İçeriğe geç

Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay Kitap Alıntıları – Fikret Yıldırım

Fikret Yıldırım kitaplarından Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay kitap alıntıları sizlerle…

Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay Kitap Alıntıları

Ne varki kendisini adeta tapan bir partneri hayatına kattıktan sonra işin rengi çabuk değişir. Narsislerin taleplerinin, isteklerinin ve beklentilerin sonu yoktur. Bu açıdan fazlasıyla yormaya başkayacaktır partnerini. Ancak kör aşık, narsis sevgilisi uğruna saçını süpürge etmekte hiçbir beis görmeyecektir çünkü dünyanın en değerli insanı olduğu duygusunu bir kez daha yaşamak isteyecektir onunla. Narsis sevgilinin eleştirileri, kaprisleri, bencillikleri de önü alınamaz bir hal alacaktır. Eleştiriye, ilgisizliğe ve değersiz hissetirilmeye kesinlikle kapalı bir narsis sevgili, benlik duygusunun azıcık sarıldığı hissine kapıldığı an ani öfke patlamalarıyla partnerinin hayatını cehenneme çevirecektir. Haksız suçlamaları, yerli yersiz eleştirileri, ders vermeleri, kenara çekip kendi aklınca partnerini “yola getirme” seansları da işin cabası
Narsisler her an bir ilişkiye ihtiyaç duyarlar ama kuralları sadece kendileri belirlerler. İlişkinizin içinde kendinizi yalnız hissediyorsanız, ihtiyaçlarınız karşılanmıyorsa, özgüveninizi yitirmişseniz, öfkeye ve eleştiriye sıklıkla maruz kalıyorsanız, sevgilinizin isteklerini yerine getirmekte zorlanıyorsanız, yorgunsanız, duygusal yaralarınız varsa, aldatıyorsanız muhtemelen hayatınızda bir narsis vardır. Çünkü narsis sevgililer, partnerin kötü hissetmesine neden olur.
1. Sürekli kendinden söz ediyorsa
2. Abartılı şekilde mükemmel olduğunu anlatıyorsa, ne kadar değerli ve özel olduğundan dem vuruyorsa
3. Eleştiriye tamamen kapalıysa, küçücük bir eleştiri karşısında bile enerjisi hemen değişiyorsa ve eleştiriyi yapan kişiye karşı bileniyorsa, araya mesafe koyuyorsa
4. Etrafındaki insanları kendi çıkarına kolayca kullanıyorsa
5. Kurallara kendini çok da bağlı hissetmiyorsa, mesela kırmızı ışıkta geçebiliyorsa, emniyet şeridini trafikte sıkıldığı için kullanmaya kalkıyorsa
6. Başkalarını kıskanıyorsa ve kendisinin de sürekli kıskanıldığını düşünüyorsa
7. Her şeyi yapmaya ve söylemeye kendinde hal buluyorsa
8. Tutarsızlık gösteriyorsa
9. Dikkat çekiyorsa, ilgi odağı olmayı başarıyorsa
10. Kendisi gibi düşünmeyenleri ya da onaylamayanları eleştiriyorsa, suçluyorsa ve kötülüyorsa, öfkelenip psikolojik şiddete maruz bırakıyorsa
11. Etrafındaki insanları giderek yok ediyorsa
12. Çok eski ve köklü dostlukları yoksa
13. Kabahati hep başkalarında arıyorsa, saldırganlaşıyorsa ve kolay öfkeleniyorsa
14. Özgüveninizi yaralıyorsa
15. Kibarlıkla bile olsa kendinizi değersiz hissetmenize yol açıyorsa
16. Mükemmeliyetçi ve kendisinden başka hiç kimsenin yaptıklarını beğenmiyorsa
17. “Hayır” sözünden hiç hoşlanmıyorsa, karşınızdaki bir narsis olabilir
Güçlü bir üstünlük duygusu, empati yoksunluğu ve karşı konulamaz bir onaylama ve beğenilme ihtiyacıyla kendilerini gösterir narsistik bozukluğu olanlar Becerilerini, başarılarını, güzelliklerini, kişisel özelliklerini abartarak anlatırlar ya da ortaya koyarlar. Çünkü değerli, özel bir önemli olduklarını düşünürler.
Her durumda çok beğenilmek isterler. Eşsiz bir insan olduğu yolundaki inancı tam olduğundan kendisini ancak yine eşsiz kişilerin ve özel toplulukların anlayabileceğini düşünürler. Bu yüzden herkesle arkadaş olmazlar. Bir narsis ancak yüksek unvanlı, yetenekli, popüler, güzel, zeki insanların arkadaşlığına layık bulur kendini.
Benmerkezci ve kibirlidirler. Başkalarıyla empati kurmaya ihtiyaç duymazlar. Başkalarını anlamaya çalışmak son derece lüzumsuzdur çünkü önemli olan sadece kendisidir. Dolayısıyla kimsenin isteklerine, ihtiyaçlarına, düşüncelerine ve fikirlerine odaklanmaz. Bir narsisin başkasını anlaması mümkün değildir.
Kendine âşık olmanın bir ifadesi olarak her devirde çok güçlü bir mit olarak karşımıza çıkar Narcissos
Bensevi, özsevgi, özsaygı, kendilik ya da kendine saygı terimleriyle ifade bulduğunda ne kadar olumlu bir nitelik gibi görünsede normalin üzerindeki haliyle bir kişilik bozukluğu olarak “narsistik kişilik bozukluğu” deyişiyle psikiyatri literatüründe rastlıyoruz narsistlik kişilere.
Narsisizm terimi kliniksel bir tanımdan elde edilmiş ve 1899’da Paul Nacke tarafından kendi bedenine, tıpkı cinsel bir objenin bedenine davrandığı gibi davranan insanların davranışlarını ifade etmek için seçilmiştir.
Erkek ya da kadın farketmez, her kim bir narsisle birlikteyse bu biraz da onun suçudur. Değersizlik duygusu ve kendine güvensizlik, bir narsisin elindeki en büyük kozdur. İster değersizlik hissini aşıp ona gününü gösterirsin, istersen de kaçarsın. Ama tüm bu duyguların hissetmek zorunda değilsin.
Yaşamanın daha en başlarında korkutulmuş, yaralanmış olabilirsin. Küçükken aciz, korkak, köşeye kıstırılmış hissettiysek, kendimizi böyle görmeyi sürdürürüz. Özellikle kötü tecrübelerle edinilen inançlar, korkularla örülen kalıplara dönüşür. Bu kalıplar genelde tüm yaşamımızı etkiler. Kendimizi aciz, mahcup ve korkak hissediriz.
Birini affetmek demek, onu hayatına tekrar sokmak demek değildir. Birini affedip, yani ona karşı kin ve öfke duygularını sıfırlayıp hayatına yine onsuz devam edebilirsin. Bu da bir affetme çeşididir. Ama bana kalırsa burada affetmen gereken öncelikli başka bir kişi var.
Narsis birine aşık olanın kendi kalabilme şansı var mıdır?
Bu tipler sanki dış dünyayla ilgiliymiş gibi görünseler de aslında tamamen kopuklardır.Hastalıklı bir şekilde kendilerine yönelmişlerdir.İnsanın kendini gerçekten sevmesiyle diğerlerini sevmesi ayrı şeyler değil.Bencilce,narsisçe kendini sevmek,gerçekte sadece ne kendini ne de başkalarını seven insanlarda görülür.Bu tarz insanlar davranışlarında asla samimi olmazlar,sadece kendilerini farklı gösterme isteğindedirler.Çoğu hasta olduğunu kabul etmek istemez.
Kendine değer vermeyene kim değer verirdi ki?
Ne olmuş yani narsis biriyse? Etrafına bak bakalım şöyle. Kaç tane mutlu evlilik göreceksin acaba? Ben söyleyeyim,yok denecek kadar az.
Narsis birine aşık olanın kendi kalabilme şansı var mıdır?
Narsisler bu hayatta sadece bir kişiyle gerçek aşk yaşarlar;
Kendileriyle
Bana bakan ama görmeyen iki çift göz görüyorum karşımda. Dünyada ben dahil tüm insanlar yok olmuş, sadece kendin varmış gibi davranıyorsun
“ Sanat, hayatın anlamına dair bir yanıt sunabilmek için vardır. “
Narsislere âşık olmak kolaydır. Çünkü kimi nasıl etkileyeceklerini, nasıl maniple edebileceklerini hemen kavrarlar ve bütün yeteneklerini bu yolda ortaya koyarlar.
Narsisler bu hayatta sadece bir kişiyle gerçek aşk yaşarlar: Kendileriyle
Birini affetmek demek, onu hayatına tekrar sokmak demek değildir. Birini affedip, yani ona karşı kin ve öfke duygularını sıfırlayıp hayatına yine onsuz devam edebilirsin.
İnsan kendi kendine yetseydi, başkalarına gereksinim duymasaydı toplum oluşmazdı değil mi? İnsan tek başına eksiktir. Bu yüzden ortak yaşarız ya aslında. Yani kısacası, çıkar ilişkisidir bizi bir arada tutan.
Bizler sadece karşı tarafın, diğerlerinin onayı ve sevgisi olunca daha tatmin edici daha mutlu bir yaşam sürdüreceğimizi düşünürüz.
Kısacası mutluluğu karşı cinsin sevgisinde arayıp durdun. Sana göre tek yol buydu. Ama unutma ki değerli hissetmek ve mutlu olabilmek için birine gereksinim duyuyorsan onun seni istediği gibi yönetmesine de kapı aralamış oluyorsun.
Ne yaparsa yapsın, bir türlü ondan kopamadığını düşününce ürperdi. Levent’e karşı böyle elini kolunu bağlayıp, onu derin bir itaatkârlık duygusu altına sokan neydi?
İki cambaz bir ipte oynamaz.
Narsisle yaşadığınız ilişki, belki de hayatınız boyunca ailenizden, akrabalarınızdan ya da etrafınızdan öğrendiğiniz tek ilişki modeli olabilir ki bu her defasında tanıdık bulduğunuz ilişki modeline çekilmenize neden olabilir.
“ ne kadar bağımsızsan duygularının kontrolü de o kadar senin ellerinde demektir”
Narsis birine aşık olanın kendi kalabilme şansı var mıdır?
Sıradan birinden sıra dışı bir eser çıkacağına kim inanırdı ?
Hiç bir ilişki ve hiç kimse mükemmel değildir. Her ilişkinin ve herkesin kanayan bir yarası vardır.
Yeteneklerinin ve dünyadaki varlığını önemli olduğunu anlaman gerek. Kendini olduğu gibi gösterecek kadar özgüvenle dolu olsan fena mı olur?
Narsis birine aşık olanın kendi kalabilme şansı var mıdır?
Ben cinsel olarak arzulanan biri değil, tutkulu bir aşk hikayesinin başrolünde oynamak istiyordum.
Ne olacağıma başkası değil, ben karar vereceğim.
Artık biliyorum ki kim olduğumu anlamam için onunla karşılaşmam gerekliymiş meğer..
“Her kim bir narsisle birlikteyse bu biraz da onun suçudur”
Bak Dilara, bu özgüven eksikliği öyle bir hal alır ki kendi yaşamımız hakkındaki kararların, tercihlerin yanlış ve yetersiz olduğuna, dolayısıyla geleceğimizi kontrol edemeyeceğimiz hissine kapılırız..
Narsis birine aşık olanın kendi kalabilme şansı var mıdır?
Narsisler asla hikayeyi tam anlatmazlar. Sadece seni kötü gösteren kısımları anlatırlar.
Mutsuz hissettiginiz halde iliskiden gidemediginizi, sonlandirmaya cesaret gosteremediginizi ya da dunyanin en gosterisli ozurlerini kabul edip onu affetmeye devam ettiginizi dusunuyorsaniz profesyonel destek almayi katiyen ertelemeyin.
Bir narsisle başa çıkılmaz. Ya narsis sevgiliyle bir ilişki yaşamayı reddedip ilişkiyi sonlandıracaksınız ya da narsisle yaşamayı öğreneceksinizdir ki bu bir başa çıkma yolu ya da boyun eğip her şeyi kabullenme şekli değildir.
Çünkü umutsuzluktur insanı çıldırtan. Başarısız da olsa acı da verse tekrar denemek, değişim için şart
Değersizlik duygusu ve kendine güvensizlik, bir narsisin elindeki en büyük kozdur.
İkimiz de tatminsiz yaşamlar sürdürebiliriz ama bir farkla; ben savaşarak, sen ise saklanarak.
Hep aşkın kutsallığına inanmışımdır. Birisine deliler gibi aşık olmak
Ne zaman ki baş edemeyeceğimi fark ettim, işte o zaman geçerliliği tartışmalı bahanelerin arkasına saklandım.
Birini affetmek demek, onu hayatına tekrar sokmak demek değildir. Birini affedip, yani ona karşı kin ve öfke duygularını sıfırlayıp hayatına yine onsuz devam edebilirsin. Bu da bir affetme çeşitidir.
Mademki her şey boş, durmadan umut çığlığı atmak da neyin nesi? Çünkü umutlusuzluktur insanı çıldırtan. Başarısız da olsa acı da verse tekrar denemek, değişim için şart
Değerli hissetmek ve mutlu olabilmek için birine gereksinim duyuyorsan, onun seni istediği gibi yönetmesine de kapı aralamış oluyorsun.
Artık istenmiyorum ve sürekli eleştiriliyorum. Yaptığım hiçbir şey doğru değil. Yetersizim ve bu yüzden de tüm eleştirileri ve suçlamaları hak ediyorum tüm suç bende kendimi düzeltmeliyim.
Yalnız kaldığım sürelerde kendimi keşfetmek için bir fırsat yakalamış oldum.
Atacağı adımın doğru olup olmadığını zaman gösterecekti.
Kendini olduğun gibi geçmişinle, zaaflarınla, korkuların ve eksiklerinle kabullenmesin.
Merhamet ve bağışlayıcılığın teslim olmanın bir sonraki aşaması derin ve sonsuz bir huzura erişmektir.
Unutma, deneyimlerimiz ya bizi güçlendirecek ya da dibe çekecek.
Levent her zamanki gibi cümlesini bitirmesini beklemedi. Hadi ye yemeğini tatlım. Haksız da sayılmazsın gerçi Alışkanlıklar öyle kolayca atılmıyor. Bu gidişle varoşlardaki sanayi lokantalarına felan gitmeyi önerirsen hiç şaşmam. Ne de olsa oralara alışkınsın diyerek keyifle kendi
dediklerine güldü.
Gerçek duygu ve düşüncelerimizi başkalarına yanlış gelse de açıkça ifade edebilmek, Özgürleşmek demek.
Söz konusu olan nezaket zırhına bürünmüş, fikirleri zehirli bir narsis sadece
Çarpık ilişkinizi soylu bir aşk hikayesinin arkasına saklayarak ne yapmaya çalışıyorsun?
Atacağı adımın doğru olup olmadığını zaman gösterecekti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir