Yoldaş Kitap Alıntıları – Cesare Pavese

.
İnsanların seslerini yüzlerinden daha iyi hatırlarsın.

Bir sesle ilgili gösterge niteliğinde, spontane bir şey var. Yüz göz önüne alındığında, sesi düşünmezsiniz; ses verildiğinde hiçbir şekilde göz ardı edilemez kişiyi tasavvur etmeye çalışırsınız ve yüzünü görmeyi dört gözle beklersiniz.

Yolculuğu çok severim, dedi. Akşam bir başka kente varmanın tadını bilemezsin.
Tek başına gezeceksin. Alışkanlıklarını, evini, kentini değiştireceksin. Bir ay, bir yıl her şeyden kopup bir başkası olacaksın. Sen her zaman başkasın, dedim.

Olup bitenleri anlamak için okumak gerekti ama okulda öğretilen saçmalıkları değil. Bir gazetenin nasıl okunduğunu, bir mesleğin ne olduğunu, dünyayı kimlerin yönettiğini öğrenmek gerekti. Okumuşlara bağımlı olmamak için okumak gerekti. Onlardan kazık yememek için. Doğru yolun bu olduğunu, daha o sıralarda anlamıştım. Öğrenmenin hiç kuşkusuz bir yöntemi olmalıydı. Bütün bunları bilen biri de olmalıydı. Onu bulmak, bunları anladığımı ona anlatmak gerekiyordu.

( ) yoldaşları aklından çıkartma.

Midelerini ve keselerini savunurlar burjuvalar. Yem torbalarını, üzengilerini yitirmemek için dünyanın yarısını ortadan kaldırabilir, çocukları boğazlayabilirler.

İkimizin arasında bir ayrım var: Benim aylarca ter dökerek, koca koca kitaplar okuyarak, sıkıntılar çekerek vardığım karar, senin ve bağlı olduğun sınıfın kanında var. Önemsizmiş gibi geliyor insana.

Her sınıfın çılgınları vardır, dedi. Eğer olmasaydı, hâlâ eski Roma dönemini yaşardık. Olayların akışını değiştirmek için çılgınların olması gerekir. Bir çılgının ne demek olduğunu düşündün mü hiç?

Kent yiyor onları,

Ama çıkarı için, seni avucunun içine almak isteyen o kadar çok insan olur ki.

Hem konuşmuyor, hem de kötü davranıyorsun, dedi, yavaşça. Gitarın değilim ben.

Müzikten anlayanlar için çalmaktan keyif almıştım hep, oysa bunlar olanca güçleriyle bağırıp çağırmaktan başka bir şey yapmıyorlardı.

Olup bitenleri anlamak için okumak gerekti ama okulda öğretilen saçmalıkları değil.

Midelerini ve keselerini savunurlar burjuvalar. Yem torbalarını, üzengilerini yitirmemek için dünyanın yarısını ortadan kaldırabilir, çocukları boğazlayabilirler.

“Yaşam böyle. İçeri düştün mü, her şeyin ters gider. Başka bir şey daha olur. Bir süre hapis yatınca , insanları unutursun. Dışarı çıkınca, dünyanın yine yaşamakta olduğunu görürsün. Ölmüş olmanın ne anlama geldiğini anlarsın.”

Herkesin daha iyi yaşayabilmesi için siz daha kötü yaşamakla işe başlıyorsunuz.

Su Roma var ya, dedi. Bir türlü anlayamıyorsun.
Herkes kendine göre haklı. Sanki hükümette sanıyorlar kendilerini. Oysa faşizm, evlerine dek girmiş. Onunla, kendi alanında savaşıyorlar. Hepsi köylü. Yeryüzünde olup bitenden haberleri bile yok.

Oku­muşlara güvenmek için, okumak gerekti. Konuştuklarında, senden yana olduklarını anladın mı hiç?
Okumuşlara bağımlı olmamak için okumak gerekti. Onlardan kazık yememek için.

Kadınlar ile erkek­ler birbirlerinin aynıysa, kendilerini bir erkeğe vermeleri, köpek gibi onun peşinden ayrılmamaları gerekirdi. Oysa böyle değil, seçmek istiyorlar hep; seçimi de erkekleri bir araya getirerek, onlarla oynayarak, her birinden çıkar sağlayarak yapıyorlar: Böylece herkes mutsuz oluyor, so­nunda onlar da arkadaşsız kalıyorlar.

Anlamak icin okumak gereklidir,ama bize okullarda ogretilen sacmaliklari degil,bir gazetenin nasil okunmasi gerektigini, bir meslegin ne oldugunu,dunyayi kimlerin yonettiklerini.

Bir şeyler oldu bana. Başkalarıyla bir arada olmaktan hoşlanmıyorum. Dükkânı bile sevmiyorum artık.
Belki hiçbir şey yapmak istemiyorumdur ama sanmıyorum. Dünyada bir sürü insan var, hepsi bir şeyler yapıyor, hepsi yaşıyor.

Niçin her şeyden bıkmış
olduğumu, niçin tam kendimi bir köpek gibi duyumsadığım şu ara başkalarıyla ilgilenmediğimi anlamak istiyordum.

Böyle yaşamaktan bıkmıştım.

Önemli olan direnmek ve niçin direndiğini bilmek

Dışarı çıkınca her şeyin acısını çıkartacağım, çılgınlıklar yapacağım diyor insan. Dışarı çıkıyorsun, her şey yapabilecekken, yalnızca eskiden yaptıklarını yapmayı sürdürüyorsun

Faşizmin köklerinin hiç kuşkusuz derinlerde olduğunu söyledi; ama biz insanlar da korku yaratarak faşizmi daha güçlü kılıyorduk.

Bir süre hapis yatınca insanları unutursun. Dışarı çıkınca, dünyanın yine yaşamakta olduğunu görürsün. Ölmüş olmanın ne anlama geldiğini anlarsın.

Bir kadın, daima yaşından daha yaşlıdır

Bir şeyler oldu bana. Başkalarıyla bir arada olmaktan hoşlanmıyorum. Dükkânı bile sevmiyorum artık.
Belki hiçbir şey yapmak istemiyorumdur ama sanmıyorum. Dünyada bir sürü insan var, hepsi bir şeyler yapıyor, hepsi yaşıyor.