İçeriğe geç

Başkasının Günahına Ağlayan Adam Kitap Alıntıları – Vehbi Vakkasoğlu

Vehbi Vakkasoğlu kitaplarından Başkasının Günahına Ağlayan Adam kitap alıntıları sizlerle…

Başkasının Günahına Ağlayan Adam Kitap Alıntıları

İman sağlam, sağlıklı ve istikammetli oldu mu,
Ona bağlı olan ibadet ve ahlak çarkları da çalışmaya başlar.
Siz Rabbinize doğru yürürseniz, O size koşarak gelir .Siz ona doğru bir adım atarsanız , o size doğru on adım atar .Rab , kendisi için olanın yürüyen ayağı , tutan eli , gören gözü olur .
Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.’
İlla düşmanlık etmek istersen, kalbindeki düşmanlık duygusuna düşmanlık et. Sana kötülüğü emreden nefsine, şeytanına düşmanlık et, onları ıslaha çalış
İman, bir insanı,bin insan kadar donatır.Bu bakımdan Bediüzzaman şöyle der;
İman,insanı insan eder ,belki insanı sultan eder.Hakiki imani elde eden adam,kâinata meydan okuyabilir .
Nimetlerin nimet olarak bilinişi ,tatların ve lezzetlerini kat kat arttırır.Çünkü iman ,nimetleri seffaflaştırır;bakıldığında sahibini gösterir. Nimete bakıp ondan nimetin sahibini ,malikini ve yaratıcısını görmek çok mühim bir ayrıcalık ve üstünlüktür .Zira nimette nimetin sahibini görmek hem nimetin lezzetini çoğaltır hem de insanın dünyasını ve hayata bakışını genişletip zenginleştirir
Bediüzzaman,Allah’ın eseri ve sanatı olarak gördüğü hiçbir varlığa zarar vermedi.Zarar verenleri de hep ikaz etti.Ateş yakmak için kestirmezdi yeşil dalları.Onu tanımadan önce,dağ başlarından ağaç kesenler,iman dersi aldıktan sonra,bir otu bile koparamaz
olmuşlardı.Çünkü bitkiler de dahil her canlı kendi özel diliyle Yaratıcısını zikretmektedir.Bu sebeple,bir yaprağı koparmak,onun kendi diliyle yaptığı ilahi anışı sona erdirmek demekti.Bu açıdan bakınca Bediüzzaman,çağdaş çevreciliğin çok önünde ve üstünde görünür.
Olayları sebeplerine göre inceler,tek tek ele alır,öyle değerlendirir.Bir sözü kim,kime,ne sebeple,niçin,ne zaman ne şekilde söylemiştir?Bu husus,çok önemlidir.Allah Kelamı da nüzul,yani iniş sebepleri bilinirse daha iyi anlaşılır.Bu gerçekten dolayı,bir cümleyle bir insanı itham etmemelidir.Satırların arasından çekilmiş bir cümle,bazen maksadının tam tersine anlaşılabilir.
Bu hususun önemini Napolyon şöyle açıklanmıştır: Bana dünyanın en masum söylenmiş cümlesini getirin,ben onunla sizi idam edeyim!
Bediüzzaman,ağzında diş olmadığı dönemlerde de misvak kullanırdı.Damaklarına misvakı sürerdi.Böylece sünnete sadakat dersi verirdi.Çünkü ona göre sünnet,farza köprü idi.
Senin hoşuna gitmeyen bir cani sıfatına mukabil,birçok masum ve mübarek sıfatı olabilir.O bir günahı sebebiyle,kötü ve işe yaramaz damgası vurmamalısın.Çünkü herkes böyle yaparsa,kusursuz kul olmadığı için,toplumun bütünü birbirine kem nazarla bakacaktır.Böyle olunca da,birlik beraberlik,karşılıklı sevgi ve güven yok olacaktır.
Nasıl ki,bir gemide dokuz cani ile bir masum bulunsa,o masumun hatırı için o gemi asla batırılamaz.İşte bu sebeple,mü’min kardeşinin sevmediğin ve sana muzır olan sıfatlarına karşı,seveceğin faydalı sıfatları da vardır.O sıfatların hatırı için,diğerlerini de hoş göreceksin.
Göz,eğer kötülük ve kusur arayacaksa,kendine dönmelidir.Çünkü kusursuz kul yoktur.
Bütün meselesi,herkesi ilahi hakikate yaklaştırmak tı.Onun şefkatli yüreği diyordu ki:Kesin olarak inançsız olan bir kişiyi,inançsızlığından şüpheye düşürmek,hizmettir.Bu kişi,Allah’ı inkar edeceği yerde,sizin telkininizle, Acaba Allah var mı? diye düşünse,siz büyük bir hizmet etmiş sayılırsınız.
Nimetlerin nimet olarak bilinişi,
tatlarını ve lezzetlerini kat kat artırır.Çünkü iman,nimetleri şeffaflaştırır;bakıldığında sahibini gösterir.
Nimete bakıp,onda nimetin sahibini,malikini ve yaratıcısını görmek,çok mühim bir ayrıcalık ve üstünlüktür.Zira nimette nimetin sahibini,hem nimetin lezzetini çoğaltır,hem de insanın dünyasını ve hayata bakışını genişletip zenginleştirir.
Onu tanımadan önce kanlı katil olanlar,o okulun öğrencisi olduktan sonra biti,pireyi,tahta kurusunu öldürmekte tereddüde düştü.Çünkü o,hepsi de eşsiz bir samed eseri olan varlık aleminden Allah’ın güzel isimlerinin tecellilerini seyrediyordu ve kendisine gelenleri Allah’a kul olma ya çağırıyordu.
Kur’an kâinatı, kâinat da Kur’an’ı okur.
Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.
Hayatının hiçbir safhasında üzerine kayıtlı bir tapu bulunmamak, nasıl bir duygu verir insana?
.bu insanoğlunun ruhunda da kırma ve yıkma meyli varmış!
İllâ da düşmanlık etmek istersen, kalbindeki düşmanlık duygusuna düşmanlık et.
Her söylediğin hak olsun. Fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı. Fakat her doğruyu demek, doğru değildir.
Ben kızdığım zaman , kalben değil, sureten hiddetleniyorum dedi.
Zira hiçbir gönüle, kapısı kırılarak girilemez.
Konuşan, yalnız hakikattır
Said yoktur, Said’in kudret ve ehliyeti de yoktur. Konuşan yalnız hakikattir, imani hakikatlerdir.
Kötülemek ve kafir demek, eğer haksız olsa, büyük zararı var. Ama haklı söylenmişse, hiçbir hayır ve sevabı yok.
Sahabeler arasındaki savaşın bir yanında, cennetle müjdelenenlerden Hz. Zübeyr , Talha ve Aişe Sıddıka bulunmasıyla, yaptıkları savaşa İçtihat neticesi oldu. demişler. Hz. Ali haklı, öteki taraf haksızdır .Fakat içtihat neticesi olduğu cihetle her iki taraf da affedilir.
Ayrıca ölmüşlerimizi hayırla anmak da emredilmiştir .
Bana Sen şuna buna niçin sataştın? diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevler göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor , imanım tutuşmuş yanıyor .

O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış. Ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında, bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi?

Nefsiyle değil, ruhuyla yaşadı. Ruhlaştı, nurlaştı
Birine imansız deyip isabet etmektense, imanlı deyip yanılmak tercih edilmeli
İman, insanı insan eder, belki insanı sultan eder. Hakikî imanı elde eden, kâinata meydan okuyabilir.
Kimin için Allah var, ona her şey var. Ve kimin için yoksa, her şey ona yoktur, hiçtir.
Her insan,yüz kapılı bir saraydir .mutlaka bir kapısından girilerek o insan fethedilebilir
İman her insana ulaştırılmalıdır.cunku iman ,nimetlerin nimetidir,bütün güzelliklerin kaynağıdır
İman,bir insanı bin insan olarak donatir
Ben kitaplarımdayım. Kitaplarımı okumak, beni ziyaret etmekten yüz derece daha faydalıdır.

https://1000kitap.com/yazar/bediuzzaman-said-nursi

Hayırlı işlerin muzır manileri çok olur.

https://1000kitap.com/yazar/bediuzzaman-said-nursi

https://1000kitap.com/yazar/bediuzzaman-said-nursi açıktan alınan ve başkaları görerek getirilen yiyecekleri ‘göz hakkı girmiş’ diye yemezdi.
Dünyada https://1000kitap.com/yazar/bediuzzaman-said-nursi kadar kendi eserini okuyan bir başka müellif yoktur.
İman her insana ulaştırılmalıdır.cunku iman ,nimetlerin nimetidir,bütün güzelliklerin kaynağıdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir