Sue Palmer kitaplarından Zehirlenen Çocukluk kitap alıntıları sizlerle…
Zehirlenen Çocukluk Kitap Alıntıları
Mazi, yabancı bir ülkedir. Orada her şey farklı yapılır.’
DEHB: Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Amerika’daki çocukların yuzde 12’sinde vardır.
Çocuklarımızın beslenme düzenlerine dikkat etmezsek, gelecekte öğrenme sorunlarıyla yakından ilgisi olan beyin dejenerasyonlarıyla karşı karşıya kalabiliriz.
Zamanların en iyisiydi, belki de en kötüsü de. Rahatlık, kolaylık ve vaatler çağında yaşıyoruz-yetişkinlerin çalışması ve dinlenmesi için muhteşem bir yer. Ancak bu, çocuklar için her zaman en iyisi demek değil. Derinlerde bir yerlerde bunu hepimiz biliyor, ancak kabul etmekten korkuyoruz. Yaratmış olduğumuz dünya, çocuklarımızın beynine zarar veriyor.
Cizvitlerin o meşhur lafı,Çocuk sekiz yaşına gelene kadar bana verin , sonsuza kadar benim olacaktır, der ve reklamcılar da bu nedenle bu yaş grubunun marka sadakatini ele geçirmeye çalışır.
Güvenlik konusuyla gereğinden fazla meşgul olmak, yeterince olmamak kadar kötü olabilir ve çocukları pamuklara sarmak, ciddi oranda boğulma riski taşır.
Psikologlar ve pediatri uzmanları, ebeveynlerin, çocukları için en çok harcadıkları şeyin para değil zaman olması gerektiği görüşünde birleşiyorlar.
Korkuların en kötüsünün kurbanı haline geldik: Korkunun kendisinden korkuyoruz.
Çocuklar için oyun “çok ciddi bir iştir.”
Görünüşe bakılırsa huysuz ve memnuniyetsiz, bunalımlı ve işe yaramaz, kendi davranış sorunlarından başka sevecek hiçbir şeyi olmayan bir nesil yetiştiriyoruz.
Minnesota Üniversitesindeki araştırmacılar, gençlerin aileleriyle beraber ne kadar sık yemek yerse o kadar az sigara, içki ve esrar kullandıklarını ve depresyon belirtilerini daha az gösterdiklerini ortaya koydu.
Aile yemekleri sosyal gelişimi etkiler: Yetişkinlerin ve çocukların sohbet etme fırsatlarının gitgide azaldığı bir dünyada düzenli olarak beraberce yenen yemekler o gün hakkında konuşmak, dedikoduları aktarmak ve gelecek için aktivite planları yapmak adına ideal bir fırsattır.
Tüketici toplumumuz bir şey ne kadar pahalı ve kompleks ise, o kadar değerli olduğunu öne sürer; ama bu çocuklar için geçerli değildir.
Güney Kaliforniya üniversitesinde yapılan uzun süreli bir çalışmaya göre çocuğun beslenmesinde ilk üç yılda bazı mineraller eksik kaldığında çocuğun 8 yaşında daha hırçın ve agresif, 11 yaşında hırsızlığa ve zorbalığa eğilimli olma ihtimali artmaktadır.
Minnesota Üniversitesindeki araştırmacılar, gençlerin aileleriyle beraber ne kadar sık yemek yerse o kadar az sigara, içki ve esrar kullandıklarını ve depresyon belirtilerini daha az gösterdiklerini ortaya koydu.