Martin Buber kitaplarından Ben ve Sen kitap alıntıları sizlerle…
Ben ve Sen Kitap Alıntıları
Ben ve Sen temelde yanılıyorsunuz çünkü Buber bunun insan ve Tanrı arasındaki bir diyalog olduğunu söylüyor. Ben ve Sen …! Saçmalık! İnsan ile Tanrı arasında herhangi bir diyalog olamaz, sadece sessizlik olabilir ..
Ah! Karanlıktaki yıldızların aydınlığı gibi yalnız olan! Ah! Hissiz bir alın üzerindeki diri parmaklar! Ah! Adımlarının yankısı gittikçe kaybolan!
SEN ile ilişki , aracısızdır. Hiçbir kavram, evvelki hiçbir bilgi ve tasavvur, BEN ve SEN arasına giremez. Hafıza, kendi özelliğinden sıyrılıp bütünlüğe daldıkça, değişime uğrar. Hiçbir gaye, hiçbir hırs ve ümit, BEN ve SEN arasına giremez; hasret, hülyadan sıyrılıp görünüş alemine daldıkça, değişime uğrar. Her aracı, bir engeldir. Ancak bütün aracıların parçalanıp dağıldığı yede, karşılaşmalar vuku bulur.
BEN olmak için, bir SEN’ e gerek vardır; ben, BEN olmak için, SEN der.
Ondan başka bir şey yokmuş gibi değil, başka her şey onun ışığında yaşar.
Modern insan, iyi okumayı asla öğrenmemiş, doymak bilmez bir okuyucudur. Rahatsızlığın bir bölümü, saçma şeylerin, yani okunmaya pek değmeyen şeyleri okumanın öğretilmesidir.
Yeni bir lisana, onu yaratacak yeni şairlere ve onu dinleyecek yeni kulaklara ihtiyacımız var.
İç dünyalarına çekilenlerin tüketimle alakası yoktur. Birtakım malları (veya eşyası) olsa bile, mala, mülke düşkün değillerdir; bazılarını sevseler de, insanlara düşkünlükleri yoktur; bazı projeleri olsa bile, hiçbir projeye düşkünlükleri yoktur.
Sevgiden, insanlar arasındaki tek ilişkiymiş gibi söz ettiniz ; fakat nefretin de varolduğunu göre göre, bir örnek olarak sevgiyi seçmekte haklı bile olur musunuz?
“Kişi duygulara ‘sahip olur’; sevgi zuhur eder. Duygular, insanin içinde; fakat insan, sevgisinin içindedir.”
“Baş tacı ettiğimiz fikirler, başlarımızın içindekiler kadar azdır ”
“BEN olmak için bir SEN’e gerek vardır; BEN olmak için SEN der.”
“Tecrübe, ‘onların içinde’dir, onlarla dünya arasında değil.”
İnsan, bir SEN’den dolayı bir BEN olur (BEN;bir gün, ayırt edilmiş kendisiyle bir an için bir SEN gibi karşı karşıya gelene kadar, birdenbire çıkıverme noktasına gitgide daha fazla yaklaşır – işte o zaman, kendi kendine sahip olur).
Beşeri tezahürüyle ruh insanın kendi SEN’ine cevabıdır. Ruh tektir ;gizemden görünen ve bu gizemden bize seslenen SEN’e cevaptır. Ruh, kelimedir. Sözlü ifade, önce insanın beyninde söz ve sonra boğazda ses haline dönüşebilir;çünkü hakikatte dil, insanın içinde değil ;insan, dilin içinde bulunur ve oradan seslenir ;öyleyse o, bütün kelimelerle bütün ruhlardır. Ruh, BEN ‘de değil, BEN İle SEN arasındadır. İçimizde dolaşan kan gibi değil, teneffüs ettiğimiz hava gibidir. İnsan, SEN’ ine cevap verebildiği zaman, ruh içinde yaşar. Bütün varlığıyla bu ilişkiye girdiği zaman, bunu yapmaya muktedir olur. Ancak ilişki kurma gücü sayesindedir ki, insan, ruh içinde yasayabilir.
Beşeri tezahürüyle ruh insanın kendi SEN’ine cevabıdır. Ruh tektir ;gizemden görünen ve bu gizemden bize seslenen SEN’e cevaptır. Ruh, kelimedir. Sözlü ifade, önce insanın beyninde söz ve sonra boğazda ses haline dönüşebilir;çünkü hakikatte dil, insanın içinde değil ;insan, dilin içinde bulunur ve oradan seslenir ;öyleyse o, bütün kelimelerle bütün ruhlardır. Ruh, BEN ‘de değil, BEN İle SEN arasındadır. İçimizde dolaşan kan gibi değil, teneffüs ettiğimiz hava gibidir. İnsan, SEN’ ine cevap verebildiği zaman, ruh içinde yaşar. Bütün varlığıyla bu ilişkiye girdiği zaman, bunu yapmaya muktedir olur. Ancak ilişki kurma gücü sayesindedir ki, insan, ruh içinde yasayabilir .
İnsan, bir SEN’den dolayı bir BEN olur (BEN ;bir gün, ayırt edilmiş kendisiyle bir an için bir SEN gibi karşı karşıya gelene kadar, birdenbire çıkıverme noktasına gitgide daha fazla yaklaşır – işte o zaman, kendi kendine sahip olur)
Bir insanın ne ölçüde bir kişi olduğu, temel kelime BEN-SEN’ in BEN’inin,insan düalitesinin BEN’ i içinde ne ölçüde kuvvetli olduğuna bağlıdır. Onun BEN deme tarzı – BEN dediği zaman, demek istediği şey – insanın nereye ait olduğunu ve nereye doğru gittiğini gösterir. ‘BEN’ kelimesi, insanlığın hakiki parolasıdır . ONU DİNLEYİN
“Kişi duygulara ‘sahip olur’; sevgi zuhur eder. Duygular, insanin içinde; fakat insan, sevgisinin içindedir.”