İçeriğe geç

Güneş Yine Doğar Kitap Alıntıları – Ernest Hemingway

Ernest Hemingway kitaplarından Güneş Yine Doğar kitap alıntıları sizlerle…

Güneş Yine Doğar Kitap Alıntıları

Bir nesil geçer gider, başka bir nesil gelir; ama yeryüzü sonsuz sürer gider Güneş de doğar ve güneş batar, doğduğu yere koşar gider
Bütün istediğim nasıl yaşanılacağını öğrenmekti. Belki insan nasıl yaşanılacağını öğrenebilirse, nedenini de öğrenebilirdi.
Gündüz her şeyi olu­runa bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu.
Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu
Sürətlə axıb keçən həyatda ürəyim istədiyi kimi yaşamadığımı düşünəndə dəli oluram.
Senden başka kimsem yok ve ben bu akşam oldukça kötüyüm.
Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama gece başka oluyordu.
Bütün istediğim nasıl yaşanılacağını öğrenmekti.
Aklım bir şeyden ötekine zıplayarak düşüne düşüne uyanık yatıyordum. Sonra elimde olmadan Brett’i düşünmeye başladım, gerisi kaybolup gitmişti. Zihnimdeki sıçramalar durmuş, hafiften dalgalanan düz bir yüzey halini almıştı.
Öyle sanıyorum ki o, elde edemeyeceği bir şeyi istiyordu. Eh, insanlar böyledir işte.
Hayatım su gibi akıp gidiyor, bir anını bile istediğim gibi yaşayamıyorum.
Bütün istediğim nasıl yaşanılacağını öğrenmekti. Belki insan nasıl yaşanılacağını öğrenebilirse, nedenini de öğrenebilirdi.
Seviyoruz sessizliği
Birlikte ne güzel vakit geçirebilirdik.
Evet dedim. Böyle düşünmek ne güzel, değil mi?
Onu böylesine güzel görmek, geçmişte onunla birlikte olduğunu bilmek, herkesin bunu biliyor olması, onu mutlu ediyor olmalıydı. Bunları kimse alamazdı ondan.
-Ne kötü değil mi? Seni sevdiğimi söylemem hiçbir işe yaramıyor.
Herkes kötü davranır dedi jake,hele eline bir fırsat geçsin. Sen kötü davranmazdin dedi brett
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu
Belki insan nasıl yaşanılacağını öğrenebilirse, nedenini de öğrenebilirdi.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bu dünyada uzun zaman kalıcı değiliz. Tadını çıkaralım, inanalım, şükredelim.
Ne aptallıklar yapıyor şu insanlar!
“Seviyoruz sessizliği”. Tıpkı sizin gürültüyü sevdiğiniz gibi dostum.
Gündü her şeyi oluruna bırakmak kolaydı ama, gece başka oluyordu.
Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu .
I’m thirty-four, you know. I’m not going to be one of these bitches that ruin children.
It’s my fault, Jake. It’s the way I’m made.
Hayatım bu kadar hızlı ilerlerken, aslında onu yaşamadığım düşüncesine katlanamıyorum.
Ötekiler onun doğuştan bildiği şeyleri bütün yaşamlarınca öğrenemeyecekler.
Bütün istediğim nasıl yaşanılacağını öğrenmekti. Belki insan nasıl yaşanılacağını öğrenebilirse, nedenini de öğrenebilirdi.
“Bu şampanya herhangi bir şeyin şerefine içilmeyecek ölçüde güzel, dostum. Böyle bir şarabı duygularla karıştırmamalı. Tadı kaçar sonra.”
I had a worse cognac to take the taste out of my mouth.
Everybody’s sick so I’m sick too.
You are all a lost generation.
Gündüz her şeyi olu­runa bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu.
İyi huylar hakkında bir fikre sahip olmak, onları tanımayı bilmek lazım
Sonradan, yapay olan şeyler kötüleşiyor, tatsız bir izlenim bırakıyordu insanda.
Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, içindeki o şeyden kurtulamazsın.
Nasıl da saçma sapan şeyler düşünebiliyordum gece olunca.
Ahmaklık budur; sizi sonradan iğrendiren şeyler.
Belki insan nasıl yaşanılacağını öğrenebilirse, nedenini de öğrenebilirdi.
Beş yıl sonra, diye düşündüm, bütün öteki düşüncelerimin hepsi kadar saçma gelecek bu bana.
Dünya, alışveriş etmek için iyi bir yerdi.
Bundan hoşlanmak kötü bir şeydi, ama ben de kötüydüm.
Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, o içindeki şeyden kurtulamazsın yapacak birşey yok
Ama sessiz bir yerde yaşayamam ben.
Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu.
”Bütün istediğim nasıl yaşanılacağını öğrenmekti. Belki insan nasıl yaşanılacağını öğrenebilirse, nedenini de öğrenebilirdi. ”
.
En iyi insanlar güzellik duygusuna, risk alma cesaretine, doğruyu söyleme disiplinine ve fedakarlık kapasitesine sahiptir. İronik olarak, erdemleri onları savunmasız kılar; sık sık yaralanıyorlar, bazen yok ediliyorlar.

.

”Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama gece başka oluyordu. ”
Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu.
Gündüz her şeyi olu­runa bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu.
Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu.
“Ne kötü, değil mi? Seni sevdiğimi söylememin de yararı yok.”
Herkes kötü olabilir. Ellerine bir fırsat geçmeye görsün.
Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu.
Gündüz her şeyi oluruna bırakmak daha kolaydı ama, gece başka oluyordu
.
Anlıyorum. Sorun bu. Anlıyorum. Ben her zaman anlayacağım. Bütün gün ve bütün gece. Özellikle bütün gece. Anlayacağım. Bunun için endişelenmenize gerek yok.

.

Dünyada çok kalacak değiliz. Tanrı’ya inanalım, nimetlerinden yararlanıp şükredelim.
Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, içindeki o şeyden kurtulamazsın.
Bak, Robert. Başka bir ülkeye gitmen zerre kadar fark etmez. Ben kendimde denedim bunu. Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, içindeki o şeyden kurtulamazsın.
Hayatım su gibi akıp gidiyor, bir ânını bile istediğim gibi yaşayamıyorum.
Bak Robert başka bir memlekete gitmen zerre kadar farketmez. Ben kendimde denedim bunu. Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, o içindeki şeyden kurtulamazsın. yapacak bir şey yok.
.
Ben her zaman aşığım.

.

Gündüz
her şeyi oluruna bırakmak
daha kolaydı ama gece başka oluyordu.
Gül biraz be! dedim, filmlerde bütün ülkeler birbirlerine benzemiyorlar mı?
Oğlana acımaya başlamıştım.
Hayatım su gibi akıp gidiyor. bir anını bile istediğim gibi yaşayamıyorum.
Kimse hayatını islediği gibi yaşamaz. Yalnız boğa güreşçilerinin dışında, tabii.
Onlarınki anormal bir yaşam. Ben Güney Amerika ülkelerini görmek istiyorum. Ne güzel bir gezi olurdu!
Fransa’da herşey açıkça parasal temeller üzerine kuruludur. Yaşanması en kolay ülke orasıdır. Hiç kimse birtakım anlaşılmaz nedenlerle dostunuz olmaya kalkıp işleri karıştırmaz. İnsanlann sizi sevmelerini istiyorsanız, azıcık para harcamanız yeterlidir.
İyi bir dosttu insana bir şişe şarap.
«Bak, Robert. Başka bir memlekete gitmen zerre kadar farketmez. Ben kendimde denedim bunu. Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, o içindeki şeyden kurtulamazsın. Yapacak birşey yok.
Herkes kötü olabilir. Ellerine bir firsat geçmeye görsün.
Biliyordum, böyle çok duyarlı bir anımda, oldukça çok konyak içtikten son­ra, okuduklarımı herhangi bir yerde anımsayacağımı, sonradan da bunların gerçekten benim başımdan geçmiş gibi olduğunu düşüneceğimi biliyordum. Hepsi benim olacaktı artık.
Ahmaklık budur; sizi sonradan iğrendiren şeyler. Yo, ahlaksızlık bu olmalıydı.
İyi olduğuna inandığınız şeyler için, şöyle ya da böyle bir ödemede bulunuyor­dunuz. Yeterince sevdiğim şeylerin karşılığını ödedim, bu nedenle de iyi vakit geçirdim. Ya öğrenerek, ya deneyerek, ödüyorsunuz, ya ras­lantı sonucu, ya da para vererek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir