Agatha Christie kitaplarından Beklenmeyen Şahit ve Diğer Öyküler kitap alıntıları sizlerle…
Beklenmeyen Şahit ve Diğer Öyküler Kitap Alıntıları
“Gözlə görünən hər şeyi hələ heç də həqiqət hesab etmək olmaz.” Ağlın gözü ilə görmək lazımdır.
..Birdə axı bu dəlilik nə olan şeydir?
Əslinə qalsa, elə hər kəsdə bir az dəlilik yoxdurmu?
Əslinə qalsa, elə hər kəsdə bir az dəlilik yoxdurmu?
Günümüzün sanrıları, geleceğin bilimsel gerçekleri olabilir.
Jüpiter’in uyduları kanıtlanmış bir bilimsel gerçektir.
Romaine, Sevgili Bay Mayherne, dedi. Hiçbir şey anlamıyorsunuz. Leonard suçluydu. Ben bunu biliyordum.
O kadın ki
Onun aleyhinde bir şey söyle, seni öldürürüm!
Onun aleyhinde bir şey söyle, seni öldürürüm!
Kendini her şeyi başarabilecek kadar güçlü hissediyordu
Herhangi bir çocuktan çok daha fazla çocuk olmayı başarabiliyor.
İnsanlar kendileri için gerçeği bulup ortaya çıkardığımda bazen bundan hiç mutlu olmuyorlar.
Kesin ve eksiksiz bilgi almayı istemek gibi rahatsız edici bir alışkanlığı vardı.
Adamın kuşku uyandıran bakışları vardı. Adam yüzsüzce çıkar peşinde koşuyordu.
Emek harcamanın da kafa yormanın da çok farklı yolları vardı.
Gitme zamanımız geldiyse gidelim öyleyse.
Etrafına özgüvenle; kendisinden, görünümünden, çevresinden ve genel anlamda yaşamından mutlu bir adam havasıyla bakındı.
Yüzünde gerçekten de gülünç denecek kadar büyük bir şaşkınlık ifadesi belirmişti.
Parayı düşünmediğini söyleyen aslında paraya en çok ihtiyacı olandır.
Dizginlenemeyen hırsları vardı, kendini her şeyin üstünde görürdü, kontrolsüz denecek düzeyde öfkeliydi.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Aslında buz kadar soğukken sımsıcak bir insan duygusu uyandırabilen, çekici, cazibeli, baş döndürücü bir kadındı.
Yemin ederim her şey bir şekilde yoluna giriyor. Mucizeleri ardı arkası kesilmiyor.
Kadın merakla onu süzüyordu. Bakışlarında en ufak bir şüphe bile yoktu.
Güneş parlıyor, hafif bir rüzgar esiyordu. Çevrelerindeki her şey güzel, huzurlu ve düzenliydi.
Kadının gözlerinin büyüdüğünü gördü, soluğunun hızlandığını duydu.
Hata yapmamalıydı. Bir yaşam, çok değerli bir yaşam, bir insanın yaşamı buna bağlıydı.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Sabırlı ancak kararlı bir adamdı.
Bildiğin gibi eğer bir plan yapmış ve bir saat belirlemişsem buna muhakkak uyarım.
Kocasının yüzünde beliren ilgiyi fark ederek yenilenen bir güçle, kendinden emin bir şekilde devam etti.
Bildiğin gibi eğer bir plan yapmış ve bir saat belirlemişsem buna muhakkak uyarım.
Kafamı toplayıp doğru sözcükleri bulmalı ve bir an bile bocalamamalıyım, ama bunu yapabileceğimi düşünüyorum. Bunu yapmalıyım.
Sonra yan gözle kocasını süzdü. Onun düşüncelerini okuyor olabileceğinden korkuyordu sanki.
Beni istesen de istemesen de ben de geliyorum.
Kadınları anlamak zordur, kafaları farklı çalışır.
Bugün her şey sanki beni sinirlendirmek için üzerime üzerime geldi.
Kocasından sakladığı ilk sırrıydı ve bunun bilincinde olmak onu huzursuz ediyordu.
Ama bir kez daha hiç beklenmedik bir şey her şeyin değişmesine neden oldu.
Var olmak için verdiği mücadele doğal olarak çocuksu yüzündeki yumuşak hatları da sertleştirmişti.
Artık genç bir kadının yüzü olmayan yüzü adeta ışık saçıyordu ve yüz ifadesi çok yumuşamıştı.
Her ne kadar tuhaf görünse de sizin gerçeği söylediğinize inanmak istiyorum.
Unutmayacağım seni, asla unutmayacağım…
Korkuyordum, ne yapacağımı bilemedim, sonra seni düşündüm…
Bir yazar konularını gerçek yaşamdan almalıdır, anlıyor musun, gerçek yaşamdan.
Belki gerçeği ortaya çıkarabilirim, ama gerçeğin sizin istediğiniz gibi olmasını sağlayamam.
İnsanları sorgulamaya alışıksınız. Ve deneyimleriniz sizin anlamanızı sağlayacaktır.
Korku dolu gözlerle yalvarırcasına ona bakıyor, onun gözlerinde teselli bulmaya çalışıyordu.
Neşeli, doğal ve kayıtsız olmasına rağmen genç kızın neden gelmiş olabileceğini merak ediyordu.
Karanlık giderek sanki daha karanlık, sessizlik daha yoğun ve kalıcı oluyordu. Ve o tanımsız tehdit sanki giderek yaklaşıyordu.
Korkuyu silip atın. Etkiye karşı direnmeyin.
Sessizlik her an yeni olasılıklara gebe gibiydi.
Korkuyu kalplerinizden silip atın ve kendinizi bırakın; sürüklenin, sürüklenin..
O ilk sabah gerçekten de bir çığlık duydunuz; bu bir şaka olabilir, olmayabilir de. Sonraki sabahlar o sesi yine aynı saatte duyacağınız konusunda kendinizi telkin yaptınız.
Kendi felsefenizin dışında bir şeyin var olamayacağından o kadar eminsiniz ki, bu görüşünüzü sarsacak bir durumla karşılaştığınızda hemen telaşlanıyor, aklınızı kaçıracak duruma geliyorsunuz.
Günümüzün sanrıları, geleceğin bilimsel gerçekleri olabilir.
Başka hiç kimsenin duymadığı şeyler duyuyordum.
Her bakımından normal bir genç adamın aklını kaçırmakta olduğu gibi bir kuruntuya kapılması bana çok tuhaf göründü.
Kafanızda sizi rahatsız eden bir şey mi var?
Çok güzel bir gündü, hava sakin ve bulutsuzdu, çok sıcak değildi.
Sonuçta çiçekleri her zaman sulayabilirsiniz. Ama güneş, güç ve sağlık demektir.
Hissettiği nefretle karışık hüzün yüzüne yansımıştı.
Birisinin onunla kedinin fareyle oynadığı gibi oynadığını hissediyordu.
Yalanlarına inanılmıştı. Şimdi doğruyu söylediği halde, sözlerine güvenilmiyordu. Kara mizah buydu işte!
Öncelikle endişe ve heyecandan kaçınmalısınız.
Sizden ne yapmanızı isteyeceğimi bilmiyordum. Şimdi de bilmiyorum.
Korkuyordum, tıpkı bir çocuk gibi korkuyordum, hem de neden korktuğumu bilmeden.
Konukseverliğiniz için size tekrar tekrar teşekkür etmek isterim.
Adamın büyük bir içtenlikle konuştuğundan hiç kuşku yoktu.
Başka bir ihtiyacınız olmadığından emin misiniz?
Biliyorsunuz işte, hayat hiç belli olmuyor.
Kızıla çalan altın rengindeki saçları yüzünü bir hale gibi çevrelemişti; birbirinden oldukça ayrık, hoş, berrak gri gözleri vardı.
Kendi alanında ünlü ancak ününün ve başarılarının farkında değilmiş gibi davranan alçakgönüllü biriydi.
Birinin gelmesi için mucize olur. Mucize diye bir şeyin olmadığını da biliyoruz.
Benim de kendime göre nedenlerim vardı, kendime göre nedenlerim.
Birden gülümsedi. Tatlı bir gülümsemeydi bu. Ama beni ürperten bir sinsilik vardı bu gülümsemede.
Gözlerindeki ifade köşeye sıkıştırılmış panik halindeki vahşi bir hayvanınkinden farksızdı…