İçeriğe geç

Antikırılganlık Kitap Alıntıları – Nassim Nicholas Taleb

Nassim Nicholas Taleb kitaplarından Antikırılganlık kitap alıntıları sizlerle…

Antikırılganlık Kitap Alıntıları

Bir parça gerginlik ruhları zenginleştirir ve türlerin gelişmesini sağlayan barış değil, özgürlüktür.
Hayatta kalmak, uygunlukla çevresel koşulların etkileşimine dayanır.
Hiç günah işlememiş biri, yalnızca bir kez günah işlemiş birinden daha az güvenilirdir. Pek çok hata yapmış -ama asla aynı hatayı tekrarlamamış- biri de, hiç hata yapmamış birinden daha güvenilirdir.
Çoğunlukla başkalarının hataları -ne yazık ki kendilerine değil- geride kalanlarımıza fayda sağlar.
Her deneme neyin işe yaramadığı konusunda size bilgi sunarsa, sonuca yaklaşmaya başlarsınız.
Görünen o ki yaşamın sırrı antikırılganlıktır.
ama en kötü turistikleştirme, biz modern insanların boş zamanlarımızda esaret halinde sürdürmek zorunda olduğumuz hayattır.
En çok fayda sağladığımız insanların bize yardımcı olmaya çalışanlar değil de etkin biçimde zarar vermeye çalışan ama sonuçta başaramayanlar olması oldukça kafa karıştırıcıdır.
Bedenimiz olasılıkları son derece incelikli bir biçimde keşfeder ve riskleri aklımızdan çok daha iyi değerlendirir.
Kayıtlar, toplum olarak ne kadar zenginleşirsek, ayağımızı yorganımıza göre uzatmamızın o kadar zorlaştığını gösteriyor. Bollukla baş etmek, bizim için kıtlıkla baş etmekten daha zor.
Her şey oynaklıktan kazanır ya da kaybeder. Kırılganlık, oynaklıktan ve belirsizlikten kaybeden şeydir.
Büyük miktarda veri zehirleyicidir hatta makul miktarda bile.
Modernite, etiğin yerine hukuk dilini koymuştur ve hukuk iyi bir avukatla altedilebilir.
Geçmişte mevki ya da statü sahibi insanlar yalnızca risk alanlar ve eylemlerinden dolayı dezavantajlı olanlar, kahramanlar da bunu başkalarının iyiliği için yapan kişilerdi, günümüzde ise tam tersi geçerli.
Rüzgâr mumu söndürür ve ateşi körükler.
Her şey oynaklıktan kazanır ya da kaybeder. Kırılganlık, oynaklıktan ve belirsizlikten kaybeden şeydir.
Büyük miktarda veri zehirleyicidir hatta makul miktarda bile.’
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bir kişiye ahlak ya da etik kurallarını ihlal etme fırsatı verilmedikçe onun nasıl biri olduğunu asla bilemezsiniz.’
İnsan yeni sözcükleri ahmakça bir çabayla değil, Başka türlü bir çaba harcayarak öğrenir.’
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ve kişi ara sıra bizi kim yönetiyor çığlıkları duyar sanki dünyanın onu yönetecek birine ihtiyacı varmış gibi.
Düşük seviyeli bir strese etkeninin ne kadar zararlı olduğu hakkında bir fikir edinmek için,
Çin işkencesi denen şeyi düşünün.’
Ben bağırmaktansa fısıldamayı tercih ederim biraz duyulmaz olmak, daha az net olmaktan iyidir.’
Hayat sana bir limon verdiğinde,
Onunla limonata yap.’
Bir bakım hepimiz benzer şekilde özürlüyüz; aynı Fikri farklı bir bağlamda sunulduğunda onu anlayamayız.’
Kırılgan, en iyi ihtimalle zarar görmemiş bir paket, dayanıklı ise en iyi ve en kötü ihtimalle zarar görmemiş bir pakettir. Bu yüzden kırılganın tam karşıtı, en kötü ihtimalle zarar görmemiş olanıdır.’
Ölümsüzlük insanı öldürebilir.’
Nietzsche
Sahtekarı görür sahtekar demezsen sen de sahtekar olursun.’
Modernite, etiğin yerine hukuk dilini koymuştur ve hukuk iyi bir avukatla altedilebilir.’
Anlaşılması beceri gerektirmez, yazılması ustalık ister.’
Tarihin hiçbir noktasında bu kadar çok sayıda risk almayan , yani kişisel bir riske maruz kalmayan kişi, bu kadar kontrol gücüne sahip olmamıştır.
Temel etik kuralı şudur: başkalarının kırılganlığı pahasına antikırılganlığa sahip olmayacaksın..’
Rüzgar mumu söndürür ve ateşi körükler.
Rastlantısallık, belirsizlik ve kaos için de aynısı geçerlidir: onlardan saklanmak değil, onları kullanmak istersiniz.
Ateş olmayı ister ve rüzgar çıkmasını dilersiniz..’
Belirsizlik, düzensizlik ve bilinmeyen, etkileri açısından bir şekilde eşdeğerdir. Antikırılgan sistemler bunların neredeyse tümünden faydalanır. Kırılgan sistemler ise bunlar tarafından cezalandırılır.
Başkalarının bildiği şeylerin çoğu bilinmeye değer değildir.
Hayatta karşına çıkan fırsatların sayısı öyle az ki, onları kaçıramazsın.
Sahtekarlığı görür ve sahtekar demezsen, sen de sahtekar olursun.
Zaman yakar ama hiç kül bırakmaz.
Antikırılgan için hatalardan gelen zarar faydalardan daha az olmalıdır. Bir sistemi yok etmeyen hatalar daha büyük felaketleri önlemeye yardımcı olur.
Gelişigüzelliğe, karışıklığa, maceralara, belirsizliklere, kendini keşfetmeye, travmatik olaylar duymaya ihtiyacımız var. Tüm bu şeyler hayatı yaşanmaya değer kılar.
Hiç günah işlememiş biri yalnızca bir kez günah işlemiş birinden daha az güvenilirdir. Pek çok hata yapmış- ama asla aynı hatayı tekrarlamamış- biri de hiç hata yapmamış birinden daha güvenilirdir.
Bir kişiye ahlak ya da etik kurallarını ihlal etme fırsatı vermedikçe onun nasıl biri olduğunu asla bilemezsiniz
Antikırılgan için hatalardan gelen zarar faydalardan daha az olmalıdır. Bir sistemi yok etmeyen hatalar daha büyük felaketleri önlemeye yardımcı olur.
Bir kaç istisnayla, marjiinal biçimde giyinenler itibar konusunda dayanıklı hatta kırılgan, takım elbise giyip kravat takan temiz yüzlü tiplerse kendileri hakkındaki bilgiler konusunda kırılgandır.
En kötü durum denilen olay gerçekleştiğinde o zamanki “en kötü durum”un ötesine geçmiştir.
Yeniliği yapan engellere karşı tepkinin açığa çıkardı enerji fazlasıdır
Zaman yakar ama hiç kül bırakmaz.

Elsa Triolet

Sevgili Sokrates.. sizi neden ölüme gönderdiklerini biliyor musunuz? Çünkü alışkanlıklarını, içgüdülerini, geleneklerini körü körüne izledikleri için kendilerini aptal gibi hissettiriyorsunuz. Anlamadığımız şeyler konusunda cahil olmanın mutluluğunu elimizden alıyorsunuz..
Ama Thales bir filozof olarak, karakteristik biçimde beş parasızdı. Ticaret erbabı arkadaşlarının kendisine, yapabilenler yapar, diğerleri felsefe yapar diye takılmalarından bezmişti.
Publilius Syrus’un yazdığı gibi, hiçbir şey hem aceleyle hem de güvenli bir şekilde yapılamaz – neredeyse hiçbir şey.
İnsanlar kötüyü iyiden daha yoğun olarak hissederler
Başarı bir asimetriye neden olur: artık kaybedecekleriniz, kazanacaklarınızdan çok daha fazladır. Dolayısıyla kırılgan olursunuz.
Bak senin için ne yaptım ı satmak, Bak senin için neyi engelledim i satmaktan daha kolaydır.
Nihai ders ise şudur: kişi, gerçeği ortaya çıkardığı için ödül beklememelidir.
İntihar bombacılarının huriler ve türlü eğlencelerle dolu bir İslami cennet vaadiyle yönlendirildikleri bir yanılgıdır, çünkü antropolog Scott Atran’ın da işaret ettiği gibi, Levant’taki ilk intihar bombacıları İslamcılar değil, Yunan-Ortodoks kökenli devrimcilerdir.
Hiç günah işlememiş biri, yalnızca bir kez günah işlemiş birinden daha az güvenilirdir. Pek çok hata yapmış – ama asla aynı hatayı tekrarlamamış – biri de, hiç hata yapmamış birinden daha güvenilirdir.
Modern hayatın büyük bölümü önlenebilir kronik stres yarasıdır.
Odama giren bir vampir görmek ve kahramanca bir mücadeleden sonra yakalamaktan kaynaklanan türde bir stres etkeni; bir patronun, ipoteğin, vergi sorunlarının, sınav baskınlarının, ev işlerinin, yanıtlanmayı bekleyen e-postaların, doldurulması gereken formların, işle ev arası gidip gelmelerin, yani hayatta kapana kısılmış olduğunuzu hissettiren şeylerin yarattığı hafif ama sürekli bir stresten kesinlikle daha iyidir. Bir başka deyişle, medeniyetin getirdiği baskılardan.
Aptal kişi dünyadaki en yüksek dağın, görmüş olduğu en yüksek dağ olduğuna inanır.
Ancak akademisyenler ( özellikle de sosyal bilimlerde ) birbirine pek güvenmiyor gibidirler; küçük takıntılar, haset ve buz gibi nefretler içinde yaşarlar; kötü bir söz, bilgisayar ekranıyla iletişimin yalnızlığı ve çevrelerinin değişmezligi nedeniyle zaman içinde fosilleşen bir kine dönüşür. Mide bulandırıcı, itici ve güvenilmez yeterlilik belgeleri için açgözlü insanlar görür oldum.
Rüzgar mumu söndürür ve ateşi körükler..!
Düzen aradığınızda sahte bir düzen bulursunuz; ancak rastlantısallığı kucakladığınız zaman bir ölçüde düzene ve kontrole kavuşursunuz.
Hayal gücünden ne kadar yoksun olduğumuzu fark ettim: valizlerimizi tekerlekli bir arabanın tepesine koyuyorduk, ama valizin altına doğrudan minik tekerlekler takmak kimsenin aklına gelmiyordu. Tekerleğin keşfi ile bu zekice uygulama arasında yaklaşık 6000 yıl geçtiğini düşünebiliyor musunuz? Daha da kötüsü bu ,aya insan göndermemizden yaklaşık 30 yıl sonra gerçekleşti.
Başka birinin standartlarına uyarak yazdığınız her satır, fahişelik gibi, derinlerde ona denk düşen bir parçayı öldürür.
Siyasette ve ekonomide önemli nadir olayları tahmin etme konusundaki geçmiş performansımız sıfıra yakın değil; sıfır.
Felsefeciler doğal yanılgı adı verilen, doğal olanın mutlaka ahlaki açıdan doğru olmadığını ima eden bir hatadan bahsederler. Daha kötü bir yanılgı var: insanlar tam tersi hatayı yaparak, doğal olan bir yanılgıdır diye düşünürler.
İnsanlar çözümün, kimsenin düşüşünün başkalarını aşağı çekmeyeceği bir sistem kurmak olduğunu fark etmekte zorlanırlar.
Kırılgan olduğunuzda, her şeyin mümkün olan en az sapma ile planlanan akışı izlemesine bağımlı olursunuz.
Fikirlerinizi ve düşündüğünüz şeyleri denetlemeye çalışmak için ne kadar enerji harcarsanız, fikirleriniz sonuçta sizi o kadar denetim altına alır.
Bollukla baş etmek, bizim için kıtlıkla baş etmekten daha zor.
Sahtekarlığı görür ve sahtekar demezsen, sen de sahtekar olursun.
Bugün bulunduğumuz yere politika yapanlar sayesinde değil, cesaretlendirmemiz, korumamız ve saygı göstermemiz gereken belirli bir insan grubunun risk ve hatta iştah sayesinde geldik.
Tarihin hiçbir noktasında bu kadar çok sayıda risk almayan yani kişisel bir riske maruz kalmayan kişi, bu kadar kontrol gücüne sahip olmamıştı.
Hiç günah işlememiş biri, yalnızca bir kez günah işlemiş birinden daha az güvenilirdir.
Kaybeden kişi, hata yaptıktan sonra iç gözlemlerde bulunmayan, onu kötüye kullanmayan, yeni bir bilgi parçası ile kendini zenginleşmiş değil, mahcup ve savunmacı hisseden ve ileriye bakmak yerine neden hata yaptığını açıklamaya çalışan biridir.
Bir kişiye ahlak ya da etik kurallarını ihlal etme fırsatı verilmedikçe onun nasıl biri olduğunu asla bilemezsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir