Oktay Dikmen kitaplarından Zamanı Yaşamak kitap alıntıları sizlerle…
Zamanı Yaşamak Kitap Alıntıları
Schiller
Garcia Lorca
Vergillius
W. Shekespeare
Voltaire
Frida
Macar atasözü
Goethe
Davit Eagleman İncognito
Çanların çalışını başka nasıl açıklayabiliriz.
Farabi
Chahan Delmas
Farabi
S. Lec
Dost isterseniz bırakın dostlarınız sizi geçsin
La Roche Foucold
Sebebi: 5 yıl boyunca toprağa sabırla saldığı yüzlerce metrelik kökleridir.
L. Borto
Sizin kadar güzel çalabilmek için ömrümü verirdim deyince;
Kreisler ben verdim demiştir.
K. Moorhead
Cromwell
E. C. Mackenzi
B. Franklin
Schiiler
P. Sweenney
Disarelli
Edison
Öğrendim ki: saatlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca çalışarak başarıya ulaşılır.
Michael Jordan
Muhammet Ali Clay
John Locke -Tabula Rasa
Yazgımı Yaşamımızı Belirler
Bolse
Edwin Louis
Kötü bir eli iyi oynamaktır.
Stephan Hawking
Seneca
Çehov
Helen Keller
Ya da ümit sizsiniz
Ya çaresizsiniz
Ya da çare sizsiniz
Behçet Necatigil
Açık denizlere ulaşamaz.
Andre Gide
Mevlana
Kavuşamazsın aşk olur.
Aşık Veysel
Felaketim olurdu ağlardım
Atilla İlhan
Sevmek diye yanıtlamış
Pek iyi ondan sonra
Sevilmek demiş.
Neden sevmek sevilmekten daha güzel
Çünkü insan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir
Sesi müziğe dönüştüren
Aşk Var
Aziz Paul
GİORDANO BRUNO (1548-1600)
Rönesans felsefesini şekillendiren, Engizisyon tarafından dini doğmalara karşı geldiği için yakılarak öldürülen ilk bilim adamıdır.
Orta çağ felsefesinde temel görüş olan: gök ile yerin ayrılığı düşüncesini reddederek;
-Tanrı evrenin kendisidir.
-Evrendeki tüm cisimler de Tanrı’nın bir parçasıdır.
Tezini savunduğu için; sapkınlıkla suçlanıp, Roma Engizisyon mahkemesinde sekiz yıl yargılandıktan sonra düşüncelerinden vaz geçmesi, sözlerini geri alması sonunda affedilebileceği önerisini Galileo’nun aksine geri çevirerek;
-Ne gördüğüm gerçeği gizlerim ne de dile getirmekten vaz geçerim.
-Sizin istediğiniz gibi konuşup, yazmaktansa kendim gibi konuşup ölmeyi yeğlerim.
-Geri alınacak hiçbir sözüm yok, hangi sözümü geri almam gerektiğini de bilmiyorum demiş;
Bu sözlerden sonra: kanı akıtılmadan ve de eziyet edilerek öldürülmesine karar verilerek, çıplak olarak bir kazığa bağlanıp diri diri yapılmıştır,
Ateşe verilerek yakıldığı yerde dikilmiş olan heykelinin kaidesinde:
Ateşe verildiği bu yerde öngördüğü kuşaklardan
Brunoya yazıyor.
GALİLE-GALİLEO (1564-1692)
Evrenin kitabı matematik diliyle yazılmıştır.
Güneş duruyor olduğu yerde.
Dünya dönüyor çevresinde
Diyerek, dünyanın güneş etrafında döndüğü yönündeki kuramı savunan modern fiziğin babası Galileo’nun bu düşünceleri Kutsal Kitap ile çeliştiğinden; bu görüşlerini öğretmesi ve yayması yasaklanarak ölüme mahkum edilmiş, ancak tüm görüş ve düşüncelerinden vazgeçerse ölüm cezasından kurtulabileceği söylendiğin de:
O Sokrates gibi cesur davranamayarak; Dünyanın güneş etrafında dönmediğini belirten bir itirafname imzalamıştır.
Sonuçta ölüm cezası yerine müebbet hapse mahkum edilmiş, bu cezası da ev hapsine çevrilmiştir.
Tövbesini zor altında imzaladıktan sonra ise; fısıltı halinde de olsa:
Dünya her şeye rağmen dönüyor demiştir.
Ev hapsinde iken gözlerini kaybettikten sonra, 77 yaşında yaşama veda etmiştir.
Acı olan; Kilisenin çok yakın bir tarihte: 1952 yılında Galileo’nun görüşlerinin doğru olduğunu kabul etmiş olmasıdır.
ŞEYH BEDRETTIN (1359-1420)
Tanrı dünyayı yarattı ve insanlara verdi. Dünya insanların ortak malıdır.
Topraklar ve o toprakların ürünleri herkesindir.
Herkes Tanrı’yı aklının erdiğince kavrar.
Bütün insanlık aynı Tanrı’ya tapmaktadır.
Ve hepsi aynı Tanrı’nın kuludur.
Cennet, cehennem bir hayal ürünüdür.
İbadetler: toplumu ve ahlakı düzeltmek içindir.
Düşüncelerini taşıdığı ve bu düşüncelerini halifeleri ile yaymaya çalıştığı için; Serez’de idam edilmiştir.
HALLACI MANSUR (858-922)
Tanrı; evren ve insan Tanrı’nın yansıyan bir görüntüsüdür.
Bu düşünce ve söylem tasavvufun vahdet’i vücut varlık birliği anlayışıdır.
İslam düşünürü Hallac’ı Mansur bu anlayışı Enel Hak-Ben Tanrı’yım diyerek; anlatmak istemiş, bu sözlerle kendini yücelttiği, kendini Tanrı ile eş tuttuğu var sayılmış, kendini değil Tanrı’yı yüceltip;
Tüm evren Tanrı’dır. Tanrı’dan başka bir varlık yoktur’ insanda Tanrı’nın bir gorüntüsüdür.
Dediği apaçıkken; tüm sözleri kasıtlı olarak yanlış yorumlanıp bilgisizlik ve bağnazlık bu sözlerinin bedelini; derisini yüzüp, kollarını, bacaklarını, kafasını kesip, vücudunu yaktıktan sonra nehre atıp, kesik kafasını da günlerce teşhir ederek ona ödetmiştir.
SOKRATES: MÖ. 469-399
Avrupa tarihinde haksız yere ölümle cezalandırılan ilk düşünce suçlusu, inançları uğruna ölümü göze alan bir ahlak filozofudur.
Tanrılara saygısız davrandığı, gençleri yanlış yönlendirdiği için baldıran zehri içirilerek ölüme mahkum edilmiştir.
Ölümünü beklerken; dostları kapatıldığı hücreden kendisini kaçırmayı önermiş, cezayı verenler Atina’yı terk edip, bundan böyle hiç konuşmaz, sessiz kalırsa cezasının ertelenebileceğini söylemişler, o hiçbirini kabul etmeyerek;
Suçlu değilim. Haksızlığa uğruyorum, bu zalimliktir, af dilemek; bir askerin düşman karşısında diz çökmesidir. İyi ve doğru insan hiçbir güç kötülük karşısında diz çökmez.
Gerçeği söylemekten vaz geçer, Atina’yı terk edersem ölümden korkmuş olurum, o zaman da kendimi güçsüz ve korkak sayarım.
Ben duygularım ve düşüncelerim için yaşadım, onları inkar edip susamam.
Aklım başımda olduğu sürece doğruları anlatmaktan vaz geçmeyeceğim.
Siz aklınızdakini, ben aklımdakini söylerim.
Ayrılık saati geldi
Ben ölüme, siz hayata, herkes kendi yoluna gidecek.
Hangisi daha iyi ancak! Tanrı bilir.
Kimilerine göre de karısı:
-sana suçsu yere ölüm cezası verdiler dediğinde de:
-suçlu olmam daha mı iyi olurdu diye cevaplamıştır.
Yeryüzündeki iyi insanları kullanır.
Yeryüzündeki kötü insanlarsa;
Kendi iradelerini egemen kılmak için;
Tanrıyı kullanırlar.
R. Bruno
-Bizim çocukken psikolojimiz yok muydu diye sormuştu.
Tabii ki Vardı, ancak ebeveynlerimiz bizi Tanrı gibi değil, çocuk gibi görüyor, doğal davranışlar içinde yetiştiriyorlardı. Biz ebeveynlerimizin çocukları idik.
Bugünün çocukları ebeveynlerinin anneleri, babaları ve yönlendiricileri.
Konfüçyus
Halil Cibran
Yerin üstünde görüp geçirdiğimiz rüyanın
Faruk Nafız Çamlıbel
Birçok düşünür başta Bergson din kurumunun oluşmasını bu korkuya başlamışlardır.
Ölüm hayatın en büyük buluşu bir değişim aracı,
Yenilere yer açmak için eskilerden kurtulmanın çaresi.
Hepimizin ortak sonu, ondan hiç kimse kaçamaz.
Cenneti garanti ettiklerini sananlar bile onu göze almak istemezler.
Steve Jobs
Nietzsche
Ben varken o yok
O varken ben yokum
Lucretius
Seneca