İkbal Gürpınar kitaplarından Elbet Bir Gün kitap alıntıları sizlerle…
Elbet Bir Gün Kitap Alıntıları
Efendimiz (s.a.v) : Dostunuzla aranızda bir kapı bırakın, belki bir gün düşmanınız olabilir, düşmanınızla aranızda bir kapı bırakın, belki bir gün dostunuz olabilir. diyor.
Kitaplara sığmayacak kadar derin, kelimeler dökülmeyecek kadar önemli iki kelime NERDE NEREYE?
Çok sıkıldıysan hayattan bir mezarlığa git.
Ölüler bilir; yaşamak güzeldir!
Ölüler bilir; yaşamak güzeldir!
Çok sıkıldıysan hayattan bir mezarlığa git.
Ölüler bilir; yaşamak güzeldir!
Ölüler bilir; yaşamak güzeldir!
Nasıl bayatlamış gıdayı mideniz almayıp kusuyorsanız, bayatlamış bilgileri aklınız kusmalı ya da almamalı. Düşünce orucuna gidin, sunulan bayat düşünceleri almayın zihninize .
Hayatın gailelerine öyle kaptırıyoruz ki kendimizi, tüketim toplumu bizi satın alıyor adeta.
Düşünsenize; bir salise bile geri döndüremiyorsak zamanı, üzülmemiz bize ne kazandıracak?
Nedir üzerimizden atamadığımız atalet?
Hem değişsin istiyoruz bir şeyler hem de kararlarımızı uygulamakta tıkanıp kalıyoruz.
Biz yaşam koçları ve mediatörler, hiçbir zaman akıl vermez, soru sorarız danışanlarımıza. Neden mi akıl vermeyiz? Hemen cevaplandırayım. Bu güne kadar size yapılan nasihatlerin ne kadarını hayatınızda uyguladınız? Lütfen dürüstçe söyleyin bana. Hiçbirimiz, bize verilen akılların hepsini hayatımıza %100 uygulamış değiliz.
Bunun da bir açıklaması var aslında: Siz birisine akıl verir, nasihat ederken kendi ailevi yapınız, eğitiminiz, sosyal statünüz, bilgi birikiminiz, hayata bakışınızla kendi doğrularınız üzerinden hareketle yapıyorsunuz bunu. Oysa sizin doğrunuz karşınızdakinin doğrusu olmayabilir. İşte bu yüzden kendi aklımızla bulduğumuz, kendimize ait çözümler çok daha başarıyla, istikrarlı bir şekilde gerçekleşiyor.
YÖNELTTİĞİMİZ SORULARIN CEVABI, ZATEN PROBLEMLERİMİZİN DE ÇÖZÜMLERİDİR!
Üzülmüyorum.. Bir gün diner elbet gönlümdeki derin sızı. Hep hayırsız değil ya bu insanlar; bir gün beni de bulur hayırlısı..
Beklemek ..
Hayatta hiçbirşey kolay ya da zor değildir. Onu zorlaştıran da kolaylaştıran da bizim bakış açımız ve anlamlandirmalarimiz.
Hem de ta otuz yıl önceki olayı anlatıyor , ama sanki dün acısını yaşamış gibi. Düşüne düşüne seneler önceki olayı, hep taze tutmuş aklında, bilmeden.
Beklemek ..