Kadir Canatan kitaplarından Eğitim Felsefesi kitap alıntıları sizlerle…
Eğitim Felsefesi Kitap Alıntıları
Otoritenin güce dönüşmesi bir yozlaşma ve sapmadır.
Eğitimde erkekler kadar kızlar da eşit fırsatlara sahiptirler. Bu konuda ki geleneksel yargılar ne islami ne de insanidir.
Bugünkü çağdaş eğitim, anlatıya dayalı bir eğitimdir. Anlatı öğrencilerin, anlatılan şeyi mekanik olarak ezberlemelerine yol açar. Daha beteri, onları, öğretmen tarafından doldurulması gereken bidonlara, kaplara dönüştürür. Öğretmen kapları ne kadar çok doldurursa, o kadar iyi bir öğretmendir. Kaplar ne kadar pısırıksa, doldurulmalarına izin veriyorsa, o kadar iyi öğrencidir.
Eğitim, bizde kendimize yabancılaşmanın ve kendi kendimizi sömürgeleştirmenin bir mekanizmasıdır.
Freud ve Rousseau gibi düşünürler uygarlığın insan üzerinde olumsuz etkiler yaptığını ve doğaya dönülmesi gerektiğini savunurlar..toplum ve uygarlık insanı yozlaştırmaktadır..iyi insanın akıl ve ruh sağlığını bozmaktadır
Bunlardan biri bağımlılıktan özgürlüğe geçiştir..Erich Fromm a göre birinci eğilim en baskın olanladır
Eğitim ya genç kuşağın bugünkü sistemin mantığına entegrasyonunu kolaylaştırmakta, sisteme uymasını sağlamakta kullanılan bir araç olarak işler ya da erkeklerin ve kadınların gerçekliği eleştirel ve yaratıcı olarak ele aldıkları, dünyalarının dönüştürülmesine nasıl katılacaklarını keşfettikleri bir araç, bir özgürlük pratiği haline gelir.
Bugünkü çağdaş eğitim, anlatıya dayalı bir eğitimdir . Anlatı öğrencilerin, anlatılan şeyi mekanik olarak ezberlemelerine yol açar. Daha beteri, onları, öğretmen tarafından doldurulması gereken bidonlara , kaplara dönüştürür. Öğretmen kapları ne kadar çok doldurursa, o kadar iyi bir öğretmendir. Kaplar ne kadar pısırıksa, doldurulmalarına izin veriyorsa, o kadar iyi öğrencidir.
Eğitim bizde kendimize yabancılaşmanın ve kendi kendimizi sömürgeleştirmenin bir mekanizmasıdır. Bu mekanizmanın maskesi düşürülmeden soruna yeni bir bakış yapmamız mümkün değildir.
Batı dünyası, eğitime ayırdığı büyük paralarla iyi insan yetiştiremese de iyi teknisyen ya da iyi mühendis yetiştirmektedir. Ama biz ne iyi insan, ne de iyi mühendis yetiştirebiliyoruz. İyi taklitçiler yetiştirdiğimiz söylenebilir, ama taklitlerle asıllar arasında her zaman ciddi bir fark bulunmaktadır. Bu nedenle bizde eğitim daha problematik ve üzerinde daha derinlikli olarak düşünülmesi gereken bir konudur.
Eğitim ya genç kuşağın bugünkü sistemin mantığına entegrasyonunu kolaylaştırmakta, sisteme uymasını sağlamakta kullanılan bir araç olarak işler ya da erkeklerin ve kadınların gerçekliği eleştirel ve yaratıcı olarak ele aldıkları, dünyalarının dönüştürülmesine nasıl katılacaklarını keşfettikleri bir araç, bir özgürlük pratiği haline gelir.