İçeriğe geç

Duramayan Adam-Obsesif Kompulsif Bozuklukla Yaşamak Kitap Alıntıları – David Adam

David Adam kitaplarından Duramayan Adam-Obsesif Kompulsif Bozuklukla Yaşamak kitap alıntıları sizlerle…

Duramayan Adam-Obsesif Kompulsif Bozuklukla Yaşamak Kitap Alıntıları

Kompulsiyonlar, obsesyonları harlıyordu.
Katı ama ilgili bir kontrol ile nahoş ve insanlık dışı zorbalık arasındaki çizgi bir hayli incedir; insan aynı yoldan durmaksızın ilerleyen bir hastaya bol zaman ve enerji ayırdığında, bu çizgiyi aşmak işten bile değildir.
Bu mutfak bıçağını kolayca ona saplayabilirim. Herkesin aklından böyle şeyler geçer. Bunlara intrüzif düşünceler deniyor. Çoğu insan intrüzif düşüncelerinden bahsetmez.
İnsanın insana mirası yokluktur ancak
Kendisini ayartmadığı sürece her şeye direnebilenler düşünceleri baskılamanın ne kadar zor olduğunu iyi bilirler.
İstenmeyen düşünceleri bastırmak imkansız değilse bile hayli zordur. Bu çaba, uzun vadede bastırma girişimlerinin kesilmesiyle birlikte düşüncelerin çoğalmasına yol açar. Bu durum psikoloji ders kitaplarında geri tepme etkisi veya düşünce baskılama başlıklarında irdelenir. Pek çok psikolog buna kutup ayısı etkisi de demektedir: istenmeyen bir düşünceyi savuşturmaya çalıştığınızda geri tepecek, öncesinden de güçlü ve sert bir şekilde dönecektir.
Obsesyon, insanın kendi içine dönmesine, kendine odaklanmasına neden olur ve onu başkalarıyla ilişkilerinden koparır.
Düşüncelerinize dikkat edin çünkü sözcüklere dönüşürler. Sözcüklerinize dikkat edin çünkü eyleme dönüşürler. Eylemlerinize dikkat edin çünkü alışkanlığa dönüşürler. Alışkanlıklarınıza dikkat edin çünkü karakteriniz olurlar. Karakterinize dikkat edin çünkü kaderiniz olur.
İnsanın insana mirası yokluktur ancak.
BA (üstündeki ölü şeyleri temizlemek için) ellerini tekrar tekrar yıkıyor, ocağı ve kapı kilitlerini defalarca kontrol ediyor; bazen sırf kontrol etmek için on iki on üç kilometrelik yolu gidip eve dönmeyi göze alıyordu. Yatağının altında bir ustura vardı, geceleri lavaboya gittiğinde yanına silah alıyordu ve bıçağının cebinde olup olmadığını günde belki yüz defa kontrol ediyordu.
Kendi kendine, Bu çok aptalca. Ne biçim bir manyağım ben? diye düşünse de bu düşüncelere karşı koyamıyordu.
Fikirler, hiç durmadan akan bir nehir gibi, diyordu.
Tek sıkıntı, onları sabit tutmakta.
Davranışların kişide belirgin sıkıntı yaratması koşulunda, kişinin bu sıkıntıya nasıl vardığı kritiktir. Aynı davranış, farklı kültürlerde farklı sonuçlar yaratabilir. Başka bir deyişle, insanın obsesif olmasında toplumun, kültürün, ailenin payı vardır. Eğer ki davranışınız, mesela nesneleri titizlikle hizaya dizmeniz, çevrenizdekilere tuhaf geliyorsa, o zaman
bunu yapmaktan sıkıntı duyacaksınızdır. Ama eğer bir tuğla ustasıysanız, bu olumlu bir özellik olarak görüleceğinden sıkıntı yaşamazsınız.
BA (üstündeki ölü şeyleri temizlemek için) ellerini tekrar tekrar yıkıyor, ocağı ve kapı kilitlerini defalarca kontrol ediyor; bazen sırf kontrol etmek için on iki on üç kilometrelik yolu gidip eve dönmeyi göze alıyordu. Yatağının altında bir ustura vardı, geceleri lavaboya gittiğinde yanına silah alıyordu ve bıçağının cebinde olup olmadığını günde belki yüz defa kontrol ediyordu.
Kendi kendine, Bu çok aptalca. Ne biçim bir manyağım ben? diye düşünse de bu düşüncelere karşı koyamıyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir