İbrahim Tenekeci kitaplarından Yüksek Kader kitap alıntıları sizlerle…
Yüksek Kader Kitap Alıntıları
Sınırlı ömrümüzle sınırsız meşgalelerin peşine düşebiliyoruz. Ömrümüz sınırlı, yalan dünyanın yanlış işleri ise sınırsızdır.
Kazanınca sevinmediğim, kaybedince üzülmediğim şeylerin peşindeyim.
Hepimizin esaslı bir samimiyet testine ihtiyacı var.
İslamiyet’ten Türkiye’nin kurtulması için daha otuz seneye ihtiyacımız var.
Gönlüne dokunamadığımız insanlara olumlu tesir etme imkanımız yoktur.
Adaleti binalarda değil, kalplerde aramalıyız, arayacağız. Bir insanı yoktan yere üzdüğümüzde, bunun neye dokunduğunu bileceğiz.
Kendimizi korumanın şartlarına dikkat etmezsek, çabuk bozuluruz. O halde soralım : Ne durumdayız?
Hakikati şartlara feda edemeyiz.
İnsanlığını ihmal edenler her yerde var. Umut ise burada : Hayınlara karşı hayırlı evlatlar çoğunluktadır.
İnsan sevdiği birini, tükenmiş görmek istemez.
Bugün bazı gelişmelere kayıtsız kalırsak, yarına kalabilir miyiz?
Mazlumların olduğu, mezalimin yaşandığı her İslam toprağı, bizim için içerisidir. Sınırlarımız oradan başlar.
Ehl-i sünnetin kalesi olarak bir Türkiye kaldı.
Hain kontenjanı yüksek bir coğrafyada yaşıyoruz.
Kinin şaşırttığı, kibrin şımarttığı insanlardan olmamak duasıyla.
Sevgisini göstermekte acemilik yaşayan insanlarız.
Kesemizi dolduracak değil, kalbimizi çalıştıracak işlerin ve ilişkilerin peşinde olmalıyız.
Coğrafyayı vatan yapan şey neydi?
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“ Kimsemiz Kalmadı Aşkın Yanında ”
Zalimler, hainler ve maneviyata hasımlık edenler hariç.
Yazıyorlar, okuyoruz. Konuşuyorlar, dinliyoruz. Ayrıca yaşıyoruz.
Başlangıçlar, nihayetlerin tecelli ettiği yerlerdir. Kimin bidayet ve başlangıcı Allah’la olursa, nihayeti de O’nunla, O’na doğru olur.
• Ataullah İskenderî •
• Ataullah İskenderî •
Hayat felsefemiz olsun:
Bize ince vakitler, derin duygular lazım.
Bize ince vakitler, derin duygular lazım.
Nezaketi korkaklık olarak görenlerin arasında yaşıyoruz.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Yenerim demiştim, fena yenildim.
Batı dünyası, ülkemizin aleyhine çalışanların daima ikinci vatanı olmuştur. Hatta birinci bile diyebiliriz. Türkiye düşmanlarının buluşma noktası, esas adresi. Asırlardan beri böyledir bu.
Örgütlü kötülüğe karşı örgütsüz iyilik.
Duyamadığımız , dokunamadığımız ,anlayamadığımız şeyler yok hükmünde midir?
Yanıltanlardan değil, yanılanlardan olalım. Yoranlardan değil, yorulanlardan. Üzülelim lakin üzmeyelim.
Bir de kalbi haritamız var. İstesek de silinmiyor, unutulmuyor.
Hep akıl yürüteceksek kalbimiz neden var? “
‘iyi söz gönül yaylasıdır.’
Allah’a inanırız. Çünkü insan inanılır gibi değildir. İnanılmazdır.
İnsanın sadece kendini düşünmesi en büyük düşüncesizliktir.
İnsanın sadece kendini düşünmesi en büyük düşüncesizliktir.
“ Allah’a İnanırız
Çünkü İnsan İnanılır Gibi Değildir İnanılmazdır ”
Çünkü İnsan İnanılır Gibi Değildir İnanılmazdır ”
“ İnsanı Onaran Ve Olgunlaştıran,Biraz Da Kırgınlıklarıdır ”
Nihayetinde insanın gönlü vardır ve kırılır.
Bir adım öne çıkabilmek için, şahsiyetini geride bırakan insanlardan olamayız.
Dünya ne kokuyor? Düşünmeye değer.
Seni sevip çekildim, dedim dünya bu kadar.
Yaşamak bir iyilik yarışında yer almaktır. Ömrümüzü iyilik yarışının mağlupları değil, galipleri olarak bitirelim.
Mehmet Dinç
Seçilmiş yalnızlık olgunlaştırıcıdır, içine düşülen yalnızlık ise çürütücüdür.
Cemal Şakar
Müslüman, hesabını veremeyeceği işlerden uzak durmalıdır. Tövbe kapısının açık olması, kimseyi ayrıcalıklı yapmaz.
İşittiklerimizle hareket edeceksek eğer, gözlerimiz niye yaratıldı? Hep akıl yürüteceksek, kalbimiz neden var?
Avrupa, çalıntı mallar deposu gibidir. Mesela müzeleri hırsızlık ve yağmayla elde edilen eserlerle doludur. Sergilerken hiçbir rahatsızlık duymazlar. Komşunun boncuğunu çalan gece takarmış onu. Bunlar gündüz.
Nasılsın iyilik, sonuçlar kötü.
Yoklukta şaşırmayan, varlıkta şımarmayan insanlar ne kadar muhteremdir.
Nice hayat, muhtemelen bu dize ile bitmiştir: Yenerim demiştim, fena yenildim.
Türkiye’yi savunmak, aynı zamanda mazlumları, garipleri, sadıkları doğru yolda olanları korumaktır. Hakikatin yanında saf tutmaktır.
Bir kimseye hakkından fazla değer ve imkân verirseniz, önce sizi tanımaz.
İyi söz gönül yaylasıdır.
Tebessüm etmeyi zayıflık belirtisi olarak göremeyiz. Görüyorlar.
Nasibi olmayana ne verebilirsiniz ?
Toprak bize daima güzel huylar öğütler.
Hikâyenin sonunda hepimiz ölüyoruz.
Yoksul ve yorgun olanlara bak
Düşerken bile düşünür seni.
Düşerken bile düşünür seni.
Yokluğu bölüşen insanlar varlığı paylaşamaz hale geldi.
Bazen edep, kısmetine düşene razı olmaktır.
Tanıştık, sevindik. Tanıdık, üzüldük.
Her şey ben yaşarken oldu.
Herkes ömrünün tek öğrencisidir.
Var biraz da sen oyalan..
Toprak, aslımızdır.
Kendimize içerden bakabilmeliyiz.
Ne durumdayız ?
Biraz da içimize eğilelim.
Yağmur dünyanın her yerine aynı dilde yağar. Güneş hep aynı anlama gelir. Toprak daima topraktır. Fakat insan başkadır.
Evet, bazı kayıpların yankısı sonradan kendini gösteriyor. İlk anda pek farkına varamıyorsunuz. Neyi kaybettiğinizi hatırladığınız vakit başlıyor boşluk. Asla dolmuyor..
Zorlu bir geçitten geçiyoruz.