İçeriğe geç

Yuxuların yozumu Kitap Alıntıları – Sigmund Freud

Sigmund Freud kitaplarından Yuxuların yozumu kitap alıntıları sizlerle…

Yuxuların yozumu Kitap Alıntıları

And what of the value of dreams in regard to our knowledge of the future? That, of course, is quite out of the question. One would like to substitute the words: ‘in regard to our knowledge of the past’. For in every sense a dream has its origin in the past.
The subjection of the Unconscious by the Preconscious is not thoroughgoing even in perfect psychic health; the extent of this suppression indicates the degree of our psychic normality.
Rüya çalışmasının, psikonevrotik semptomlara dönüşen psikolojik işlemlerle birebir örtüşmesi, bize, histeriden çıkardığımız sonuçları rüya için de iddia etme hakkını verecektir.
Rüya uyanma sürecinin başlangıcıdır.
Düşünme eylemi her şeyden önce, hayal edilen arzunun yerini tutmaktan ibaret. Bu durumda anlaşılıyor ki, arzu giderilmesinden başka hiçbir şey ruhsal aygıtımızı harekete geçiremez.
The dream has above all to be withdrawn from the censorship, and to this end the dream-work makes use of the displacement of psychic intensities, even to the transvaluation of all psychic values; thoughts must be exclusively or predominantly reproduced in the material of visual and acoustic memory-traces, and from this requirement there proceeds the regard of the dream-work for representability, which it satisfies by fresh displacements.
Aşka zorlayamam seni, ama özgür de bırakmayacağım..
Rüyalarımızda gördüğümüz şeyler genellikle, dört elle sarıldığımız arayışlarımızdır, geçmişte bizi çok meşgul eden şeylerdir. Avukatlar davalarını savunup yasaları inceler, generaller cepheye gidip savaşır.
Uyku sırasındaki utanç veren duygu durumları gerçekleştirmesi beklenen şiddetli arzuları uyandırarak rüyanın itici gücü haline gelirler.
My warm friendships as well as my enmities with persons of my own age go back to my childish relations to my nephew, who was a year older than I. In these he had the upper hand, and I early learned how to defend myself; we lived together, were inseparable, and loved one another, but at times, as the statements of older persons testify, we used to squabble and accuse one another. In a certain sense, all my friends are incarnations of this first figure; they are all revenants. My nephew himself returned when a young man, and then we were like Caesar and Brutus. An intimate friend and a hated enemy have always been indispensable to my emotional life.
For the purposes of interpretation every element of the dream may represent its opposite, as well as itself. One can never tell beforehand which is to be posited; only the context can decide this point.
Rüyalar çoğu zaman, kendimize itiraf edemediklerimizi açığa çıkarır; bu nedenle de rüyalarımıza haksızlık eder, onları yalancı, sahtekâr olarak tanımlarız.
Gece gördüklerimiz gündüz ihmal ettiklerimizin zavallı kalıntılarından ibarettir. Rüyalar çoğunlukla küçümsediğimiz bir şeyin intikamı, terk ettiğimiz bir şeyin intizarı gibidir.
Rüya görmemizin nedeni, ruhsal yapının kendisidir yani aşırı yüklenmiş ruhun rahatlama isteğidir.
Bilinçdışı ruhsal gerçekliğin bizzat kendisidir. Bilinçdışının iç doğası bize dış dünyanın gerçeklikleri kadar yabancıdır. Dış dünyayı duyu organlarımızla nasıl bütünüyle algılayamıyorsak,bilinçdışını da bilincin verileriyle tam olarak algılayamayız.
Rüyalar bize sürekli olarak, artık düşünmediğimiz ve bizim için taşıdığı önemi uzun zaman önce kaybeden şeyleri anımsatır.
Bana bir süre rüyalarını anlat, sana kim olduğunu söyleyeyim.
En yoğun psikolojik etkinlikler, en derin uykuya dalanlardır.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Gece gördüklerimiz gündüz ihmal ettiklerimizin zavallı kalıntılarından ibarettir. Rüyalar çoğunlukla küçümsediğimiz bir şeyin intikamı, terk ettiğimiz bir şeyin intizarı gibidir.”
Korku rüyaları cinsel içerikli rüyalardır, bu rüyalara ait olan libido korkuya dönüşmüştür.
Rüya (bastırılmış) bir arzunun (kılık değiştirerek) gerçekleşmesidir.
“Rüyalarda muhteşem bir şiir, ustaca bir alegori, eşsiz bir mizah ve az rastlanabilecek bir ironi yatar.”
Kısacası her şey İsa’nın tartışma götürmez sözüne geliyor, “Kötü düşünceler kalbimizden gelir!”
Çünkü en tuhafı, rüyaların, malzemelerini, en büyük, en kapsamlı, bir önceki gün için en önemli, en belirleyici olaylardan değil de en taze geçmişle ilgili değersiz, bölük pörçük kırıntılardan ve çok daha eskiden olmuş olaylardan seçmeleri. Ailemizi sarsan ve bu yüzden oldukça geç yatmamıza neden olan bir ölüm vakası hafızalarımızdan silinmiş gibi görünürken, rastladığımız bir yabancının, ayrıldıktan sonra bir an bile düşünmediğimiz yüzündeki endişeli ifade rüyalarımızda çok önemli olabiliyor..
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
İçerikleri ne kadar tuhaf ve garip olursa olsun, rüyalar gerçek hayattan asla tam olarak ayrılmazlar ve malzemelerini gerçeğin en yüce ya da en saçma oluşumlarından edinirler. Bu oluşumlar da ya duyularımızla algıladığımız dünyada karşımıza çıkmıştır ya da uyanık haldeyken bir şekilde aklımızdan geçmiştir, başka bir deyişle, iç ya da dış dünyamızda yaşadığımız şeylerdir.
Demek ki aklın, yapacağı dönüştürmektir.
Ve insanın tutkuyla sarıldığı hevesler ne ise, geçmişte çok uğraştığımız şeyler her ne ise, akıl bu hevesle daha özenli olduğundan, düşlerde de aynı şeye rastlanır.
Rüya, uyanık durumdaki kişilerin ulaşamayacağı anılara sahiptir.
Rüyalar bize ya tamamen ilgisiz bir şey anlatır, ya gerçek hayattan kimi öğeleri alarak birleştirir ya da sadece bizim ruh halimize bürünür ve gerçekleri sembollerle temsil eder J.H Fichte
Flectere si nequeo superos, acheronta movebo

‘Gökyüzü tanrılarını ikna edemesem de yeraltı tanrılarını harekete geçireceğim.’

Rüyada geçen hiçbir olay yoktur ki, ilk nüvesi bir istek,bir arzu ya da bir uyarım olarak uyanık hayatta atılmamış olsun. Bu ilk uyarım için şunu söylemek gerekir: Rüya yaratmamıştır bu uyarımı; sadece kopya etmiş ve dillendirmiş bizde var olan geçmişe dair küçücük bir malzemeyi dramatize eden bir işlemden geçirmiş, havarinin şu sözlerini gerçekleştirmiştir: Kardeşinden nefret eden katildir. Uyanıpta ahlaki bilincimize tekrar ulaştığımızda, bu günahkar rüyanın ayrıntılarına gülüp geçebilsek de rüyaya kaynaklık eden ilk malzeme gülüp geçilemeyecek kadar ciddidir. İnsan rüya görenin hatalarından sorumlu tutar kendini. Kısaca İsanın tartışma götürmez sözünü En kötü düşünceler kalbimizden gelir. bu bağlamda anlayacak olursak rüyada işlenen suçların minumum düzeyde de olsa bir suçluluk duygusunu içinde barındırdığını inkar edemeyiz.
Uykuya dalmayan ve rüyayı yöneten ruh halidir. Ruh ise insanın en içteki öznel özü olan duyguların değişmez toplamıdır.
Belki de çoğu rüya imgesi, rüyada varlığını sürdüren en hafif duygusal algıların neden olduğu hayallerdir.
Pedala bir kez basmak binlerce ipliği harekete geçirir
Mekikler sağdan sola, soldan sağa ilerler Görünmeyen iplikler akar
Bir darbe binlerce düğüm atar.
Güçten yoksun da olsa irade övgüye değer.
“Rüyalar çoğu zaman, kendimize itiraf edemediklerimizi açığa çıkarır; bu nedenle de rüyalarımıza haksızlık eder, onları yalancı, sahtekâr olarak tanımlarız.”
Direnç sansürüne maruz kalmış psikolojik bir yapıda bize doğru yolu tek gösterebilecek şey, sabit kalan duygulardır.
“Cinsel bastırma adına bedenimizin yukarı bölümündeki organların aşağıdakilerle sık sık yer değiştirdiğine dikkat çekmek isterim. Bu sayede histeride cinsel organlarla ilgili her tür duyumun ve niyetin en azından cinsel olarak sorgulanmayacak başka bir organda ortaya çıkması mümkün olur.”
I might have been ten or twelve years old when my father began to take me with him on his walks, and in his conversation to reveal his views on the things of this world. Thus it was that he once told me the following incident, in order to show me that I had been born into happier times than he: ‘When I was a yound man, I was walking one Saturday along the street in the village where you were born; I was well-dressed, with a new fur cap on my head. Up comes a Christian, who knocks my cap into the mud, and shouts, Jew, get off the pavement! – ‘And what did you do?’ – ‘I went into the street and picked up the cap,’ he calmly replied. That did not seem heroic on the part of the big, strong man who was leading me, a little fellow, by the hand. I contrasted this situation, which did not please me, with another, more in harmony with my sentiments – the scene in which Hannibal’s father, Hamilcar Barcas, made his son swear before the household altar to take vengeance on the Romans. Ever since then Hannibal has had a place in my fantasies.
At my birth an old peasant woman had prophesied to my happy mother (whose first-born I was) that she had brought a great man into the world. Such prophecies must be made very frequently; there are so many happy and expectant mothers, and so many old peasant women, and other old women who, since their mundane powers have deserted them, turn their eyes toward the future; and the prophetess is not likely to suffer for her prophecies.
Uykudan henüz uyanmış birinin incelikli olmayan yargılaması, düşlerin başka bir dünyadan geldiğini değil de, kendisini başka bir dünyaya götürdüğünü varsayar.
Vücudunun belirli bir yerinde hafif bir sıcaklık duyumsayan kimse, rüyasında ateş üzerinde yürüdüğünü görebilir. Yani düşler, bir hekime vücutta meydana gelen bir takım değişikliklerin ve hastalıkların ilk sinyallerini verebilir.
Bir izlenim ne kadar güçlüyse ve biz onun ne kadar az bilincindeysek, o izlenimin bir sonraki rüyamızda etkili olma ihtimali o kadar yüksektir
Strümpell’e göre uçma rüyaları, göğüs kafesindeki deri duyumlarının algılayamayacağımız kadar azaldığı durumlarda, akciğer loblarının inip çıkma hareketinin yarattığı uyarımı anlatmak için ruhumuzun uygun bulduğu bir imge.
Kalp hastalarının rüyalarının genellikle çok kısa olduğunu ifade eden Tissie, bu hastaların rüyadan dehşet içinde uyandıklarını anlatır.
Kalp ve akciğer hastalarının daha çok korku rüyaları gördükleri söylenir.
Aristoteles bile, uyanıkken fark etmediğimiz hastalık belirtilerinin farkına ancak, rüyaların abartma yetileri sayesinde uyku halinde vardığımızı söyler ve rüyaların bir kehanet olduğuna inanmaları zor olan tıp yazarları bile, en azından hastalık habercisi olabileceklerini kabul eder.
Delbœuf’un sözleriyle, en önemsiz izlenimler bile her zaman hatırlanabilen, sabit bir etki bırakır.
Volkelt: “Rüyalar, uzun zamandır üzerinde düşünmediğimiz, bizim için önemini yitirmiş konularda uyarır bizi.”
Rüyalar, malzemelerini gerçeklerden ve bu gerçekler boyunca oluşan zihinsel dünyadan sağlar…İçerikleri ne kadar tuhaf ve garip olursa olsun, rüyalar gerçek hayattan asla tam olarak ayrılmazlar ve malzemelerini gerçeğin en yüce ya da en saçma oluşumlarından edinirler.
İranlı yaşlı ve bilge rüya yorumcusu Artabanos’un kendisine haklı olarak insanın rüyasında çoğunlukla uyanıkken düşündüklerini gördüğünü söyledigini anlatır.
Filozof I.G.E Maass, “Deneyimlerimiz kanıtlamıştı ki, en sık gördüğümüz rüyalar en yoğun tutkularımızı ele alan rüyalardır.”
İçimizde uyanan tensel arzular ve nefretler herhangi bir nedenle harekete geçerlerse, kendileriyle bağlantılı bir rüyanın oluşmasına neden olabilirler ya da var olan başka bir rüyanın içine girebilirler
Rüyalar bir arzunun gerçekleştiğini gösterirken, bizi gelecek götürür götürmesine, ama rüya görenin gelecek olarak algıladığı, aslında geçmişin birebir aynasıdır.
“Aşka zorlayamam seni,
Ama özgür de bırakmayacağım.”
Artık bir şeyi doğru yapmadığımızı, gerektiği gibi ortaya çıkaramadığımızı düşündüğümüzde ya da sorumlulukların baskısını hissettiğimizde lise bitirme sınavı ya da doktora sınavı rüyaları görürüz.
Demek ki, rüyanın biçimi ya da rüyayı görüş biçimi, şaşırtıcı sıklıkta rüyanın gizli içeriğini temsil etmek için kullanılıyor.
Demek ki, rüyanın biçimi ya da rüyayı görüş biçimi, şaşırtıcı sıklıkta rüyanın gizli içeriğini temsil etmek için kullanılıyor.
Konuşma çoğu zaman, rüya düşüncelerinde yer alan bir olaya bir göndermeden ibarettir; rüyanın anlamı ise tamamen farklı bir şeydir.
Rüyalar da tıpkı uyanık yaşamdaki düşünme eyleminde olduğu gibi en karmaşık zihinsel işlemler yürütülür, gerekçeler sunulur, itirazlar edilir, şakalar ve karşılaştırmalar yapılır. Ancak bu görüntü aslında aldatıcı. Rüyayı yorumlamaya başladığımızda, bunun, rüyadaki zihinsel çalışmanın ifadesi değil, rüya malzemesi olduğunu anlarız. Rüya düşüncelerinin içeriği, rüya düşüncelerinin birbiriyle ilişkisi değil(ki bunlar düşünceyi oluşturur), rüyadaki sözde düşüncelerle ifade edilir.
Hamlet, giderek gelişip her şeyi istila eden düşünce dünyası yüzünden eylem gücü felç olmuş bir insandır. ( Düşüncelerinin soğukluğundan hasta olmuş)
Rüyada daha iyi ya da daha erdemli olmayız. Başkalarına acımak nedir bilmeyen, hırsızlık ve cinayet gibi en ağır suçlar karşısında lakayt kalan ve pişman olmayan vicdanımız adeta bir suskunluğa bürünüyor.
Hayat ne kadar saf ve temizse rüya da o kadar saf ve temizdir; hayat ne kadar kirliyse rüya da o denli kirlidir. Hildebrandt
Kimilerinin uyanık yaşamda yaptıklarını sadece rüyada yapanlar, en iyi insanlardır. Platon
Çocuk bencil bir varlıktır, ihtiyaçlarının tam anlamıyla farkındadır ve rakiplerine, başka çocuklara ve özellikle de kendi kardeşlerine hiç aldırış etmeden ihtiyaçlarını gidermeye çalışır.
İnsanoğlu cennetten kovulur ve cinsel yaşam ve kültür başlar.
Uyku sırasındaki uyarımlar bir arzu gidericiye dönüşecek şekilde işlenir, ki bu arzu gidericinin bildiğimiz bir başka bileşeni de günün ruhsal kalıntılarıdır.
Schiller’in dediği gibi, “ mantığın, kapıların önünde tuttuğu nöbetten vazgeçmesi”, yani hiçbir eleştiride bulunmadan kendini gözlemlemek asla zor bir şey değil.
Aslında rüyada bir tımarhanede rastlayacağımız her türlü görüntüye rastlayabiliriz.
Wundt
Rüyanın işlevi ruhsal yapıyı temizlemek derleyip toparlamaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir