Hasan Tahsin Feyizli kitaplarından Feyzü’l Furkan Tefsirli Kur’an-ı Kerim Meali kitap alıntıları sizlerle…
Feyzü’l Furkan Tefsirli Kur’an-ı Kerim Meali Kitap Alıntıları
يَقُولُونَ بِأَلْسِنَتِهِم مَّا لَيْسَ فِي قُلُوبِهِمْ
kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler.
اعْبُدُوا اللَّهَ وَاتَّقُوهُ ۖ ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ
Allah’a kulluk edin ve O’ndan korkun, bu sizin için daha hayırlıdır.
فَاصْبِرْ صَبْرًا جَمِيلًا
O halde güzel bir sabır ile sabret.
وَمَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ
Allah kime hidâyet ederse, o hidâyete erendir.
فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ
Öyle ise beni anın, ben de sizi anayım.
وَكَفَىٰ بِرَبِّكَ وَكِيلًا
Vekil olarak Rabbin yeter.
وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ
Ve inananların göğüslerine şifa verir.
44. Siz Kitab’ı okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutup da, (diğer) insanlara iyilik yapmalarını (ve takvâyı) mı emrediyorsunuz? (Bunun çirkin olduğunu) hiç düşünmüyor musunuz?
45. (Ey müslümanlar!) Sabır ve namazla (Allah’tan) yardım isteyin. Şüphesiz bu (şekilde yardım istemek Allah’a) gönülden saygı duyanlardan başkasına zor ve ağır gelir.
Onlar Kur’an’ın söyledikleri üzerinde düşünmezler mi? Yoksa kalpler’ inin üzerinde kilitler mi var?
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar ne de bir an ileri gidebilirler.
Rabbinizden size indirilene (Kur´an´a) uyun. O´nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!
De ki: Allah her şeyin Rabbi iken ben ondan başka Rab mı arayacağım? Herkesin kazanacağı yalnız kendisine aittir. Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. Ve O, uyuşmazlığa düştüğünüz gerçeği size haber verecektir.
De ki: Kesin delil, ancak Allah´ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.
De ki: Ey kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Yurdun (dünyanın) sonunun kimin lehine olduğunu yakında bileceksiniz. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmazlar.
وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلٰى حُبِّه۪ مِسْك۪ينًا وَيَت۪يمًا وَاَس۪يرًا
Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Sebe’ Suresi
17. İşte, nankörlük ettiklerinden dolayı onları bu şekilde cezalandırdık. Biz hiç, nankör olandan başkasını cezalandırır mıyız?!
17. İşte, nankörlük ettiklerinden dolayı onları bu şekilde cezalandırdık. Biz hiç, nankör olandan başkasını cezalandırır mıyız?!
Sebe’ Suresi
6. Kendilerine ilim verilen (gerçek bilgin) ler, sana Rabbinden indirilen (Kur’an’) ın, hakikatin ta kendisi olduğunu ve (onun) mutlak galip ve hamde layık (Allah’) ın yoluna hidayet ettiğini görürler.
6. Kendilerine ilim verilen (gerçek bilgin) ler, sana Rabbinden indirilen (Kur’an’) ın, hakikatin ta kendisi olduğunu ve (onun) mutlak galip ve hamde layık (Allah’) ın yoluna hidayet ettiğini görürler.
Ahzab Suresi
35. Şüphesiz ki Müslüman olan (Allah’ın emirlerine teslim olan) erkeklerle, müslüman kadınlar; iman eden erkeklerle iman eden kadınlar; itaat (ve ibadet) e devam eden erkeklerle itaat (ve ibadet) e devam eden kadınlar; doğru erkeklerle, doğru kadınlar; sabreden erkeklerle sabreden kadınlar; alçak gönüllü (ve saygılı) erkeklerle alçak gönüllü (ve saygılı) kadınlar; sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar; oruç tutan erkeklerle, oruç tutan kadınlar; mahrem yerlerini (haramdan) koruyan /hayalı erkeklerle mahrem yerlerini (ve görünümlerini haramdan) koruyan /iffetli kadınlar; Allah’ı çok anan erkeklerle (Allah’ı çok) anan kadınlar (var ya, işte) Allah, onlar için mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.
35. Şüphesiz ki Müslüman olan (Allah’ın emirlerine teslim olan) erkeklerle, müslüman kadınlar; iman eden erkeklerle iman eden kadınlar; itaat (ve ibadet) e devam eden erkeklerle itaat (ve ibadet) e devam eden kadınlar; doğru erkeklerle, doğru kadınlar; sabreden erkeklerle sabreden kadınlar; alçak gönüllü (ve saygılı) erkeklerle alçak gönüllü (ve saygılı) kadınlar; sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar; oruç tutan erkeklerle, oruç tutan kadınlar; mahrem yerlerini (haramdan) koruyan /hayalı erkeklerle mahrem yerlerini (ve görünümlerini haramdan) koruyan /iffetli kadınlar; Allah’ı çok anan erkeklerle (Allah’ı çok) anan kadınlar (var ya, işte) Allah, onlar için mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.
Allah’ın Resûlü Muhammed (sas.), Kur’an’ı yaşama örneği ve onun muallimidir. O’nun hayatı ve sünneti bilinmeden Kur’an gayesine uygun anlaşılmaz. Allah’ı sevmek ve onun hoşnutluğunu kazanmak için de kimseyi değil, ancak prensip olarak peygamberimizi (S. A. V.) örnek almak Kur’an ifadesidir. Onun hayatı ve sahih sünneti ortada iken, başkalarını öne çıkarmak veya onu devre dışı bırakarak, Allah ve Resûlü’nün ve kullarının arasını açmak, Peygamber’ in görevi yalnız Kur’an’ı getirmektir. demek, Allah’a ve Kur’an’a münafıkça inanmak anlamına gelmektedir.
Ahzab Suresi
21. Andolsun ki Allah’ı(n rızasını) ve ahiret gününü(n saadetini umanlar ve Allah’ın Resûlü’nde, sizin için, pek güzel bir örnek vardır.
21. Andolsun ki Allah’ı(n rızasını) ve ahiret gününü(n saadetini umanlar ve Allah’ın Resûlü’nde, sizin için, pek güzel bir örnek vardır.
Ahzab Suresi
3. Allah’a güvenip dayan. Vekil olarak Allah yeter.
3. Allah’a güvenip dayan. Vekil olarak Allah yeter.
Dağları görür de onları donmuş ( hareketsiz ve yerlerinde durur) zannedersin. Halbuki onlar, bulutların geçmesi gibi geçip gider. (Neml Sûresi;27,88 ayet)
Burada dağların geçip gitmesinde, dünyanın döndüğüne işaret vardır. Şimdi dünya ile birlikte dönüp giden dağlar, Sûr’a üfürüldüğü gün parçalanıp ufalanacak ve yerlerinden kaybolup gideceklerdir. Diğer taraftan Levha tektoniği alanında çalışmalarla varılan bilimsel netice kısaca şöyledir: Yer kabuğu mağma’nın üzerinde olup üzerindeki dağlar ve diğer şeyler hareket halindedir. Bu hareket ortalama yılda 1-2 cm olup bu da insanın hissedebileceği bir hız değildir. Fakat jeolojik olarak mühimdir. İşte hareketsiz zannedilen dağların bu yönden de bulutlar gibi hareket ettiğini bilim ispat etmiştir.
Burada dağların geçip gitmesinde, dünyanın döndüğüne işaret vardır. Şimdi dünya ile birlikte dönüp giden dağlar, Sûr’a üfürüldüğü gün parçalanıp ufalanacak ve yerlerinden kaybolup gideceklerdir. Diğer taraftan Levha tektoniği alanında çalışmalarla varılan bilimsel netice kısaca şöyledir: Yer kabuğu mağma’nın üzerinde olup üzerindeki dağlar ve diğer şeyler hareket halindedir. Bu hareket ortalama yılda 1-2 cm olup bu da insanın hissedebileceği bir hız değildir. Fakat jeolojik olarak mühimdir. İşte hareketsiz zannedilen dağların bu yönden de bulutlar gibi hareket ettiğini bilim ispat etmiştir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Allah’a güvenip dayan.
Hz. Ali’ye ; Dünya nedir? diye sormuşlar. O da Seni Mevla’dan alıkoyan her şey. cevabını vermiştir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ankebut Suresi
64. Bu dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu (oradaki hayat) ise elbette (asıl yaşanacak) ebedî hayat odur ; keşke bunu bilselerdi.
64. Bu dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu (oradaki hayat) ise elbette (asıl yaşanacak) ebedî hayat odur ; keşke bunu bilselerdi.
Ankebut Suresi
57. Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.
57. Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.
Ankebut Suresi
3. Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de (sıkıntılarla) imtihan ettik. Allah elbette (iman yönüyle) doğru olanları da bilir, yalancıları da bilir.
3. Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de (sıkıntılarla) imtihan ettik. Allah elbette (iman yönüyle) doğru olanları da bilir, yalancıları da bilir.
Kasas Suresi
77. Allah’ın sana verdiği (güç, kuvvet, mal, evlat, ilim gibi her türlü) şeyde ahiret yurdunu da ara. Dünyadan (helalinden olarak) nasibini de unutma! Allah’ın sana iyilik ettiği gibi sen de iyilik et. (Emirlerine muhalefet ederek) yeryüzünde bozgunculuk (yapmayı) isteme! Çünkü Allah bozguncuları sevmez.
77. Allah’ın sana verdiği (güç, kuvvet, mal, evlat, ilim gibi her türlü) şeyde ahiret yurdunu da ara. Dünyadan (helalinden olarak) nasibini de unutma! Allah’ın sana iyilik ettiği gibi sen de iyilik et. (Emirlerine muhalefet ederek) yeryüzünde bozgunculuk (yapmayı) isteme! Çünkü Allah bozguncuları sevmez.
Kasas Suresi
76. Karun, Musa’nın kavminden (amcasının oğlu) idi. Ama onlara karşı azgınlık etti. Biz ona öyle hazineler verdik ki anahtarları(nı bile taşımak) güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Kavmi ona demişti ki: Şımarma! Çünkü Allah (böbürlenip) şımaranları sevmez.
76. Karun, Musa’nın kavminden (amcasının oğlu) idi. Ama onlara karşı azgınlık etti. Biz ona öyle hazineler verdik ki anahtarları(nı bile taşımak) güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Kavmi ona demişti ki: Şımarma! Çünkü Allah (böbürlenip) şımaranları sevmez.
Kasas Suresi
60. Oysa size verilen her şey, dünya hayatının (geçici) istifadesi ve ziynetidir. Allah’ın yanında olan ise daha hayırlı ve daha devamlıdır. Akıl erdiremiyor musunuz?
60. Oysa size verilen her şey, dünya hayatının (geçici) istifadesi ve ziynetidir. Allah’ın yanında olan ise daha hayırlı ve daha devamlıdır. Akıl erdiremiyor musunuz?
Kasas Suresi
50. Eğer sana cevap vermezlerse (ki cevap vermezler), bil ki onlar, sadece heveslerine uyuyorlar. Allah’tan (gelen bir delil veya vahye dayalı) bir yol gösterici olmadan, kendi arzusuna (veya işine gelenlere) uyandan daha sapık kimdir? Şüphesiz ki Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
Dinde kaynağını vahiyden almayan bütün yol göstericilik ve deliller, kesinliği ve kalıcılığı olmayan batıl arzuların mahsülüdür.
50. Eğer sana cevap vermezlerse (ki cevap vermezler), bil ki onlar, sadece heveslerine uyuyorlar. Allah’tan (gelen bir delil veya vahye dayalı) bir yol gösterici olmadan, kendi arzusuna (veya işine gelenlere) uyandan daha sapık kimdir? Şüphesiz ki Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
Dinde kaynağını vahiyden almayan bütün yol göstericilik ve deliller, kesinliği ve kalıcılığı olmayan batıl arzuların mahsülüdür.
Neml Suresi
80. Şüphesiz sen (kalpleri) ölmüşlere duyuramazsın. Arkasını dönmüş kaçarlarken o sağırlara da davetini işittiremezsin.
80. Şüphesiz sen (kalpleri) ölmüşlere duyuramazsın. Arkasını dönmüş kaçarlarken o sağırlara da davetini işittiremezsin.
Neml Suresi
79. (Resûlüm!) O halde Allah’a güvenip dayan. Çünkü sen apaçık bir gerçek üzeresin.
79. (Resûlüm!) O halde Allah’a güvenip dayan. Çünkü sen apaçık bir gerçek üzeresin.
Neml Suresi
4. Ahirete inanmayanlar var ya, onlara kendilerinin (kötü) işlerini süslü gösterdik. Bu yüzden onlar ‘şaşkınlık ve kalp körlüğü’ içinde bocalarlar.
İnanmadıkları için dünyaperest, maddeperest olurlar.
4. Ahirete inanmayanlar var ya, onlara kendilerinin (kötü) işlerini süslü gösterdik. Bu yüzden onlar ‘şaşkınlık ve kalp körlüğü’ içinde bocalarlar.
İnanmadıkları için dünyaperest, maddeperest olurlar.
Şu’ara Suresi
221. Şeytanların kime indiğini size haber vereyim mi?
222. Onlar, her günahkar, iftiracı (düzenbaz) üzerine iner.
223. Bunlar (şeytanın vesveselerine) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.
221. Şeytanların kime indiğini size haber vereyim mi?
222. Onlar, her günahkar, iftiracı (düzenbaz) üzerine iner.
223. Bunlar (şeytanın vesveselerine) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.
Şu’ara Suresi
149. Dağlardan da zevkle/şımararak (gösterişli) birtakım evler yontup oyuyorsunuz.
Ayet-i kerimedeki farihin lafzı, maharetle anlamına da gelmektedir.
149. Dağlardan da zevkle/şımararak (gösterişli) birtakım evler yontup oyuyorsunuz.
Ayet-i kerimedeki farihin lafzı, maharetle anlamına da gelmektedir.
Şu’ara Suresi.
78. O (Rab) ki beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir.
79. Bana yediren, bana içiren O’dur.
80. Hastalandığım zaman bana şifa veren O’dur.
78. O (Rab) ki beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir.
79. Bana yediren, bana içiren O’dur.
80. Hastalandığım zaman bana şifa veren O’dur.
İşte böylece önce kalplerindeki putlarını, sonra meydandaki putlarını yıkarak kesin iman ile İslâm’a girdiler.
Furkan Suresi
74. Ve onlar ki: Ey Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve nesillerimizden gözler(imizin) nuru (olacak iyi insanlar) lütfet ve bizi (fenalıktan) sakınanlara rehber yap. derler.
Bu dua temiz toplum olmanın, dünya ve ahirette huzur bulmanın bir anahtarıdır.
74. Ve onlar ki: Ey Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve nesillerimizden gözler(imizin) nuru (olacak iyi insanlar) lütfet ve bizi (fenalıktan) sakınanlara rehber yap. derler.
Bu dua temiz toplum olmanın, dünya ve ahirette huzur bulmanın bir anahtarıdır.
Furkan Suresi
67. (Rahman’ın o has kulları) ki harcadıkları zaman israf etmezler, cimrilik de yapmazlar, (harcamaları hususunda) bu (ikisi) arasında bir denge tuttururlar.
Peygamberimiz (sas.) ; Cömerdin yemeği deva, cimrinin yemeği ise hastalıktır. buyurmuştur.
67. (Rahman’ın o has kulları) ki harcadıkları zaman israf etmezler, cimrilik de yapmazlar, (harcamaları hususunda) bu (ikisi) arasında bir denge tuttururlar.
Peygamberimiz (sas.) ; Cömerdin yemeği deva, cimrinin yemeği ise hastalıktır. buyurmuştur.
Furkan Suresi
63. Rahman’ın (has) kulları o kimselerdir ki yeryüzünde mütevazı bir şekilde yürürler ve cahiller kendilerine laf atarsa (tartışmayıp) : Selametle (hoşça kal). de(yip gider) ler.
63. Rahman’ın (has) kulları o kimselerdir ki yeryüzünde mütevazı bir şekilde yürürler ve cahiller kendilerine laf atarsa (tartışmayıp) : Selametle (hoşça kal). de(yip gider) ler.
Hevanın hakim olduğu yerde hayat fesada uğramıştır.
Furkan Suresi
23. (Dünyada hayır namına) yaptıkları her bir işi ele alacağız ve onu dağılmış toz zerresi yapacağız. (Çünkü iman olmaksızın hiçbir işin değeri yoktur.)
24. O gün cennet ehlinin kalacakları yer çok iyi ve dinlenecekleri yer çok güzeldir.
25. O gün gök, beyaz bulutlarla (veya beyaz bulutlar halinde) parçalanacak ve melekler (amel defteriyle) indirildikçe indirilecek.
23. (Dünyada hayır namına) yaptıkları her bir işi ele alacağız ve onu dağılmış toz zerresi yapacağız. (Çünkü iman olmaksızın hiçbir işin değeri yoktur.)
24. O gün cennet ehlinin kalacakları yer çok iyi ve dinlenecekleri yer çok güzeldir.
25. O gün gök, beyaz bulutlarla (veya beyaz bulutlar halinde) parçalanacak ve melekler (amel defteriyle) indirildikçe indirilecek.
Furkan Suresi
14. Bugün, yok olmayı bir kez değil, birçok (defa) dileyin (çünkü durmadan diriltilip yakılacaksınız).
Ahirette dirildikten sonra ne yeniden dünyaya dönüş ne de ölüp kurtulma vardır. Reenkarnasyon da mümkün değildir.
14. Bugün, yok olmayı bir kez değil, birçok (defa) dileyin (çünkü durmadan diriltilip yakılacaksınız).
Ahirette dirildikten sonra ne yeniden dünyaya dönüş ne de ölüp kurtulma vardır. Reenkarnasyon da mümkün değildir.
Evde kimse yoksa bile es-selamü aleyküm demek gerekir. Bu selama melekler mukabele ederler. Camilerde de böyledir. Yahut es-selamu aleyna ve ala ibadillahissalihin diye selam vermek gerekir.
Nur Suresi
35. Allah, göklerin, yerin (her şeyin) nuru(nu, aydınlığını veren) dir. O’nun nurunun misali bir hücre içindeki (kuvvetli) bir lamba gibidir. O lamba bir cam içindedir. O cam sanki inciden bir yıldızdır ki güneşin doğduğu yere de battığı yere de nispeti olmayan mübarek bir ağaçtan, zeytinden yakılır.
Tur-i Sina’da o zeytin ağacından Hz. Musa’ya gözüken ışık, İlahi nurun ışığıdır. Bu nur, Allah’ın dilediği yerde ve kalpte parlar.
35. Allah, göklerin, yerin (her şeyin) nuru(nu, aydınlığını veren) dir. O’nun nurunun misali bir hücre içindeki (kuvvetli) bir lamba gibidir. O lamba bir cam içindedir. O cam sanki inciden bir yıldızdır ki güneşin doğduğu yere de battığı yere de nispeti olmayan mübarek bir ağaçtan, zeytinden yakılır.
Tur-i Sina’da o zeytin ağacından Hz. Musa’ya gözüken ışık, İlahi nurun ışığıdır. Bu nur, Allah’ın dilediği yerde ve kalpte parlar.
Onun (zeytinin parlak) yağı, kendisine bir ateş değmese bile neredeyse ışık verir. (Bu da) nur üzerine nurdur (ışığı pırıl pırıl aydınlıktır). Allah dilediği (layık gördüğü) kimseyi nuruna kavuşturur.
Hidayetine eriştirir, Kur’an’a uymaya muvaffak kılar ve aydınlığa çıkarır.
Allah insanlar için misaller verir. Allah her şeyi bilendir.
Nur Suresi
27. Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere (ve odalara girerken) tanışsanız da izin almadan ve sahiplerine (seslenip) selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Herhalde bunu düşünüp anlarsınız.
27. Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere (ve odalara girerken) tanışsanız da izin almadan ve sahiplerine (seslenip) selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Herhalde bunu düşünüp anlarsınız.
Nur Suresi
14. Eğer dünyada ve ahirette Allah’ın lütfu ve rahmeti üzerinize olmasaydı içine daldığınız dedikodu yüzünden size kesinlikle büyük bir azap dokunurdu.
14. Eğer dünyada ve ahirette Allah’ın lütfu ve rahmeti üzerinize olmasaydı içine daldığınız dedikodu yüzünden size kesinlikle büyük bir azap dokunurdu.
Nur Suresi
1. (Bu,) indirdiğimiz ve (hükümlerinin tatbikini) farz kıldığımız bir suredir. Düşünüp öğüt alasınız diye içinde apaçık ayetler indirdik.
1. (Bu,) indirdiğimiz ve (hükümlerinin tatbikini) farz kıldığımız bir suredir. Düşünüp öğüt alasınız diye içinde apaçık ayetler indirdik.
Resûlullah (sas.) ;Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur. buyurmuştur.
Mü’minun Suresi
78. Sizin için (duymayı sağlayan) kulakları, (görmeyi sağlayan) gözleri ve (düşünmeyi sağlayan) gönülleri yaratan O’ dur. (Halbuki siz) ne kadar az şükrediyorsunuz!
78. Sizin için (duymayı sağlayan) kulakları, (görmeyi sağlayan) gözleri ve (düşünmeyi sağlayan) gönülleri yaratan O’ dur. (Halbuki siz) ne kadar az şükrediyorsunuz!
Mü’minun Suresi
43. Hiçbir ümmet ecelini ne öne alabilir ne de (onu) erteleyebilir.
43. Hiçbir ümmet ecelini ne öne alabilir ne de (onu) erteleyebilir.
Mü’minun Suresi
30. Doğrusu bu (Nuh kıssası) nda nice ibretler vardır. Biz (İnsanları) elbette imtihan etmekteyiz.
30. Doğrusu bu (Nuh kıssası) nda nice ibretler vardır. Biz (İnsanları) elbette imtihan etmekteyiz.
Mü’minun Suresi
8. Onlar (o mü’ minler) ki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.
8. Onlar (o mü’ minler) ki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.
Mü’minun Suresi
1. Mü’ minler muhakkak felah bulmuş (umduklarına ermişler) dir.
1. Mü’ minler muhakkak felah bulmuş (umduklarına ermişler) dir.
Hac Suresi
32. Bu böyledir. Kim Allah’ın (dininin) alametlerine (hükümlerine) saygı gösterirse gerçekten bu, kalplerin takvasından (Allah’a saygısından ve karşı gelmekten sakınmasından) dır.
32. Bu böyledir. Kim Allah’ın (dininin) alametlerine (hükümlerine) saygı gösterirse gerçekten bu, kalplerin takvasından (Allah’a saygısından ve karşı gelmekten sakınmasından) dır.
Hac Suresi
27. (Resûlüm!) İnsanlar içinde haccı ilan et;gerek yaya gerekse uzak yoldan (hızlı yol alan) zayıf /arık develer üzerinde sana gelsinler.
Rivayete göre, İbrahim (as.), Ebu Kubeys dağına çıkarak insanları haccetmeye davet etmiştir. Hasan—Basri’nin rivayetine göre bu hitap Hz. Peygamber’edir. Beydavi de bunu nakletmiştir. Hz. Peygamber, Veda haccında ayetin gereği olan haccı duyurmuştur.
27. (Resûlüm!) İnsanlar içinde haccı ilan et;gerek yaya gerekse uzak yoldan (hızlı yol alan) zayıf /arık develer üzerinde sana gelsinler.
Rivayete göre, İbrahim (as.), Ebu Kubeys dağına çıkarak insanları haccetmeye davet etmiştir. Hasan—Basri’nin rivayetine göre bu hitap Hz. Peygamber’edir. Beydavi de bunu nakletmiştir. Hz. Peygamber, Veda haccında ayetin gereği olan haccı duyurmuştur.
Hac Suresi
8-9. (Buna rağmen) insanlardan kimi, ne bir yol göstereni ne de aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın bilgisizce (insanları) Allah yolundan saptırmak için kibirle yanını bükerek/kasılıp böbürlenerek Allah hakkında tartışır!
Oysa Allah’ın varlığı hakkında tartışan ateistler, görünmeyen akıllarının varlığını kabul eymeleriyle çelişkiye düştüklerini bilmezler.
Onun için dünyada bir rezillik vardır. Kıyamet günü de ona (cehennemin) can yakıcı azabını tattıracağız.
8-9. (Buna rağmen) insanlardan kimi, ne bir yol göstereni ne de aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın bilgisizce (insanları) Allah yolundan saptırmak için kibirle yanını bükerek/kasılıp böbürlenerek Allah hakkında tartışır!
Oysa Allah’ın varlığı hakkında tartışan ateistler, görünmeyen akıllarının varlığını kabul eymeleriyle çelişkiye düştüklerini bilmezler.
Onun için dünyada bir rezillik vardır. Kıyamet günü de ona (cehennemin) can yakıcı azabını tattıracağız.
Hac Suresi
1. Ey insanlar! Rabbinizin emrine uygun yaşayın. Gerçekten (kıyamet) saati(ni) n sarsıntısı çok büyük (dehşetli) bir şeydir.
1. Ey insanlar! Rabbinizin emrine uygun yaşayın. Gerçekten (kıyamet) saati(ni) n sarsıntısı çok büyük (dehşetli) bir şeydir.
Enbiya Suresi
37. İnsan (öyle acelecidir ki sanki) aceleden yaratıldı. (Bekleyin, acele etmeyin) size ayetlerimi (azabımı) göstereceğim. Benden (azabın) acele olmasını istemeyin.
37. İnsan (öyle acelecidir ki sanki) aceleden yaratıldı. (Bekleyin, acele etmeyin) size ayetlerimi (azabımı) göstereceğim. Benden (azabın) acele olmasını istemeyin.
Enbiyâ Suresi
35. Her nefis ölümü tadacaktır. Bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz.
Hanginiz şükürde, sabırda ve salih amelde bulunacak veya isyan edecek diye.
(Sonunda) ancak bize döndürüleceksiniz.
35. Her nefis ölümü tadacaktır. Bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz.
Hanginiz şükürde, sabırda ve salih amelde bulunacak veya isyan edecek diye.
(Sonunda) ancak bize döndürüleceksiniz.
Enbiyâ Suresi
34. (Resûlüm!) Biz, senden önce hiçbir insana, (dünyada) ebedî hayat vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedî mi kalacaklar?
34. (Resûlüm!) Biz, senden önce hiçbir insana, (dünyada) ebedî hayat vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedî mi kalacaklar?
Enbiyâ Suresi
1. İnsanların hesab(a çekilme zaman)I yaklaştı. Hal böyle iken onlar, hala gaflet içinde yüz çevirmektedirler.
1. İnsanların hesab(a çekilme zaman)I yaklaştı. Hal böyle iken onlar, hala gaflet içinde yüz çevirmektedirler.
Meryem Suresi
59. Kendilerinden sonra arkalarından öyle (kötü) bir nesil geldi ki namazı bıraktılar ve şehvetlerine uydular.
59. Kendilerinden sonra arkalarından öyle (kötü) bir nesil geldi ki namazı bıraktılar ve şehvetlerine uydular.
Kehf Suresi
23-24. İnşallah (Allah dilerse/Allah izin verirse) demeksizin, asla, hiçbir şey için : Ben yarın bunu mutlaka yaparım. deme.
Kureyş müşriklerinden bir grup, peygamberliğini öğrenmek için Resûlullah’a ruh, Ashabı Kehf ve Zülkarneyn hakkında sualler sormuşlardı. O da konu ruha gelince, Yarın cevap veririm. demişti, İnşallah dememişti. İşte bir ifade hatasından dolayı 15 gün vahiy kesilmiş, Efendimiz(sas.) hakkında; Onu Rabbi unuttu. demişlerdi. Sonra bu ayetler ve bu surenin 9_25,83-98 arası ayetleri ile Duha suresi indi.
Unuttuğun zaman da (yine inşallah diyerek) Rabbini an ve: Umarım ki Rabbim beni, bundan daha isabetli (bir) doğruya ulaştırır. de.
23-24. İnşallah (Allah dilerse/Allah izin verirse) demeksizin, asla, hiçbir şey için : Ben yarın bunu mutlaka yaparım. deme.
Kureyş müşriklerinden bir grup, peygamberliğini öğrenmek için Resûlullah’a ruh, Ashabı Kehf ve Zülkarneyn hakkında sualler sormuşlardı. O da konu ruha gelince, Yarın cevap veririm. demişti, İnşallah dememişti. İşte bir ifade hatasından dolayı 15 gün vahiy kesilmiş, Efendimiz(sas.) hakkında; Onu Rabbi unuttu. demişlerdi. Sonra bu ayetler ve bu surenin 9_25,83-98 arası ayetleri ile Duha suresi indi.
Unuttuğun zaman da (yine inşallah diyerek) Rabbini an ve: Umarım ki Rabbim beni, bundan daha isabetli (bir) doğruya ulaştırır. de.
Ama nice insanlar vardır ki dünya olayları, sistemler, nefislerinin heva ve hevesleri, şeytan ve dostları Allah’a kulluktan yana ölene kadar uyutmaktadır. Uyanık olanlara ve uyananlara ne mutlu!
170. Kitab’a sımsıkı sarılan (Kur’an’ın hükümlerine göre hareket eden) ve namazı dosdoğru kılanlara gelince, şüphesiz biz böyle iyiliğe çalışanların mükâfatını zâyi etmeyiz.
Hakkı (gerçeği) batıl ile bulayıp/örtüp de bile bile hakkı gizlemeyin (hakkın üstüne örttüğünüz batılı hak diye göstermeyin.)
Siz Kitab’ı okuyup durduğunuz halde,kendinizi unutup da,(diğer) insanlara iyilik yapmalarını (ve takvâyı) mı emrediyorsunuz? (Bunun çirkin olduğunu) hiç düşünmüyor musunuz?
وَمَنْ اَرَادَ الْاٰخِرَةَ وَسَعٰى لَهَا سَعْيَهَا وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَاُو۬لٰٓئِكَ كَانَ سَعْيُهُمْ مَشْكُورًا
Kim de mü’min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibi çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir.
“kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa o kendine zulmetmiş olur.”