İçeriğe geç

Benim Balığım Yaşayacak Kitap Alıntıları – Ruth Ozeki

Ruth Ozeki kitaplarından Benim Balığım Yaşayacak kitap alıntıları sizlerle…

Benim Balığım Yaşayacak Kitap Alıntıları

İsminin hiçbir yerde bulunmaması ne denli tanınmadığının nişanesidir. Çünkü gerçek özgürlük bilinmezlikten gelir.
Eğer tüm dünyanın Jiko’yu tanımak istediğini düşünseydim onun hikayelerini bir blogda yayınlardım. Gerçi yapmadım da değil ama bir süre sonra vazgeçtim. Çünkü sanal alemdeki herkesin de benim gibi Jiko’yu önemseyeceğini düşünmüştüm ama kimsenin senin umrunda bile olmaması beni fazlasıyla üzdü.
Yukarı, yukarı baktığında, yukarı aşağıdır.
Aşağı, aşağı baktığında, aşağı yukarıdır.
Bir değil, iki değil. Aynı değil. Farklı değil.
Şimdi görebiliyor musun?
Yol’u çalışmak, benliği çalışmaktır. Benliği çalışmak, benliği unutmaktır. Benliği unutmak, tüm her şeyle aydınlanmaktır.
Le mal de vivre, dedi. Bana anlamını sormuştun. İşte anlamı şu; kötülük, üzüntü, ızdırap. Dünyada nasıl bu kadar çok acı olabilir?
Ne edebiyat fikri ne de edebiyat eserleri ağlatır beni. Beni asıl gözyaşlarına boğan şey, zihnimizi güzelleştirme arzumuzun asaleti ve bitmek tükenmek bilmeyen çabamız.
Bilginin yarı ömrü dikkatimizin tükenmesiyle mi alakalıdır?
İşte ben de kendimi öyle hissediyorum, hayatın fırtınalı denizinde sürüklenen küçük bir dalga insanı gibi
Tek bir kelime dahi edemedim çünkü ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Hem söylenecek ne vardı ki? Onu sevdiğimi biliyordu. Bazen kalbinde ne olduğunu söylemek için kelimelere ihtiyaç duymazsın.
Belki, intiharın hayatımı nasıl gerçek yapacağını sormak istersiniz.

Kolay ; yanılsamaları azaltarak. Hücrelere bölüp, kanı bularak. Zihin mağarasına girip ateşin üzerinde yürüyerek. Gölgeleri kanatarak. Hayatı tüm benliğinizle hissedebilirsiniz,onu sona erdirerek.

Hayatlarımızı boşa harcıyoruz.
Çünkü gerçek özgürlük bilinmezlikten gelir
Zamanın birine yakın yada uzak hissetmeni sağlayabilmesi ne tuhaf.
Bir insan dünyadan doğar ve dalga gibi yuvarlanır, ta ki tekrar batana kadar
Ya rüyalarımda çok uzağa gider de uyanmak için zamanında geri dönmezsem?
Hepimizin hayatlarının savaşla ve yaşananlarla şekilendiğinin farkına varmamız gerekiyor
Ben yaşayan bir hayaletim ve bunun farkına varmak , içimi olağanüstü bir güçle doldurmustu
Intihar sadece hayatın bir parçasıdır
Yani eğer zamanını boşa harcamışsan onu sonsuza dek kaybetmiş mi olursun ?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Zamanın içinden ileriye uzanıp sana dokunuyorum Zamanın içinden geriye uzanıp bana dokunuyorsun
Sunabileceğim hiçbir şey kalmadığında hayata sıkı sıkı sarılıp ona tutunursam sadece kendimi kendi gözümde gülünç bir hale düşürmüş olurum.
Zaten diğer insanlar seni pataklarken kendi kendini hırpalamanın ne anlamı var ki?
Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenme gücü ver.
Artık çok geç. Sen bunu okuduğunda ben çoktan ölmüş olacağım; fakat ölürken yüreğimi bildiğine ve beni çok sert yargılamayacağına inanarak öleceğim. Savaşı seven bir insan değilim ve yapacağım herşey öğrettiğin gibi barışın sevgisiyle uyumlu olacak.
.
Bazen geçmişle ilgili hikayeler anlattığında, sahip olduğu tüm anılardan gözleri yaşlanırdı, ama gözyaşı dökülmezdi.

Ağlamıyordu. Onlar sadece anılardı, sızıyorlardı.

.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ya rüyalarımda çok uzağa gider de uyanmak için zamanında geri dönemezsem? -Ruth
O zaman ben gelirim ve seni geri getiririm.
Hatıralar da zaman kahramanıdır. Tıpkı sakura çiçekleri ya da mabet ağaçları gibi; bir süreliğine güzelliklerini korurlar fakat sonra solar giderler.
Dalga okyanusun derinliklerinden doğar. Insan ise dünyanın derinliklerinden. Bir insan , dünyadan doğar ve dalga gibi yuvarlanır, ta ki tekrar batana kadar.
Seni kederden uzak tutmak için her şeyi yaparım.
Bazen aklından geçeni söylemelisin.
İşler ne zaman sarpa sarsa ziyaretine koştuğum zihnimin derinliklerindeydim.
İnsanoğlu her şeye alışıyordu.
Onlarla mücadele etmemin tek yolu, onları duymazdan gelmek, ölü taklidi yapıp yokmuşum gibi davranmaktı. Yeterince denersem başarabileceğimi, ya öleceğimi ya da görünmez olacağımı düşünmüştüm.
“Yeminlerinden bir tanesi, yaratılmış her şeyi korumak üzerineydi ki bunun anlamı, dünyadaki herkes aydınlanmadan, aydınlanamayacağını kabul etmekti.”
Günün her saniyesi, başka bir saniyenin kaybı anlamına geliyor.
Boşa harcanmış zaman ne anlama gelir ki? Yani eğer zamanını boşa harcamışsan onu sonsuza dek kaybetmiş mi olursun?
Ne zaman şu aptal ve boş hayatım üzerine düşünsem onu boşa harcadığım gerçeğiyle yüzleşiyorum
Uzak bir terk edilmişliğin ortasında yer alan bu adada kitap satın almak, Ruth’un tek avuntusu olmuştu.
Bir gün önce, onu yıkarken hâlâ orada, bedenindeymiş gibiydi fakat şimdi bedeni boştu. Boş çuval. Deri bir çanta.
Herkes kendisinin alışık olmadığı şeye barbarlık der.
Benliğim sadece tek bir şeye, zamanın merhametsiz ritimine uyum sağlamış, uygun adım ileri, ölüme doğru yürüyor.
Bizler boşlukta süzülen, dikkatsiz ve umarsız bir nesiliz..
Gerçekte her okuyucu, okurken kendisinin de okuru olur.
Hayatta hiçbir şeyin tam anlamıyla gerçek ya da kesin olamayacağı anlamına geliyor; çünkü hiçbir şey sabit değil ve her şey zaman içerisinde akıyor.
Başarısız olacağı baştan belli olan bir tiyatro oyununda, sahneye çıkmak zorunda kalan berbat kostümlü, yeteneksiz oyuncular gibiydik.
Önemli olan kibar olmak ve birbirimizi mutsuz edecek sözcükleri kullanmamaktı. Birbirimizi sevmenin tek yolunun bu olduğunu biliyorduk.
“kalbimin hemen dibinde kocaman, soğuk bir balık ölüyormuş gibi ağırlık çöktü mideme.

dibe vururken dizlerimin bağı çözüldü, çömeldim ve balığımı yakaladım.”

“Benim yaşlı Jiko’m olan biten her şeyin nedeninin karma olduğunu söyler. Karma, algılanması güç, bir tür enerjidir ve ortaya çıkma nedeni yaptığın bir şey, söylediğin bir söz, hatta aklından geçen bir düşüncedir.”
Başarısız olacağı baştan belli olan bir tiyatro oyununda, sahneye çıkmak zorunda kalan berbat kostümlü, yeteneksiz oyuncular gibiydik.
Bedenime istedikleri kadar işkence yapsınlar, içimde bu umut olduğu sürece tüm acılara katlanabilirim
Fakat sonra ‘ siktir et ! ‘ dedim kendi kendime . Ağla gitsin , hatta bağıra bağıra ağla , çığlıklar atarak ağla
‘Oldukça iyi bir hafızam var fakat hatıralar da zaman kahramanıdır. Tıpkı sakura çiçekleri ya da mabet ağacı gibi; bir süreliğine güzelliklerini korurlar fakat sonra solup giderler.’
‘Ya rüyalarımda çok uzağa gider de uyanmak için zamanında geri dönemezsem.’
‘Yüksek yerlerin kenarlarında durduğumda kendimi zamanın kenarında gibi hissediyorum, sonsuzluğa bakıyor gibi..’
Kitap,üzerindeki isimlerin solup okunamaz hale geldiği mezarlardan oluşan koca bir mezarlık gibidir.Buna karşın insan,bazen bu sayfalarda yaşayan ismin kime ait olduğunu,hatta var olup olmadığını dahi bilmeden onu çok iyi tanıdığını hisseder.
Delilik,hayal gücün için ödediğin bir bedel.Senin süper gücün.Rüyalara dokunmak.Bu iyi bir şey,kötü bir şey değil ki
‘’Haruki onlardan nefret etti mi?’’
‘’Hayır.Haruki savaştan nefret etti.Hükümetten ve onun emperyalist,kapitalist ve istismarcı politikalarından nefret etti.Nefret etmediği insanları öldürme fikrinden nefret etti.’’
varsayımlar ve beklentiler üzerine kurulan ilişkiler kısa soluklu olur
Bir keşif yolculuğu Yeni topraklara varmak değil ancak bir başkasının gözlerine sahip olmak, bir başkasının, hatta yüzlercesinin gözünden evreni görmektir
büyük balık “ŞİMDİ” nin anlamını yakalayabilirsem küçük balık “NAOKO” yu kurtarabileceğimi düşünmüştüm ama kelime daima avuçlarımın arasından kayıp gitmişti
Kimi zaman fikir gelir, kelimeler gelmez.
Kimi zamansa kelimeler gelir ancak fikir gelmez.
Kendimi yarın ölecek biri gibi hissetmiyorum. Çoktan ölmüş biri gibi hissediyorum.
Bedenime istedikleri kadar işkence yapsınlar, içimde bu umut olduğu sürece tüm acılara katlanabilirim.
Bazen, geçmiş hakkında hikâyeler anlatırken sahip olduğu anılar onun gözlerini yaşartırdı; fakat bunlar gözyaşı değildi. Ağlamıyordu. Onlar sadece anılardı ve dışarı sızıyorlardı.
Ya rüyalarımda çok uzağa gider de uyanmak için zamanında geri dönemezsem?

O zaman ben gelirim ve seni geri getiririm.

Geçmiş bir tuhaf. Demek istediğim geçmiş gerçekten var mı? Var gibi hissettiriyor fakat nerede? Ve eğer bir zamanlar vardıysa ve şimdi yoksa nereye gitti?
Başarısız olacağı baştan belli olan bir tiyatro oyununda, sahneye çıkmak zorunda kalan berbat kostümlü, yeteneksiz oyuncular gibiydik.
Zamanın içinden ileriye uzanıp sana dokunuyorum Zamanın içinden geriye uzanıp bana dokunuyorsun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir