İçeriğe geç

Gözlerini Haramdan Sakın Kitap Alıntıları – Merve Özcan

Merve Özcan kitaplarından Gözlerini Haramdan Sakın kitap alıntıları sizlerle…

Gözlerini Haramdan Sakın Kitap Alıntıları

Bu kadardı. Tutunacak hiçbir dalım,bulacak hiçbir tesellim kalmamışti. Bu savaşa yenileceğimi bile bile girmiştim,sonucu biliyordum. Yenilgiyi kabullenmek bu kadar zor olmamalıydı.
Kendi zihnimde, kendi duvarlarımın arasında çırpınıp duruyordum.
Aklım ters çevrilmiş ağzı açık bir kutu gibi, içinde ki tüm düşünceleri etrafa saçmıştı.
Herhalde o olmasa tüm sıkıntılar içimde toplanıp, zihnime kendi bayrağını dikerdi.
Bugün o, çimlerde namaz kılarken kesinlikle çok farklıydı ve bu beni feci halde şaşırtmıştı. O an, yüzünde gördüğüm huzur beni öylesine sarsmıştı ki bir an için kendimi sorgulamak zorunda kalmıştım. Ben bugüne kadar böyle huzurlu olabilmiş miydim? O kadar katı bir adam bile huzuru bu denli bulabiliyorsa sorun bende miydi?
Ben günün yirmi dört saatinin yirmi beş saatini uyku ile geçirebilecek bir insandım
Hislerimin frambuazlı pasta sevmeyen bir adama kayması yeterince acı ve dramatikti.

(Çok haklı )

Ömer’le romantik bir an hayal etmektense bir ağaca evlenme teklifi edip onunla iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta fotosentez yapmayı kabul etmem daha akla yatkın olurdu.
“Eğer Allah sana bir keder ve sıkıntı verecek olursa, onu O’ndan başka kaldıracak olan yoktur.
Eğer O, sana iyiliğin gelmesini istemişse o zaman O’nun ihsan ve ikramını engelleyecek hiç kimse yoktur.
O, onu kullarından dilediğine bahşeder.
O, çok bağışlayan ve çok acıyandır.”
Yunus Suresi 107. Ayet
Yargılamadan yanımda olsanız olmaz mı?
Bir şeyleri düzeltmek istedikçe daha bir kör düğüm oluyordu.
Hiç bir şeyin olmayan birinden değer bekleme
“Neden böylesin?”
“Ne?
“Bana karşı neden böylesin?” dedim bir kez daha.
“Sana karşı hiçbir şey değilim.”
Gururumu ayaklar altına almış ve üstüne bir de tepinmiştim
Kafamın içinde kalabalık bir at sürüsü koşturuyordu
Tüm dünya için düşünmeden konuşmanın insanı ne duruma düşürebileceğine dair göz ardı edilemeyecek bir örnektim
Allah’ım ben bile bazen kendimi ciddiye almıyorken neden bunu bir başkasından bekliyordum ki?
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Siz bu bataklığa gençlik mi diyorsunuz?
Ona sorabileceğim binlerce soruya okuduğu birkaç cümlelik ayetle cevap verebilecek olması beni karşısında çaresiz bırakıyordu.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Allah’a emanetiz
Üzgün değildin ama mutlu da değildim
Bazı hareketlerin maddesel bir Faydası olmasa bile psikolojik olarak bir etkisi vardır
Acıyla sızlanmak yerine onunla baş etmeye çalışıyordum
Hayal kırıklıklarım her yerdeydi; asfaltta, düşüncelerimi konu olan Yansımalar da, gözyaşlarımda
Bu adama hayran olmak için sebep bile bulamıyorum.
Bir kısmınız kız için günah Dediği şeye oğlu için günah değilmiş gibi davranıyor.
Sıkıntılarımın pek dost canlısı olmadı açıktı.Gerçi tüm sıkıntılar da sadist bir taraf olurdu Ama benimkiler boğazıma dizilmek gibi bir Hobi haline getirmişlerdi. Ruhumda yaşanan tüm kaos bedenime de yansıyordu bir bakıma.
Yanında duracak, her şeyin üstüme geldiğini hissettiğim anda düşmeme izin vermeden bana destek olacak insan sayısı giderek azalıyordu.
Aramızda olmayan kan bağı aile önemsiz bir ayrıntıdaki fark etmiyorduk bile
Mümin Erkeklere söyle, Gözlerini haramdan sakınsınlar, yazılarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir.bu şüphe yok ki Allah, onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır. (Nûr/30)
Şüphesiz gözler körelmez, ancak göğüslerde ki kalpler körelir. Hacc/46)
Eğer Allah sana bir keder ve sıkıntı verecek olursa ona ondan başka kaldıracak olan yoktur
Hala o meali neden Bana verdiğini söylemedin.
İhtiyacın varmış gibi görünüyordu
kafamı sallayıp vardı dedim sessizce.
Ne zamandır Düşünmemeye çalıştığım bir şeyler Bir anda birikmiş ve şimdi çözemediğim koca bir boşluğa dönüşmüştü.
Eminim ki gülmek bana çok yakışırdı.
Hiçbir şeyin olmayan birinden değer bekleme.
İnsanın kendinden kaçması pek kolay olmuyordu.
Şüphesiz gözler körelmez, ancak göğüslerdeki kalpler körelir.

-Hacc/46

İslam, çevremdeki insanların ve onlar gibi birçoğunun düşüncelerinin tam tersini savunuyordu. Bu Günah! diyerek çizgi çekiyordu fakat önemli bir ayrıntı vardı ki o da çekilen çizgiyi cinsiyet gözetmeksizin koymasıydı.
Hassas bir ruh hâline sahip olmanın sayısız kötü yanına nispeten, sevinmeye değer bir güzel yanı da insanların çok fazla üstüme gelmekten kaçınmasıydı.
Eğer Allah sana bir keder ve sıkıntı verecek olursa, onu O’ndan başka kaldıracak olan yoktur.

-Yunus Suresi 107. Ayet

Aşı sırasında bekleyen bir ilkokul çocuğu psikolojisindeyim.
Sadece biraz huzur istiyordum.
Sadece biraz huzur istiyordum. Kafamın içinde dönüp duran düşünceleri biraz olsun dizginleyebilmek, ve her şeyden soyutlanıp nefes almak.
Dengemi bozuyorsun.
Evet sevgili beynim, eğer bir kalbim varsa ve hâlâ atıyorsa lütfen ona mukayyet ol.
Üzülmek için ne güzel bir gündü.
Siz bu bataklığa gençlik mi diyorsunuz?
Onu saatlerce, hiç sıkılmadan izlemek istemem ona âşık olduğum anlamına gelmez.
Biliyorum, çok saçma ama o gülünce Sanki boyutlar arası yolculuğa çıkıyorum.
Yanımda duracak, her şeyin üstüme geldiğini hissettiğim anlarda düşmeme izin vermeden bana destek olacak insan sayısı giderek azalıyordu.
Onu izlemek, sessiz bir kumsalda hafif esen rüzgarın eşliğinde günbatımını seyretmekten farksızdı..
Kendimi, zihnim karşısında kuru bir yaprak gibi hissediyordum. Bulunduğum boşlukta sabit kalmak için ne kadar diretsem de sonunda düşüncelerimin estiği yere savruluyordum.
Yapabileceğim her türlü saçmalık, çekici geliyordu.
Belki kırgınlığımı nefret sanıyordum.
Belki gerçekten ondan nefret ediyordum.
Belki ondan nefret etmek için bir neden arıyordum.
Belki de sadece kendimden nefret ediyordum.
“Ne göreceğim onun yüzünü!”
Bir şey söylememe fırsat bırakmadan, “ Yoksa ” diye başladı. Ne düşündüğünü anlayarak başımı iki yana salladım.
“ Bir yere gitmedim.”
Yüzündeki rahatlamayı görünce duraksadım:
“ Ama birileri geldi.”
“Anlatacak bir şey yok aslında. Sadece bu aralar kendimi büyük bir boşlukta hissediyorum.”
“ Ben âşık değilim !”
“ O örümcek beyinli adam yüzünden hepimizi tehlikeye attın!”
“ Ne yapmaya çalıştığını inan anlamıyorum. Lütfen sabrımı zorlama ve git.”
Gözlerini yoldan ayırmadı:
“Vakit geçmek üzereydi.”
Bakışlarını bana çevirirken sabır diler gibi gözlerini kapatıp iç çekti:
“Hayır kelimesinden anlamıyor musun?”
Kayıtsızlığına karşı gerilen sinirlerim elimde olmadan açık verdi.
“ Ben yolda kaldım ve eve gidecek kadar param da yok.”
“Seninle karşılaşmayacağım her yere gidebilirsin baş belası, umurumda değil!”
Aradan geçen kısa zamana rağmen gözlerimin onun varlığını bu
kadar özlediğini bilmiyordum. Oturduğum yerde ne yapacağımı bilemeden kıpırdandım. Heyecandan elim ayağım birbirine dolanmıştı
“ Bağırmaktan anladığını sanıyordum!”
“ Benim kim olduğumdan haberin var mı senin?” dedim ne yaptığımın bilincinde olmadan. Gereksiz özgüvenimin böyle yersiz
zamanlarda anlamsız çıkışlar yapması dikkate alınması gereken
bir yetenekti.
“ Benimle bu şekilde konuşamazsın!”
“Kime diyorum ben? Saatlerdir buradayız, Ölüp ölmediğimizi
kontrol etseydiniz en azından!”
“ Siz bu bataklığa gençlik m i diyorsunuz?
Bana dokunmak istemiyormuş gibiydi. Aynı şeyi bakışları
için de söyleyebilirdim. Dudaklarımı büzüp ona doğru yaklaşmaya
çalıştım fakat beni öldürücü bakışlarla kendinden uzaklaştırmayı
başarmıştı.
“Ne o? Vicdan mı yaptınız yoksa?”
“Ya sabır! Kendilerini soktukları durumu görseler bir daha bu
duruma düşerler mi acaba?”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir