4N1K Kitap Alıntıları – Büşra Yılmaz

Nerede, ne zaman, neden, ne olursa olsun! Hepimiz kızımız, kızımız hepimiz için!

Rengârenk bir sürü balon hayal edin. Balonların içi en sevdiğiniz kişinin kokusuyla dolu olsun. Sonra gelip balkonunuza konmuş ve hepsi patlamış

Bende seni seviyorum küçük titan. Tahmin ettiğinden.. Hissettiğinden.. Kat be kat daha çok hemde.

Birazdan süpriz sınav yapacakmış fizikçi.
Peki benden ne istiyorsun? Herifin sınavlarından anca emmeli gömmeli notlar alıyorum lan, benden kopya isteyecek kadar düşmüş olamazsın değil mi?
Ya ne kopyası İptal ettirmeni istiyorum senden sınavı. Ayağına giydiğin çorabın olayım Gökkuş, bir şey yap ertelet şu sınavı. Yapsan yapsan sen yaparsın Gökkuş’um, ne olursun.
Lan manyak mısın, ne yapayım? Gidip, hocam saat kaç, bu saatten sonra sizinim mi diyeyim? Bayıra karşı yatır beni, tırmala beni, kaşı beni mi diyeyim? İndim derelerine bilmem nerelerine kaytan bıyıklarını sürsem nerelerime mi diyeyim ha? Hem ne diye tutuştun sen lan? Her zamanki gibi zayıf alıp oturalım yerimize işte. Ne kasıyorsun?
Ah be GÖKKUŞ’UM

Kusur insanları diğerlerinden farklı kılar.

Kaybettikten sonra değil, kaybetmeden önce kıymet bilin.

Bazı anlar vardır, sorgulamamanız gerekir. Sorgularsanız anı yaşayamaz ve gelecekte pişman olursunuz

Bulut ol. Bulut ol. Bulut ol.

Rengarenk bir sürü balon hayal edin. Balonların içi en sevdiğiniz kişinin kokusuyla dolu olsun. Sonra gelip balonunuza konmuş ve hepsi patlamış

güçlü bir hafıza ağır bir cezadır..

❢ Güçlü bir hafıza ağır bir cezadır.❢

*Denk gelelim yağan yağmurlarda

Uzayda SATÜRN , Dünya’da Gökyüzümsün.

Amazon kızı

Yağmur yağacak galiba çamaşırları toplamamız lazım .
Ama önce onları yıkamamız lazım , değil mi ?

Epey, yenilgiye hazırlamıştım kendimi yani. Ama Benim kızım bana en güzel sonu yazdı masalımızda. Kendimi, onun başka bir prensin ardından camdan topuklu ayakkabısını düşürmesine hazırlamışken; o spor ayakkabılarını prensin kafasına fırlatmayı tercih etti. Benim kafama Kendine yakışır gibi.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Yaprak Kalbin neden bu kadar hızlı atıyor?
Hemşireden korkuyorum sanırım Ali. Hemşireden

Ali Neden kalbin bu kadar hızlı atıyor?
Babandan korkuyorum sanırım Yaprak. Babandan

Yağmur yağacak galiba Çamaşırları toplamamız lazım.
Ama önce onları yıkamamız lazım, değil mi?

Yağmur yağacak dedi sonra birden. Çamaşırları toplamam lazım. Yağmur yağacak gibi durmuyordu ama dedim şaşkınlıkla. Tamam, hadi kalk toplayalım. Neyi? diyince boş boş baktım gözlerimi yana çevirip. Ha, çamaşır mı? Şey ama önce benim onları yıkamam lazım.

Ama Yaprak kanka, çok koordine çalışırdık o zamanlar. Sana yavşayanı çekerdik erkekler tuvaletine Sinan tutar, Ali döver, ben yeni öğrendiğim küfürleri onlar üzerinde deneyimlerdim, Oğuz ise çocukların psikolojisini bozardı.

Yaprak benimle konuşmayınca kendimi kesilmiş sim kart gibi hissediyorum.
Yaprak benimle konuşmayınca kendimi sınavda dört şık arasında kalmış gibi hissediyorum.
Yaprak benimle konuşmayında kendimi Yıldız Tilbe’yi pezevenklerin elinden kurtaramayan İbrahim Tatlıses gibi hissediyorum.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Olur. Sinan ortada dans eden göbekli ayyaş dayı olsun, Yaprak da kafasına sim dökmüş damat ablası, Ali piyanist şantör ‘Sıradaki şarkıyı pisttekilere sokayım. Sen hariç Yaprak ‘

Prenses mi? Salak mısın? Kim sana içinde prenses var dedi? Sen Keloğlan’daki Cankız’sın. Prenses değil.

Neden zevk alıyorsun çocukluktan beri beni böyle korkutmaktan? dediğimde Kalbinin hızlanmasını seviyorum çünkü, dedi

Benim spor ayakkabılı Sindirella’m, camdan topukluyu giydi Ve aşka düştü, diye fısıldadı kulağıma. Şaka şaka Bugünlük bana düştün sadece. Ama eminim yakın bir zamanda düşe kalka camdan topuklu ayakkabınla, prensine yürüyeceksin.

Hayatta kaybettiğin her şey için, Tanrı o gün içinde senin anlamadığın başka bir şey gönderir sana. Bugün sevdiğin çizgi filmi kaçırdın Belki de çok önemli bir hediye alacaksın.

İnsan kalbi dört odacık Birinde ailem Birinde sen de dahil olmak üzere arkadaşlarım Diğerinde diğer bütün herkes Kalan son odacıkta ise Sadece sen varsın. Dolu dolu Hem arkadaşım olan Yaprak kalbimde, hem de geceleri beni aşkıyla öldüren o kız

Babaannem hep, hapşırığını, hastalığını ve aşkını saklayamazsın derdi. İşte arada tutulmuyor, ne kadar sıksan da kendini.

Yokluğunda, bu küçük pandanın bu kolye artık. Sen beni merak etme. Bekleyeceğiz seni ikimiz de Kolyeyi sen tekrar isteyene ya da sonsuza kadar reddedene kadar

Eliyle sol yanağında oluşan gamzesini işaret etti. Burası onun. Yanağını işaret eden parmağını göğsünün soluna indirdi. Burası da. Son olarak şakaklarına bastırdı parmağını. Burası da Tamam mı? Ve asla başkası bunlara sahip olamayacak. Ben şimdiden diyeyim de

Belki o benim gelinimi bana getirmeyecek de, ben onu gelinlikler içinde başka bir herifin ellerine teslim edeceğim ama Gözleri doldu Ali’nin. Ademelması usulca titredi. Bitmek üzere olan sigarasını ağzına götürüp bir nefes daha aldı. Yine de unutmayacağım.

Rengârenk bir sürü balon hayal edin. Balonların içi en sevdiğiniz kişinin kokusuyla dolu olsun. Sonra gelip balkonunuza konmuş ve hepsi patlamış

“ .gülmeyi kes yoksa o gamzelerine ekmek banacağım ”

Rengarenk bir sürü balon hayal edin. Balonların içi en sevdiğiniz kişinin kokusuyla dolu olsun.
Sonra gelip balkonunuza konmuş ve hepsi patlamış

Çocukluğumuz orda değil. Hepimiz Ali’ye baktık. İşaret parmağını şakaklarına bastırdı ve Burada diye tamamladı cümlesini.

Tuvalette ekmek mi kemirdin, Allah’a şirk koşarken kul hakkı mı yedin, dört büyük kitaba diss mi attın, şeytana ruhunu mu sattın anasını satayım. Dinden 22 almak ne lan?
Sinan Yorulmaz. Sen de 15 aldın Bravo. Hoca elindeki son kağıdı da kağıt yığınının üzerine koyup, hepsini hızla çantasına tıkıştırdı.
Ben de galiba bunları yaparken Oğuz’a eşlik ediyordum

Nerede, ne zaman, neden, ne olursa olsun! Hepimiz kızımız, kızımız hepimiz için!

Denk gelelim yağan yağmurlarda.

Güzellik güzellik diye başımın etini yiyenler aptaldı. Aslında güzel ve çirkin diye kavramlar yoktu. Hepsi sadece Algıdan ibaretti. Belki bir açı, belki güneşin vuruşu, belki kültür, belki moda

Bazı anlar vardır, sorgulamamız gerekir. Sorgularsanız anı yaşayamaz ve gelecekte pişman olursunuz,.

• Güzel şeyler olucak, çünkü güzel dua’larımız var

Küskün değilim sana, kızğınlığım da geçdi, ama kırğınlığım geçer mi bilmiyorum

En zoruda alıştıklarımız şeyleri kaybetmektir ya

Kusur insanı diğerlerinden farklı kılar

Hepimiz kızımız, kızımız hepimiz içim

Sinancığım, gideken çöpü de at!
Annesinin bağırmasını duymazdan geldi Sinan. Çöp atmak içinfazla yakışıklıyım bügün güzellik

Nerede, ne zaman, neden, ne olursa olsun! Hepimiz kızımız, kızımız hepimiz için!

Sinancığım, gideken çöpü de at!
Annesinin bağırmasını duymazdan geldi Sinan. Çöp atmak içinfazla yakışıklıyım bügün güzellik

Ona şaşkınlıkla bakan Bade’ye gülümsedi. Eliyle sol yanağında oluşan gamzesini işaret etti. Burası onun. Yanağını işaret eden parmağını göğsünün soluna indirdi. Burası da. Son olarak şakaklarına bastırdı parmağı. Burası da Tamam mı? Ve asla başkası bunlara sahip olamayacak.-

Eğer Yaprak sana aşık olsa da kaybetmem ben. Benim için Yaprak mutluysa, ben kazanmışımdır. Bana aşık olması gerekmez. Ben onu yıllardır böyle sevdim.-

Bir erkek için dünyada sadece iki tane güzel kadın vardır. Biri annesi, diğeri aşık olduğu kişi. O yüzden, benim için güzel değilsin.

Beden dersi de bir ders değil mi? Neden futbol oynamak yasak olsun teneffüslerde? Hocam yoksa siz, ders faşizanlığı mı yapıyorsunuz? Ders ayrımcılığına girer bu!

Bazı anlar vardır, sorgulamamız gerekir. Sorgularsanız anı yaşayamaz ve gelecekte pişman olursunuz

Son bir şey daha Ne yaparsan yap. Kime âşık olursan ol. Ama Ne olursa olsun kendini çok sev olur mu?

Küçükken zillere basıp kaçardık, hatırladın mı ? Yine yapalım Yaprak. Yine dönelim o yaşlara. Yeter ki kaçtığımız sadece o yaşlı amcalar olsun, yeter ki kaçtığın kişi ben olmayayım. Gerçekten.. Her şeye dayanırım ama buna dayanamam.

Allahsız herif , sıfır iki nedir ya ? Hayır on puan kır , yirmi kır , otuz hatta kırk kır . Ulan bir kağıttan 98 puan nasıl kırılır ?

Allah’ım lütfen, seksen yaşına geldiğimde bile bana çikolatalı süt içirip benimle oyun oynayacak bir Yaşar istiyorum geleceğin Nunu’su olarak!

Ali neden kalbin bu kadar hızlı atıyor? diye sorunca ben, şaşkınlıkla kollarını boynumun altından geçirdi ve beni kendine biraz daha yaklaştırdı.
Babandan korkuyorum sanırım Yaprak.

Başta seni güzel bulmayan herkese güzel olduğunu göstermeni istedim. Şimdi de eskisi gibi güzelliğini bir tek ben görmek istiyorum.. Dengesiz miyim?

Gülüşün büyümüyor, gülüşün çocuk..
Seninle beş yaşında kalmak isterdim.

Kusur insanı diğerlerinden farklı kılar.

Herşeyin kadar değil,değeri kadar seveceksin.
Çünkü beklentin ne kadar çok olursa,o kadar kırılırsın

Denk gelelim yağan yağmurlarda..