Yaşar Kemal kitaplarından Demirciler Çarşısı Cinayeti kitap alıntıları sizlerle…
Demirciler Çarşısı Cinayeti Kitap Alıntıları
“Onlar, o akılsızlar yaşadıkça bu vatan ölü denektir.”
Bindiler de çektiler gittiler, o iyi insanlar, o dünya güzeli atlara O yiğitler, o her birisi kaplan örneği şahinler, o ceren gibi atlara bindiler de başlarını aldılar gittiler. Bir daha, bir daha hiç gelmeyecekler. Hiç, hiç, hiç! Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.
Erkeğin yakışıklısı dünyadaki en güzel yaratıktır. Dünyada bir Arap atının tayı güzel olur, bir de erkeğin yakışıklısı.
O iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler .
Demirin tuncuna , insanın piçine kaldık .
Demirin tuncuna , insanın piçine kaldık .
“Dünyada zulüm görmüş çocukların yüzü kadar, elle tutulurcana belli hüzünlü yüzler yoktur.”
“İnsanlıkta bu yok. Sana iyilik edene yalan söylemek yok.”
“Gün geçirip fırsat vermemeli zamana.”
Evrenin en korkak yaratığı insandır. Onun içindeki korkuyu sök al, o zaman onda elle tutulacak çok az şey kalır. İnsan soyunun da en korkağı köylüdür.
Bu her gün, her tanyerleri attığında kurulan dünya belki yüz bin yıllık, belki çok daha eski, bilinmeyecek kadar eskidir. İnsanoğlunun alnının teri, gözünün nuru, elinin hüneridir.
Herkes kendi tadınca görüyordu dünyayı. İnsanoğlu için her şey insandı.
“Aşk ağlatır, dert söyletir.”
O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler çekip gittiler.
Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.
İnsanlığın bir yanı ne kadar alçalıyorsa, bir yanı da öylesine yükseliyor.
“Yiğit adam saf olur.”
Türk köylüsü asildir,fedakardır, alicenaptır, cesurdur ve karada ve denizde ve gökte bu milletin temel direğidir.
Aşk ağlatır, dert söyletir.
İnsan olan onuruyla yaşar.
Hep korkuyorlar. Kendilerini böylesine yiğit gösterme çabaları ondan.
Korkunun girdiği beden çürük ağaç gövdesinden beter olur, çınar da olsa.
“İnsan ömrü pamuk ipliğine bağlı, bugün varsın yarın yoksun ”
“Devran değişti. İnsan yozlaştı.”
Korkunun girdiği beden çürük ağaç gövdesinden beter olur, çınar da olsa.
Umut kesmek insanlığa aykırıdır.
Devran değişti. İnsan yozlaştı.
Yaşamak neden? Yaşamakta bir büyü var. Sonsuz bir güç, sonsuz, erişilmez bir büyü.
İnsanın acısını hafifleten şey, insanın hiçbir zaman kendi ölümüne inanmamasıdır, derler. Yalan yalan Herkes ölümüne inanır, en aptallar bile
Hep korkuyorlar, kendilerini böylesine yiğit gösterme çabaları ondan
“Hep korkuyorlar. Kendilerini böylesine yiğit gösterme çabaları ondan.”
“Sana ne be?.. Beygir götündeki sinek sen değil misin?”
“İnsanlar soylarıyla övünürler. Sanki soylu insan varmış gibi yeryüzünde.”
“Ölüm iyi olmasına daha iyi ya, yaşamak inadına yaşamak…”
“Şu dünyada her bir yaratığın tutunacak bir dalı var, insanın yok. Şu dünyada yalnız olan, kimsesiz, çaresiz olan yalnız be yalnız insandır. Herkesin, her şeyin yaşaması,ölümsüzlüğü var, insanın yok.”
“İnsanı yürek değil, düşünce yürekli yapar. Koşullar yürekli yapar.”
“O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler çekip gittiler.”
Şu dünyada her bir yaratığın tutunacak bir dalı var, insanın yok. Şu dünyada yalnız olan, kimsesiz, çaresiz olan yalnız be yalnız insandır. Herkesin, her şeyin yaşaması,ölümsüzlüğü var, insanın yok. Ağaç, kuş, otlar, böcekler, yılanlar çiyanlar, hiçbirisi, hiçbirisi yok olmuyor. Ama insan yok oluyor. Çünkü insan kendinde başlayıp kendinde bitiyor.
Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.
“Yetti… İnsanların birbirlerinin kanını bir hiç uğruna içmeleri yetti.”
O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler çekip gittiler.
Dünyada zulüm görmüş çocukların yüzü kadar,elle tutulurcana belli hüzünlü yüzler yoktur.
Hiçbir şey düşünemiyor, düşünmenin,beklemenin,hayal kurmanın bugün hiç tadına varamıyordu.
Öldürülmekten kurtulmuştu,hem de ölünceye kadar.
Harpler de böyle değil mi? Böyle istedi Beyler diye,milyonlar birbirlerini öldürüyorlar.
Ne acayip bir kuruluş.Ne alçak bir düzen bu.
Ne acayip bir kuruluş.Ne alçak bir düzen bu.
İnsanı yürek değil, düşünce yürekli yapar. Koşullar yürekli yapar.
Ölümü bilmeyen hiçbir şeyi bilmez.
Turna katarı görmek belki de gönül ferahlığına işarettir.
Ne de ahmak.Karanlığı aşılmaz çelik duvar sanıyor, tıpkı insanoğlu gibi.
O iyi insanlar,o güzel atlara bindiler çekip gittiler.
bindiler de çektiler gittiler, o iyi insanlar, o dünya güzeli atlara o yiğitler, o her birisi kaplan örneği şahinler, o ceren gibi atlara bindiler de başlarını aldılar gittiler. bir daha, bir daha hiç gelmeyecekler. hiç, hiç, hiç! demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. şu dünyanın yaşaması müşkül hal ilen. bin iyiyi bir kötüye kul eden
“Umut kesmek insanlığa aykırıdır.”
“Demek ki her şey ölecekti… Biraz daha yaşamak neden?”
“Hiç kimsenin ölümden kurtuluşu yok.”
“İnsanlıkta bu yok. Sana iyilik edene yalan söylemek yok.”
“Evrenin en korkak yaratığı insandır.”
“Ne de ahmak. Karanlığı aşılmaz çelik duvar sanıyor, tıpkı insanoğlu gibi.”
“Ne acayip bir kuruluş. Ne alçak bir düzen bu.”
“İnsan ömrü pamuk ipliğine bağlı, bugün varsın yarın yoksun ”
İnsan olan onuruyla yaşar.
“O güzel insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler.”
bindiler de çektiler gittiler, o iyi insanlar, o dünya güzeli atlara o yiğitler, o her birisi kaplan örneği şahinler, o ceren gibi atlara bindiler de başlarını aldılar gittiler. bir daha, bir daha hiç gelmeyecekler. hiç, hiç, hiç! demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. şu dünyanın yaşaması müşkül hal ilen. bin iyiyi bir kötüye kul eden
şahin de küçük ama vermez avını.
Dünyada zulüm görmüş çocukların yüzü kadar, elle tutulurcana belli hüzünlü yüzler yoktur.
Evrenin en korkunç yaratığı insandır. Onun içindeki korkuyu sök al, o zaman onda elle tutulacak çok az şey kalır. İnsan soyunun en korkağı köylüdür.
Bindiler de çektiler gittiler, o iyi insanlar, o dünya güzeli atlara O yiğitler, o her birisi kaplan örneği şahinler, o ceren gibi atlara bindiler de başlarını aldılar gittiler. Bir daha, bir daha hiç gelmeyecekler. Hiç, hiç, hiç! demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. Şu dünyanın yaşaması müşkül hal ilen. Bin iyiyi bir kötüye kul eden
O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler..
Hep korkuyorlar. Kendilerini böylesine yiğit gösterme çabaları ondan.
“Bindiler de çektiler gittiler, o iyi insanlar o dünya güzeli atlara ( ) Bir daha bir daha hiç gelmeyecekler. Hiç, hiç, hiç! Demirin tuncuna, insanın p*çine kaldık. Şu dünyanın yaşaması müşkül hal ilen. Bin iyiyi bir kötüye kul eden “
Korkunun girdiği beden çürük ağaç gövdesinden beter olur, çınar da olsa.
İnsan yok oluyor. Çünkü insan kendinde başlayıp kendinde bitiyor.
Şu dünyada her bir yaratığın tutunacak bir dalı var, insanın yok. Şu dünyada yalnız olan, kimsesiz, çaresiz olan yalnız ve yalnız insandır.
Şu dünyada renk, ışık komamışlar da bu kilimlere vurmuşlar diyordu. Şu kilimlere bakıp da anlayalım. Horasan toprağı ne ulu bir topraktır. Bir ne erenler, bir ne ışıklar toprağıdır. Ne kutsal bir topraktır. Bakıp da anlayalım.
İnsanı yürek değil, düşünce yürekli yapar. Koşullar yürekli yapar.
“O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler çektiler gittiler. Bir kere, iki, üç, dört, beş kere, yüz kere, bin kere söylüyor, içini bir ağlamanın, doya doya ağlamanın, kırgınlığın korkunç bir öfkeden geri kalmışlığın yumuşaklığı, hüznü, ağlamak isteği dolduruyor, bu erişilmez duyguyu kaçırmamak için de durmadan sözleri arka arkaya söylüyor, bir kaçırırsa, bir daha bu erişilmez tada varamayacağını sanıyordu.”
O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler çekip gittiler.