İçeriğe geç

Cennet Yolları Kitap Alıntıları – Mehmed Zahid Kotku

Mehmed Zahid Kotku kitaplarından Cennet Yolları kitap alıntıları sizlerle…

Cennet Yolları Kitap Alıntıları

Kur’an’sız dünya bir zindan,bir hapishane ve bir tımarhane
Bir kimse amel yapmak niyetinde olmadan ilim talebinde bulunursa, Allah Azze ve Celle ile alay ediyor demektir.
Muhakkak imanın en efdali kulun, nerede olursa olsun, Allah’u Teala’yı kendisiyle beraber bilmesidir.
Bugün görüyoruz ki bir çok insanlar menfaatları icabı he­men yön değiştirmektedirler.
Haramlardan ve günah yollardan kazanılan paraların, yol kesen eşkıyanın alıp kazandıkları paradan farkı nedir?
Bize ufacık bir yardım yapanı sevmeyi vazife biliyoruz da saymakla bitmeyen nimetleri vereni sevmemek mümkün mü ?
Adem aleyhisselam’dan itibaren bütün peygamberlerden bize miras olarak hediye edilen söz;
Hayâdan mahrum olduğun vakit, canının istediği her şeyi pervasızca işlemekte senin için artık hiçbir mahzur yoktur.
Haramla beslenen vücutlar, ahlâken temiz olamazlar.
İstediğini istediğin gibi sev. Amma iyi bil ki o sevdiğinden de ayrılacaksın.
Başsız vücut ne ise namazsız Müslümanlık da odur..
İbadetsiz bir vücudun ruhsuz bir cesetten farkı yoktur, onun içinde cahile de ölü demişler.
Hayatı dünya ve dünyadakiler hep misafirdir. Misafir ise yolcudur. Bu da bize bir ikazdır. Nefis terbiyesi gerektir. Her istediğine gönül verip saplanmak doğru değildir.
Çünkü hem ölüm var hem ayrılık.
lt; lt;İstediğini istediğin gibi sev de sev. Amma iyi bil ki, o sevdiğinden de ayrılacaksın. gt; gt;
Binaenaleyh öyle bir şeyi, bir zatı sev ki; ondan ayrılmak olmaz. O da şüphesiz Cenabı Hakk’ı sevmek ve O’nun zikrine devam etmektir.
Bir hadisi şerifte, Cibril-i Emin Peygamberimize (sav) gelip şöyle demiştir(Cami-ı sağir 89);

lt; lt; Ya Muhammed, istediğin gibi yaşa. Hürriyetin elindedir. Kimsenin sana bir şey demeye hakkı yoktur. Fakat iyi bil ki; her gelen gidecektir. Her canlı ölecektir.(Binaenaleyh sen de öleceksin.) Yasamanı ona gore tanzim et. Zira ölümden sonra ahiret günü. Mesuliyet günü sorgu ve hesap günü. Ceza ve mükafat günü vardır. Bunları katiyen unutma. gt; gt;

Bu vaazı nasihat şüphesiz bizleredir.

en iyi yol, kanaat yoludur. Evet, kanaat helalinden olmak şartıyla büyük işler yapmaya mani değildir. Yeter ki; kimsenin hakkına tecavüz etmemek ve zengin olunca tuğyana(taşkınlığa), şımararak israflara dalmamak ve kendisini de beğenmemek şarttır.
İnsanoğlunda aşağı yukarı 300 kadar mafsal; kemiklerin ekleri vardır ki, insanlar bu ekler sayesinde istedikleri gibi hareket etmek imkanını bulurlar. Ve bu büyük nimetin şükrünü ifa etmek için de iki yol vardır.
Zenginlerin yani vakti olanların her gün, her parça için bir sadaka vermesi gerekir.
Fakat herkesin yapması mümkün olamayacağından, güzel bir söz ki; onu söylemek bir sadaka yerine geçer. Herhangi bir şeyde Müslüman kardeşine yardım, yine sadakadan ve susayan bir susuz kimseye verilen bir yudum su ve yollarda insanlara eza veren şeyleri kaldırmak da yine sadaka yerine geçeceği gibi, nafile olarak kılacağı namaz da bu sadakaların yerine geçeceği bildirilmektedir.
Netice su oluyor ki; kanaat tükenmez bir hazinedir. Dünya ve ahiret rahatlığının başıdır. Kanaatsizlik ve göz doymazlığı bir felakettir. Ki; ne insanin kendisinde, ne de bulunduğu cemiyette huzur ve asayiş bırakmaz.
Ey âdemoğlu! O gün cesedin, sıhhatin yerinde, afiyette elem ve kederden salim isen; mesleğinde, işinde, hanende emniyet üzere isen ve o günlük geçinecek nafakan da varsa, artık insanları helaka sürükleyen dünyaya hiç bir suretle iltifat etme.
HAYA’dan mahrum olduğu vakit, canının her istediği şeyi bilâperva işlemekte senin için artık bir mahzur yoktur. Zira HAYA imanın icabıdır. Zaten Haya ile iman bir karın kardeşidir.
İbadetsiz bir vücudun ruhsuz bir cesetten farkı yoktur, onun içinde cahile de ölü demişler.
İbadetsiz bir vücudun ruhsuz bir cesetten farkı yoktur, onun için cahile de ölü demişler. Cahil, deyince okumamış insan akla gelmemelidir. Kitapça; cahil diye Allah’ı, Peygamberi, Kitabı tanımayan kişiye derler.
«HAYA’dan mahrum olduğun vakit, canının her istediği şeyi bilâper va işlemekte senin için artık bir mahzur yoktur.
Bilerek namazını terk etme, sakın. Çünkü bilerek namazını terk edenlerden Allah Teala’nın himayesi kalkar
Cennetin misk gibi kokusu 500 senelik yoldan duyulur da ameli ile övünen, ana babaya asi olan ve içkiye devam eden kimseler -maalesef- bu güzel cennetin kokusunu dahi duymayacaklardır.
Verdiğini başa kakmak çok adiliktir. Zaten sen onları vermekle görevlisin
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Edepten mahrum olan kimselerde ilim bulunmaz.
Akıllı insan odur ki, Rabb’ine itaat eder.
Hadis-i Şerif
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Kıraat (Kur’an) ancak tedebbür, ibadet de ancak fıkh ile olur. Bir fıkıh meclisi altmış senelik ibadetten hayırlıdır.

Ali el-Muttaki, Kenzu’l-ummâl, X, 176, Râmûz, II, 482

Cenab-ı Hak herhangi bir kuluma hayır murad eserse, o kulunu dinde fakih kılar.

Bk. Buhari, ilim ,13, r. 71

Haddini bilmek pek büyük marifet ve özelliktir.
Evlinin iki rekat namazı, bekarın seksen iki rekâtından hayırlıdır.

Suyûti, el-camius-sağir,s.274, r.4474; Münâvi, Feyzül-kadir, 38 .

Ey Ademoğlu! Benim ibadetime zaman ayır.
-Korkma aç kalmazsın.- Ben senin gönlünü zenginlik, ellerinide rızıkla doldururum.

Hâkim, el-müstedrek .

•Azığın hayırlısı takvâ, kalbe ilkâ olunan şeylerin hayırlısı da yakîndir.
•Zikrin hayırlısı gizli ve rızkın hayırlısı da yeterli miktarda olanıdır.
Müslüman, Vahhabi de olamaz zira onun da itikadı bozuktur. Zira Allah-u Teala’ya mekân isnad ederler. Halbuki Allah mekandan münezzehtir.
Televizyon başında ömrünü boşa harcama.
Ahlaki davranışlar öyle sazla veya sözle kolayca düzeltilemezler. Zira bunlar nefis meselesidir. Kuvvetli riyazât ve ibadetler ister.
Haramla beslenen vücutlar, ahlâken temiz olamazlar.
?︎?︎?︎?︎?︎?︎?︎?︎?︎
Din emanet,
İslamiyet emanet,
Kur’an emanet,
Namaz emanet,
Oruç emanet,
Zekât emanet,
Kelime-i tevhid emanet,
Vazifeler emanet,
Memleket emanet,
Ailemiz emanet,
Çocuklarımız emanettir.
Bu yükün altından selametle çıkabilmek elbette büyük bir başarıdır.
Gizlice söylenilen, başkalarının duyması istenmeyen sözler de emanettir.
Sükûtun çok olsun.
Bir insana okumasıyla değil ancak öğrendikleri ile amel etmesi ile âlim denir.
Ahlâk, Allahu Teâlâ’ya itaat ve O’nun ihsan ettiği nimetlere şükür ile başlar. Şükrün başı da ibadettir.
Allah kelâmının başkalarının sözlerine üstünlüğü, Hz. Allah’ın diğer kullarına üstünlüğünün oranı gibidir.
Zira insan ancak ruhuyla insandır.
İnsanların peygambere peygamberlik yönünden en yakın olanı, cihad ehli ile ilim ehlidir.
Tabiatiyle kişi sevdiğine itaat edecektir. Hak Teala’dan korkmak da yine sevgiden meydana gelir. Çünkü insan için sevgilisinden ayrılmak veya onu darıltmak kadar acı bir şey yoktur.
★İnsanın şerefi ve yüksekliği, gece namazlarını ve teheccüdü kılmakla; üstünlük ve kıymeti de insanlardan bir şey beklememekledir. Kanaatta ise yücelik ve hürriyet vardır.
Haramlardan ve günah yollardan kazanılan paraların, yol kesen eşkıyanın alıp kazandıkları paradan farkı nedir?
İnsan aza kanaat etmediği gibi, çoğa da kanmıyor.
Rıfk ve yumuşaklığı olmayan kimseler daima zarar görürler. Zıddı sertliktir. Böyle evlerde huzur ve rahatlık hiç olmaz.
Mü’min, ilme tabi olmaya hilm ile yetişir. Ondan yani hilmden yardım alır. Hilmi olmazsa, ilimde başarılı olamaz.
İlim müminin en hayırlı dostu, akıl kılavuzu, amel de kayyımıdır. Hilm yumuşak huyluluk ise müminin veziridir.
Dünya nasıl fâni (geçiçi) ise, dünyayı ilgilendiren bütün amel ve bilgiler de böyle fânidir. Bir kere gözünü yumdun mu her şey biter, sona erer. Fakat ahiret ilmi, hiç de öyle değildir.
İlim (aynı zamanda) müminin dostudur.
İslamiyet aşkına, doğup büyüdükleri memleketi bırakıp hicret etmeyi kolay bir şey mi sanırsın?..
İşte bu müslüman aşıkları, şarabın yasak olduğunu duyunca hiç tereddüt etmeden bütün kaplarını kırarak himmetlerinin yüceliğini dünyaya ve dünya ehline ispat etmişlerdir.

????? ???????? ???? ?????, ????.

Temiz dükkanda helal mallar varken, yanına bir de içki koyar. Bütün kazancını haram eder, berbat eder, mahveder
Içki icen bedbaht ve zavallı bunu anlamaktan mahrumdur. Çünkü kendisi bağımlıdır.
Helal kazanç istemek, farz üzerine farzdır.

▪︎Beyhakî, es sünen-ül-kübra, 211

Hakiki alimler ise paraya tenezzül etmediği gibi, ilmi para karşılığında satmazlar.
Ikinci alim ise ilmi ile dünyayı, dünya menfaatlerini talep eder ve onu para mukabili satar, ücret alır ve Allah’ın kullarına cimrilik edip parasız öğretmek istemez. Bunun içinde ceza olarak ağızlarına ateşten gem vurulur.
Alim odur ki ilmiyle O’nun rızasını kasteder. Onun için hiçbir şey almaz. Onu para karşılığında satmaz.
Ben ilmimle amel ettikçe alimim. Ne zaman ki ilmimle amel edemezsem insanların en cahili olurum.
Ahiret ilmi ayrı bir ilimdir ki onu Allah has kullarına ihsan eder.
İster mason, ister komünist, ikisi de bir. Yahudi dolabı
İlim, İslam’ın hayatı, imanın direğidir.

Suyuti, el-camius-sagir

Kur’an gibi nimet olmaz. O’na hürmet ve saygıda fazla mübalağa eyle.
İlmin korunması amel iledir.
Ameli olmayan, direksiz eve benzer.
İlim (aynı zamanda) müminin dostudur.
İstediğini istediğin gibi sev. Amma iyi bil ki o sevdiğinden de ayrılacaksın.
İnsan aza kanaat etmediği gibi çoğa da kanmıyor.
Başsız vücut ne ise namazsız Müslümanlık da odur.
Zira haya (utanma) imanın icabıdır. Zaten iman ile hayâ karın kardeşidir İman yoksa hayâ yoktur. Hayâ yoksa iman da yok demektir.
Kalbi katı olan kişide yakîn denilen bilgi hâsıl olmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir