İçeriğe geç

Zamanın Kıymetini Bilene Hayat O Kadar Uzun ki Kitap Alıntıları – İdris Eren

İdris Eren kitaplarından Zamanın Kıymetini Bilene Hayat O Kadar Uzun ki kitap alıntıları sizlerle…

Zamanın Kıymetini Bilene Hayat O Kadar Uzun ki Kitap Alıntıları

BEDENİNİZİ YORUN VE ZİHNİNİZİ MEŞGUL EDİN Kİ RUHUNUZ RAHAT ETSİN

çalışmak başlı başına başarıdır.
Buna tüm kalbinizle inanın

Çalışmak yorar !
Tembellik ise yıpratır ..

Yorgunluğu sevin 🙂

Yüzerken de , gezerken de , alışveriş yaparken de yorulursunuz .
Sevdiğiniz şey ile mesgulseniz, onun yorgunluğu gözle görülmez

Hayatınızı derinleştirerek uzatabilirsiniz.
Tabiii kii isterseniz:)
Heves ettiklerinize değil, sahip olup da şükretmediklerinize odaklanın.
Yaptığınız her şeyi iç huzuruyla yapın.
Makam elde etmek
Çok para kazanmak
Baskalarinca beğenilmek gibi arzular sizin manevi değerlerinizle barışık değilse, başarılı ve mutlu olamazsınız
EN BÜYÜK AMEL OLARAK DA KULLUĞU GÖRMEK GEREKİYOR.
İlim, hilm bilmektir
İlim, kendini bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Bu nice okumaktır .
İnsanlar arasındaki farklılığı belirleyen, insanın kendi içindeki farklılığıdır.
İhtiyar belki desteğe muhtaçtır; lakin ona destek verecek kişi
tecrübeye muhtaç,
ikaza muhtaç,
teselliye muhtaç,
bilgiye muhtaç,
hikmete muhtaç,
duaya muhtaç,
cennete girme vesilesine muhtaç .🕊
Cenab-ı Hakk bir kulunu sevdiği zaman faziletli vakitlerde o kulunu faziletli işlerde meşgul eder.
Hayat sizin ve hayatınızın tamamından mesulsunuz. Gelecekten gelmiş gibi yaşayın **BAŞARILI** olun.
Dünya sadece üzerinde yaşadığımız müddetçe sizin. Başka bir gezegenden gelmiş gibi dolaşın **MUTLU** olun.
hırslı kimse dünya hükümdarı olsa bile fakir sayılır. Kanaat sahibi aç olsa bile zengin sayılır 🕊
Muvaffakiyet için birçok şey gerekir;
◇ zamanı doğru kullanabilmek.
◇ uygun yeteneklere sahip olmak
◇ imkanları değerlendirmek
◇ çalışmak, çalışmak, çalışmak
durumlar ve olaylar değil, tutumlar ve tavırlar önemlidir .
Üçüncü de şimdi yapabilirsiniz: Dünü telafi, bugünü kurtarma,yarına hazırlık.
Zamanı yavaşlatmazsın ama sen hızlanabilrsin.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Vakti, nakdi, ömr-i azizi israf etmeyin!”
Taberî tarih ve tefsir eserlerini yazarken kullandığı kalemlerin yontulmasından çıkan talaşları biriktirmiş ve vefatında gasil suyunun bunlarla ısıtılması vasiyetinde bulunmuştur. Bu vasiyeti yerine getirilmiş ve bu talaşlar yeterli olmuştur.
Doğru bilgileri sağlam kaynaklardan öğrenip bundan sonra etrafınıza fayda sağlamak ne güzeldir!
Yanlış yolda yürüyeceğinize doğru yolda bekleyin.
Bal gibi biliyoruz arı gibi çalışmamız gerektiğini.
”Akıllı ve hikmet sahibi olan insan şu dört fırsatı kaçırmaz: Günün bir vaktinde rabbine münacaatta bulunur, diğer bir vaktinde kendisini hesaba çeker, diğer bir vaktinde kendisine kusurlarını hatırlatacak olan din kardeşlerine gider, diğer bir vaktinde de kendini helal olan şeylerin lezzetine bırakır. ”
İnsanlar arasındaki farklılığı belirleyen , insanın kendi içindeki farklılığıdır.
Âlemin özü olduğunu idrak eden insanların iç dünyasında zaman farklı akar. Onlar yol dikenliyse ufka, zafer uzaksa sefere odaklanırlar.
Zamanı durduramazsınız, fakat lehinize çevirebilirsiniz; onu yavaşlatamazsınız, fakat siz hizlandirabilirsiniz.
Sadaka, belâyı uzaklaştırır ve ömrü ziyadeleştirir. (Hadis-i şerif)
Şükredilen şeyler de artar, zamanınızın kıymetini bilin. Duanızdan anlaşılır neyi önemsediğiniz, zamanınızın bereketlenmesini isteyin.
Birden fazla amaca hizmet edecek en doğru işi bulursanız hayat kaliteniz artar. Arkadaşlarınızla günlük yürüyüş yaparak hem fiziksel hem de sosyal ihtiyaçlarınızı karşılayabilir, dini kitaplar okuyarak hem ruhunuzu hem de zihninizi geliştirebilirsiniz.
Gün, güneş doğmadan başlar. Fakat sizin gününüz siz uyanmadan başlamaz. Bugünün işini yarına bırakmamakla yetinmeyecek kadar erkenci olursanız yarının işini de bugünden halledersiniz. Bu, Yapılacaklar listesinin başlığını Yapılmışlar şeklinde değiştirmek demektir. Böylece, başkaları iş yoğunluğuyla alt üst olurken siz zamanı lehinize çevirmiş olursunuz.
Zaman kendi hızında ilerlerken, siz onun zarfını yaptıklarınızla doldurursunuz. Yani uzayıp giden zamana derinlik ve genişlik katabilirsiniz. Zamanın iki hususu vardır; uzunluğu güneşe, derinligi ise isteklere, beklentilere bağlıdır. Hayatın genişligi, uzunluğundan daha önemlidir. ¹
Zamanı durduramazsınız, fakat lehinize çevirebilirsiniz; onu yavasşlatamazsınız, fakat siz hızlanabilirsiniz.
Her kelimesi seçilerek konuşulan söz değerlidir.
Her saniyesi özenle değerlendirilen hayat da öyledir.
Üçünü de şimdi yapabilirsiniz :
Dünü telafi, bugünü kurtarma, yarına hazırlık
“Cenab-ı Hakk bir kulunu sevdiği zaman faziletli vakitlerde o kulunu faziletli işlerle meşgul eder.
Cenab-ı Hakk bir kulunu seviyorsa, o kimseye faziletli vakitleri faziletli amellerle işlettirir.”
Hayal kur(uy)unca kötü olur, onu hep taze tutun.
Hayali peşinde koşan’ kendine ait olan bir şeyin ardına düşmüştür ve koştuğuna göre yaklaşıyor demektir.
Akla hayale gelmeyen başarılara imza atanlar, akıllı hayalcilerdi. Onlar hayal kurarken aslında hakikat kurarlar.
Hem yol boyunca hem de yol bitince varlığı hâlâ devam edecek olan şeyler, sizi gerçekten motive etme gücüne sahip olabilir.
Rutinleriniz hem bugün nasıl biri olduğunuzu, hem de ileride nasıl biri olacağınızı haber verir.
Farklı yönlerinizi geliştirecek alışkanlıklar edinin. Böylece ömrünüze anlam ve derinlik katmış olacaksınız.
İlk altı(n) yaşında burnu aktığında silmesi gerektiğini öğrenen, Hapşırdığında ağzını kapatan, dışarıdan gelince ellerini yıkayan, misafire terlik veren çocuk, 7 yaşında okula başladığında derli toplu bir öğrenci olacaktır derse gecikince ne yapılması gerektiğini, bir kez duyması ona yetecektir. Çünkü o hayatın bir takım kuralları olduğunu bilmektedir.

İlk altı(n) yaşında erken kalkmaya alışan, her gün aynı saatte uyutulan, yemeği vaktinde hazırlanan, günün bir kısmını babasıyla geçiren, düzenli olarak parka götürülen çocuk 8 yaşındayken ödevlerini zamanında yapacaktır. Çünkü o, programlı yaşamaya alışmıştır.

İlk altı(n) yaşında oyuncaklarını hatta yatağını kendisi toparlayan, sofraya yardım eden, alışveriş dönüşü küçükte olsa bir paket taşıyan çocuk, 9 yaşındayken büyümüş de küçülmüş sıfatını hak eden oturaklı bir sınıf başkanı olacaktır. Çünkü o sorumluluk sahibi olmanın ne demek olduğunu çok iyi bilmektedir.

İlk altı(n) yaşındayken arkadaşlarıyla sorun yaşadığında büyükleri tarafından müdahale edilmeyen, sıkıntıların üstesinden gelmesi için desteklenen çocuk, 10 yaşına geldiğinde akranlarından daha olgun gözükecektir. Çünkü o problem çözme yeteneğine sahiptir, sağduyuludur, soğukkanlıdır.

İlk altı(n) yaşındayken kitaplarla büyütülen, kitaplarla uyutulan, Anne babasını masal anlatmak yerine masal okumayı tercih ettiği, büyüklerini hep kitap okurken gören çocuk, 15 yaşına geldiğinde tam bir kitap kurdu olacak, ergenliğin özelliklerini bilecek, yaşıtlarının yaşadığı sıkıntıları kolaylıkla atlatacaktır. Çünkü o, hayatı okumayı öğrenmiştir.

İlk altı(n) yaşındayken evde alınan kararlara iştirak eden, masal kitabını kendi seçen, bazı tercihlerinin yanlış olduğunu yaşayarak öğrenen ve bir bilene danışmanın faydalarını gören çocuk, 20 yaşına geldiğinde aldığı profesyonel destekle birlikte mesleğine doğru emin adımlarla ilerleyecektir. Çünkü o, kararlıdır.

İlk altı(n) yaşındayken “iyi örnek alan” çocuk, 30 yaşında iyi örnek olan bir anne baba olacaktır. Çünkü o, çocukların duydukları değil gördüklerini yaptığını çok iyi bilmektedir.

İlk altı(n) yaşındayken anne babası tarafından kabiliyetleri ve ilgili keşif edilmeye çalışılan, yanlış yaptığını doğrultuları, kendisine uygun hedefler gösteren çocuk, 40 yaşında kariyerinin zirvesine yaklaşacaktır. Çünkü o, hem idealist hem de realisttir.

İlk altı(n) yaşındayken sözünü önem, kişiliğine değer verilen çocuk, 50 yaşında ülke ve dünya için önemli ve değerli biri olacaktır. Çünkü onun, ülkesi için yapacakları ve dünyaya söyleyecekleri vardır.

İlk altı(n) yaşındayken merak duygusu köreltirmeyen, sonu gelmez sorularına cevap alabilen çocuk, 60 yaşına geldiğinde hala soran, araştıran biri olacaktır. Çünkü o, emekliliği değil sürekliliği istemektedir.

İlk altı(n) yaşındayken büyüklerine saygılı olmayı öğrenen çocuk 70 yaşına geldiğinde kelimenin tam anlamıyla “saygıdeğer” bir “büyük” olacaktır. Çünkü o saygının değerini bilmektedir.

Hâsılı, ilk altı(n) yaşında bellidir büyük adam olacak çocuk. Pişmanlıkları olan, yanlışlardan ders alan fakat suçluluk duygusuyla depresyona sürüklenmeyen Pısırık değil terbiyeli Külfete sabreden, nimete şükür eden Korkulardan, kaygılardan âzâde Sıradışı

Özgürlük vaatleriyle esir edilen insan, bir gün burnundaki siyah noktalarla uğraşmayı bırakıp kalbindeki siyah noktalarla ilgilenecek.
Kendi eğitiminiz ile ilgilenmiyorsanız benden bana ne? Çocuğunuzun eğitimi ile ilgilenmiyorsanız ondan bana ne? Demiş olursunuz.
İnsan icin meşguliyetten daha iyi bir tedavi yoktur.
Fahreddin Râzi
“Hayal gücümüz, hayat gücümüzdür.”
Yaşamanın tadına varıyoruz güya.
“Hayatın tadını çıkarınca geriye ne kalır ki?”
İnternet pencere ise kitap kapıdır. Pencereden yalnızca bakılır. Lakin hakiki bir yolculuğa ancak bir kapıdan geçilerek gidilebilir
Sabır en büyük eylem, sükut en uzun cümledir
Gıdalar işlenip bedenimizi oluşturduğu gibi tecrübeler de içlenip ruhumuza güç verir. İşte “yıldırımları havada yakalayacak” olanlar , bedenini ve ruhunu doğru besleyen gençlerdir.
Cenazenize katılmayacak olanların siz yaşarken zamanınızı çalmasına izin vermeyin…
Peygamber efendimiz (s.a.v) Ebû Zerri’l Gıfârî (r.a.)’ ye şu tavsiyede bulunmuştur:
“Ya Eba Zer! Gemini yenile, çünkü deniz pek derin. Azığını tam ve eksiksiz al, çünkü yolculuk uzun. Yükünü hafif tut, çünkü geçeceğin geçit çok sert. Yaptıklarını ihlaslı yap, çünkü onu kontrol eden senin ne yaptığını görüyor.”
Yâr-ı müşfiktir çalar saat, beni âgâh eder,
Ömrümün her saati geçtikçe bir kez âh eder
“Bir kez olsun kendi içindeki insanı anlamış olan, bütün insanları anlar.”
Zaman, eskitemediğine kıymet kazandırır. Tarihi eserler, antikalar bunun ispatıdır.
Zamanın sırrı ehem olanı takdim etmek ve vakti en evla olana en layık olana sarf etmekdir.’
Eldeki nimetin, içinde olunan durumun, yaşanmakta olan yılların kıymetini bilmemek Hep dışarıya, öteye, sahip olmayana göz dikmek Sonra da kayıp seneler ve elden kayıp gidenler için gözyaşı dökmek
Çoğunluk bu tuzaga düşer. Küçükken bir an evvel büyümek için çabalayan bu çoğunluk, sonra da yaşlanmayı durdurmanın çarelerini arar.
Zaman , eskitemediğine kıymet kazandırır.
“İnsan için meşguliyetten daha iyi bir tedavi yoktur.”

-Râzî

“Sadelik, en yüksek gelişmişlik düzeyidir.”
Yoğunlaşmak, bir işe tüm varlığıyla odaklanmaktır. Gözünü dört açmaktır, can kulağıyla dinlemektir, dört elle sarılmaktır..
Odaklanmak, öyle birkaç saat ayırmak değil, bazen bir ömür adamaktır..
Bir hedefe bağlanmayan ruh,yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak,hiçbir yerde olmamaktır.
Âdemoğlu çok az okuyor, o yüzden sırlar kitaplarda saklanır.
Az biliyorsanız az konuşun, çok biliyorsanız hiç konuşmayın. Söylenecek o kadar çok şey var ki susmak en güzeli 
Cahillik üç türlüdür:
Hiçbir şey bilmemek.
Gerekeni bilmemek.
Bir sürü gereksiz şeyi bilmek.
Beklemeye tahammülü olmayan, hiçbir yolculuğa çıkmasın!
Montaigne
Ümidinizi, düşüncelerinizle ve yaptıklarınızla taze tutun.
“Unutmayın, meyvelerin olması için bütün çiçekler zamanla solar.”
Gıdalar işlenip bedenimizi oluşturduğu gibi tecrübeler de içlenip ruhumuza güç verir.
İşte “yıldırımları havada yakalayacak” olanlar, bedenini ve ruhunu doğru şekilde besleyen gençlerdir.
O gençler, on yıllar alan ilim tahsilini birkaç senede tamamlatanların eliyle basamakları hızla tırmanır.
O gençler, kürsülerde boy gösterip insanlara yol gösterir.
“Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler.”

(Daryik F. Zanuck – 1944)

“İçimde ukde kaldı!” dediğiniz ne varsa onları ya yapın ya da unutun.

Sürüncemede bırakılan her şey, zihninizi yorar.

Bitirin.

Nokta.

Tek nokta yeter, ikisi üst üste gelirse açıklama ister, üçüncüsünü koyarsanız uzar gider!

“Dün tecrübedir, öğren. Yarın tahmindir, planla. Bugün fırsattır, kullan.”
Cemil Meriç

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir