İçeriğe geç

Yüce Kur’an Kitap Alıntıları – Mustafa Yıldırım

Mustafa Yıldırım kitaplarından Yüce Kur’an kitap alıntıları sizlerle…

Yüce Kur’an Kitap Alıntıları

“Rabbim! Senin bana lutfedeceğin her türlü iyiliğe muhtacım.”

(Kasas/24)

“ Eğer sizin duanız ; imân ve ibâdetiniz olmayacaksa Rabbim size niye değer versin ki ?”
(Furkân/77)
Ve şöyle dua ederler: “ Rabbimiz! Bizlere , gözümüze , gönlümüze sevinç kaynağı olacak eşler ve çocuklar lutfeyle. “
(Furkân/74)
“Siz Allah’ın sizleri bağışlamasını istemez misiniz ? ( O halde siz de bağışlayıcı olmalısınız.)”
(Nûr/22)
“ Rabbim! Şeytanların; şeytan tabiatlı insanların vesvese ve telkinlerinden Sana sığınırım.”
(Mü’minûn/97)
“ Ey insanlar! Allah size görecek göz , işitecek kulak , anlayacak kalp vermiştir. Fakat siz hiç şükretmiyorsunuz.”
(Mü’minûn/78)
Bu insanlar bu Kur’an üzerinde hiç düşünmezler mi ?
(Mü’minûn/68)
“ Biz hiç kimseye gücünün üzerinde bir yük yüklemeyiz. “
(Mü’minûn/62)
(Şunu hiç unutmayın ki ) Biz yeri , göğü ve bu ikisi arasındakileri oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.
(Enbiyâ/16)
“ İnsanların hesaba çekilecekleri gün yaklaştı. Oysa onlar hâlâ gaflet içindedirler ve bu gerçeği anlamaya yanaşmamaktadırlar. “
(Enbiyâ/1)
“Mutlu son , takvâdadır ; Allah’ın emir ve yasakları konusunda sorumlu davranmaktadır.”
(Tâhâ/132)
Ve “ Rabbim ! İlmimi artır” diye dua et.
(Tâhâ/114)
Musa şöyle dua etti:
“Rabbim! Göğsüme ferahlık ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz ki , sözümü açık şekilde anlasınlar.”
(Meryem/25,26,27,28)
“Rabbim! Bu zamana kadar Sana ettiğim dualardan hiç eli boş dönmedim.”
(Meryem/4)
“Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver , içinde bulunduğumuz (şu sıkıntılı) durumdan kurtaracak bir çıkış yolu göster.”
(Kehf/10)
“Eğer Allah insanları yaptıkları zulümler dolayısıyla hemen cezalandıracak olsaydı , yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onlara , kendileri için takdir olunan ömrü tamamlayıncaya kadar süre vermiştir. Ecelleri gelip süreleri dolunca da , onu ne bir an öne alabilir ne de geciktirebilirler.”
(Nahl/61)
Ey insanlar! Size içinizden öyle bir Elçi gelmiştir ki, sizin dünyada ve ahirette sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O sizin üzerinize titreyip durmaktadır ve o, inanlara karşı sevgi, şefkat ve merhametle dopdoludur.
Benim namazım niyazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.
Bizi o sofradan rızıklandır, çünkü rızkı veren yegâne varlık Sensin.
Bilin ki, Allah kimseye zerre kadar haksızlık etmez, herkese hak ettiği cezayı verir.
İşte bu azap sizin kendi yaptıklarınızdan dolayıdır; yoksa Allah kullarına asla zulmetmez.
Şüphesiz Allah katında gerçek din, İslam’dır.
Allah yolunda öldürülenlere sakın ölü demeyin! Bilakis onlar diridirler. Fakat siz farkında değilsiniz.
Yine bilirsin ki, göklerin ve yerin hükümdarlığı yalnız Allah’a aittir. Ve sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz vardır, ne de bir yardımcınız!
Zorluklara karşı sabredin. Bilin ki, Allah sabredenlerle beraberdir.

(Enfâl sûresi 46. âyet)

Bu Kur’an, Rabbinizden size gözünüzü gönlünüzü açmak üzere gönderilen bir kitaptır, hidayet ve rahmet kaynağıdır. Fakat bunu anlayacak olanlar inanan kimselerdir.
(Â’râf sûresi 203. âyet)
Öyleyse ey müminler!
Gevşemeyin; cesaretinizi yitirmeyin ve asla üzülmeyin; üstün olan sizsiniz, çünkü siz inanmış insanlarsınız.

Âl-i İmrân Sûresi 139. Âyet

Uykuyu sizin için bir dinlenme vesilesi kılmadık mı?

Geceyi (bir yorgan gibi) üstünüze örtmedik mi?

İnsan bu dünyada başıboş bırakılacağını mı sanıyor?
İnsan, kıyamet günü (toz toprak olan) kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor?

Evet toplayacağız. Biz onun parmak uçlarındaki çizgileri bile yeniden düzenleyip eski haline getirmeye kadiriz.

Ey büyük bir iş yüklenen kişi!

Geceleri kalk ve gecenin bir kısmını ibadetle geçir.

Gecenin yarısı kadar bir süre veya daha az.

Ya da ondan biraz daha fazla. Sana gelmekte olan ayetleri tane tane, ağır ağır oku.

Çünkü Biz sorumluluğu ağır bir söz vahyedeceğiz.

Bil ki gece vakti, sana gelen vahyi anlaman için daha etkili, gelen ayetlerin zihne yerleşmesi açısından daha elverişlidir

Uykuyu sizin için bir dinlenme vesilesi kılmadık mı?

Geceyi (bir yorgan gibi) üstünüze örtmedik mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir