tutuşmasın diye göktaşına su mu dökecek,yoksa kitap okumaya devam mı edeceğiz?
Bütün sırlar kötü değildir.Bazıları iyi sırlardır ve bazıları gereklidir.İşte bu da her ikisi.
Hepimiz kendi hayatlarımızın kahramanıyız.
Bazen insanlar sessiz kalarak da yalan söyleyebilirler.
Şaşkınlık-üzüntü hariç-taklit edilmesi en güç insan duygusuydu.
Öfkelenmek istiyordu çünkü öfke korkuyu bastırırdı.
Zamanın bu izi tamamen silebileceğine inanmıyorum.Bu da izini bırakacaktır;bıçak yarası gibi kısa ve derin bir iz.
Kaldı ki hep dayanmıştı.
Dayanmaya devam edecekti.
Zaten dünya tuhaf bir yerdi ve acımasızdı.Bazen de talihsizdi.
Onlara sadece intikam peşindeki bir hayalete değil, hiç var olmamış bir adamın hayaletine inanmanın ne kadar kaçıkça olduğunu söyledin. Ama yazarlar hayaletleri DAVET ederler; aktörler ve ressamlarla birlikte sadece onlar toplumumuzda medyum olarak kabul edilirler. Onlar hiç var olmamış dünyalar yaratırlar, oraları hiç var olmamış insanlarla doldururlar, sonra da bu hayal dünyalarına katılmamız için bizi davet ederler. Biz de bunu kabul ederiz, değil mi? Evet. Üstelik katılmak için para ÖDERİZ.
( )Benim canavar olduğumu düşünüyorsun ve belki haklısındır da. Ama gerçek canavarlar asla duygusuz değillerdir. Ve bence onları o kadar korkunç yapan şey görünüşleri değil, duygu sahibi olmalarıdır.
Thad yalanlarla avunmaktansa gerçekleri yaşamayı tercih ediyordu.
Takma isim fikri bana çok cazip geldi.Bir özgürlük imkanı sanki gizli bir kaçış yolu gibiydi.
Çünkü bu dünya tuhaf ve boktan bir yer.
Sanırım, karanlıkta kaldığım o dönem ve ilk ikizlerimizi kaybetmek, iyileşip sadece oldukları yeri belirleyen iz bırakmış bir yaraysa, bu yeni yarada iyileşecektir ama zaman amanın bu yüzü tamamen size bileceğine inanmıyorum. Bu da izini bırakacaktır; bıçak yarası gibi kısa ve derin bir iz.
Geri döndüm. Ölüler dünyasından döndüm, ama beni gördüğüne hiç memnun olmamış gibisin, nankör p*şt!
Bu dünya tuhaf ve boktan bir yer..
Zor olanı yapacağız, bekleyeceğiz.
Eh, ne yapalım, ben herkes yerine kendimi seviyorum.
İnsan harekete geçmeden önce düşünmek zorundadır.
İşi oluruna bırakmak daha kolayıma geldi.
Çünkü nihayetinde önemli olan tek şey kaderdir.
Benim canavar olduğumu düşünüyorsun ve belki haklısındır da. Ama gerçek canavarlar asla duygusuz değillerdir. Ve bence onları o kadar korkunç yapan şey görünüşleri değil, duygu sahibi olmalarıdır.
Biraz teşvikle mucizeler yaratılabilir.
Deliyim biliyorum. Bu çok hoş.
ve ben bir günü aklım başımda tamamlayabiliyorsam bunu zafer olarak görüyorum. Gerçeğin çivisi çıkmış durumda, dostum.
İnsanların aşırı dozda yalnızlıktan öldüklerini aklınızdan çıkarmayın.
Kısa süreli rahatlama, hiç rahatlama olmamasından iyidir.
zaten dünya tuhaf bir yerdi. Ve acımasızdı. Bazen de talihsizdi.
Kaçık insanlar her zaman kendi çıkarlarını düşünmeyebilirler.
Suç soruşturmasında en az bir şey hep geçerliliğini korur; muhtemel bütün açıklamaları eledikten sonra geriye kalan şey aradığın cevaptır ne kadar akla yatkın olmasa da
Birisi seni öldürmeye kararlıysa ve biraz talihi varsa, mutlaka öldürürdü.
Her yalan bilinçli bir karardan kaynaklanmaz. Eğer bir insan doğruyu söylediğine kendini inandırırsa, bu şekilde yalan makinesinden bile güle oynaya geçebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir