İçeriğe geç

Erdemli İnsanın Yol Haritası Kitap Alıntıları – İbn Hazm El-Endelüsi

İbn Hazm El-Endelüsi kitaplarından Erdemli İnsanın Yol Haritası kitap alıntıları sizlerle…

Erdemli İnsanın Yol Haritası Kitap Alıntıları

Söylediği sözler yüzünden başı derde girmiş çok insana rastladık fakat sustuğu için helak olmuş bir kimseyi ne gördük ne de duyduk.
| İlimlerin en değerlisi, seni Yaradanına yaklaştıran ve O’ nun rızasını kazanmana yardımcı olan ilimlerdir
Gerçek şudur ki, kavuştuğun her emelin sonu hüzündür. Çünkü önünde onunda ya o seni bırakır ya da sen ondan vazgeçersin. Allah için yapılansa bu kuralın dışında kalır
Sadece Yaradan’ın sözlerine kulak kesilip insanların sözlerine aldırmamak, gerçek anlamda akıllılığın ve gönül huzurunun anahtarıdır
Bakıyorum da her insan başkasının ayıbını görüyor
Kendi ayıbı olunca hemen kör oluyor
Hayır yoktur ayıpları kendisine perdelenende
Kendisine kardeşinin ayıpları görünende
İlimlerin en değerlisi, seni Yaradanına yaklaştıran ve O’nun rızasını kazanmana yardımcı olan ilimlerdir.
Kusursuz kul olmaz. Kusurlarının sayısını iyice azaltana ne mutlu!
İnsan amellerini (ibadet ve hayır işlerini) adından söz edilsin de kendisini bilip tanısınlar arzusuyla yaparsa, budurum onun amellerini yok mesabesine indirir. Dahası, hemen hemen müşrik (Allah’a ortak koşan kişi) durumuna düşer çünkü yaptığı ameli Allah için değil de başka şeyler için yapmaktadır.
Akıllı kişi makam ve mevki sahibi olduğu sırada gelişen dostluklara aldanmaz çünkü o sıra herkes onun dostudur.
İşinde sana yardımcı olacak kişileri seninle aynı beklentiye sahip olan kişiler arasından seç! Senin yanındaki kazancı bir başkasının yanında da bulabilecek kimselerden seçme?
Bil ki istenen ve aranan tek bir şey vardır: Kaygıdan kurtulmak.
Bunun da tek bir yolu var: Allah rızası için çalışmak.
Bunun dışındakilerse sapmadan ve saçmalıktan ibarettir. Kendini ancak kendinden daha değerli olan şeylere ada! Bu ise ancak Allah’ın zatı için gösterilen gayrettir.
( ) Orta yol, insanın ruhen sıkıntılı, fakat bedenen kayıtsız olmasıdır. ( )
Adil olmak isteyen, kendini hasmının yerine koysun! Zulmünün farkına o zaman varır.
Erdemin ne olduğunu bilmeyen, Yüce Allah’ın ve Elçisi aleyhisselam’ın emirlerine bakıp onlara uysun! Çünkü onlar, bütün erdemleri kendisinde toplar.
Soylu kişinin, bedenini servetiyle, canını bedeniyle, şerefini canıyla ve dinini şerefiyle korumayı, fakat dinini ise hiçbir şeyi korumak için kullanmaması gerekir.
Akıllı kişi, aklının kendisinden istediği şeyleri ihmal etmeyendir.
Ahmaklık demek, günahları ve rezillikleri işlemek demektir. ( )
Budalalık demek, hiçbir şeye yaramayan, yani ne dine, ne dünyaya ne de güzel ahlaka yarayan konuşmalar yapmak ve faydasız işler yapmaktır.
Akıl demek, Allah’a itaat etmeyi ve erdemli davranmayı bilmek demektir.
Kısacası, insanların seni övüp övmediğine bakmadan, eğer övülmeye layık bir niteliğin varsa övün! İnsanların yerip yermediklerine aldırmadan da yerilmeyi hak eden bir halin varsa üzül!
Adalet, insanın haklıya hakkını vermeyi ve kendi hakkını da almasıdır.
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
Sen kalabalıkları ateş gibi gör, ısınmak için yaklaş fakat ateşin içine dalmaya kalkma!
Anladım ki bu ikisi (erdemlilik ile ahlaksızlık), Yüce Allah’ın ya lütfu ya da mahrum bırakışıdır.
Akıl sınırlıdır. Akıl, bu dünyada din veya şansla desteklenmedikçe yararsızdır.
Bilki istenen ve aranan tek bir şey vardır: Kaygıdan kurtulmak.
Bunun da tek bir yolu var: Allah rızası için çalışmak.
Gelin görün ki dünyanın yaratılışında yok oluşuna kadar kaygıdan hoşlanan ve ondan uzak olmayı arzulamayan, tek bir insan dahi olmamıştır ve olmayacaktır!
Öte âlemde mutluluğu, bu dünyada bilgeliği, hâl ve hareketinde doğruluğu, bütün ahlâkî güzellikleri kendisinde toplamayı arzu eden kimse, Allah’ın Elçisi Muhammed aleyhisselâm’ı taklit etmeli, elinden geldiğince onun ahlâkını ve onun davranışını örnek almalıdır.
İletişim çatışmalarının bir başka kaynağının ise “İlişki Tükenmişliği” olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden çatışmalardan sonra karşınızdaki kişiyle anlaşamadığınızı fark edersiniz. İlk tanıştığınızda ilişkiniz ne kadar renkli ve eğlenceliydi. Daha sonra eleştiriler, küçümsemeler arttıkça ilişki tükenmişliği ortaya çıkar. İlişkiden dolayı kişi kendisini yorgun, tükenmiş, çaresiz, yalnız hisseder. Bu durum aile ya da romantik ilişkilerde sıkça rastlanır. Sorunlu ebeveyni ile uzun süre iletişim kuran kişiler bir zaman sonra tükenmeye başlar. Romantik ilişkilerde ise tükenmişlik ayrılıklarla sonuçlanır.
Sana yalan getiren, senden doğrularla ayrılır.
Sadece Yaradan’ın sözlerine kulak kesilip insanların sözlerine aldırmamak, gerçek anlamda akıllılığın ve gönül huzurunun anahtarıdır.
Tüm yaşamı boyunca sevgiye hasret kalmıştı. Doğası sevgiye açtı. Varlığının en temel arzusuydu bu. Buna rağmen hayatını onsuz sürdürmüş, sonucunda da katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu bilmezdi. Şimdi de bunu bilmiyordu. Bildiği şey sadece, sevgiyle hareket eden insanların onda bir heyecan uyandırdığıydı. Sevginin inceliklerini, yüce ve olağanüstü olduğunu düşündü.
Bil ki istenen ve aranan tek bir şey vardır: Kaygıdan kurtulmak..
Bunun da tek bir yolu var: Allah rızası için çalışmak. Bunun dışındakilerse sapmadan ve saçmalıktan ibarettir.
Kendini ancak kendinden daha değerli olan şeylere ada! Bu ise ancak Allah’ın Zatı için gösterilen gayrettir.
Öyleyse sen, yalnızca şanı yüce Allah için hakikate çağır, O’nun rızası için kutsal olanı koru, Rabbinin mecbur etmediği boyun eğişi reddet ve mazlumun yardımına koş!
Vefa; adaletin, cömertliğin ve cesur olmanın bir karışımıdır. Çünkü vefalı insan, kendisine güvenen veya kendisine iyilik eden kimseyi hayal kırıklığına uğratmayı haksızlık olarak görür. O yüzden de hakkaniyetli olur. Vefasızlığın kazandıracağı kısa vadeli çıkarları reddeder ve âlicenap davranır. Vefasının sonuçlarına katlanmaya hazırdır. Cesurdur.
Sen kalabalıkları ateş gibi gör, ısınmak için yaklaş fakat ateşin içine dalmaya kalkma!
Kendi eksikliklerini gören, başkasının kusurlarıyla meşgul olmaz!
Bunun yerine akıllı kişi, sadece faziletlerini, ibadet ve güzel davranışlarını artırmaya özlem duymalıdır. Çünkü bunu yapan kimse güzel bir adla, mükemmel bir övgüyle, tam bir iyilikle ve saygın özellikleriyle anılmayı hak eder. Dahası bunlar onu Yaradan’ına yaklaştırır ve Rabbinin katında anılmak gibi eşsiz bir şan ve şöhret kazanmasını sağlar.
İnsan, adından iyi veya kötü diye bahsedilen kimseleri bir düşünsün! Onu yâd edilmesi Allah katındaki değerini arttırır mı? Hayattayken davranışlarıyla kazanmadığı biri mertebeyi ona kazandırır mı?
Herşeyin bir faydası vardır.Ben cahillerle görüşüp konuşmaktan büyük yarar sağlarım.Mizacım taştı,zihnim coştu,düşüncem keskinleşti ve şevkim arttı..
Bilmediklerin senin bildiklerinden çok daha fazladır. Öyleyse büyüklenmenin yerini kendini küçümseme ve horlamaya bırak, böylesi senin için daha iyi olur.
Kutsal bir metne dokunmak her şeyden önce bir risktir. Ona inanmayı değil onu samimi olarak anlamayı istediğimizde karşımızda koca bir tari- hin yükünü buluruz. Tarih boyunca insanların kitabı taşıdığı gibi, kitap da insanı taşıdığından, bu yük hem kitabın kendisine hem de onu anlamak isteyene aittir.
Seninle aynı dinden de olsa, dini konuları hafife alan kimseye güvenme!
Bir devlet başkanı/yönetici için
çevresinde dönüp dolaşan asalak ve
aylak insanlardan daha zararlı bir
şey yoktur.
İhtiyatlı lider, haksızlık etmeden o
kişileri meşgul etmeyi bilen liderdir yoksa onlar onu canından bezdirirler.
Kıyamet gününde mizandaki 
(terazinin sevap kısmındaki) ağırlığı
artıracağını umduğun bir şeyi
küçümseme, minnacık bile olsa sen
hemen onu gerçekleştirmeye çalış!
Zira küçük sandığın o davranışların,
sonunda birikip bir araya geldiğinde,
seni cehenneme sürükleyecek olan
birçok günahını silip yok eder.
İlimlerin en değerlisi, seni Yaradanına yaklaştıran ve O’nun rızasını kazanmana yardımcı olan ilimlerdir.
İlgisizlere ve ehil olmayanlara ilim
öğretirseniz, onlara zarar vermiş
olursunuz. Bu, tıpkı sıtması ya da
ateşi olan kişiye bal ve tatlı
yedirmek veya safranın artması
sebebiyle  migreni tutmuşa misk ve
amber koklatmak gibidir.
Fitne çiçeği meyveye durmaz.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Zina eden bir kadını ilk hor görecek olan, o kadınla zina edendir.
Bil ki istenen ve aranan tek bir şey vardır: Kaygıdan kurtulmak.
Allah’a şükretmekle, O’na muhtaçlığını dile getirmekle ve O’ndan gayrısından bir şey beklememekle yetin!
Akıl temel, ahlâksa onun üzerinde yükselen kale,
İlimsiz akıl bir hiçtir, aklı süsleyin siz hep ilimle!
Akıllı insan; atalarına ait erdemlerin kendisini Allah’a yaklaştıramayacağını, servet de kazandıramayacağını, ancak kendi emeğinin ve bizzat ona ait erdemin şahsına saygınlık kazandırabileceğini düşündüğünde, kendisine faydası dokunmayan bir şeyle niçin övünsün?
Erdemli insanların torunu olmakla övünüyorsan, dikkat et, eğer sen kendin erdemli değilsen, onların erdeminin sana hiçbir yararı olmaz!
Yaptıklarının karşılığını Allah’tan gayrısından bekleme!
İyi kimse, nefsini iyi davranışlarla ve ibadetlerle haşır neşir eden, (Allah’a karşı) isyan ve itaatsizlik lerden kaçınan kimsedir.
İlimlerin en değerlisi, seni Yaradanına yaklaştıran ve O’nun rızasını kazanmana yardımcı olan ilimlerdir.
Kusurlu, kusurunu bilse kâmil olur.
İnsan uyuduğunda bu dünyadan çıkıp
uzaklaşır, her türlü sevinci ve hüznü
unutur. Şayet o hali uyandığında da
devam ettirebilseydi, gerçek
mutluluğu tadardı.
– Allah için olmayan bir yiğitliğiyle
övünen kimse, bilsin ki kaplan ondan
çok daha atak; aslan, kurt ve fil
ondan çok daha cesurdur.

— Beden gücüyle övünen, bilsin ki
katır, boğa ve fil ondan daha
güçlüdür.

— Ağır yükleri taşımakla övünen
kimse, bilsin ki eşek ondan daha
fazlasını taşır.

— Çevikliğiyle övünen kimse, bilsin ki
köpek ve tavşan ondan çok daha
çeviktir.

— Sesinin güzelliğiyle övünen kimse,
bilsin ki kuşların pek çoğunun sesi
onunkinden daha güzel, ney sesi
onunkinden çok daha tatlı ve çok
daha hoştur.

Hayvanların bizleri geride bıraktığı
nitelikler konusunda bu ne boş
sevinç, bu ne boş övünmedir!

Sadece Yaradan’ın  sözlerine
kulak kesilip insanların sözlerine
aldırmamak, gerçek anlamda
akıllılığın ve gönül huzurunun
anahtarıdır.
Akıllı kişi, kendisi için cennet dışında bir bedel görmez.
Kendini ancak kendinden daha
değerli olan şeylere ada! Bu ise
ancak Allah’ın Zatı için gösterilen
gayrettir.
Öyleyse sen, yalnızca şanı yüce Allah
için hakikate çağır ,
O’ nun rızası için kutsal olanı
koru, Rabbinin mecbur
etmediği boyun eğişi reddet ve
mazlumun yardımına koş!
Erdem peşinde olan kişi, sadece erdemlilerle yola çıksın ve bu yolda yoldaş olarak yanına da sadece yüce gönüllü, iyiliksever, cömert, doğruluktan ayrılmayan, geçimli, sabırlı, güvenilir, sözüne sadık, dürüst, hoşgörülü, açık yürekli, gerçek anlamda dost kimseleri alsın!
“Seni terk edenin üzerine düşme, hem düş kırıklığına uğrar hem de rezil olursun! “
“Düşmanlarından uzak kalamayan yönetici, kendisinin katili olur.”
“Kaygılar zirve yapınca, etkisini kaybeder.”
Erdem peşinde olan kişi, sadece erdemlilerle yola çıksın ve bu yolda yoldaş olarak yanına da sadece yüce gönüllü, iyiliksever, cömert, doğruluktan ayrılmayan, geçimli, sabırlı, güvenilir, sözüne sadık, dürüst, hoşgörülü, açık yürekli, gerçek anlamda dost kimseleri alsın!
Akıl sınırlıdır. Akıl, bu dünyada din veya şansla desteklenmedikçe yararsızdır.
“Kendin için istediğini başkaları için de iste!”
“Kötülüğe meyleden kişi, şeytanlaşır.”
İnsanların eleştirilerden, ayıplama ve suçlamalardan uzak kalacağını sanan kimse delidir.
“ Kendi eksikliklerini gören , başkasının kusurlarıyla meşgul olmaz. “
“ Kusurlu , kusurunu bilse kâmil olur. “
Yüce Allah’ın , “Rabbinin huzurunda korku ile duranın ve nefsini kötü arzulardan alıkoyanın varacağı yer cennettir.” âyeti , bütün erdemleri kendisinde toplar.
Güvenliğin,sağlığın ve zenginliğin kadrini,bunlara sahip olan değil,sahip olmayan bilir..
Bir saatlik bir ıhmal,bir senelik emeği mahvedebilir
Her dost nasihatçi değildir,fakat her nasihatçi,nasihat ettiği konuda dosttur..
Dolayısıyla,ey çok fazla dosta sahip olmak isteyen!Onların arasında beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan ölüm,ayrılık,ihanet ve diğer şeyleri enine boyuna düşündüğünde,göreceksin ki onların kazandıracakları mutluluk,yol açacakları acı ve ızdırablara değmez..
Herşeyin bir faydası vardır.Ben cahillerle görüşüp konuşmaktan büyük yarar sağlarım.Mizacım taştı,zihnim coştu,düşüncem keskinleşti ve şevkim arttı..
Nefsin haz ve isteklerinin kölesi olan, hayvanın ta kendisidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir