İçeriğe geç

Gayb Kitap Alıntıları – Yunus Emre Gökce

Yunus Emre Gökce kitaplarından Gayb kitap alıntıları sizlerle…

Gayb Kitap Alıntıları

Bekleyen
Gidenin vazgeçmediği kadar vazgeçermiş,
Bir gün her şeyden
Yan yana uyumayanlar, yana yana uyanıyor bazı sabahlar.
Kaybım, derdim değil!
Ömrün boyu gurur duy, bu sahte galibiyetinle!
Dönsen ne dönmesen ne şimdi!
Geç değil ”HİÇ ” oldu artıkkk
ÖĞRENDİMM
Beklemeyi öğrendiğim gibi.
Gidecek yolu kalmayanın, geri döndüğünü de ”öğrendim ”.
Gelmeeee .
Kimse kimsenin yerini almaz. Ancak siz isterseniz , o yeri verirsiniz.
”BİRAZ ”
”Vicdanın benim için sızlasın biraz. ”
Bu tek cümlelik sitemimde geçen ‘biraz’ kelimesi, umarım ki gönlüne ve ömrüne de sığmaz
Gidenin vazgeçmediği kadar vazgeçermiş,
Bir gün her şeyden
İyi olmak kötü etti beni ziyanımdır bu..
Elimi bırakan, eldir.
Benden saymam bir daha.
Herkesin yası tutulmaz
Bu kadar önemseme kendini.
Ne zaman yolum düşse, sokağından ne zaman geçsem, nasıl öne eğdinse bilmem, kaldıramam bu başımı.
Bakamam, korkarım iki karış pencereden
Göz seni görmek ister, gönülse sana görünmemek.
Şimdi,
Söndü ışık.
Sustu dudağımdaki sen çalan ıslık.
Sen,
Dünya ahret acımsın artık.
Yüzün değil, hüzün görünür bazen aynada.
Çekidüzen veremezsin
“Geçmiş, oyalanmaktır.”
Kaybım, derdim değil! Ömrün boyu gurur duy, bu sahte galibiyetinle!
“Vicdanın benim için sızlasın biraz.”
Bu tek cümlelik sitemimde geçen “ biraz*” kelimesi, umarım ki gönlüne de ömrüne de sığmaz
Yüzün değil, hüzün görünür bazen aynada.”
Çekidüzen veremezsin
Bekleyen,
“Gidenin vazgeçemediği kadar vazgeçermiş, bir gün her şeyden ”

“Yan yana uyumayanlar,
Yana yana uyanıyor bazı sabahlar.”

Günün ortasında biten akşamlar gibiyim..
En büyük yanlışımız,
doğru biri olmaktır belki de..
Herkesin yası tutulmaz
Bu kadar önemseme kendini.
Bekleyen gidenin vazgeçmediği kadar vazgeçmiş bir gün her şeyden
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Saati kaybolanın, zamanı yine ilerliyor.
Dönsen ne dönmesen ne şimdi!
Geç değil ‘HİÇ’ oldu artık!
Beklemeyi öğrendiğim gibi
Gidecek yolu kalmayanın, geri döndüğünü de öğrendim.

Gelme

Yan yana uyuyamayanlar, yana yana uyanıyor bazı sabahlar.
Her gün biraz daha gecikiyorsun.
Dün ölmüş olabilirdim.
Bekleyen, Gidenin vazgeçmediği kadar vazgeçermiş, bir gün herşeyden
Bekleyen,
Gidenin vazgeçemediği kadar vazgeçermiş, bir gün her şeyden
Ne zaman yolum düşse, sokağından ne zaman geçsem, nasıl öne eğdinse bilmem, kaldıramam bu başımı.
Bakamam, korkarım iki karış pencereden
Göz seni görmek ister, gönülse sana görünmemek.
Nerede yaşarsan yaşa,
Unuttuğum yerlerde her gün ölüyorsun.
Sana anlatacağım bir hikâyem var benim.
Gerçekten dinlemek istiyorsan,
Gününü değil ömrünü adamayı göze al.
” Kimse kimsenin yerini almaz ancak siz isterseniz o yeri verirsiniz ”
Bu kalsın aklınızda
Hep bir şeyler söylenmeyen olarak kalacak..!
Susmak, yorucu bir lisan
Ama taştan soğuk gözlerine anlam yüklemeye gücüm kalmadı artık.
Korkak değilim. Canım daha çok yanmasın diye vazgeçiyorum artık.
Vicdanın benim için sızlasın biraz.

Bu tek cümlelik sitemimde geçen biraz kelimesi, umarım ki gönlüne veömrüne de sığmaz.

‘‘Nasıl gittiklerini görmeyelim diye vardır belki de göz kapakları ’’
..Yan yana uyuyamayanlar,
Yan yana uyanıyor bazı sabahlar.
Uzaktan
Yan yana uyuyamayanlar yan yana uyanıyor bazı sabahlar
Sizin sıkıntınız doymamak,
Sevilmemek ya da yalnız kalmak değil.

Arsızsınız, ait olamıyorsunuz.
Çoğalıyorsunuz durmadan.
Her yerdesiniz ve herkese.

“Yan yana uyuyamayanlar,
Yana yana uyanıyor bazı sabahlar.”

“Uzaktan ”

Her gün biraz daha gecikiyorsun.
‘‘Dün ölmüş olabilirdim.’’
Niçin kendinize bir hayat kurmak yerine, başkalarının hayatına kene gibi yapışıp basit bir asalak olarak yaşamayı tercih ediyorsunuz
Yüzün değil, hüzün görünür bazen aynada
Çeki düzen veremezsin..
Aşk, bir gün yeniden bir tarih daha bulur kendisine .
Ötesi yok bu duanın,benim ol!
Benimle,
Aklınla,
‘Aşkınla bin yaşa’
‘Gel’
Beklemeyi öğrendiğim gibi
gidecek yolu kalmayanın, geri döndüğünü de öğrendim.
Yüzün değil, hüzün görünür bazen aynada
Çeki düzen veremezsin
Kırdığın hayaller, kurduğum hayallerdi.
İnsan gözünden düşmenin, bir insanın gözüne girmenin, bir şeyleri göze almanın, gözden çıkarmanın, gözden ırağa gitmenin ve göz göze gelmenin serüvenidir aşk. Aşk, kırılacak eşyaları taşıyan bir hamalın, ev sahibinin endişe veren bakışlarında.
Saati kaybolanın, zamanı yine ilerliyor.
Mezarından, uzun zaman sonra çıkarılmış bir ölü gibiyim şimdi.
Bir akşam gibi kaldı her şey. Yaşanmamış bir cumartesi gibi. Hiç gelmeyecek bir pazar kahvaltısı gibi
Ellerimi savurduğumda neye çarpmıyorsa, oradasın sanki hâlâ.
Göz seni görmek ister, gönülse sana görünmemek.
Anlıyorsun değil mi artık,
Saati kaybolanın, zamanı yine ilerliyor.
Yan yana uyuyamayanar,
Yana yana uyanıyor bazı sabahlar.

Uzaktan

Hep bir şey kalır içinde
Ne kadar söylersen söyle
Ne kadar anlatırsan anlat
Hep bir şeyler söylenmeyen olarak kalacak
Senin gözlerine takılıp, başkasının yüreğine düşüyorsa, vazgeç!
Nasıl becerdin bu kadar uzakta durmayı?
Kim alıştırdı sana, bana bu kadar el olmayı?
Geçmiş oyalanmaktır.
Yan yana uyuyamayanlar, yana yana uyanıyor bazı sabahlar. Uzaktan
Nasıl yorgunum bilseniz..
Bir ölü duysa ayak ucunda yer açar bana.
Ben sana nasıl mahkûm olmuşum ki
Bir tek rüyamda görüş günü var
Nasıl gittiklerini görmeyelim diye vardır belki de göz kapakları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir