İçeriğe geç

Burukluk Kitap Alıntıları – Emil Michel Cioran

Emil Michel Cioran’ın kitaplarından Burukluk Kitap Alıntıları siz kitap severlerle…

Burukluk Kitap Alıntıları

Kendini yok etmek için bir yardımcıya,
Bir kadere ihtiyacı olacağını düşünmek,
İnsana büyük bir hakarettir. Kendi efsanesini
Tasfiye etmekle, içindeki en berrak parçayı
Harcamamış mıdır? Mazereti, ya da, vaktiyle
Söylendiği gibi dersek; azameti, o sürüp gitmeyi reddedişte, kendine karşı duyulan o dehşettedir..
Düşüncenin yapısında, alnımı yaslayacak hiçbir kategori bulamadım.

Buna karşılık, Kaos gibi yastık mı var?

Aşka, hırsa , topluma sırt çevirenlerden kendinizi sakınınız. Vazgeçmiş olmanın intikamını alacaklardır.
İskeletimle her gün baş başa sohbetlerim olur,
Bunu da tenim asla affetmeyecek..
Hakikatler”… artık onların yükünü çekmek istemiyoruz, ne de onlara kanmak veya suç ortağı olmak… Bir virgül için ölünen bir dünya düşlüyorum.
Hepimiz soytarıyız; sorunlarımızdan sonra da hayatta kalırız.
Belki müziğe fazla bel bağladım, belki de
Ulviyetin cambazlıklarına karşı, dile sığmazlığın
Şarlatanlığına karşı bütün tedbirleri alamadım..
Müzik, mutluluk ülserine tutulmuş ruhların sığınağıdır..
Ayakta bir karar alırım; uzanırım ve iptal ederim.
Gerçek bende nefes darlığı yapıyor.
Her şey gözden geçirilmelidir, hıçkırıklar bile..
Fizik ile psikolojinin doğmalarından epey evvel, acı maddeyi parçalıyordu; keder de ruhu
Kendimde bir isyan hareketini suçüstü
Yakaladığımda, bir uyku ilacı yutar veya
Bir psikiyatra başvururum. İlgisizliğin peşine
Düşen, buna müsait olmadan düşen kişi
İçin bütün yollar mubahtır..
Yine de daima severiz; ve bu “yine de”, içinde bir sonsuzu barındırır.
Gülünç bir insanın önünde duyduğumuz rahatsızlık, onu ölüm döşeğinde hayal etmenin imkansızlığından gelir.
Gözleri içine düşmüş kırık bir kukla gibiyim.
Bana hemen yarın için Kıyamet Günü sözü veren çılgınlığımın o hayırseverliği olmasa, tek bir güne tahammül edebilir miydim?
Bir hayvan azıcık sapıtsa, insana benzemeye başlar.
Temel bir yanılgı olmasından da evvel, hayat, ne ölümün ne de şiirin düzeltmeyi başarabildiği bir zevksizliktir.
Ölüm ne kadar uzağa yayılırsa yayılsın, onca yer kaplıyor ki nerede öleceğimi bilemiyorum.
Özgürlük mü? Afiyeti yerinde olanların safsatası.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir