Hasan Akçay kitaplarından Bir Göz Açıp Yummuş Gibi kitap alıntıları sizlerle…
Bir Göz Açıp Yummuş Gibi Kitap Alıntıları
“Dolunay yüzlü çocuklara en güzel ninniyi, açık kalan bir pencerenin kanadındaki paslı menteşe ya da gecenin karanlığında sevdalı bir salınışla gecenin hüznüne eğilen ağaçlar söyledi.”
Ve bilecektir ki O yaratmışsa güzeldir, anlamlıdır, değerlidir.
Hangi girdaplarda yutuldu sesleri ki dalgalar hüzün taşır kıyılarımıza?
Bir avuç toprağa binlerce tohum ektin. Hani sen, seni görmeyen gözlere bile gülümseyecektin. Gül diyecektin, gül ekecektin, gül derecektin? Çünkü sen, gönül diyen bir sesin ardından koşuyordun. O seste ışık, o seste huzur, o seste sonsuzluğun sesi vardı. Sen kendine koşuyordun, sen seni buldukça çoğalıyordun. Eksilenlerle birlikte sen de yanıyor ve tükendiğini sandığın zamanlarda daha çok çoğalıyordun.
Çünkü sen, gönül ney/di biliyordun.
Paylaşılamayan, senden sonra sana kalmayacak olan, bunca zaman kavgasını verdiğin gerçekte bir hiç değil miydi?
Her bir can kendi kuyusunda unutulmuş Yusuf gibi mahzun bakıyor.
Ay sarısı gülüşler dolamıyor parmaklarına karanfil bakışlı bulutları.
,
”.. Aynı dili konuştuklarınla anlaşamamak ne acıydı.. !
”.. Aynı dili konuştuklarınla anlaşamamak ne acıydı.. !
Hangi girdaplarda yutuldu sesleri ki dalgalar hüzün taşır kıyılarımıza?