Gazal Kitap Alıntıları – Cem Karaca

Kim olursan ol
Hayatın, insanlığın önemini bilmek gerek..

Kendini insan sananlar
Düşünmeden yaşar,
Dünyayı bir kaşık suda boğar

Yürek hisseder
Beyin emreder
Dil söyler
İlle de gözler

Senin denizinden gelen
Gözyaşlarımla
Uyuyorum..

İçim kan ağlıyor
Bir yanımı kopardılar,
Adı sen..

Dün eskidi
Ben bugün işte

Seni kıskanmayacak kadar az ve asla paylaşmayacak kadar çok seviyorum..

Sana elveda demiyorum
Yollarımız yüreklerimiz doğrultusunda
Mutlaka buluşacaktır
Zira biz bizi
Sevmekle maluluzzz

Ellerin artık hiçbir şey hissetmiyor

Hem çok uzak hem çok yakınım sana

Nasıl tepe tırnak yalnızım

Seni beklemek seni
Hastanın doktoru
Doğumun gerçekleşmesi gibi

Zor olan bilirsin sevmek
Sanki sırattan geçer gibi

Sen beni boş ver
Ben olmasam bile benimsin

Ve bir ömür akıyor
Bir nehir gibi

Yapayalnızım

Seni sevdim en yıkılmışlığımda

Söylenecek çok söz var biliyorum, yaşadıklarımız kadar çok.. Sadece bir söz yeter; Ben seni, seviyorum Cem.. Virgül’ün yeri senin söylediğin gibi, çok önemli

kendi ellerimle kurduğum duvarları yıktım ben

direniyorum direniyorum direniyorum
nahoş pusular var bilemiyorum

kimbilir belki benden yana dönmüş de uyuyorsundur
kimbilir belki rüyalarında olağanüstü huzursuzsundur
dokunmak istersin değmek istersin birine
hisset ne olur dokunuyorum sana şiirimle

seni sevdim en yıkılmışlığımda

sen de ben gibi yanmadasın

Sen benim inandığım son değerli şeysin
Kavgam dövüşüm mağlubiyet ve zaferimsin.

Hiç bir şey umurumda değil.
Seni bekliyorum seni.
Canım benim, canımın taa içi benim

Hüzün, göbek adın senin
Ve ben senden yana mahzunum
Tutuklu âdeta tüm gövdem, bedenim
Ben seni sevmekle malûlum

Yapayalnızım
Yapayalnızsın
Yapayalnız zaten herkes

Parasızlık mı
İşsizlik mi
Sensizlik mi dert
Sen hiç böyle bir dehşeti tattın mı
Ve demokrasi
Ve hürriyet
Ve memleket
Ağlıyor yağmur ! .

Başını eğme,
Gidişin gelişler olsun anam.

Utanma sev
Sev utanmadan
Sevdanın yolunda yorulmadan

Uğruna şiir yazdığın gözler
Ki derin uykudalar

Başını eğme,
Gidişin gelişler olsun anam.

Ve sen bıçaksın
Ellerin elinde
Böğrümde
Susadım
Su ver

Miğferime su doldurdum
İçine balık koydum
Namluya çiçek ektim
Süngüyle meyve soydum

Ben boğaza bile böyle bakmadım
Sekiz sene hasret kaldığım.

Güneş günde iki defa tutuşur
Bir doğarken bir batarken
Ben hep
Sana her zaman bakarken

Utanma sev
Sev utanmadan
Sevdanın yolunda yorulmadan

Yani sen güneşsin
Ben gezegen
Biteviye dönmeliyim çevrende
Sana göre olmalı, gözlerine
Gecemin karası, günümün akı

Ahh şu benim gönlüm
Senden azad olsaydı
Durduğu yerde bu gönül
Azapla dolmasaydı

Hayat güzel demek
Her şey güzel demek değildir
Ama hayat güzeldir
Eşşek gibi güzeldir
Şayet sen eşşek değilsen
Sen hayatı yakalayabilirsen
Sen hayatı görebilirsen
Tutacaksın
Koparacaksın
İsteyeceksin
Tırmanacaksın
Her şey senin elinde
Her şey yalnız özgücünde
Sen olmadan hayat olmaz
Sıva kollan, giriş işe

Dağ benim ova benim kaya benim sığ benim
Ben derinliği nasıl bileyim

Kul Karacam serkeşim sarhoşum
Ben ayılamam ki
Bu dünyada bir yar nasib oldu
Ben sarılamam ki

En büyük hünerdir bilir misin?
İnsanın kendi kendisiyle dalga geçmesi

Evimizde çektin gittin
Sanki gurbet ele gider gibi
Açta bak sözlüğünü
İnsaf izan yazmaz gibi

Kendim kendime bomboş geldim
Neyleyim adım Karaca
Dünya hırt be güzelim

Ümit etmek işimiz
Allah eksik etmesin
Ve hep ve hep ve hep
Gırtlağında bir gıcık
Öksürmeyi bilir misin?

Bu akşam gine bir konser
Bağır oğlum Cem
İşin ne?

Düşünüyorum demek ki varım
Ve var olduğum için
Seni seviyorum

Artık ıslak ve mahzun değil yağmurlar
Baharın eli kulağındadır
Allahım sana binlerce şükür ki, aşığım
Yüreğim aşkın tam tavındadır
Hiç kimseler ırgalayamaz beni gayri
Zil zurnayım, körkütüğüm, aşığım
Kapım Mevlana kapısı bu gece
Deccal gelse razıyım.

Artık elle tutulur gözle görülür erdemlerimiz var bizim, adı Mutluluk .

Eller kana susamış
Ellerin gözü kanlı
Eller düşman
Eller hayın

İster tasavvuftan ister matematikten
İster Gazali’den ister Sokrates’ten
Cahar atıp şeş oynasan ne fark eder ..
İki çarpı ikidir sevda her yerde dört eder

Bir de döndüm baktım ki kendime
Meğerse ben, ben olmuşum, beni bulmuşum

Bazen şiir yazarım
Bazen güzel şeyler söylerim
Ama bazensizdir
Şu anda
Şu dakika

Başını dik tut hiç eğme sen
Aklına ve yüreğine güven
Çağını bil çağına yakış
Güzelliklerle yarış

Saatler dakikaları
Vurmuşlar da sırtına
Yıllara doğru koşuyorlardı
Ömür dediğimizi eksilterek
İnce ince eksiliyorduk
eksiliyordum
eksiliyordun

Ölüm müdür dersin
Yokoluş mudur kurtuluş
Bir şark dünyasıdır haremi
Ve sen Cumhuriyetçi
Ve sen laik vesaire vesaire
İrkilirsin birdenbire
Ve yaşarsın sen seni sana rağmen

Gönül şişesidir hesap sorulmaz
Saatleri sabahta vur, vura vura gelsin
Uyku gözlerime uğramıyor ki
Gel de biraz dey, hesap sorulmaz

Artık ıslak ve mahzun değil yağmurlar
Baharın eli kulağındadır

canım benim

canımın cancağzı
gündüzün gün ışığım
geceleyin ay
ay ölürüm, şavkım benim

el ele ihtiyarlamayı düşündüren bana
kim ölür kim kalır şu fani dünyada
istemem gayrısını sen bana yetersin

yapayanlış söylenmiş bir şarkı gibi utanç veriyor
sensiz ve sana hasret geçirdiğim her dakika
şarkılarımda sen düşlerimde sen velhasıl herşey de sen varsın
sen adeta çalmak isteyip de çalamadığım bir gitarsın
bana ne, bu lafı başkaları daha önce söylediyse
hatta şarkı yapıp milyonlara dinlettiyse
Seni seviyorum
ben-seni, seviyorum
Seni seviyorum

ben Allah’a inanırım, bre güzel Allah’ım
O da beni, benim onu sevdiğim gibi sevsin

seni seviyor değilim
zira(!)
sana aşığım

öperdim avuç içini
bazen sen de yanağını yaslardın
benim avuç içime

hiç bir şey umurumda değil
seni bekliyorum seni
canım benim, canımın taa içi benim
bu lafı daha önce söyledim biliyorum
ve eşşek sudan gelinceye kadar
seni bekliyorum seni

iki çarpı ikidir sevda her yerde dört eder

gözünün gecesine kurban olduğum

destanlar beni kıskanır
ben öyle bir sevdadayım

beri yandan ekmek parası
yaşam kavgası
sana gelmeye geldim

Düşünüyorum demek ki varım
Ve var olduğum için
Seni seviyorum

YA RABBİ!
nasip et o yâri bana .