İçeriğe geç

Fatih ve Da Vinci Kitap Alıntıları – Yüksel Kocadoru

Yüksel Kocadoru kitaplarından Fatih ve Da Vinci kitap alıntıları sizlerle…

Fatih ve Da Vinci Kitap Alıntıları

&“&”

Her şeye rağmen, yaşamak, çünkü insan ancak yaşayarak iyi şeyler üretebilir ve diğer insanların da bu iyi şeylerden yararlanmasını sağlayabilirdi.
Elde ettiğimizin temelinde hep hüzün yok mudur? Bir kale bile alsan mutlaka birileri acı çeker. Ya ölürüz ya da öldürürüz. Ya avcıyız ya av. Bunun ortası yok dostum. Başarının temelinde bile acı ve fedakarlık var. Bir şeyden vazgeçme, bir şeylerden istemeyerek de olsa ayrılma, kopma söz konusu. Bu da başlı başına bir acı değil midir? Yaşamak bile başlı başına bir dram, bir trajedi değil mi? Sokrates’in de dediği gibi, nasıl karar verirsen ver, sonunda mutlaka pişman olacaksın. Bence pişmanlıkta öte acı çekeceksin. ‘’Acı çekmeyen insanlar da var.’’ Diye atıldım. ‘’Evet var, ama onlar bilgi sahibi değiller. O küçücük dünyalarında mutluluk içerisinde yaşıyorlar. Biz ise gerçeği bilmenin bedelini acı çekerek ödüyoruz. Bu anlarında ne yazık ki, bilgi insanı mutsuz ve hüzünlü kılıyor. ‘’pekiyi! Ya korkaklık?’’ dedim. ‘’ O da bilgiye bağlı. Bildikçe korkun artar. Korktukça da aptallaşırsın, çünkü o bilgiye bağlı korku her an her şeyin olabileceğini hatırlatır. Her an korku ile yaşamak da berbat bir şeydir.
İyi niyetli olmak, iyi olmak bazen yetmiyordu. Onu gerçekleştirmek için uğraşmak ve emek vermek gerekiyordu. Yani, kadere razı olmak değil, olup bitene müdahale etmek, tedbir almak ve çözüm üretmek şarttı. İnsan, hayatında seyirci değil, oyuncu olmalıydı.
İstediğim her şeyi başardım, çünkü başaramayacağım şeyleri istemedim.
– Bu adamın beyninde bir fırtına vardı sanki. Düşünüyor, üretiyor, değerlendiriyor, olabilirliğini tartışıyor ve mutlaka yapmaya çalışıyordu. Ama çılgın değildi. Gerçekçiydi. Olmayacak işlerin de mutlaka olması için saplantıya kapılarak, bir delilik tutkusuyla ısrar etmiyordu. Neyin olup, neyin olmayacağını hemen anlıyordu ve olmayacak olan şeyleri istemiyordu.
İmkansız diye bir şey yoktur. Eğer gerçekten istersen mutlaka başarırsın. Hayatı çekilir hale getiren, bence budur.
Büyük adamların yanında asla büyük kadınlar yoktur, çünkü onlar arkada; destekleyici, güçlendirici, yol gösterici ve dengeleyici güç olarak vardır. Bu da onları tüketir.
Beynimizde çekmecelerden oluşan bir dünya kurmuştuk. Her çekmecede bir dine, bir millete ait bilgilerimiz vardı ve ihtiyacımız olduğunda onları çıkarıp kullanıyorduk. Herkesi ve her şeyi görmek istediğimiz gibi görüyorduk.
Leyla’yı, o ASİL" sevgilimi asla unutmayacaktım ve onun anısını tüm tablolarımda Madonna olarak yaşatacaktım. Asla evlenmeyecektim, çünkü o benim ilk ve son kadınım olacaktı ..
İyi niyetli olmak, iyi olmak bazen yetmiyordu. Onu gerçekleştirmek için uğraşmak ve emek vermek gerekiyordu. Yani, kadere razı olmak değil, olup bitene müdahale etmek, tedbir almak ve çözüm üretmek şarttı. İnsan, hayatında seyirci değil, oyuncu olmalıydı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir