İçeriğe geç

Dörd Kitap Alıntıları – Veronica Roth

Veronica Roth kitaplarından Dörd kitap alıntıları sizlerle…

Dörd Kitap Alıntıları

Ama asıl amaç korkusuz olmak değil BU İMKANSIZ.Asıl amaç ,korkularını kontrol etmek ,onlardan bağımsız düşünebilmek.
Bildiğim tek bir şey var: Bu dünyanın ne kadar berbat bir yer olduğunu unutmak için alkol yerine onu tercih ederim
Zorlu şartlar, güçlü insanlar yaratır. Zorlu şartlarla karşılaşmadığı sürece kişinin gücü anlaşılamaz.
Çoğunlukla ölüm vedalaşıp vedalaşmadığınla ilgilenmez.
Umutsuz bir umut bu.
Başını yukarı kaldırıp gökyüzüne baktığında,ay ışığı gözlerinden yansıyor . Bir an için sevimliliği,esprileri ve cesaretinin arasında sıkışıp kalmış sırlarını benimle paylaştığını düşünüyorum .
Bildiğim tek bir şey var: Bu dünyanın ne kadar berbat bir yer olduğunu unutmak için alkol yerine onu tercih ederim.
Sıradan rahatlatma sözcüklerine ihtiyaç duyma yaşlarımı çoktan geride bıraktım. Her şeyin iyi olacağına inanmak için fazlasıyla büyüdüm.
Güçlü olmayı öğrendim ama öğrenemediğim bir şey varsa, hatta öğrenmeyi asla istemediğim bir şey varsa o da başkasının acılarından zevk almaktır.
Entel(aydın olmaya kalkışan) görünümlerine o kadar meraklılar ki aptal gibi görünmeyi umursamıyorlar.
Onlar için nasıl davrandığın değil, nasıl ?üşü??üğü? önemli. Açık bir kitap kadar anlaşılır olmalısın.
“Beni şekillendirip kalıba sokmak isteyenleri teker teker kendimden uzaklaştırıp, bunun yerine kendi kendimi şekillendirip kendi kalıbımı oluşturacağım.”
“ Ne onlar ne annem ne de babam için bir piyon olacağım; kendimden başka kimseye ait olmayacağım.”
“ Her şeyin iyi olacağına inanmak için fazlasıyla büyüdüm.”
Bircə şeydən əminəm:Bu dünyanın nə qədər bərbat olduğunu mənə unutdurduğu üçün onu spirtli içkidən üstün tuturam.
Xəyal qurmağı tərgitdim.Çünki nəsə arzulamaq və onu əldə etməmək reallıqdan daha ağır olurdu.
Çətin şərait həmişə güclü insanlar yaradır.
Güc yalnız onları qazanan adamlara verilə bilər.
Gözlərimi yumuram və sanki ətrafımdakı dünya yenidən dağılmağa başlayır.
Heç nə eşitmirəm və hiss etmirəm.Sanki bomboş,təkəm və heç nəyə çevrilmişəm.
Siz burada ya qorxularınızla üzləşərək ölməməyə çalışacaqsınız,ya da qorxaq kimi buranı tərk edəcəksiniz.
Ona baxarkən şəxsiyyətlərin hamısının üst-üstə yığılmış görürəm.
“Seçiminle yaşamak zorunda olan sensin.”
Ölenlerimiz bizi artık hayal kırıklığına uğratamayacakları için kahraman olurlar; biz onları unuturken, zamanla daha iyi hatıralarla aklımızda kalırlar.
Uyumsuz serisini Dörtten yani Tobias’dan dinlemek sanırım daha hoştu. Kitap akıp gitti sanki. Dört inanılmaz güçlü bir karakter ve okurken hayran olmamak elde değil. Filmde kendisine aşık olmuştum kitapta ise bir keza daha hayran kaldım. Sanırım gerçek hayattada böyle insanlara ihtiyacımız var değil mi? Dürüst, güvenilir, daha anlamlı insanlara.. Ama gerçek hayatta bunların çoğu mevcut değil sanırım. Yine de bulan arkadaşlara yürekten mutluluk diliyorum.
Bildiğim tek bir şey var: Bu dünyanın ne kadar berbat bir ver olduğunu unutmak için alkol yerine onu tercih ederim.
Ağrının asit, yangı, sızı ve batma gibi bir sürü çeşidi olduğunu hiç bilmezdim.
Yaralar böyledir, daima her yere seninle taşırsın.
Özgürlük. Kendi kendimize yarattığımız keyfi kategorilerden birine ait olmayı reddediş.
Güvenli oda, güvenli gerçek, anlatılacak güvenli sır diye bir şey yok
Zorlu şartlar, güçlü insanlar yaratır.
Bugün farklı görünüyorsun, diyorum

Sen de öyle, diyor. N’apıyorsun?
İçiyorum, diye yanıtlamayı düşünüyorum, ama muhtemelen bunu çoktan fark etmiştir.
Ölümle dans ediyorum, diyorum gülerek. Kanyonun dibinde içiyorum. Muhtemelen pek iyi bir fikir sayılmaz.

Gözlerimi yumuyorum ve dünya son bir kez daha etrafımda yıkılıp gidiyor.
Bildiğim tek bir şey var: Bu dünyanın ne kadar berbat bir ver olduğunu unutmak için alkol yerine onu tercih ederim.
Neden en büyük korkularından birini vücuduna dövdürdüğünü, utançla en derinlere gömmek yerine neden etine bir damga gibi işlettiğini ona sormak istiyorum. Ama belki Tris, benim aksime korkularından utanmıyordur.
kendine söylediğin yalanlarla rahatlamak çok kolay.
Savurganlık, gereksiz bir bencilliktir
“Dalga geçme,” diyor, bir parça nefes nefese. “Güzel olmadığımı biliyorsun. Çirkin değilim belki, ama güzel de değilim.”
Güzel kelimesinin temsil ettiği her şey, şu anda sabrımı taşıracak kadar anlamsız geliyor.
“Tamam. Güzel değilsin. N’olmuş?” Cesaretimi toplamaya çalışırken, dudaklarım yanağına kayıyor. “Seni olduğun gibi seviyorum.” Geri çekiliyorum. “Acayip zekisin. Cesursun. Ve Marcus meselesini öğrendiğin hâlde bana tekmelenmiş bir enikmişim falan gibi tuhaf tuhaf bakmıyorsun.”
Eğer sırlardan birini açık edersen, gerisi çorap söküğü gibi gelir diye düşünürüm her zaman. Yine de dürüstlük denen kavram aslında zamanla gelişen bir alışkanlık olduğundan bence dilediğin zaman düğmesini açıp kapayamazsın.
Korku, sadece panik ve dehşetten ibaret değil. Çok daha derin, çok daha korkunç türleri var. Endişe ve derin bir iğrenti de bunlardan ikisi.
“Saygı duymazken, saygı duruşunda bulunamam.
Ben tek bir erdemdense, bütün erdemlerin takdir görmesi gerektiğine inanıyorum. Ben bir Uyumsuzum.
Çünkü düşünmeden hareket eden, tehlike peşinde koşan aptalları kontrol etmek ve yönetmek daha kolaydır da ondan. Bu çok açık.
Şimdi bile annemle birlikte olmanın ne kadar huzurlu olacağını, annemle birlikte olmanın nasıl bir şey olacağını hayal etmek istemiyorum. Sıradan rahatlatma sözcüklerine ihtiyaç duyma yaşlarımı çoktan geride bıraktım. Her şeyin iyi olacağına inanmak için fazlasıyla büyüdüm.
Güçlü olmayı öğrendim ama öğrenemediğim bir şey varsa, hatta öğrenmeyi asla istemediğim bir şey varsa o da başkasının acılarından zevk almaktır.
Yaralarım iyileşirken, sonsuza kadar kaybolmadan bana hatırlatacak bir şeyim olsun istiyorum. Yaralar böyledir, daima her yere seninle taşırsın.
“Çoğunlukla ölüm vedalaşıp vedalaşmadığınla ilgilenmez.”
Her şeyin iyi olacağına inanmak için fazlasıyla büyüdüm.
Artık Tobias Eaton değilim. Bir daha hiç olmayacağım. Artık bir Cesurum.
Korkunun böyle baş döndürücü olabileceğini düşünmemiştim.
Cesaretin yaşla edinilebilecek bir şey olduğundan emin değilim. Tıpkı bilgelik gibi.
Zorlu şartlar, güçlü insanlar yaratır. Zorlu şartlarla karşılaşmadığı sürece, kişinin gücü anlaşılamaz.
Eğer sırlardan birini açık edersen, gerisi çorap söküğü gibi gelir diye düşünürüm her zaman. Yine de dürüstlük denen kavram aslında zamanla gelişen bir alışkanlık olduğundan bence dilediğin zaman düğmesini açıp kapayamazsın.
Çoğunlukla ölüm vedalaşıp vedalaşmadığınla ilgilenmez.
Kim olduğum ya da kim olabileceğim hakkında hiçbir fikrin yok.
Ona bakarken hissettiklerimin herhangi bir sözlükte karşılığı yok.
“Sana inanmıyorum,” diyor sessizce.

“Neye inandığın umurumda bile değil.”

En azından burada çöküşü birlikte izleyebileceğim arkadaşlarım var
Korku, sadece panik ve dehşetten ibaret değil. Çok daha derin, çok daha korkunç türleri var. Endişe ve derin bir iğrenti de bunlardan ikisi.
Zorlu şartlar, güçlü insanlar yaratır. Zorlu şartlarla karşılaşmadığı sürece, kişinin gücü anlaşılamaz.
belki korkusuz yaşanabileceğini ve yaşamak gerektiğini bilmektir cesaret.
Cesaretin yaşla edinilebilecek bir şey olduğundan emin değilim.
Eğer sırlardan birini açık edersen, gerisi çorap söküğü gibi gelir diye düşünürüm her zaman. Yine de dürüstlük denen kavram aslında zamanla gelişen bir alışkanlık olduğundan bence dilediğin zaman düğmesini açıp kapayamazsın.
Direniş iyidir.
Bir yere ait olma bizim doğamızda var.
Bıçakla avcumu kesme işi, eski hayatımdan yeni hayatıma geçerken beraberimde taşıyacağım acılarıma eşlik edecek gibi görünüyor.
Korkunun bu kadar baş döndürücü olabileceğıni hiç düşünmemiştim
Bildiğim tek bir şey var: Bu dünyanın ne kadar berbat bir yer olduğunu unutmak için alkol yerine onu tercih ederim.
Savurganlık gereksiz bir bencilliktir.
Cesaretin yaşla edinilebilecek bir şey olduğundan emin değilim. Tıpkı bilgelik gibi.
Artık Tobias Eaton değilim. Bir daha hiç olmayacağım. Artık bir Cesurum.
Çoğunlukla ölüm vedalaşıp vedalaşmadığınla ilgilenmez.
Bir adam ki onun kucağından çok yumruğuna aşinayım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir