İçeriğe geç

Çocuk Kitap Alıntıları – Osho

Osho kitaplarından Çocuk kitap alıntıları sizlerle…

Çocuk Kitap Alıntıları

İnsanlar paraya sahip olabilir ve para onların kelepçesi haline gelir. İnsanların prestiji olabilir ve prestijleri onların kelepçeleri haline gelir. Görünen o ki insanlığın tüm geçmişi nasıl daha iyi zincirler geliştireceği üzerinedir, ancak bir zincir altından bile yapılsa yine de zincirdir. Dışarıdaki özgürlük politikacıların tüm insanlığa yaptığı sürekli bir aldatmacadır. Özgürlük senin bireysel işindir. O bütünüyle özneldir. Şayet geçmişin tüm pisliğini ve geleceğin tüm arzularını ve hırslarını firlatıp atarsan, tam şu an özgürsün; tıpkı kanatlanmış kuşlar gibi, tüm gökyüzü senindir. Belki de gökyüzü dahi sınır değildir. Ancak insan kendi mutsuzluğuna öylesine âşıktır ki özgürlük düşüncesini anlayamaz; çünkü özgür olmak mutsuzluktan özgürleşmekti!. Ve görünen o ki insan özgür olmaktan korkar.
Galileo Dünyanın etrafında dönenin Güneş olmadığını, onun bir gerçeklik değil bir görüntü olduğunu bulduğunda; gerçeğin bunun tam tersi olduğunu, Dünyanın Güneşin etrafinda döndüğünü bulduğunda, nedenlerini, kanıtlarını, bulgularını, iddialarını açıkladığı bir makale yazdı. O çok yaşlıydı yetmiş ya da yetmiş beş- ve hastaydı, yatalaktı, ölmek üze- reydi. Ancak Hıristiyanların sevgisi öyle bir şeydir ki kiliseyi temsil eden insanlar onu yatağından alıp sürükleyerek papanın mahkemesine götürdüler. Papa, Sen en büyük suçu işledin çünkü İncil’de yazdığı ve herkesin de bildiği gibi Güneş Dünyanın etrafında döner. Ya fikrini değiştirirsin ya da cezan ölüm olur dedi. Galileo bu ihtiyar yaşında, hasta ve ölüm döşeğindeyken bile son derece güzel bir adam, espri anlayışı olan bir adam olmalı. Kutsal efendimiz sorun yoktur. Sizin söylediğinizi yazabilirim. Size net olarak ifade etmek istediğim bir şey var sadece; benim yazdığım şey ne Güneş tarafından ne de Dünya tarafından okunmayacaktır. Onlar her zaman yaptıkları gibi aynen eski yöntemleriyle devam edeceklerdir. Dünya Güneşin etrafında dönmeye devam edecektir. Kitabımı yakabilirsiniz ya da ben paragrafıi değiştirebilirim dedi.
Papa, Sen paragrafi değiştir dedi. Paragrafi değiştirip şunu yazdı: İncil’e göre ve papaya göre ve sıradan insanlığa göre Güneş Dünyanın etrafında dönmektedir. Ve dipnotta da, Hakikat tam tersidir. Ben bir şey yapamam; Dünyayı ve Güneşi Incil’e uymaya ikna edemem. Onlar Hıristiyan değildir diye yazdı. Dipnot ancak onun ölümünden sonra keşfedildi; yoksa İsa’nın çarmıha gerilmesiyle ilgili olarak bir sürü tantana koparan Hıristiyanlar tarafından çarmıha gerilmiş olurdu.
Sen yaşamıyorsun. Sen sadece yaşamayı arzuluyorsun. Bu gecenin sonsuza dek sürmeyip bir zaman sonra bir şafak olması gerektiğini umut ederek, bir gün yaşamak istiyorsun. Ancak köle için bir şafak yoktur. O ışık gibi bir şey olduğunu dahi fark etmeden karanlıkta yaşamak zorundadır.
Aşırı ilgi gösteriyorsun gibi geldi; aşırı ilgi tehlikeli olabilir. Birini mutlu etme düşüncesi asla başarılı olamaz. Bu yasalara aykırıdır. Birisini mutlu etmek istediğinde onu mutsuz edersin çünkü mutluluk başka birisi tarafından verilebilecek bir şey değildir. En iyi ihtimalle mutluluğun çiçek açabileceği, açamayabileceği bir ortam yaratmaktır; daha fazlası yapılamaz.
Şayet milyonlarca insan basit bir biçimde politikacıların ellerinden kurtulursa, politikacılar kendiliğinden ölecektir. Onlarla savaşamazsın. Eğer onlarla savaşırsan sen kendin bir politikacı haline dönüşeceksin. Onlara karşı mücadele verirsen sen kendin hırslı ve açgözlü hale gelirsin ve bunun bir yararı olmayacaktır. Sen bırakan ol. Ve senin küçük bir hayatın var: Elli, altmış, yetmiş yıl daha burada olabilirsin, dünyayı değiştireceğini umut edemezsin fakat dünyayı hâlâ sevebileceğini ve ondan keyif alabileceğini umut edebilirsin.Mümkün olduğunca bu yaşamın olanaklarını kutlamak için kullan. Onu mücadele ve savaşmakla heba etme.
Benim çocukluğum..çocuklara, Yatağa erken git ve sabah erken kalk, bu seni akıllı yapar diye öğretilirdi ve yüzyıllardır bu böyle olmuştur. Babama Bu garip geliyor: Uykum olmadığında akşam erkenden beni uyumaya zorluyorsun, dedim. Ve Jaina evlerinde akşam erken demek, gerçekten erkendir çünkü akşam yemeği saat beşte, en fazla altıdadır. Ve sonrasında yapacak hiçbir şey yoktur; çocuklar uyumalıdır. Ona şöyle dedim: Enerjim uyumaya hazır değilken beni uyumaya zorluyorsun. Ve sabahleyin uykum varken beni yatağın dışına sürüklüyorsun. Beni akıllı yapmanın garip bir yoluymuş gibi gözüküyor! Ve aradaki bağlantıyı göremiyorum: Uykum yokken uyumaya zorlandığımda nasıl daha akıllı olacağım? Ve yatakta, karanlık içinde bir şekilde kullanılabilecek, yaratıcı olunabilecek zamanda saatlerce uzanıyorum. Ve sen beni uyumaya zorluyorsun fakat uyku senin ellerinde olan bir şey değildir. Sadece gözlerini kapayıp uykuya dalamazsın. Uyku kendiliğinden gelir; o senin emrini ya da benim emrimi dinlemez, yani saatlerce vaktimi harcıyorum. Ve sonra sabahleyin gerçekten uykum varken beni uyan- maya zorluyorsun saat beşte, sabahın köründe ve beni ormanın içine doğru bir sabah yürüyüşü için dısarı sürüklüyorsun. Uykum var ve sen beni sürüklüyorsun. Ve tüm bunların beni nasıl akıllı yapacağını anlayamıyorum. Lütfen bana bunu açıkla.
Ve bu işlem aracılığıyla kaç kişi akıllanmıştır. Bana sadece birkac tane akıllı adam göster; etrafta kimseyi görmüyorum. Ve büyükbabamla konuşuyordum ve o bunun tamamıyla bir saçmalık olduğunu söyledi. Tüm bu evdeki tek dürüst adam odur. O başkalarının ne söyleyeceğini umursamıyor ama o bana bunun bir saçmalık olduğunu söyledi: ‘Bilgelik akşam yatağa erken giderek gelmez. Tüm yaşamım boyunca erken uyudum -yetmiş yıl- ve bilgelik henüz ortaya çıkmadı ve geleceğini de zannetmiyorum! Artık bilgeliğin değil ölümün gelme zamanı. Bu gibi atasözleriyle kendini kandırma.’ Babama, Bunu bir düşün ve lütfen dürüst ve hakiki ol. Bana bu kadar özgürlük tanı: Uykumun gelmeye başladığını hissettiğimde yatmaya gidebileyim ve vakit geldiğini hissettiğimde ve artık uykum kalmadığında kalkabileyim dedim. Bir gün düşündü ve ertesi gün bana, Tamam, belki de haklisın. Bunu kendi istediğin şekilde yap. Beni dinlemektense bedenini dinle dedi. Prensip bu olmalı, çocukların kendi bedenlerini dinlemesine, kendi ihtiyaçlarını dinlemesine yardım edilmeli. Anne babalar için temel şey, çocukları bir çukura düşmemeleri için korumaktır. Onların disiplininin işlevi negatiftir. Negatif sözcüğünü hatırla..pozitif programlama yok ama negatif bir koruma çünkü çocuklar çocuktur ve onlara zarar verecek, onları sakat bırakacak bir şeyin içine girebilirler. O zaman da onlara gitmemesini emretme ama onlara açıklama yap. Bunu bir itaat meselesi haline getirme; bırak onlar yine de seçim yapsin. Sen basitce tüm durumu izah et.
Bu yüzden belli bir çıkar grubuna, belli bir ulusa, belli bir dine, belli bir hükümranlığa ait olan anne babaların kendi fikirlerini çocuklara dayatmaları kaçınılmazdır. Ve garip olan şudur ki çocuklar her zaman için anne babalarından daha zekidir çünkü anne babalar geçmişe aittir ve çocuklarsa geleceğe aittir. Anne babalar zaten koşullanmıştır, sarmalanmıştır, kaplanmıştır. Onların aynaları o kadar çok tozlanmıştır ki hiçbir şey yansıtamazlar, onlar kördür.
Bireysellik olarak sahip olduğunu düşündüğün şey sadece kişiliktir. O senin içinde, senin doğanın içinde anne baban, toplum, din adamı, politikacı, eğiticiler tarafından üretilmiştir. Eğitici, anaokulundan üniversiteye kadar menfaat sahiplerinin hizmetindedir, toplumu yönetenlerin hizmetindedir. Onun tüm amacı, her çocuğu kurumsallaşmış topluma adapte olacak şekilde sakatlamaktır, her çocuğu mahvetmektir. Bir korku vardır. Korku şudur, şayet çocuk en başından itibaren koşullanmadan bırakılırsa o öylesine zeki olacak, öylesine tetikte, farkında olacaktir ki onun tüm yaşam tarzı başkaldiri olacaktır ve hiç kimse asileri istemez her kes boyun eğen insanlar ister.
Sevgi neredeyse ibadet gibi olmalıdır.
Sevgi kutsaldır. O insanda var olan en kutsal şeydir
Bir hikâye duymuştum: On sekiz çocuğu olan bir adam onları panayıra götürdü. Panayırdaki ödül, sekiz bin sterlin değerinde bir boğaydı ve onu görmek için ayrica beş pençe ödemek gerekiyordu. Adam bu ücretin fahiş olduğunu düşündü ama çocukları hayvanı görmek istedi ve hepsi girişin önündeki bariyerlere yaklaştı. Görevli, Efendim tüm bu çocuklar sizin mi? diye sordu. Evet öyle, diye yanıtladı adam. Niçin? Görevli yanıtladı; Şey, siz burada bir dakika durun, ben boğayı sizi görmesi için getireceğim!
On sekiz çocuk! Boğa bile sizi kıskanacaktır
Zeki insanların tüm hayatları boyunca aklından çıkaramadığı şey, çocuğun deneyimleridir. Onu yeniden isterler; aynı masumiyet, ayni güzellik, ayni merak. O şimdi çok uzaktaki bir yankıdır; onu sanki rüyanda görmüşsün gibi gelir. Ancak dinin tümü, çocuklukta yaşanan hayretin, hakikatin, hayatın içindeki güzel dans deneyiminin akıldan çıkmamasından doğmuştur. Kuşların şarkılarında, gökkuşağının renklerinde, çiçeklerin taze derinliklerinde kaybetmiş olduğu bir cenneti hatırlamaya kokularında çocuk, varlığının devam eder. Dünyadaki tüm dinlerin bir zamanlar insanların cennette yaşadığı, bir şekilde, bir nedenle cennetten kovulmuş olduğu hikâyesindeki bu fikre sahip olması rastlantı değildir. Onlar farklı öyküler, farklı mesellerdir ama tek bir basit gerçeği vurgular: Bu öyküler insanın cennette doğduğu ve bunu yitirdiğini şairane bir şekilde anlatır. Zeki olmayanlar, geri zekâlılar onu tamamen unutur. Ancak zeki, duyarlı, yaratıcı olanlar bir zamanlar bildikleri ve artık silik bir anı olan, kendileriyle birlikte kalmış, muazzam cennet tarafindan hiç rahat bırakılmazlar. Onlar yeniden onu aramaya başlar. Cennet arayışı senin çocukluğunu yeniden aramandır. Elbette bedenin artık bir çocuğun bedeni olmayacaktır ama bi- lincin bir çocuğunki kadar saf bir bilinç olabilir. Tüm mistik yolun sırrı budur: Seni yeniden bir çocuk yapmaktır; masum, hiçbir bilgi tarafından kirletilmemiş yapmak; seni hiçbir şey Dilmeyen, hâlâ gizemi yok edilemez hale getirmek; derin bir nayret ve gizem duygusu içerisinde çevrendeki her şeyin far- kında yapmak.
Yanlış yöne gitsen bile bir köle olarak kalmandan ve her zaman doğru olmandan çok daha iyidir.
Hayır diyemeyen çocuğun hiçbir bütünlüğü yoktur ve hiç birşeye hayır diyemeyen çocuğun eveti anlamsızdır.
Hatırla, bir kimse kendisini sevmediği sürece dünyadaki başka hiç kimseyi sevemez.
Sevgi neredeyse ibadet gibi olmalıdır. Sevgi kutsaldır. O insanda var olan en kutsal şeydir.
Bir kişiye bütün ve sağlıklı bir hayat veremiyorsan, bir ruhu dünyaya getirmeye ne hakkın var?
Hiçbir şey olmaya çalışma ; sabırlı , sevecen , barışçıl , huzurlu .neysen o ol.yoksa ikiyüzlü olursun
Ne geçmiş mevcuttur ne de gelecek mevcuttur. Ellerinde tuttuğun tek şey şimdidir .
Sana bir anne olma demiyorum ; bir anne olmanın çok büyük sanat olduğunu söylüyorum.
Her çocuk anne babalar tarafından , toplum tarafından , öğretmenler tarafından , din adamları tarafından , tüm menfaat sahipleri tarafından örtülüyor .
Küçük çocuklar masumdur ; fakat onlar bunu kazanmamışlardır ,o doğaldır .
Ego güçlendikçe zekâyı kalın , karanlık bir katman olarak çevrelemeye başlar . Zekâ ışıktır.Zeka çok narindir , ego çok serttir .
İnsan kendi mutsuzluğuna o kadar aşık ki özgürlük fikrini anlayamıyor.
Ne birini esaret altında tutmaya çalış ne de kimsenin seni esaret altında tutmasına izin ver.
Yaratıcılık : Bağımsızlık kendi başına pek bir şey ifade etmiyor. Sadece bağımsız olarak tatmin olamazsın.
Özgürlük muazzam bir sorumluluk demektir; özgürlükte tek başınasındır ve sadece kendinlesindir.
Tek istediğim özgürlük, ama özgürlüğü ümit etmekten utanıyorum.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Beni örten kefen, bir toz ve ölüm örtüsü.
Tüm dinler seni Tanrı’ya, kadere, kısmete bağımlı kılıyor. Oysa bunlar var olmayan bir şeyin farklı isimleridir sadece..
Tüm sorumluluğumu üzerime aldığım gün, özgürlüğün kapılarının açıldığını gördüm.
Sadece kendi gerçeğin, sadece kendi bulguların seni özgürleştirebilir; bunu senden başka hiç kimse yapamaz!
Beden özgürlüğü; siyah ve beyaz arasında hiçbir ayrım olmadığı, kadın ve erkek arasında hiçbir ayrım olmadığı, bedenler söz konusu olduğunda hiçbir tür arasında ayrım olmadığı anlamına gelir.
Sen özgürlük olarak doğdun ama onu unutman için şartlandırıldın.
Bir çocuğun mahremiyete son derece ihtiyacı vardır. Anne babalar ona yalnızca yardım etmek için gitmeliler, müdahale etmek için değil. Onun bir şeyleri yapmasına ya da yapmamasına izin verilmelidir. Anne babalar yalnızca onun kendisine ya da başka birisine zarar vermemesi konusunda dikkatli olmalılar hepsi bu. Bundan daha fazlası çirkindir.
Bilinçsizce kendi kopyalarını yeniden üretip duruyorsun. Önce düşün: Şayet bir çocuk doğurursan dünyaya bir armağan sunuyor olacak halde misin? Dünya için bir kutsama mısın yoksa bir lanet misin? Ve sonra düşün: Bir çocuğa annelik ya da babalık yapmaya hazır mısın? Koşulsuz olarak sevgi vermeye hazır mısın? Çünkü çocuklar senin aracılığınla gelir ama sana ait değildir. Onlara sevgini verebilirsin ama onlara fikirlerini dayatmamalısın.
Aydınlanmış kişilerin çocuğu yoktur; nevrozlu kişilerin ise çocuk sahibi olmaması gerekir. Tam ikisinin arasında, zihinsel olarak sağlıklı, nevrozsuz olma hali vardır: Ne nevrozlusun ne de aydınlanmış durumdasın, basitçe sağlıklısın. Tam ortası; ebeveyn olmak için, bir anne ya da bir baba olmak için doğru zaman budur.
Hepimiz bizi hiçbir yere ulaştırmayan belirli bir hayat yaşadık. Her zaman olduğu kadar boşuz ve ölüm yaklaşıyor.
Ego güçlendikçe zekâyı kalın, karanlık bir katman olarak çevrelemeye başlar. Zekâ ışıktır, ego karanlıktır. Zekâ çok narindir, ego çok serttir.
Bir çocuk bir bilmiş bir kişiden çok daha iyi bir haldedir Çünkü onlar her şeyi görebilir Onlar cahil de olsalar spontanedirler Onlar cahil ol sarılı onların kavrayışları muazzam bir değere sahiptir
Ah canım çok mutlu gözüküyorsun. Okuldan hoşlanıyorsun demek ki, öyle değil mi ? Küçük çocuk okulu yavaşça yürüyerek giderken dua eder:
sevgili Tanrım lütfen okula geç kalmana izin verme. Yalvarıyorum sana Tanrım, okula zamanında varmama izin ver.. o an Bir muz kabuğuna basıp bir kaç metre kayar. Kendisini toparlayıp canı sıkkın bir şekilde göğe bakar ve Tamam, tamam Tanrım, gitmene gerek yok, der
Tavırının gücüdür. kişi ruhunu satmaya razı değildir. Küçük çocukları izle ve o zaman bana sormayacaksın.
Hayat her an kıymetli bir yaratıcılık olmalı. NE yarattığını önemli değildir ___deniz kıyısında kumdan bir kale olabilir ___ama yaptığın şey ne olursa olsun senin neşen den ve Coşkun’dan- çıkmalıdır.
hayatını her taraftaki ahmak insanlar için, onların iyi fikirleri uğruna kaçırdın.
o nedenle devamlı olarak hatırlanılması gereken tek şey, öz farkındalığındır. Kendini unutmamalısın. Ve her zaman varlığının en derinindeki özünden hareket etmelisin.
sadece özgür bireylerden oluşan bir dünya hakikaten özgür bir dünya olacaktır.
Eski yeninin olması için ölmek zorundadır.
sadece insandır evrimleşen hayvan.bu evrim nerden geliyor?
insan bir lavra olarak doğar. Ne yazık ki pek çoğu lavra olarak ölür; pek azı tırtıl olabilir.
bir kimse kendisini sevmediği sürece dünyadaki başka hiç kimseyi sevemez.
Ve hiç kimse asileri istemez; herkes boyun eğen insanlar ister.
kendi kendime yeterli olduğumu hissetmeye başladım, hiç kimseye bağımlı değildim.
Yaşayan her şeyi zekidir.
Çocuklar her zaman için, anne babalarından daha zekidir çünkü anne babalar geçmişe aittir ve çocuklarsa geleceğe aittir.
Özgürlük senin bireysel işindir. O bütünüyle özneldir. Şayet geçmişin tüm pisliğini ve geleceğin tüm arzularını ve hırslarını fırlatıp atarsan, tam şu an özgürsün; tıpkı kanatlanmış kuşlar gibi tüm gökyüzü senindir. Belki de gökyüzü dahi sınır değildir.
Ne geçmiş mevcuttur ne de gelecek mevcuttur. Ellerinde tuttuğun tek şey şimdidir .Ve şimdide yaşayan , geçmişin ve geleceğin ağırlığından kurtulmuş kişi özgürlüğün tadını bilir . Zincirler , anıların zincirleri , arzuların zincirleri – yoktur .Bunlar senin ruhunu bağlayan gerçek zincirlerdir ve asla sana ait olan ânı yaşamana izin vermezler .
Hiçbir şey olmaya çalışma ; sabırlı , sevecen , barışçıl , huzurlu . Çabalama . Eğer çabalarsan kendini zorlayacaksın ve bir ikiyüzlü olacaksın .Dinin tamamen ikiyüzlü hale dönüşmesi bu şekilde olur .İçerde daha farklısın ; dışarıda boyanmışsın . Gülümsersin ve içerde ise öldürmek isterdin . İçerde tüm pisliği taşıyorsun ve dışarıdaysa parfüm sıkıp durursun .İçerde kokuşmuş durumdasın ; dışarıda bir gül yanılsaması yaratırsın.
Sevgi sadece özgürlük verdiginde hakikidir . Kriter bu olsun . Sevgi sadece diğer kişinin mahremiyetine müdahale etmediğinde hakikidir . Onun bireyselliğine , mahremiyetine saygı duyar . Ancak dünyanın her yerinde göreceğin sevgililerin tüm çabası hiçbir şeyin mahrem kalmaması üzerinedir ; tüm sırlar onlara söylenmelidir . Onlar bireysellikten korkarlar ; onlar birbirlerinin bireyselliklerini yok ederler ve birbirlerini yok ederek hayatlarının bir doyum , bir tatmin haline dönüşmesini umut ederler . Onlar basitçe giderek daha çok mutsuz hale gelirler .
Eğer seversen bu çok kolaydır .Nasıl ? diye sorma çünkü nasıl demek bir metot , bir sistematik , bir teknik istiyorsun demektir ve sevgi ise bir teknik değildir .
Anne baba koşullandırması dünyadaki en büyük köleliktir .

Her çocuk anne babalar tarafından , toplum tarafından , öğretmenler tarafından , din adamları tarafından , tüm menfaat sahipleri tarafından örtülüyor ; pek çok koşullanma katmanı tarafından örtülüyor .Ona belli bir dinsel ideoloji verilir . Bu onun seçimi değildir .Ne zaman birisi kendi seçimi olmadan bir şeye zorlanırsa o kişiyi sakatlıyorsun , onun zekâsını mahvediyorsun ; ona seçme şansı vermiyorsun , onun zeki bir şekilde çalışmasına izin vermiyorsun ; onu öyle bir şekilde yönetiyorsun ki o sadece mekanik olarak işleyebiliyor .

Sana bir anne olma demiyorum ; bir anne olmanın çok büyük sanat olduğunu söylüyorum , çok büyük bir başarıdır. Önce bu niteliği ,içindeki bu yaratıcılığı , bu coşkuyu , bu kutlamayı yarat ve sonra çocuğu davet et.O zaman senin çocuğa verecek bir şeyin olacaktır #8212; kutlaman ,şarkın , dansın #8212;ve sen hastalıklı bir varlık yaratmayacaksın .Dünya zaten hastalıklı varlıklarla fazlasıyla dolu .Bırak başka gezegenler acı çeksin ! Niçin bu gezegen ? Dünya açlık çekiyor ve insanlar ölüyor ve yiyecek yok , tüm ekoloji bozuldu ve hayat giderek daha çok çirkinkeşiyor ve cehhenneme dönüyor ; bu doğru zaman değil !

Anne gerçekten çok büyük bir öneme sahiptir çünkü dokuz ay süresince annenin ikliminde yaşayacaktır ; annenin zihnini, tüm zihnini özümseyecektir.

İnsanla birlikte yeryüzüne bilinçli evrim gelmiştir.Hayvanlar gibi sadece bilinçsiz bir şekilde üreme.
Aydınlanmış bir kimsenin çocuk sahibi olmaya ihtiyacı yoktur .O kendisini nihai olarak doğurmuştur .Artık başka hiçbir şeyi doğurmaya gerek yoktur .O kendsine bir anne ve baba olmuştur .O kendisine bir rahim haline gelmiştir ve o yeniden doğmuştur.
Küçük çocuklar masumdur ; fakat onlar bunu kazanmamışlardır ,o doğaldır .Onlar aslında cahildir fakat onların cehaleti ,sözde öğrenmekten daha iyidir çünkü bilmiş kişi basitçe cehaletini sözcüklerle,teorilerle ,ideolojilerle,felsefelerle ,dogmalarla ,inançlarla gizler .O cehaletini gizlemeye çalışıyor ama onu birazcık kazı ve içerde karanlıktan başka hiçbir şey , cehaletten başka hiçbir şey bulamayacaksın .
Ego güçlendikçe zekâyı kalın , karanlık bir katman olarak çevrelemeye başlar . Zekâ ışıktır.Zeka çok narindir , ego çok serttir .
Hayat her an kıymetli bir yaratıcılık olmalı. Ne yarattığın önemli değildir #8212;deniz kıyısında kumdan bir kale olabilir #8212; ama yaptığın şey ne olursa olsun senin neşenden ve coşkundan çıkmalıdır.
Cennet arayışı,senin çocukluğunu yeniden aramandır.
.Ya da şayet birisi güçlü uyuşturucular kullanmiyorsa geri döner. O zaman o, hayatı çok donuk, daha donuk görür çünkü o, güzel birşey görmüştür. Her zaman bir karşılaştırma kalır. O uyuşturucu etkisi altındayken aşk yapmıştır. Ve o şimdi sevişir ve onun bir çeşit hapşırıktan farkı olmadığını görür, iyi hissettirir. Hapşırırsın ve iyi hissettirir ama o uğruna yaşayacağın birşey değildir. Hiç kimse, Hapşırmak için buradayım diyemez.
İyi sevilmiş çocuk sağlıklı kalır. O ne zayıftır ne şişmandır; o dengeyi korur.
Anne babaların çocukların kendilerinin hoşlanmayacağı yönlere gidebileceklerinden korkmalarını anlayabiliyorum ancak bu senin problemindir. Çocukların senin hoşlandığın ve hoşlanmadığın şeyler için doğmadı.
Bu otoseksüel haldir: Pek çok insan burada takılıp kalır. Bu yüzden dünya çapında bu kadar çok mastürbasyon devam etmektedir. Bu kendiliğinden geçecekti, o bir gelişme asamasıydı ama anne babalar enerjinin gelişme aşamasına müdahale etti.
Çocuk dünyadaki en çok sömürülen şeydir. Başka hiç bir sınıf çocuk kadar sömürülemez. O hiç bir şey yapamaz: Anne babası ile mücadele etmek için sendika kuramaz, mahkemeye gidemez, devlete gidemez. Anne babasının saldırılarına karşı kendini hiçbir şekilde koruyamaz.
Hıçkırık tutmuş küçük bir cocuk ağlayarak, Anne, içeri doğru hapşırıyorum dedi.
Papazın ergen kızı danstan
döndüğünde saat sabahın üçünü gösteriyordu. Papaz ve karısı kızı beklemekteydiler ve kız ön kapıya geldiğinde, babası ona hor görür şekilde, Günaydin Şeytan’in çocuğu dedi. Herhangi bir çocuğun yapması gerektiği gibi tatlı bir şekilde konuşan kız, ‘Günaydın Baba dedi.
Dıştan güçlü bir kadın gibi durabilirim.
Ama içim hala oyun parkında ki salıncak da kaldı
Etiketler:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir