İçeriğe geç

God of War Kitap Alıntıları – J. M. Barlog

J. M. Barlog kitaplarından God of War kitap alıntıları sizlerle…

God of War Kitap Alıntıları

God of War
“Nihayet Jotunheim’a gidiyoruz. Artık bizi kimse durduramaz,” dedi Atreus.
“Delikanlı, ‘kaderi kışkırtmak’ tabirini hiç duymadın mı?”
“Kader bize tanrıların söyledikleri başka bir yalandır,” karşılığını verdi Atreus.
“Evet, tanrıların söyledikleri, elbette. Sahiden de babanın oğlusun.”
“Bir kurda dönüşemeyeceğimden emin misin?”
“Beni şaşırtmaktan çekinme.”
Kürek gıcırtılarından başka bir ses çıkmaksızın yol alırlarken Kratos oğlunun yeni kimliğine alışmasını seyretti.
“İçinde bir yerde umut gizli, Kratos,” diye kafasında fısıldadı yumuşacık bir kadın sesi. Ses çok uzun zaman önce gömdüğü bir hayata aitti. “Umut bizi güçlü kılar. Burada olmamızın sebebi odur.”
Maďurinn sem gengur eigin vegum hans. . gengur einn
Yapmak üzere olduğun şey tam anlamıyla zırdelilik. Odin bile bu soğukta canlı kalamaz. Umalım da o kılıçlar işe yarasın.
Asla kaçamayacağın inkar edilemez bir gerçek varsa o da değişemeyecek olman. Hep bir canavar kalacaksın.
Umut bizi güçlü kılar. Burada olmamızın sebebi odur.
Güçlüyüm ve akıllıyım. Sandığı gibi biri değilim. Gerçeği biliyorum.
Kızgın bir tanrının büyüsü beni canlılara karşı kılıcımı kullanmaktan alıkoyuyor.
Bu tanrıların bir buyruğu mu? Tanrılar burada silahsız olmamızı mı istiyorlar?
Her ne saklarsan sakla onu ebediyen koruyamazsın. Ama haklısın, bu konu beni ilgilendirmez.
Bu diyarlardaki tanrıların yabancıları hoş karşılamadıklarını anlamalısın. Güven bana, neyden bahsettiğimi iyi biliyorum.
Ne olduğunu biliyorum. Bu diyara ait değilsin. Ama sezgilerimin yanılmasına imkan yok.”
Annem bana öyle yerlere dair öyküler anlatırdı. Onun betimlediğinden bile daha güzellermiş. Keşke o da yanımızda olup bu ânı paylaşabilseydi.
“Ben de türünün aydın olduğunu sanırdım. Lakin bu ormanda ürkek bir tavşan gibi saklanıyorsun seni gidi acınası korkak.”
En kolay hedef en büyük olanıdır.
Yapılması gerekeni ertelemek, belaya davet çıkarmaktan başka bir işe yaramaz.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Annem bana öyle yerlere dair öyküler anlatırdı. Onun betimlediğinden bile daha güzellermiş. Keşke o da yanımızda olup bu ânı paylaşabilseydi.”
“Yaptığın şeye takılıp kaldın, çocuk. Bırak gitsin. Sen onu öldürmeseydin o seni öldürecekti.”
“Ve düşün. Faaliyete geçmeden önce düşün. Bir şey yapmadan önce ne yapman gerektiğini bil.”
“Atışlarının zamanlamasını iyi ayarla. Süratin bedeli isabetliliktir.”
Annesi ona insanları önemseyen iyi tanrılar olduğunu öğütlemişti. Öyleyse o tanrılar annesini neden savunmasız bırakmışlardı?
“Bana bilmek istediğimi söyle yeter! Kan akıtmaya gerek yok.”
En kolay hedef en büyük olanıdır.
Umut bizi güçlü kılar. Burada olmamızın sebebi olur.
İkili duymasın diye sesini alçak tutan Baldur yorgun argın yerde atan annesine hitap etti:

Elinde değil, öyle değil mi, Anne? Ne söylersem veya yaparsam yapayım. Hayatıma karışmaktan vazgeçmeyeceksin, diye mırıldandı kendisi de haşat vaziyette karların arasında yatarken.

Yürüdüğün bu yol bu intikam yolu sana huzur ge- tirmeyecek. Bunu adım gibi biliyorum,
Son yüz yılı bu ânın hayalini kurarak geçirdim. Sana söyleyeceğim her şeyin, benden ne çaldığını tamı tamına anlayasın diye ağzımdan çıkacak her kelimenin provasını yaptım. Ama şimdi anlamana ihtiyaç duymadığımı fark ettim. Sana zerre kadar ihtiyacım yok.
Her şeyin dönüp dolaşıp olacağına varması ne komik
Pervasızsın, isyankârsın ve ele avuca sığmazsın. Bu böyle gitmez.
İş öldürmeye geldiğinde senden iyi öğretmen zor bulunur.
Zamanı gelince hepimizin sorumluluk alması gerekir, öyle değil mi?
İçinde bir yerde umut gizli Umut bizi güçlü kılar. Burada olmamızın sebebi odur
Kader alengirli şeydir. Ve Odin onu alt edebileceğini düşünecek kadar kibirlidir
Hakkını yememek lazım. Önüne çıkanı yok etmekte pek yeteneklisin.

(Aramızda nice Kratoslar var)

Ama belki mesele geçmişe dönmek değildi. Belki önemli olan şu an yaşananlara yön vererek geleceği değiştirmektir.
Neler olabileceğine değil, neler olduğuna tasalan.
Bir savaşçı asla ama asla ağlamaz. (aslanım Atreus)
Aslında öyle demek istemiyorum. Onu sevdiğimi biliyorsun. Sadece daha iyi biri olmasını isterdim, o kadar. Olabileceğini biliyorum, dedi Atreus sakince.
.Ömrünün geri kalanında onun hasretini çekecekti
Isabetlilik süratten daha önemlidir.
Kratos oğluna nasıl babalık edeceğini bilmiyordu; geçmişinde ona böyle şeyler öğretecek biri olmamıştı. ailelerine arada bir arada tutmak için hep Faye’e bel bağlamıştı. O şekilde mutlu yaşamışlardı. Şimdi ise ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Fakat Kratos oğlunun kendisine Geri getirecek bir yol bulmaya kararlıydı
Zaten ölü olan bir şeyi nasıl öldüreceğim?
Yapılması gerekeni ertelemek, belaya davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramaz.
Aynı hataya düşme. Oğluna güven. Gerçeğin basit olmadığının farkındayım ama zaten çocuğun söz konusuyken hiçbir şey değildir.
Umut bizi güçlü kılar.
Hareket düşünmeyi tetikler, düşünmek daha dikkatli bir analize imkan tanırdı.
Bana kalırsa ya değişirsin ya da ölürsün. Bunu Vanaheim’da öğrendim.
Kratos: Ve düşün. Faaliyete geçmeden önce düşün. Bir şey yapmadan önce ne yapman gerektiğini bil.
Atreus: Ne yapacağımı bilmezsem ne yapmam gerektiğini nasıl bilebilirim ki?
Atışlarının zamanlamasını iyi ayarla. Süratin bedeli isabetliliktir.
Yapılması gerekeni ertelemek, belaya davet çıkarmaktan başka bir işe yaramaz, dedi Kratos
“Sence ne istiyor?” diye babasına sordu Atreus.
“Sabrımızı sınamak.”
“Yapılması gerekeni ertelemek, belaya davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramaz, ” dedi Kratos.
Yapılması gerekeni ertelemek, belaya davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramaz, dedi Kratos
Hımm, eh, kör bir domuz bile ara sıra bir yermantarı osurur.
Savaş güzelim bir vatanı çirkinleştirmiş
Neden değer verdiği her kadın ansızın elinden alınıyordu?
İyi tanrı diye bir şey yoktur, çocuk. Sana bunu öğrettim sanıyordum.
Kendi yolunda yürüyen bir adam yalnız yürür
Atreus annesini yitirmişti. Artık kimsesi yoktu. Babası ona asla annesinin olduğu kadar yakın olamazdı.
O anda Kratos’un zihnine egemen olan şey oğlunun sözleri değildi – karısınınkilerdi.
O daha bir çocuk her şeyden önce bunu hatırlamalısın, Kratos
Üstelik her cadı kötü kalpli değildir
Başarıya ancak pes edilmeden ulaşılabilir – bunlar annesinin sözleriydi.
Onun zevksizliğini nerede görsem tanırım.
Asla kaçamayacağın inkar edilemez bir gerçek varsa o da değişemeyecek olman.
+Sence ne istiyor? diye babasına sordu..
– Sabrımızı sınamak .
Karşıma çıkan onca kişiden sonra bana bir şeyler hissettirirsin diye umutlanmıştım,
Ama yapamıyorsun.
Eski Kratos sadece öldürmek için yaşardı ve bu adamın boynunu kırıp vücudundaki her kemik ezilene kadar üstünde tepinirdi. O Kratos böyle bir canavarın yaşaması için hiçbir sebep görmezdi. Fakat Kratos artık o adam değildi.
Yürüdüğün bu yol.. bu intikam yolu sana huzur getirmeyecek. Bunu adım gibi biliyorum, dedi Kratos. (Baldur’a)
Saklanabileceğin bir yer yok, spartalı, kendinle gerçek arasına istediğin kadar mesafe koy. Hiçbir şey değişmeyecek, istediğin kadar olmadığın şeylerin taklidini yap öğretmen koca baba Asla kaçamayacağın inkar edilemez bir gerçek varsa o da değişemeyecek olman. Hep bir canavar kalacaksın.
Biliyorum ,Athena, ama artık senin canavarın değilim. dedi Kratos.
Helheim mi? dedi kratos.
Evet, ölüler diyarı. Orayı bilir misin? dedi Freya
Buradakini değil, diye itiraf etmesi gerekti Kratos’un.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir