İçeriğe geç

Ciddi Olmanın Önemi Kitap Alıntıları – Oscar Wilde

Oscar Wilde kitaplarından Ciddi Olmanın Önemi kitap alıntıları sizlerle…

Ciddi Olmanın Önemi Kitap Alıntıları

Cahillik egzotik meyve gibidir, dokunursanız çiçeği solar.
İnsanlar ne zaman havadan bahsetse aslında başka şeyler konuşmak istiyorlar gibi geliyor.
Okunması ve okunmaması gereken yazılar hakkında gereğinden fazla kural var. Bugün sahip olduğumuz kültürün yarısından çoğu okumamamiz gerekenlere dayanır.
Gönül işleri dışında asla tercihim değişmez.
Dertleri çok severim. Ciddi olmayan tek şey onlardır.
Akrabalar nasıl yaşanacağını bilmeyen, ne zaman ölmesi gerektiği konusunda en ufak fikre sahip olmayan sıkıcı insan topluluğudur.
Hayatın kendisiyle alakalı olmayan tartışmalar fuzulidir.
Artık idealler çağında yaşıyoruz.
Aşkın özünde belirsizlik yatar.
LADY BRACKNELL
Düzenbaz mı? Yeğenim Algernon mu düzenbaz? Öyle şey mi olur! Oxford’dan mezun o.
CECILY
Güzellik bir tuzaktır diyor Miss Prism.
ALGERNON
Öyledir, ama bütün aklı başında insanların düşmek istedikleri bir tuzak.
Ne yazık ki dış görünüş çağında yaşıyoruz.
Şimdiki ana babada çocuk saygısı denen şey kalmadı. Gençlerin hatırını sayarlardı eskiden, nerde o günler!
ALGERNON
Benim bildiğim, kadınlar önce birbirlerine söylemedik söz bırakmazlar, ondan sonra “kardeşim” derler.
ALGERNON
Kadınlara muamelenin tek yolu vardır, o da muamele yapmak, güzelse kendine, değilse yanındakine.
Zekâdan gına geldi bana artık. Herkes zeki kesildi başımıza. Nereye gitsen, karşında bir tane. Toplum içinde bir illet haline geldi bu. Bu akıllı bolluğunda göstermelik birkaç deli kalsaydı bari.
ALGERNON
Bütün kadınlar eninde sonunda analarına benzerler. Kadınların talihsizliği bu.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
JACK
Hadi, hadi! Seninle münakaşa etmeye niyetim yok. Zaten her şeyi münakaşa haline getiriyorsun sen.
ALGERNON
Allah her şeyi münakaşa için yaratmış, başka ne?
Bir genç kız için nişan sürpriz olmalı, tatlıymış, acıymış, orası başka. Kızın keyfine bırakılacak iş mi bu!…
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Tamam! Augusta Teyze geldi. Böyle Wagnervari zil çalanlar ya akrabadır, ya alacaklı.
Bir kadına tek şekilde davranılır,onu seversin tabii güzelse.Değilse de başkasını
Bütün kadınlar annelerine dönüşür.Onların trajedisi budur.
Sevdanın özü, çünkü, bilirsizlik, açık bırakılmış bir kapı. Evleneceğim tutarsa bir gün, evlendiğimi unutmak olacak ilk işim.
Evleneceğim tutarsa bir gün, evlendiğimi unutmak olacak ilk işim.
Hiçbir şeyi yok, ama her şeyi varmış gibi görünüyor. İnsan daha ne isteyebilir ki?
Edebiyat eleştirisinde yeteneksizsin benim sevgili dostum. Hiç deneme. Bu işi, hiç üniversiteye gitmemiş insanlara bırakmalısın. Onlar bunu günlük gazetelerde çok iyi yapıyorlar.
.
Saf ve basit gerçek nadiren saftır ve asla basit değildir.

Hayatın kendisiyle alakalı olmayan tartışmalar fuzulidir.
Gerçek nadiren açıktır, hiçbir zaman da basit değildir.
Dertleri çok severim. Ciddi olmayan tek şey onlardır
Gerçek nadiren açıktır, hiçbir zaman da basit değildir. Öyle olsaydı hayat son derece sıkıcı, edebiyat imkansız olurdu
Parlak zekândan gına geldi.Bugünlerde önüne gelen zeki.Akıllı biriyle karşılaşmadan hiçbir yere gidemez olduk.Toplumun başına dert oldunuz.Umarım geriye birkaç budala kalmıştır.*
Kötü insanların bir anda iyi birine dönüşebileceğine inanmak bence delilikten başka bir şey değil.
Fazla samimiyetin getirdiği uzaklıktayız
Bütün kadınlar annelerine dönüşür. Onların trajedisi budur. Erkeklerin trajedisiyse annelerine dönüşmemeleridir.
Gerçek nadiren açıktır. Hiçbir zaman da basit değildir. Öyle olsaydı hayat son derece sıkıcı, edebiyatsa imkansız olurdu!
Kötü insanların bir anda iyi birine dönüşebileceğine inanmak bence delilikten başka şey değil. İnsanın ektiğini biçmesine izin vermeli.
Hep böyle oluyor daha yeni tanıdığı kimselerden ayrılması çok acı geliyor insana. Eski dostların yokluğuna katlanılıyor nasıl olsa.
Ya herkes gibi bir insansa diye korkuyorum.
Sonu mutlu romanları hiç sevmiyorum. Göğsünü karartıyor insanın.
Sevdanın özü, çünkü, bilirsizlik, açık bırakılmış bir kapı.
Kaba gülünçlüklerden, tuhaf ve olmayacak şakalaşmalardan yararlanan, karşıt görüntüleri, bağdaşmaz durumları şaşırtıcı biçimde birleştiren güldürü biçimi.
Her türlü tartışmadan nefret ederim. Çok bayağı olurlar, asla da ikna edici olmazlar.
‘Modern kültürün yarıdan fazlası insanın okumaması gereken şeylere dayanıyor zaten.’
Gerçek nadiren saftır ve asla basit değildir.
Gerçeküstü durumları tartışmaya gerek yok. Hayatın kendisiyle alakalı olmayan tartışmalar fuzulidir.
Kötü insanların bir anda iyi birine dönüşebileceğine inanmak delilikten başka bir şey değil!
Bize acı tecrübeler olarak görünen şeyler genelde kılık değiş­tirmiş lütuflardır.
Dertleri çok severim. Ciddi olmayan tek şey onlardır.
Akıllılıktan ölesiye tiksiniyorum. Bugünler de herkes akıllı.
CECILY: Hayatımdaki muhteşem olayları unutmamak için yazmalıyım.

BAYAN PRISM: Hafıza, sevgili Cecily, yanımızdan ayırmadığımız günlüktür.

JACK: Hayır! Konuşmaktan hiç hazzetmem.
GWENDOLEN: [Geçiştirerek] Ah! Gerçeküstü durumları tartışmaya gerek yok. Hayatın kendisiyle alakalı olmayan tartışmalar fuzulidir.
ALGERNON: Bir kadına tek şekilde davranılır, onu seversin, tabii güzelse. Değilse de başkasını

JACK: Çok saçma.

ALGERNON: Bütün kadınlar annelerine dönüşür. Onların trajedisi budur. Erkeklerin trajedisiyse annelerine dönüşmemeleridir.
JACK: Romantizmden ne kadar uzaksın!
Kötü insanların bir anda iyi birine dönüşebileceğine inanmak bence delilikten başka bir şey değil.
– Bu dünya benim için yeterince iyi, Kuzen Cecily.
– Evet ama siz bu dünya için yeterince iyi misiniz bakalım?
Hiçbir şey olmak kolay değildir. Her konuda inanılmaz bir rekabet söz konusu.
Akıllılıktan ölesiye tiksiniyorum. Bugünler de herkes akıllı.
Gerçek nadiren açıktır, hiçbir zaman da basit değildir. Öyle olsaydı hayat son derece sıkıcı, edebiyatsa imkansız olurdu!
Fazla samimiyetin getirdiği uzaklıktayız
Gerçek nadiren açıktır. Hiçbir zaman da basit değildir. Öyle olsaydı hayat son derece sıkıcı, edebiyatsa imkânsız olurdu!
Aşkın özünde belirsizlik yatar.
Mutlu sonla biten romanları beğenmiyorum. Beni çok sıkıyorlar.
İnsanın anadan doğma cehaletine dokunulmasına asla taraftar değilim. Öyle acayip, öyle nazik bir çiçektir ki cehalet, el sürmeye görün,solar hemen.
Sonu mutlu romanları hiç sevmiyorum. Göğsünü karartıyor insanın.
Bize acı tecrübeler olarak görünen şeyler genelde kılık değiş­tirmiş lütuflardır.
Bir anlık önemseme ile kötü insanları iyi insanlara dönüştürülebileceğini savunan şu çağdaş meraka taraftar değilim. Bir insan ne ekerse onu biçer.
JACK
Saçmalıyorsun gine, Algy. Saçmalamadan duramıyorsun ki sen zaten.
ALGERNON
Kim duruyor ki!
Zekâdan gına geldi bana artık. Herkes zeki kesildi başımıza. Nereye gitsen, karşında bir tane. Toplum içinde bir illet haline geldi bu. Bu akıllı bolluğunda göstermelik birkaç deli kalsaydı bari.
Edebiyat eleştirmesi senin harcın değil,dostum. Özenme hiç. Sen onu üniversitenin eşiğine ayak atmamışlara bırak.
Aman canım, şu okunacak, bu okunmayacak diye fetva vermenin ne âlemi var! Modern kültürün yarıdan fazlası insanın okumaması gereken şeylere dayanıyor zaten.
-Kötüler için kötü son, iyiler için iyi sonla bitti.
-Çok adaletsiz gözüküyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir