İçeriğe geç

Eşim Aşkım Olsun Kitap Alıntıları – Sema Maraşlı

Sema Maraşlı kitaplarından Eşim Aşkım Olsun kitap alıntıları sizlerle…

Eşim Aşkım Olsun Kitap Alıntıları

Evlilik de hayat da bazen siyasi davranmayı gerektiriyor.
Eğer sevgi bir çiçekse,saygı onu koruyan saksıdır.Çiçek solmaya başlamışsa dikkat edin saksı mutlaka çatlamıştır. (Ericc Fromm)
Gerçek sevgi; sevdiğini nefsinden çok sevmek, değil midir?
Kızgınlık anında susmak çok zordur. diye devam etti Sabire yenge. Kızınca insan hep konuşmak ister. Hemen nefsimiz kabarır, kendimizi savunmaya geçeriz. Kendimizi savunayım derken eşinize de saldırıya geçeriz çoğunlukla. Kızgınken söylediğimiz sözler sevdiklerimizin kalbini kırar. Sevgiyi de aşkı da bitiren öfkeyle ağzınızdan çıkan ölçüsüz sözlerdir.
Araba binektir. Peygamberimiz zamanında binek olarak at vardı, deve vardı. Peygamberimiz hanımı deveye binerken dizini büker hanımını dizine bastırarak binmesine yardım eder kendi daha sonra binerdi. Böyle olunca arabanın kapısını açıp hanımını oturtup kapıyı örtüp kendin daha sonra binmen sünnet olur.
Evliliği küçük şeyler güzelleştirdiği gibi küçük şeyler de yıkar.
Gönülsüz aş, ya karın ağrıtır ya baş.
Sünnettir oğlum, eşinin ağzına lokma vermek. Peygamber efendimiz eşinin ağzına lokma koyar, et gibi yiyecekleri önce eşine uzatır sonra amin ısırdığı yerden ısırırmış. Suyu eşinin içtiği bardaktan eşinin ağzının değdiği yerden içermiş özellikle. Kadınlar böyle davranışları severler ve böyle yapılınca sevildiklerini hissederler.
Atilla onların lokum sevdiğini bildiği için gelirken çifte kavrulmuş lokum almıştı. Çaylarını içerken lokum paketini getirdi. Paketi alan dayısı içinden bir lokum alıp ilk lokumu karısına yedirdi. Gamze’nin çok hoşuna gitmişti bu davranış. Ayy çok romantik. Atilla bak dayına da sen de öğren. Ben sana yemekte bana bir lokma yedirmen için ne kadar mücadele veriyorum. Bak dayın ilk aldığı lokumu karısına verdi:’ dedi.
Atilla biraz bozulmuştu: Hayatım ben kalite kontrol yapmak için önce kendim yerim ki
tadında bir bozukluk varsa senin ağzının tadı kaçmasın .Atilla bana hikaye anlatma. Evde bana bir lokma yedirmemek için yüz takla atıyorsun.
Dilinizi daima iyi kullanınız. O sizi saadete götürdüğü gibi felakete de götürebilir.
Hz. Ali
Eve geldiğinde hepimize birden nasılsınız ” diye soruyorsun. Çocuklarla beni ayrı tutman, benim ayrıca hatırımı sorman çok mu zor? Benimle bir erkeğin bir kadınla ilgilenilmesi gerektiği gibi ilgilenmeni bekliyorum. Halimi sorarken bile. Senin gözündeki değerim çocuğunun annesi olmam olmasın.
Hastanede onu en çok üzen olay başkaydı. Doğum yaptığı ilk gün hiçbir şey yiyememişti. İkinci gün odaya gelen hastane yemeklerinden canı istememişti. Hasta yatağında nerden aklına düştü hatırlamıyordu ama canı çok kebap çekrnişti. Kocasına Canım kebap
istedi, bana kebap alabilir misin? demişti fakat kocası Boşver kebabı şimdi, bu yemekler çok güzel, ye bak:’ demişti kendi iştahlı iştahlı gelen yemeğini kaşıklarken. Ayşegül zoraki birkaç kaşık yemişti yemekten fakat kocasına çok kırılmıştı. Kimseye göstermemeye çalışarak yatağında gizli gizli ağlamıştı. O olayı hatırlayınca gözyaşları gözünden sicim gibi akmaya başladı.
Kadınlar hayata ancak kalp bağlarıyla tutunurlar.
Stael
Erkekler kadınların mutlu olduğu sözler söylerlerse, kadınlar da erkeklerin hoşuna gidecek davranışlar yaparlar.
De Segure
Kör inat eşeklerde olur kızım. İnsana inat yakışmaz. İnadın, gururun, kibrin bunların hiçbirinin omzu yoktur başını yaslayacağın.
Kızım eski kadınlar gerçekten sıkıntı çektiler fakat yine de şimdikiler gibi her şeyden şikayetçi olmazlardı. Eskiden yokluk vardı, zorluk vardı, iş güç çoktu. Herkes bir arada otururdu. Şimdiki kızların çoğunun evi ayrı barkı ayrı, iş güç az, her işi makineler yapıyor. Kızların annelerinin sıkıntı dediği de sıkıntı olsa bari. Kızları kocalarını ellerinde kukla gibi oynatamazlarsa bunun adı sıkıntı oluyor.
Kendi kızlarının damarlarına yaptıkları sıkıntıyı görse bir de gözleri, bu çokbilmiş annelerin. Kadınların çoğunda bir karış dil. Daha kocaları ağzını açmadan onlar makineli tüfek gibi başlıyorlar. Hiçbir şeyden memnun olmayan çok kadın görüyorum etrafımda.
Sünnettir oğlum, eşinin ağzına lokma vermek. Peygamber efendimiz eşinin ağzına lokma koyar, et gibi yiyecekleri önce eşine uzatır, sonra onun ısırdığı yerden ısırırmış. Suyu eşinin içtiği bardaktan eşinin ağzının değdiği yerden içermiş bilhassa. Kadınlar böyle davranışları severler ve böyle yapılınca sevildiklerini hissederler.
Erkekler kadınların mutlu olduğu sözler söylerlerse, kadınlar da erkeklerin hoşuna gidecek davranışlar yaparlar. – De Segure
Çünkü kahvaltı farklı bir yemektir. Sıcacık yatağından tatlı uykundan kalkacaksın. Daha mahmurluğunu atmadan, kendine gelmeden işe koyulacaksın. Ancak mutlu bir kadın isteyerek yapar bunu. Kahvaltı hazırlamak mutlu kadının ödülüdür erkeğine. Terki ise cezadır.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Kadın ve erkeğin rakipmiş gibi birbirleri ile yarışmaları ailelere ve cemiyetlere zarardan başka bir şey getirmez.
Hiçbir kadın iyi bir evde oturduğu, her gün çeşit çeşit yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın, kocasının her şeyi olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur.
Allah, erkeğin eşi ile muhabbet etmesinden memnun olur, bundan dolayı ikisine de sevap yazar. Ve rızıklarını arttırır. – Hz. Muhammed (s.a.v.)
Ah ah eski kadınlar. Kahvede kumar oynayan kocaya bile iyi söylerlerdi. Şimdiki kadınlar işinden eve gelen adam azıcık geç kalsa Canın çıksın, nerde kaldın? diyorlar.
Annem ‘Maaşın var, ne koca sıkıntısı çekeceksin?’ diyor. dedi. Şimdi de bu çıktı. Sadece annen için söylemiyorum; eve gelen misafirlerden de duyuyorum. ‘Kızı biz büyütüp, biz okuttuk, elin oğlu parasını yiyor: diyorlar. Onlar kızlarının mutluluğunu düşünmüyorlar. Onların derdi para, başka bir şey değil.
Hem o kadar da kolay değil koca bulmak. Bu devirde koca karaborsa kızım:’
Karaborsa mı? Ay niye karaborsa oluyorlarmış, erkek kıtlığı mı var? Erkek kıtlığı yok ama artık erkekler evlenmekten kaçıyorlar. Bu devirde ev geçindirmek zor. Bekar, dul çok Hanım var. Baksana am­canın kızlarının hepsi bekar, evlenmek istiyorlar ama koca bulamıyorlar. Elindeki adamın kıymetini bil. Sen bırakırsan dışarıda en az beş yüz kadın var, adamı hemen kaparlar.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Ben gidiyorum dediğimde, ‘gitme’ diyen birini değil; ben de geliyorum, yalnız gidemezsin! diyen birini istiyorum
Can Yücel
İyi hem çocuk sahibi olmak iste hem de manken gibi vücut iste. Doğum yaptıktan sonra yeniden bir genç kızın vücuduna sahip olamayız bu mümkün değil. Erkekler çok düşüncesizler her şeyi bir arada istiyorlar. Sözleriyle kadınları ne kadar yaraladıklarının farkında değiller.
Zayıf noktadan vurma, zayıf noktadan kazan. Bunu bile yapsak her tartışmanın arkasından boşanmaya kalkmayız belki de.
Eğer sevgi bir çiçekse, saygı onu koruyan saksıdır.Çiçek solmaya başlamışsa dikkat edin saksı mutlaka çatlamıştır.
Eric Fromm
Evli adamın arkadaşı olmaz karısı ona yeter.
Değil değil, dinle bak. ‘Kahvaltı hazırladım sana da gönderiyorum; umut dolu omlet, haşlanmış sevgi, bir dilim tutku, seni seviyorum reçeli ve bir de yalnızlık demledim kaç şekerli olsun?’ gülmez misin sen şuna abla. Ben bu kızla evlenseydim kahvaltıyı da mesajla yapacaktım herhalde?
Bunu dün göndermişti. ‘Erkeğin kalbi markete benzer giren çıkan belli olmaz ama kızın kalbi mezara benzer bir giren bir daha çıkamaz. Kalbimden seni çıkaramıyorum: demiş. Bu nasıl bir mesaj ya. Beni unutamadığını anlatırken bile bana hakaret ediyor. Niye erkeklerin kalbi market oluyormuş. Bu kız beni ne zannediyor anlamadım..
Seni seviyorum, dediğinde gerçekten mi diye sorarsam; inanmadığımdan değil, sadece bir kez daha duymak istediğimdendir.
(D. NOEL)
Saygınlık sert sözle, kaba davranışla, kalp kırarak olmaz, oğlum. Erkek yerine göre vakur olmalı, ailesini ilgilendiren konularda kararlı olmalı fakat yerine göre de karısı ile şakalaşmalı, çocuklaşmalı. Orta yolu bulmalı. Erkek; korkak, alıngan, sünepe, nazlı, detaycı, aşırı yumuşak olmamalı. Çünkü kadınlar böyle erkeklere saygı duymazlar Karısının ağzının içine bakan, onun sözünden çıkmayan erkeklerin karısının yanında bir kıymeti yoktur. Sert, kaba erkek de sevilmez, korkulur ama saygı duyulmaz. Bu ikisinin ortasını bulmalısın.
Söz ilaç gibidir; azı yaşatır, çoğu öldürür.
Hz.Ali
Umarım mutluluk yalanları kadar mutluluk hayalleri kurmayı da biliyorsundur. Yoksa işin zor.
Aptaldan öpücük alacağına akıllıdan tokat ye.
Atasözü
Zaman acıları azaltır mıydı?
Yüreğimde açtığın yaraların ,derinliğini görebilecek misin?·
Neyin üstüne istersen yemin ederim.
Sözüne güvenmediğim adamın yeminine de güvenmem:
Ağlamak, kendine acıyan zayıf bir kadın olmak istemiyordu. Kendisi ve çocukları için güçlü olmalıydı
Her tarafta evi olan adamın hiçbir tarafta evi yoktur.
Martial
Biliyorum arkadaşlarında görüyorsun özeniyorsun biz de aynı şeyleri yaşayalım istiyorsun; ama ben buyum, değişemem. Başkalarının kocalarının eşlerine iyiliklerini göreceğine, lütfen dikkatini benim iyi yanlarımı görmeye odakla. O zaman ikimiz de mutlu oluruz.
Aşkım sana gül aldım, sen bu güllerden daha güzelsin veya aşkından bu güllerin kırmızısı gibi yanıyorum falan desen ne olur ölür müsün be adam.
Karısı ile senelerdir geçinemeyen adam sonunda intihara karar vermiş. Oturduğu apartmanın çatısına çıkmış. Aşağıda insanlar toplanmış onu vazgeçirmeye çalışıyorlarmış. Karısı üçüncü kattan çıkıp seslenmiş:
Uzatma da karar ver; yemeği bir kişilik mi yapayım iki kişilik mi?
Başkalarının tecrübelerinden faydalanmak da akıl ister. ”
Mütevazılığın fazlası da kibirdir. ”
Bazen övgü duymak için de insan başkaları ile ilgilenebiliyor. İnsanın kendini kandırması kolaydır.
Kibir insanın kalbinde o kadar çok yer kaplıyor ki sevgiye, saygıya, merhamete, iyilik adına başka bir şeye yer bırakmıyor.
Kendine ayırdığın zamandan bir parçaydı istediğim sadece ama olmadı.
Evimin güneşinin annesi. Sandalyeni şöyle çevireyim de sırtına güneş gelsin üşümeyesin. ” diyordu. Ayşe’nin bu hali Müfide Hanım’ın babasının pek hoşuna gitmişti.
Şuna bakın ya! Güneşi kaynanasına pazarlıyor. ” demişti de çok gülmüşlerdi.
Yemekten önce bahçede biraz sohbet ederlerdi. Ayşe kocası iyi doysun diye yemeği az yerdi. Yemekten sonra çay demlerdi fakat kendisi içmezdi. Dem kalırsa içerdi, kalmazsa demin üzerine su koyar tekrar kaynatır onu içerdi fakat bunu Mehmet Efendi’ye iktisatlı olmak için yaptığını belli etmezdi. Canı sanki o zaman çay istemiş gibi yapardı.
İstiyorsan hakka varmayı meslek edin gönül almayı, bırak saraylarda mermer olmayı,toprak ol bağrında güller yetişsin.
Mevlana
Karısını boşayanla, tarla satanın acısı içinden çıkmaz.
Ben güzelim diye havadan uçma;
indirirler seni el yaman olur.
Aşık Gevheri
Çiçekler sevgiyi anlatır. Çiçek vermek seni seviyorum, demektir.
Kadınlar kıskanılmaya bayılırlar.
Bütün kadınların birbirine benzediğine inanan erkek gerçekten evli erkektir.
(Anonim)
Erkek; sevgiydi, aşktı, korumaydı; ama hepsinden öte bir nefesti.
Yalnızlık her işkenceden daha fazla acı verir insana.
Anonim
Sevgi çok kıymetli bir şey ıvır zıvır şeylere takılıp sevdiğinin gözünden düşme.
Kızım fazladan paran olduğunda boş yere harcama bir yerde küçük küçük biriktir. Kimseye de söyleme. Kocandan para istediğinde vermediği zaman para yüzünden kocanla kötü olma; biriktirdiğinden harca.
Anne sevgisi başkadır eş sevgisi başkadır. Annesini çok sevmesi sana olan sevgisini azaltmaz.
Sen bir kişiyle evlendiğini düşünüyorsun fakat aslında bir aile ile evleniyorsun. Onları yok sayarak mutlu olamazsın.
Sabırsızlık insanı yorar, kızgınlaştırır, mutsuz eder. Sabır kadar iyi bir dost yoktur insana.
Hz. Ali’nin çok güzel bir sözü var. Sabırsızlık etmek sabr etmekten daha zordur.
Kibir, gurur, çokbilmişlik bazen dürter, mutsuz eder insanı. Kocanı bunların hepsinin de üstünde tut. Evin kapısını açarken gönlünün kapısını da aç eşine.
Yorulmuştur dışarıda, güler yüzünle önce gönlünde dinlendir. Coşku ve sevinçle aç kapıyı. Eve gelmesinden ne kadar mutlu olduğunu hissettir ki evine koşa koşa gelsin.
Sevgi Allah’ın karı kocaya verdiği büyük bir ikramdır, hediyedir. Kıymetini bilmek lazım.
Güler yüz sevginin anahtarıdır.
Hz. Ali
Kadın ailesinin yanında kocasına değer verdiğini göstermeli. Erkek kayınvalide evinde misafir hükmünde, her ne kadar ev sahibiymiş gibi görünse de.
Sadece birbirleri ile muhabbeti çok iyi olan erkekler karısını sevdiklerinden kıskanmıyor. Karısı zaten onun yanında çok mutlu, kıskanmasına pek gerek olmuyor.
Erkek karısının en çok onun yanında ve kendi evinde mutlu olduğunu görmek istiyor.
Evlilik de hayat da bazen siyasi davranmayı gerektiriyor. Odun gibi dan dan her şeyi söyleyip yaparsan, hayat güzel gitmez.
Sevgiyi göstermenin doğru bir yolu değil ama erkekler duygularını göstermede pek iyi olmadıklan için üzüntülerini, utançlarını öfke olarak gösteriyorlar genellikle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir