İçeriğe geç

Darius: Büyük Pers Kralı Kitap Alıntıları – Hans Kneifel

Hans Kneifel kitaplarından Darius: Büyük Pers Kralı kitap alıntıları sizlerle…

Darius: Büyük Pers Kralı Kitap Alıntıları

&“&”

Doğru pabucunu giymeden, yalan dünyayı dolaşır.
Kitap okumayan kimsenin, okuma bilmeyene karşı hiçbir üstünlüğü yoktur.
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin.
Ben o şarkıyı listemden sildim.
Sonra mı. Sonra ne varsa gömdük içimize anlaşılmasın diye.
Bir atın hüznü var üzerimde.
Koskoca bir şehre küstüm mü sen? Üstelik bir suçu yokken. Sırf o yok diye.
Gönül ne kadar affet dese de, kırgınlık baki kalıyor bazı konularda.
Güneş her zaman dünyamın küçücük köşesine vurur.
Hayat ya cüretkâr bir maceradır ya da hiçbir şey.
Çayın tadına bakmak gibidir insanı tanımak,
Daha ilk sözlerinden anlarsın, çiğ mi demli mi.
Tarafsızım dersem yalan olur,
güzel şeylerden yanayım.
Rüzgarla bir tohumun savrulduğunu ve yeni bir ağacın filizlendiğini gördükçe umutlarımı hep diri tutum.
Hayat dediğin namerde boyun eğmek ve diz çökmek değildir. Hayat dediğin onurluca zalime karşı diz çökmeden ve gerekirse onuru için ölümü bile göze almaktır.
Bazı şeyler gözünüzü alır ama siz, kalbinizi ele geçirenleri izleyin sadece.
Yakınlığı belirleyen zaman yada imkan değil. Sadece karakterdir.
İki yüreğin değdiği bir yürek mutlu olamaz çocuk.
Mavi dağların ardındaki ülkeden mi geliyorsun çocuk?
Harabe bir çocuk parkıyım. Eğlenceli ama kırılmış.
Çok öfkelenme yoksa öfken yüzünde ay saklanacak.
Asıl memleketiniz gitmek istediğiniz yerdir, bulunduğunuz yer değil.
Koy başını ömrüme sevdiğim. Ömrümü ömrüne adıyorum ay parçası.
Gökyüzüne bak çocuk eğer kırlangıçlar, uçuyorsa umut bizdendir.
İnsanlar bazen karşılarındakine kalben uzak oldukları için anlamakta güçlük çekerler.
Sokrates: Seni seven, ruhunu sevendir.
Bize deniyor ki hapishaneler aşırı kalabalık. Peki ama ya aşırı-hapsedilmiş olan halksa.
Kontrol edilemeyen kindarlık, insanın karakterine gölge düşüren gerçek bir lekedir.
Yürümeye iknâ edip yol ortasında öylece bıraktığınız herkesin gölgesi, başka yollarda önünüze düşecek.
Söz benim için yemin demektir ve önüme koyduğum hedefe ulaşmaktır.
Bir söz iki yarım insanı birleştirme gücüne sahip.
Kendisi gibi değil, başkaları gibi davranan insanlara saygı duymayın.
-Fakat görünüşe bakılırsa.
-Ben görünüşe değil, hakikate bakarım.
Maaşallah, ne de güzel düşünüyorsun. Aşk düşünmez.
İflah olmaz bir deliyim.
İnsanlar senin ne istediğini merak etmezler. Sadece senden ne istediklerini bilirler.
Bana olan inancını kaybetme olur mu.
Edilen zulüm ne kadar büyükse ondan daha büyük bir yüreğin olacak ki affedebilesin.
Kalbin özerkliğini ilan ettiğinde aklın devre dışı kalır.
Bir kum fırtınasında su için haykırmanın hiçbir anlamı yoktur.
Ay gibi, sükunetle girdin kalbime. Kaderime teşekkür ederim.
Anımsamak bir tür buluşmaktır.
Ilgıt ılgıt, buram buram ülkem kokuyorsun.
Ne yapacağını bilmemek, ciddi bir zaaf işaretidir.
Tereddüt ve şüpheye ancak geceleri düşebilirim yalnızken. Unutmamam gereken bir nokta var: Dışarıya karşı asla tereddüt göstermemeliyim, çünkü bu benim zaafım olarak kabul edilir.
Yazmak istediğim sözler acaba neden sadece etrafımda kimse yokken kalbimden kopup geliyor.
Seninle evlenmek istemiyorum. Çünkü sevgi nedir bilmiyorsun.
Küçük yalancıların ihanetleri büyük oluyor.
Abi baba yarısıdır. Dualarını benden esirgeme.
İnsan ancak hisslerini terbiye ederse insan olabilir.
Zayıf bir irade, her şeyi bir örtünün ardından görür.
İnsan canını esirgemeyenden canını esirger mi.
Bazen, fırtınalar iyi gelir insana. Tekneni biraz yıpratır ama güvertende hiç pislik kalmaz.
Siz hiç yar saçının telinden, kendinize hasretlik kalesi yaptınız mı.
Gözleri geleceğin labirentlerine açılan kapılara benziyor.
İnsanın sonsuz güveneceği tek kişi annesidir.
Misyonsuz olan birine misyon biçerseniz sizide kendinide çamura bulaştırır. Bunun için herkese hakettiğini vereceksiniz. Fazlası değil.
Seni bana getiren yolları gerekirse sil baştan tekrar yürürüm.
Aristagoras ise Darius’tan ayrıldığını ilan etti ve Miletos’da o güne dek görülmedik bir yönetim biçimini ortaya koydu. Sadece ismi bile insanı kahkahalarla güldürmeye yeterli: Demokratia… Bu da ne demek? Aspat Shanah kaşlarını kaldırdı ve bire hizmetçi kızın elindeki kürekle korların arasına kömür sürmesini seyretti. İktidar sadece tek bir kişinin mi elinde? Yoksa yedi kişi, dünyanın tümüne mi karşı geliyor? Daha da tuhaf diye karşılık verdi Farnaka boş kadehiyle oynayarak. Hükmetme gücü Demos’un yani halkın elinde. Herkesin bir oy hakkı var. Parayla satın alınan veya vaaatlerle kandırılan çoğunluk, ne yapılacağına karar veriyor. Bir şehir, bir ülke bu şekilde yönetilebilir mı? Gaubarva kollarını kaldırdı. Olacak iş değil! Ama görünüşe göre Aristagoras bunun yürüyeceğine ikna olmuş durumda.
İnsan canını esirgemeyenden canını esirger mi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir