İçeriğe geç

3’ün Çizgileri Kitap Alıntıları – Stephen King

Stephen King kitaplarından 3’ün Çizgileri kitap alıntıları sizlerle…

3’ün Çizgileri Kitap Alıntıları

Sen, benim hâyâl gücümün bir uydurması olabilirsin.
Ben farklı zamanların insanıyım, diyen genç adam ekledi. Sana kaç yaşında olduğunu sorabilir miyim Odetta?

Oy verecek kadar yaşlı ama emekli aylığı alamayacak kadar gencim.

Aklı başında kişi yalnızca kabul edilebilecek riskleri göze alır, geri kalanları en aza indirgerdi.
Bir aptalla tartışacak kadar uzun zamanım bulunmuyor.
Okyanusun suyunu kaşıklamak bir âşıkla tartışmaya benzer.
Kalpsiz bir insan sevgisiz insan demektir. Sevgisiz insan ise bir hayvandır.
Ben felsefeyi tartışmam. Tarih incelemem. Tek bildiğim geçmişin geçmişte kalacağı ve geleceğin önümüzde yer alacağıdır.
Cehennemde zaman kavramı bulunmaz.
Çünkü çizgi film kahramanı Temel Reis’in sloganı; DAYANABİLDİĞİM TÜMÜYLE BU KADAR VE ARTIK DAYANAMIYORUM şeklindeydi. Temel Reis tertemiz yağan yağmurlar kadar haklıydı.
Kalbini onun elinin yakınına koyma
hatasına düşme!
Bir takla at, hopla zıpla, koltuğun üzerinden atla, yaşam bir roman ve dünya bir yalan. Şu halde kendine güven ve olduğun yerde yüksel, diren.
Tüm bildiğim geçmişin geçmişte kalacağı ve geleceğin önümüzde yer alacağıdır.
“O her zaman korkar, ama hep geriye gelirdi.”
Kendilerine gereksinim duyan insanlara gereksinim duyan kişiler vardır. Beni anlamamanın nedeni, senin böyle kişilerden olmaman. Sen beni kullanır ve sırası gelince bir kesekağıdı gibi buruşturarak fırlatıp atarsın.
“Kimi zaman beni gerçekten anlayamıyorsun, değil mi?” diye sordu. Silahşor fısıldadı, “Evet, bazen seni anlayamıyorum.”
O sürede zaman her ikisi için de yıkıma uğramış gibiydi.Cehennemde zaman kavramı bulunmaz. O süre içinde her iki adam da kendi özel cehennemlerindeydiler.
Yıldızlar acımasızca parıldar, dalgalar kıyıyı oyar ve ıstakoza benzeyen korkunç yaratıklar aptalca sorularını vızıldayarak; sorarken Silahşor boğuk bir sesle, “Onu kesinlikle unutmadım! diye yanıtlayarak ekledi, “Ben, görevim için lanetlenmişim.”
Dahası, doğasındaki romantizmin ötesinde var olan bir kaplan; kaba bir pratiklikle kendi kendisine güvence veriyordu: Henüz olayı yaşamadan ölümü düşünmeye gerek bulunmuyordu.
Roland şu ana değin kâğıtla altının kabaca eşit değerde sayıldığı bir dünyada yaşamıştı. Yaşamında bu denli çok kağıdı hiç görmemişti.
Şimdi bile adamlardan biri kucağındaki sarı kâğıtlı not defterinden bir tabaka kâğıdı yırtıp buruşturarak avucunun içinde top şekline sokuyordu. Oysa kâğıdın bir yüzünü hiç kullanmamış, diğer yüzünün yalnızca baş tarafına birkaç satır bir şeyler yazmıştı. Silahşor bu denli doğal olmayan savurganlık karşısında yalnızca ürkü değil, öfke de duyulmuyordu.
Üşümek bazen iyiydi. Çünkü soğuğu duyumsayınca donmadan önce dikkatli olurdunuz.
Okyanusun suyunu kaşıklamak bir aşıkla tartışmaya benzer.
Kontrol edeceğin şeyleri kontrol et sürfe!! Bırak her şey yolunda yürüsün! Eğer bu yolda yenilgiye uğrayacaksan bile, silahların alev saçarken yenil!
Sanırım her şey senin gönülden dinlediklerine ve işitmeye karşı çıktıklarına bağlıdır.
Okyanusun suyunu kaşıklamak bir aşıkla tartışmaya benzer.
Ama sen, çevrendekilerle ilgili olarak duyularının söylediklerine inanmadan yaşamını sürdüremezsin.
Kendimizde görmek istediklerimizle gerçekten ne olduğumuz pek nadir birbiriyle çakışır.
iki kişi ay ışığında öldürüldü. Birisi bunu hemen araştırsa iyi olurdu.
Hediyeleri unutamazsın. Ne zaman ve kimden aldığın önemli değildir.
Kalpsiz bir insan sevgisiz insan demektir. Sevgisiz insan ise bir hayvandır. Hayvan olmaya belki dayanabilir ama böyle bir insan sonunda bedelini ağır biçimde öder.
Hata her zaman aynı yerde bulunur, benim güzel bebeklerim ..Onu yeterince kınayacak en zayıf yerde.
Senin soyluluk duygusunu kazandığın ve bunu kişilere karşı öne sürmeye başladığın savaş hangisiydi?
Cehennemde zaman kavramı bulunmaz.
sanat yaşamı, yaşam sanatı taklit eder, birbirlerini öykünürler.
gerçek dünya ile insanın istekleri, özlemleri arasındaki fark gibiydi.
Bir takla at, hopla zıpla, koltuğun üzerinden atla, yaşam bir roman ve dünya bir yalan. Şu halde kendine güven ve olduğun yerde yüksel, diren.
Çünkü her zaman bir olay başlamadan önce onu durdurmak üzere bir şansınız olabilir.
Çünkü her zaman bir olay başlamadan önce onu durdurmak üzere bir şansınız olabilir.
Henüz olayı yaşamadan ölümü düşünmeye gerek duymuyordu.
Bir aptal ötekini tanır.
Okyanusun suyunu kaşıklamak bir aşıkla tartışmaya benzer.
Kendimizde görmek istediklerimizle gerçekten ne olduğumuz pek nadir birbiriyle çakışır.
Kalpsiz bir insan sevgisiz bir insan demektir.
Hiç bir zaman uyuşturucu bağımlılarına güvenmeyin sloganı bir yaşam gerçeğiydi.
Ama, kimi zaman siz eskisi gibi nefret etmeyi sürdürürdünüz.
Kendilerine gereksinim duyan insanlara gereksinim duyan kişiler vardır. Beni anlamamamın nedeni, senin böyle kişilerden olmaman.
Yoksa senin hiç mizah anlayışın yok mu? Mizah duyguna ne oldu?
Cehennemde zaman kavramı bulunmaz.
Acıyla o denli uzun süredir birlikte yaşamıştı ki, neredeyse onunla arkadaş olmuştu.
Kuşkularınızı görmezlikten gelmemelisiniz.
Çünkü görme ile görmeme arasındaki fark, yaşama ile ölme arasındaki fark gibidir.
Silahşör soğuk bir mizah güdüsüyle belki de düşündüğü kadar hızlı ölmediğini sesinledi. Eğer öyle olsaydı, böyle korktuğunu duyumsar mıydı?
İçinde kalan herşey ateş almış senin.
Kısaca ben her şeyini bitirme noktasındaki bir adamım.
Kararlılığına karşılık ölecekse Kule yolunda ölmeliydi.
Kule neydi ?
Bir lanetleniş mi ?
Yoksa kurtuluş muydu ?
Kara Kule’ye varacak, orada şarkı söyler gibi onların adlarını söyleyecek, hepsinin adlarını teker teker sayacaktı.
Eğer sevdiğim bir şeyi öldürürsem lanetleneceğimi öğretti.
Ben zaten lanetlenmişim, diyen Roland dingin bir sesle ekledi. Ama belki de lanetliler bile kurtulabilir.
Kontrol edebileceğin şeyleri kontrol et sürfe ! Bırak her şey yolunda yürüsün ! Eğer bu yolda yenilgiye uğrayacaksan bile, silahların alev saçarken yenil !
Ölüm Ama, senin için değil . Ölüm, Silahşör için değildi. Ölüm Silahşör’ün kendisiydi.
Lanet olası pislik bir yolunu bulur. Yıllardır o hep bir yolunu bulmayı başarmıştır.
Şimdi kendisinin, Eddie’nin Cort’u olması gerektiğini anlıyordu.
Evet, kazanmak için korkunç bedeli ödemek bir şey Ama, bu bedeli vererek hedefe varmayı gerçekten istiyor musun ?
Roland, evladım, Kule adına kalbinden vazgeçersen, sen şimdiden her şeyini yitirmiş olacaksın. Kalpsiz bir insan sevgisiz bir insan demektir Ama sen hedefine varırsan ne olacak ? Kalpsiz olarak Kara Kule’ye varır ve onu kazanırsan ne olacak ?
Acıyla o denli uzun süredir birlikte yaşamıştı ki, neredeyse onunla arkadaş olmuştu.
Bıçağa sonra hayran olursun Tutuklu. Şimdi onu kullan !
Çünkü görme ile görmeme arasındaki fark, yaşama ile ölme arasındaki fark gibidir.
Hediyeler her zaman çocuklara pek görkemli şeylermiş gibi görünür, öyle değil mi? diye konuştu.
Genç adam da gülümsedi. Evet! Bunu doğru söyledin Hediyeleri unutamazsın. Ne zaman ve kimden aldığın önemli değildir.
Sanat yaşamı, yaşam da sanatı taklit eder.
Çünkü görme ile görememe arasındaki fark, yaşama ile ölme arasındaki fark gibidir.
Okyanusun suyunu kaşıklamak bir âşıkla tartışmaya benzer.
Üç hapı ağzına attı ve sonra örtüyü örttü. ( Bu ne kağıttı, ne de cam. Ama her ikisine de benziyordu. Aslında Pepsi-Cola şişesiyle verilen kağıt bardaktı.) Ve silahşör, Pepsi’yi bunun içine döküp ilacın üstüne içerek ilacı midesine göndermeye başladı.

Tatlı! Tanrılar, bu öylesine tatlı ki! Öylesine tatlı ki! Öylesine

Eve gidip yıkanmak, yıkanmak, sürekli yıkanmak ve uyumak, uyumak ve uyumak istiyorum
“Ancak, ölüm başına gelene değin sanırım orada sıkılmayacaksın.
Benimle birlikte bir serüvene katılmanı istiyorum. Kuşkusuz
her şey ölümle sonuçlanacak. Dördümüz için değişik bir
yerde ölüm gelecek. Ama bizler ne olursa olsun kazanmaya
çalışmalıyız.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir