Doğan Yurdakul kitaplarından Abi (Kabadayılar, Mafya ve Derin Devlet) kitap alıntıları sizlerle…
Abi (Kabadayılar, Mafya ve Derin Devlet) Kitap Alıntıları
“Çürük silahla savaşa girilmez!”
Sigara içilen salon dolu. Her cins, her kılıktan insanlar Tut ki Ayhan Işık’ı, tut ki Türkan Şoray’ı görmeye gelmişler. Film seyretmeye gelmişler, gönülleri rahat
“Yılmaz Güney sinemacı olmasaydı, dünyanın en büyük kabadayısı olurdu. Kimse önünde duramazdı. Mert, yardımsever, dürüst, sözünün eriydi.”
tarihinde sanıldığı gibi bir Kürt-Laz çatışması da yoktu. Tam tersine, her iki gurbetçi grubun da başlangıçta İstanbul’da tutunabilme, varlıklarını sürdürebilme gibi ortak bir mücadeleleri vardı.
Meydancı, cezaevindeki yoksul mahkûmlardan getir-götür ve temizlik işlerini yapan, ayrıca “ağalara” da hizmet gören kişidir. İdare ve koğuşlar arasında serbestçe dolaşabildiğinden her türlü haberi alabilir, oradan oraya taşıyabilir.
“Genelev açmak isteyen kaymakam protesto edildi: Batman kazasında son günlerde cinsi sapıklığın artması üzerine Kaymakam Ergun Nalbantoğlu kazada bir genelev açmaya karar vermiştir. Bu durumu protesto eden kaza halkı da İçişleri Bakanlığına 250 telgraf göndermişler ve bir sessiz yürüyüş yapmışlardır.”
Savcı benim müvekkilimi elinde donla tarihe geçirtmek istedi. Fakat esasında elinde donla arkasında Türk bayrağı ve Atatürk’ün büstü, bu şekilde fotoğraf verdi. Asıl tarihe geçecek çirkin manzara budur. On yıl Başbakanlık yapmış bir insana böyle yapmakla bundan sonraki başbakanların da dışarıdaki itibarı sarsılmış olur. Ama yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadrü kıymetten,’ dedim.
Avukatlık sadece hukukçuluk değildir, orada, müvekkilimin hem kişiliğini, hem şerefini, hem de hayatını kurtarmam gerekiyordu. Saniye bile kaybetmeden hareket edip bu senaryoyu önlemeliydim.
Bir yanda fukaralık, bir yanda karaborsadan vurgun vuranlar, bir yanda yol kesip güpegündüz gasp yapanlar. Dündar Kılıç’ın daha ilkokul yıllarında kendini içinde bulduğu ortam buydu
belli başlı 32 kabadayıdan 15’i öldürülmüş, biri kendini yakmış, ikisi alkol komasına girerek, biri kaza kurşunuyla ölmüş, biri akıl hastanesinde kaybolmuş ve sadece 12’si eceliyle ölmüştü. Onlar da birkaç kez ağır yaralanmış, ölümden dönmüşlerdi
evi barkı olmayanlarına külhanbeyi, geceleri yatacak bir yeri olanlara da kabadayı derler diyelim
ünlü yazar İlhan Selçuk bile Dündar Kılıç’ın ölümünün ardından onun hakkında “hayatının anayasası racondu,” diye yazmıştı.
Sözü geçen yaşlı bir kişi karar verir. İşte birkaç yaşlı falan da çağırırız. Bizim delikanlılık âleminde yaşlılara çok değer verilir ”
Argo sözlüğü yazarlarının İtalyanca “ragione”den geldiğinde anlaştıkları racon sözcüğünün anlamı, “âdet, usul, yol, yordam”1ve “yöntem, kural”dır.
Bugün Hacettepe Hastanesi’nin bulunduğu tepede eskiden bir yatır olduğu ve halkın buraya dilekte bulunmaya, “hacet” dilemeye geldiği için buraya Hacet Tepesi dendiği, sonradan Hacettepe’ye dönüştüğü söylenir. Başka bir görüşe göre ise semtin adı Hacı Tepesi iken değişerek Hacettepe olmuştur.
“Karadeniz’in toprakları kıt. Yani geçim olanakları çok sıkı. Herkesin olsa olsa en fazla otuz dönüm toprağı ya vardır, ya yoktur. Neyle geçinsin? Evlenmiş yapmış altı-yedi tane çocuk. Geçim olmadığı için hepsi gurbete gelmiş. Gurbete gelince ekmeğini aramış. Birisi ekmeğine mani olmak istediği zaman da mutlaka kabadayı olmuş, yani olay bu.”
Öyle ya, hepsi de kültürlü, şeytan gibi adamlar.”
“Kendileri düzene başkaldıramayanlar, haksızlıklara isyan edenleri kahramanlaştırırlar”
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Suçun evrimini gözler önüne serer
Delikanlılık adamın kafasında olmadıktan sonra, sırf yüreğin delikanlı olması bol bol enayice işler yapmaktan başka bir şeye yaramaz.
Kumar kerizi parasından ayırmanın çok organize bir yoludur. Kazanan olur, kaybeden olur, üzülme, ama kazanan kumarı oynatandır.
“Kendileri düzene başkaldıramayanlar, haksızlıklara isyan edenleri kahramanlaştırırlar”