İçeriğe geç

Duygusal Zeka 2.0 Kitap Alıntıları – Jean Greaves

Jean Greaves kitaplarından Duygusal Zeka 2.0 kitap alıntıları sizlerle…

Duygusal Zeka 2.0 Kitap Alıntıları

Güven oluşturmak zaman alan bir şeydir ve saniyeler içinde kaybedilebilir.
Düzeltici ifadeler temiz hava solumak gibidir, tarafsız tondadır ve anlaşma için ortak bir zemin bulur.
Gerçek sonuçlar anlık ihtiyaçlarınızı beklemeye alıp , daha büyük ve önemli hedeflerinizi izlemekle ortaya çıkar.
İlişkiyi yönetmeyi öğrenmenin anahtarlarından biri rahatınızı bozmayı göze alarak diğer insanların duygularını bastırmaya veya değiştirmeye çalışmadan olduğu gibi kabul etmek için biraz zaman ayırıp çaba göstermektir.
Öfkenizi çok fazla veya uygun olmayan şekillerde ifade etmek sizin hissettikleriniz ile ilgili insanların umursamaz olmasına sebep olur ve sizi ciddiye almaları zorlaştırır.
Öfkeyi uygun bir şekilde ifade etmek güçlü duygularınızı dile getirir ve diğer insanlara durumun ciddiyetini hatırlatır.
Herkes öfkelenebilir, bu kolay bir şeydir. Fakat doğru kişiye, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru amaç uğruna ve doğru biçimde öfkelenmek, asıl zor olan budur.
Her zaman herkesin yanında olmak için kendinizi çok fazla germek zorunda değilsiniz, siz sadece politikanızı ortaya koyun ve ona bağlı kalın.
Güven oluşturmak zaman alan bir şeydir ve saniyeler içinde kaybedilebilir.
Güven kullanılmaktan ziyade inşa edilen bir şeydir.
Duygular gerçeği ifade eder, seçtiğiniz kelimeler ne olursa olsun duygularımızın bizim tepkilerimiz ve vücut dilimiz sayesinde ortaya çıkma şekilleri vardır.
Karşınızdaki kişeye ne kadar ilgi gösterip, hakkında bilgi sahibi olursanız, toplantıda onun ihtiyaçları ile ilgili daha isabetli tespitlerde bulunur ve onu yanlış yorumlamazsınız.
Seçimleriniz konusunda açık olmanın size faydası var. Çünkü insanlar hakkınızda bilgi sahibi oldukları zaman sizi yanlış yorumlama ihtimalleri en aza iner.
Duygular bulaşıcıdır, demek oluyor ki duygular bir veya iki insandan yayılarak belli düzeyde hissedeceğiniz görünür ve ortak bir iklime dönüşür.
İster inanın ister inanmayın, başkalarının sizinle ilgili söyledikleri genellikle sizin kendiniz ile ilgili düşündüklerinizden daha doğrudur.
Diğerlerinin sizinle ilgili düşünceleri sizi ve hayatınızı etkiler.
İnsanları gözlemlemek, sinyalleri alabileceğiniz, etkileşimlerini gözlemleyebileceğiniz ve onlar ile bire bir etkileşime girmeden temel motivasyonlarını ve duygularını çözebileceğiniz güvenli bir yoldur.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Gözlemlemeye zaman ayırdığınızda, insanların ruh hallerini gözler önüne serdikletini fark edeceksiniz.
Dinleme odaklanmayı gerektirir. Ancak odaklanmak kolay olan bir şey değildir. Çünkü ilgilendiğiniz çok şey vardır.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Sosyal farkındalık becerilerini edinmek için diğer insanların neler yaptığını fark etmeniz gerekir.
Hiç kimse size hayatın bir varış noktası değil, bir yolculuk olduğunu söylemedi mi?
Geleceği planlamak ve geçmişi düşünmek faydalı egzersizlerdir, ancak bütün gününüzü buna ayırmak içinde bulunduğunuz anda parazit yapar.
Her nerede olursanız olun, kafanız mümkün olduğu kadar bulunduğunuz yerde olsun. Böylece çevrenizdeki insanları ve bulunduğunuz andaki hayatı görebilirsiniz.
Geçmiş ve geleceğin belli ve belirsiz görünümüne takıldığınızda günümüze odaklanmak imkansız hale gelir.
Bulunduğu anı bir çocuktan daha iyi yaşayan hiç kimse yoktur. Bir çocuk dün ne olduğunu ve bugünün kalan saatlerinde ne olacağını düşünmez.
Diğer insanları anlayışlı sözlerle şaşırtmak için değil, dinlemek ve bir şeyler öğrenmek için sohbet ettiğinizi kendinize hatırlatın.
Sosyal farkındalığın ana hedefinin diğer kişilerin nasıl düşündüklerini ve ne hissettiklerini anlamak olduğunu unutmayın. Bunu yapmak için diğer insanlara odaklanmalısınız.
Gerçek bir gülümseme olması için gözlerin köşesinde cilt karışıklığının görünmesi gerekir.
İnsanlara isimleri ile hitap etmek yalnızca onları oldukları gibi kabul ettiğinizi gösterir. Aynı zamanda yüzeysel bir şekilde olmaktan daha fazla onlarla bağlantıda kalmanızı sağlayan bir şeydir.
Birileri gözlerini kaçırıyor veya çok kırpıyorsa bu durum o kişilerin davranışlarında bir aldatma olduğunun belirtisi olabilir.
Sosyal farkındalık başkalarını tanıma ve onların duygularını anlama üzerine odaklanır.
Sosyal farkındalık içe dönerek kendiniz hakkında bilgi sahibi olmak ve kendinizi anlamaktan ziyade dışa dönerek bakıp diğer insanlar hakkında bilgi sahibi olmak ve onlara saygı duymaktır.
Hayatın en az değişen ve en güvenilir yönlerinin bile tam olarak sizin kontrolünüz altında olmadığını kendinize itiraf etmek önemlidir.
Hayatta yolumuza çıkacak her değişim ve her engeli öngöremeyeceğimize göre, başarılı bir şekilde değişimi yaşamanın anahtarı değişim ortaya çıkmadan önce sizin bakış açınızdır.
Uyanık, odaklanmış ve dengeli bir zihin için kritik faktör uyku kalitesidir.
Sürekli olarak başkalarını suçluyorsanız, bu kez payınıza sorumluluk almaya başlamanız gerekiyor demektir.
Kendi eylemlerinizin sorumluluğunu kabul edin, başka hiç kimsenin değil.
Ben bir aptalım gibi yargılayıcı ifadeler yerine, ben bir hata yaptım gibi daha gerçekçi ifadeler kullanın.
Ben her zaman ve ben hiçbir zaman tabirlerini , ben sadece bu sefer veya ben bazen tabirlerine dönüştürün.
Negatif iç konuşmalar gerçeklikten uzaktır ve insanı kendine düşman edicidir.Negatif iç konuşmalar sizi hayattan istediğiniz almanızı zorlaştıracak şekilde kötüye doğru bir duygusal döngüye sokar.
Pek çok zaman, iç konuşmalarımız pozitiftir ve gün boyunca size yardımcı olur. İç konuşmalarınız negatif olmaya başladığı anda sizin kendinizi yönetme kabiliyetinize zarar verir.
Kendi kendinize konuşmayı kontrol etmeyi öğrenerek, kendinizi doğru şeylere odaklamayı sürdürebilirsiniz ve duygularınızı daha etkili bir şekilde yönetirsiniz.
Moral bozukluğundan kurtulmak için ayrıca komik bulduğunuz bir kitabı okuyarak veya bir gösteriyi izleyerek de gülümseme ve gülmeyi kullanabilirsiniz.
Güldüğünüz ve gülümsediğiniz zaman yüzünüzün beyninize mutluluk sinyali gönderdiğini biliyor muydunuz?
Tüm ihtiyacınız olan şey karar vermeden önce durumu sindirmek için kendinize fazladan bir gün, bir hafta veya bir ay vermektir. Ve bazen siz beklerken bir şeyler kendiliğinden ortaya çıkarak kararlarınızı uygulamanızı sağlar.
Sözleri eyleme dönüştürmek zordur, özellikle de hayat sizi sürekli olarak yeni şeyler ile karşı karşıya bırakıyorken.
Mantığı hesaba katmandan duygularınızın sizi öylesine yönlendirmesine izin verirseniz duygularınız sorun yaratacaktır, aynı şekilde duyguları hesaba katmadan bir robot gibi hareket ederseniz rasyonel düşünceleriniz de bir o kadar sorunlu olabilir.
Duygularınız kararlarınızı nerede etkiliyor ve mantığınız duygularınızdan gelen önemli ipuçlarını nerede göz ardı ediyor?
Kendinizi doğru nefes almaya vermeniz sizi sakinleştirir ve rasyonel zekanızı güçlendirerek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.
Sığ nefes almak beyninizi oksijenden mahrum eder . Bu durumda kötü konsantrasyona, unutkanlığa, ruh hali değişimlerine, huzursuzluğa, depresif ve endişeli düşüncelere ve enerjisizliğe neden olabilir.
Duygularınız hakkında kara kara düşünmeye devam ettikçe kendinizi duygusal saldırıların devamlı kurbanı haline getirirsiniz.
Kendi duygularınızı anladığınızda ve onlara cevap verme şeklini seçtiğinizde zor durumları kontrol altına alma gücüne sahip olursunuz, değişmek için hızlı hareket ederseniz ve hedeflerinize ulaşmak için gerekli olan inisiyatifi alırsınız.
Bir duyguya etkili bir şekilde cevap verebilmek için öncelikle onun farkına varmanız lazım. Beynimizin karmaşık sinirsel yapısından dolayı mantığımızdan önce duygularımızı yaşarız.
Bazen ne hissettiğimizi anlatmak için tam olarak bir sözcük bulamazsınız, ta ki onu önünüzde bulana dek. Müzik dinlemek, roman okumak, film izlemek derinlerdeki duygularınıza giden bir geçit görevi görebilir.
Ruh halinizin günün geri kalanı üzerinde olumsuz bir etki bırakmaması için kendinizi gözden geçirmek, arada sırada bir dakikanızı ayırmak ruh halinizi anlamanızı sağlar.
Sorgusuz sualsiz, nasıl hissediyorsanız bu aynen görünümünüze yansır. Duruşunuz, Yüz ifadeniz, tutumunuz, elbiselerinizve hatta saç şekliniz bile ruh haliniz hakkında önemli işaretler verir.
Yaptığınız şeyleri neden yaptığınızı ne kadar iyi anlarsanız, duygularınızın sizi yönetmesinden korunmakta o kadar donanımlı olursunuz.
Kendi halinize bırakıldığınızda, yaptığınız şeyi neden yaptığınızı kafanızda tasarlamak için az bir vakit harcayarak günleriniz tam anlamıyla harika geçebilir.
Kendinize kötü ruh halinizin gördüğünüz her şey üzerinde kara bir bulut gibi asılı olduğunu itiraf edin ve ruh hallerinin kalıcı olmadığını hatırlatın.
İnsan beyni bir kez olumsuz ruh halini devreye aldığında, hayatınsa iyi olan şeylerin ufkunu kaybeder ve aniden işinden nefret etmeye başlar, aile ve arkadaşlarına öfkelenir, elde ettiklerine olan tatmin duygusu yok olur ve geleceğe iyimser bakış kalmaz.
Hiçbir şeyin istediğiniz şekilde gitmediği gibi görünen sıkıntılı ruh hallerinde, moral bozukluğunuz, her düşünce, duygu ve deneyiminin üzerine kara bir bulut gibi çöker.
Tarafsız bakışınız, duygularınızın kontrolü altından çıkma ve olumlu sonuçlar elde etmeniz için tam olarak ne yapmanız gerektiğini bilmenize olanak sağlardı.
Seni tahrik eden durumların nedeni bilmen, duygularını tetikleyen durumlara karşı tepkilerini yönetmenin yolunu açar.
Kimlerin damarına bastığını ve bunu nasıl yaptıklarını bilmek, bu durumları kontrol altına alma, duruşunuzu koruma ve kendinizi sakinleştirme kabiliyetinizi geliştirmek açısından kritik bir öneme sahiptir.
Bir duygudan kaçmak yerine, hedefiniz o duyguya doğru yönelmek, incelemek ve son olarak üstesinden gelmek olmalı.
Değişmek için yapılması gerekenleri göz ardı edersiniz asla etkili bir şekilde kendi kendinizi yönetemezsiniz.
Duygular davranışları yönlendiren birincil faktörler olduğundan, onların diğer insanlar üzerindeki etkisini anlamanız önemlidir.
Bir duygunun ortaya çıkmaya başladığını hissettiğinizde hemen tüm dikkatinizi ona verin. Onu iyi ya da kötü diye sınıflandırmaktan kaçının ve oradaki o duygunun önemli bir şeyi anlamanız için yardımcı olduğunu kendi kendinize hatırlatın.
Duyguların yargılanmasının askıya alınması onların görevi yapıp kaybolmalarını sağlar.
Duyguların tamamen farkında olarak onlarla yaşamaya kendinizi alıştırırsanız, duygulara neyin sebep olduğunu anlarsanız.
Duygu ve eğilimlerinizle temasta olmak dürüstlük ve cesaret ister.
Duygularınızın farkına varmak ve onları anlamak için zaman ayırmadığınızda, onlar en beklemediğiniz ve olmasını istemediğimiz anda tuhaf bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Kendinizi ve ilişkilerinizi yönetmek kapsamlı olarak hem pozitif hem de negatif duygularınızın farkına varmanız gerektiği anlamına gelir.
Kendinizi içten ve dıştan tanımak soğan katmanlarını soymanın ve içeride olan şey ile mutlu olmanın sürekli yolculuğudur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir