İçeriğe geç

An Anonymous Girl Kitap Alıntıları – Sarah Pekkanen

Sarah Pekkanen kitaplarından An Anonymous Girl kitap alıntıları sizlerle…

An Anonymous Girl Kitap Alıntıları

İnsanlara tek bir pencereden bakılarak verilen anlık kararlar nadiren doğrudur. Çoğu zaman yanlış.
Eğer biri sizi bir kez aldatırsa bunu tekrarlayacağından emin olabilirsiniz.
Duygular söz konusu olunca mantığın üstünlüğü sona erer.
İnsanların taşıdığı en ağır yüklerden biri de dış dünyaya ve toplumun koyduğu normlara uygun yüzlerini gösterme zorunluluğudur.
Her insanın hayatında, bazen kaderin cilveleri sonucu yaşanan ve alın yazısı inancının doğruluğunu kanıtlar gibi görünen dönüm noktaları vardır ve bu dönüm noktaları, insanın hayatını şekillendirip, sonraki yıllarda izleyeceği yolu belirler.
“Ben yanlış bir şey yapmadım! O hapları içmek onun kendi seçimiydi.”
“Silahı vermek, cinayeti işlemek anlamına gelmez mi?”
Sorun, bu gece yalnız olmam değil, ben yalnızlığa alışkınım. Sorun, belki de hayatımda ilk defa kendimi yalnız hissediyor olmam.
Yalan söyledin. Ahlaki değerler konulu bir çalışmada yalan söylemen son derece ironik ama aynı zamanda girişimci bir kişiliğin ifadesi.
Bazen dürtüsel bir karar, hayatınızın gidişatını tamamen değiştirebilir.
Yabancılardan korkmam. En büyük tehlikenin yabancılardan değil tanıdık yüzlerden geldiğini öğrendim.
“Ben, en büyük tehlikenin yabancılardan değil tanıdık yüzlerden geldiğini uzun zaman önce öğrendim.”
“Kısa bir süre sonra herkesin hayallerini gerçekleştirecek kadar şanslı olmadığını anlayıp kabullendim.”
“Duygular söz konusu olunca mantığın üstünlüğü sona erer.”
Duygular söz konusu olunca mantığın üstünlüğü sona erer.
Bütün bunları yaşamaya değer miydi, Jessica?
Bazen öyle şeyler olur ki daha fazla acı çekemeyeceğinizi düşündüğünüz anda çok daha büyük bir acıyla sarsılırsınız.
Şu anda koca dünyada yapayalnızsın.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İnsanoğlunun en acımasızca yargıladığı kişi kendisidir.
Beynimi kemiren düşünceler huzur bulmamı engelliyor.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Beklemek, evrenseldir.
Sadece kendin ol, Jessica.
Belirsizlik, dayanılmaz derecede acı veren bir işkencedir.
Unutmaksa tamamen hayaldir.
Duygular söz konusu olunca mantığın üstünlüğü sona erer.
Neler yaşadıklarını bilmediğiniz insanları, anlık hareketleri nedeniyle yargılamak kolaydır.
İnsanların içindeki kötülük karanlıkta açığa çıkar.
Hiçbir şey olmamış gibi davranmam mümkün değil.
Omuzlarında taşıyabileceğinden daha ağır bir yük var.
Geçmişe bu kadar gömülmek yeter, diye düşündüm. Hayatıma devam etmeliyim.
Acaba hiç aklına geliyor muyumdur? Hiç sanmıyorum.
Bu test, seni özgürleştirecek Denek 52.
İnsanlar, hayatta kalma, nefret, aşk, kıskançlık, şehvet gibi birtakım nedenler için ahlaki ilkelerini yok saymaya eğilimlidirler. Bu temel nedenlerden bir diğeri de paradır.
Herkesin sırları vardır.
Bazen sevdiğim herkesi incittiğimi düşünüyorum.
Yalnızım, tamamen yalnızım!
Çünkü hayatta kendimden başka güvenebileceğim hiç kimsem yok.
Bu, iki kez yinelenen hayır sözcüğü, bana ihanet ettiğini kanıtı. Yalancılar, tıpkı kronik güvensizlik yaşayanlar gibi gereksiz sözcükleri vurgulama ihtiyacı hissederler.
İnsanların taşıdığı en ağır yüklerden biri de dış dünyaya ve toplumun koyduğu normlara uygun yüzlerini gösterme zorunluluğudur. Bu nedenle günlük sosyal ilişkilerin çoğu yüzeysel konuşmalardan oluşur.
Güdüleri acı ve yıkıma neden olacak olsa da insanların gerçek kişiliklerini değiştiremediklerine inandığını gösteriyor yanıtın.
Çatık kaşların ve kıstığın gözlerin, söylediklerine inancının tam olduğunu kanıtı.
Çünkü eğer bir erkek bir kadını bir kez aldatırsa bunu tekrarlayacağına emin olabilirsiniz.
Yabancılardan korkmam. Ben, en büyük tehlikenin yabancılardan değil tanıdık yüzlerden geldiğini uzun zaman önce öğrendim.
Bazen öyle şeyler olur ki daha fazla acı çekemeyeceğinizi düşündüğünüz anda çok daha büyük bir acıyla sarsılırsınız.
Kendime, bir kez daha Dr. Shields’ın kişiye fiziksel zarar verecek biri olmadığını hatırlattım. Onun en güçlü silahı zekasıydı ve o, bu silahı acımasızca kullanıyordu.
Çünkü eğer bir erkek bir kadını bir kez aldatırsa bunu tekrarlayacağına emin olabilirsiniz.
“Belirsizlik, dayanılmaz derecede acı veren bir işkencedir.”
“İnsanların içindeki kötülük karanlıkta açığa çıkar.”
Yabancılardan korkmam. Ben, en büyük tehlikenin yabancılardan değil tanıdık yüzlerden geldiğini uzun zaman önce öğrendim.
Ahlak ve paranın yolları kesiştiğinde sonuçlar insan karakteriyle ilgili şaşırtıcı bir takım gerçekleri aydınlatır.
Suçluluk duygusu, her zaman taşıdığım en ağır yük olmuştur.
Başkalarının yargıladığı tüm davranışlarımızın altında bir neden yatar. Çoğu zaman bu nedeni bizi en iyi tanıyanlardan bile gizleriz. Hatta eğer bilinçaltımızın en derinlerine gömmüşsek, kendimiz bile ne olduğunu bilemeyebiliriz.
Insanlar, davranışlarının altında yatan nedenleri düşünme gereği duymadan diğer insanları yargılamaya eğilimlidir.
“Beklemek, evrenseldir. Trafik ışıklarının kırmızıdan yeşile dönmesi için, süpermarket kasasında aldıklarımızın parasını ödemek için, yaptırdığımız bir tahlilin sonucunu almak için bekleriz.
Ama senin gelip, müzede neler yaptığını anlatmanı beklemek, tüm zorunlu bekleyişlerimden çok daha zor, Jessica.”
“Bu pek çok anlama çekilebilecek sözler, söylendikleri kişilere dilediklerince yorumlama şansı verir. Alışveriş, seyahat veya yemek daveti hazırlıklarının insanların desteğe ihtiyaç duymasına sebep olduğu şeklinde yorumlanabileceği gibi, günah keçisi olarak, depresyonu arttırdığı bilinen kısa ve soğuk günler de seçilebilir. Ama aslında hangi terapistle konuşursanız konuşun size söyleyeceği şey, aralık ayında daha çok insanın terapiste başvurmasının tek nedeni, aslında huzur ve mutluluk vermesi beklenen ailevi ilişkilerin yarattığı boşluk duygusudur.”
“Her aile, kendine özel bir yetersizlik sorunu yaşar.”
Bazen ufak bir hediye, aslında uyarı atışı yapmak için kullanılan bir araçtır.
Belirsizlik, dayanılmaz derecede acı veren bir işkencedir.
Ben, en büyük tehlikenin yabancılardan değil tanıdık yüzlerden geldiğini uzun zaman önce öğrendim.
Belirsizlik, dayanılmaz derecede acı veren bir işkencedir.
Bazen eşsiz güzelliğe sahip bir armağan, aslında uyarı atışı yapmak için kullanılan bir araçtır.
“Yabancılardan korkmam. Ben, en büyük tehlikenin yabancılardan değil tanıdık yüzlerden geldiğini uzun zaman önce öğrendim.”
Bazen dürtüsel bir karar, hayatınızın gidişatını tamamen değiştirebilir.
Suçluluk duygusu, her zaman taşıdığım en ağır yük olmuştur.
eğer bir erkek bir kadını bir kez aldatırsa bunu tekrarlayacağına emin olabilirsiniz.
“Yabancılardan korkmam. Ben, en büyük tehlikenin yabancılardan değil tanıdık yüzlerden geldiğini uzun zaman önce öğrendim.”
Başkalarının yargıladığı tüm davranışlarımızın altında bir neden yatar.
Belki de sakladığım sırlar, benim için düşündüğümden çok daha ağır bir yüktür.
Bazen ufak bir hediye, aslında uyarı atışı yapmak için kullanılan bir araçtır.
Belirsizlik, dayanılmaz derecede acı veren bir işkencedir.
İnsanların içindeki kötülük karanlıkta açığa çıkar.
Yabancılardan korkmam.Ben, en büyük tehlikenin yabancılardan değil tanıdık yüzlerden geldiğini uzun zaman önce öğrendim.
Bu dönüm noktaları tıpkı DNA gibi kişiye özeldir. Zaman zaman insanları parlayan yıldızlara çıkarır, bazen de korkunç bir bataklığın içine sürükler.
İnsanlar genel olarak, kendi iblisleriyle yüzleşecek kadar cesur değillerdir. Bunu yapmak yürek ister.
Güven, satın alınabilir.
Hayatta bedava hiçbir şey yoktur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir