İçeriğe geç

Yol Kalbinden Geçer Kitap Alıntıları – Tolga Akpınar

Tolga Akpınar kitaplarından Yol Kalbinden Geçer kitap alıntıları sizlerle…

Yol Kalbinden Geçer Kitap Alıntıları

Umut edip hemen, ‘olmayacak nasıl olsa’ diye vazgeçme!
Kitaplarda, hayattaki insanlae, olaylar ve davranışlardan söz edilir. Kitap okuyan insan bu yüzden insanları, olayları ve davranışları analiz etme yeteneğine sahiptir. Kitap okumayanlar ise bu yetenekten mahrumdur.
Hayatta yaptığın hatalar seni eğitir, en güzel dersi kendi yaptığın hata sonucu alırsın.
Başarıya giden yollar taşlı, tümsekli ve çukurludur çoğu zaman.
Pısırık olma hiçbir zaman! Bir şeyleri düşünebilme, duyabilme, söyleyebilme yeteneğinin farkına var! Kimse kimseden daha mükemmel değil. Mükemmel olanlar, düşünebilme, duyabilme ve söyleyebilme yeteneğini keşfetmiş olanlar. Sen de keşfedersen bunları ve uygularsan, mükemmelliğe erişmekten daha kolay bir yol yoktur.
Yaralayan, darbe vuran kitap okumalıyız. Okuduğun kitap yumru gibi inmiyorsa kafana, neden okuyorsun ki?

Zevk meselesi kardeşim Şaka bir yana aslında doğru söylüyor. Tamam zevkine de okuyoruz ama kafamıza yumru gibi inmiyorsa neden?
Bu dünya, yaptıklarımızın yankılanıp yine bize döneceği bir dağdır.
Doğru olan, sorun veya sorunlar ne olursa olsun tüm gücünle onları çözmeye çalışmak, elinden geleni yapmak sonrasını ise kadere bırakmaktır
Sevdiklerinize zaman ayırın, yoksa zaman sizi sevdiklerinizden ayırır.
Hayat keşkeler ve iyi ki’lerin savaşıdır.
Yaşın, konumun ne olursa olsun, çalışmak utanılacak bir şey değildir. Gerektiğinde senden yaşça küçük birinin yanında çalışabilirsin. Ona çıraklık edebilirsin. Bunu eksiltmez, azaltmaz.
İnsan kaybederken de bir şeyler kazanabilir.
Hayat, korkak insanları sevmez, korkak insanlar mutsuz olmaya, kaybetmeye mahkumdur unutma!

Bu söze katılmasam da, inkar edilemeyecek kadar afilli bir söz, o yüzden paylaştım :))
Eğer beklersen, gitmen gereken yol, aşman gereken tümsek, çözmen gereken problem; kendiliğinden gidilmeyecek, aşılmaya ak, çözülemeyecek.
Hayat sana zaman tanır ama hayatın zamanı da kısıtlıdır bunu unutmamalısın.
Bugün yüzleşemediğiniz şeyler daha sonra tekrar karşınıza çıkar, genellikle de başlangıçtaki şartlardan iki kat daha zor bir şekilde.
Değerli olan hiçbir şey mücadelesiz kazanılamaz.
Hiç kimsenin hayatı mükemmel değil, hiç kimse sorunsuz bir hayat yaşamıyor. Ama herkes en zoru kendisinin yaşadığını düşünüyor.
Kimin ne zaman karşınıza çıkıp size ne öğreteceğini bilemezsiniz.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Hayatımıza giren insanlar tesadüf değil, imtihandır.
Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır.
İnsan birine yalan söylüyorsa, başkasına da söyler.
İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. Olmak istedikleri ama olamadıkları ‘kişi’yi anlatırlar.
Sevmekten vazgeçme, çiçeği, toprağı, suyu,güneşi,havayı
En güçlü insan kalbi temiz ve inançlı olan insandır, çünkü onun yayardımcısı Allah ‘tır unutma!
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Hayatımızın mevsimleri vardır. Acılı dönemler hiç de kalıcı değildir. Üzüntünün kışı, yerini yazın sevincine bıracak, buna güven, tıpkı sabahın en parlak ışıklarının her zaman gecenin koyu karanlığını takip ettiği gibi.
Varılacak her yer, yürünecek her yol insanın kalbinden geçer.
Kalpten geçmeyen yol çukurlarla, taşlarla doludur; ya o çukurların içine düşüp
ya da ayakların takılıp taşlara, yaralanırsın…
Vicdanının, merhametinin, duygularının öğüdünü dinlemeyen,
Kalbinin sesine kulak vermeyen insan yaralanmayı, yara almayı kabul etmiştir.
Kendine, kalbine ve kalbinin söylediklerine güven!
Değerli olan hiçbir şey, mücadelesiz kazanılamaz.
Sevdiklerinize zaman ayırın,
yoksa zaman sizi sevdiklerinizden ayırır.
Çalışma uçup gidebilen bir alışkanlıktır; bırakması kolay, yeniden başlaması zor bir alışkanlık.
Kimse senin dalgalarla boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip getirmediğine bakar.
Bugün yüzleşemediğin şeyler
daha sonra tekrar karşınıza çıkar,

genellikle de başlangıçtaki şartlardan
iki kat daha zor bir şekilde.

Değerli olan hiçbir şey,
Mücadelesiz kazanılamaz.
Cafer-i Sadık der ki: Üç özellik büyüklüğün mayasıdır: Öfkeyi yenmek, kötülük yapanı affetmek, mal ve canla (insanlara) iyilik yapmak.
İnsan kendinin öğretmenidir..
Tecrübe kazanmak kolay şey değildir hayatta..
Sevsek yeter, şükretsek kâfî, insan olsak tamamdır..
Mutlu insan taklidi yapmakla mutlu olmak çok farklı şeylerdir.
Aklınla, kalbinle, doğrularınla, değerlerinle birlikte el ele verip cesaretinle uyguladığın karar senindir!
Değerli olan hiçbir şey, mücadelesiz kazanılamaz.
Evrende tesadüfe tesadüf edilmez.
Ve unutulmamalıdır ki, büyük balonların eceli küçük iğnelerdir.
Olumsuzluklar olgunlaşman için karşılaştığın olgulardır.
Sıkıntıdan sonra mutluluk, kederden sonra huzur yakındır
Dışındaki gürültüyü değil, içindeki sesi dinle! Kalbin dediği halkın dediğinden üstündür
Ve hiçbir şey yapmayan insanlar, yenilmeye, kaybetmeye mahkum olan insanlardır.
En büyük zayıflığımız, bırakmaya yatar, başarıya giden en kesin yol ise, sadece bir kez daha denemekten geçer.
Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır.
Hayat yankılardan ibarettir.
Kitap sana bilmediklerini öğretir, bildiklerini tekrarlamaz.
Başarı, her zaman faziletin varlığına delil olmaz.
İnsan eşyanın değil, eşya insanın sahibi oluyor artık
Yalnızca kendisini düşünen bencil bir insanı toplumdan soyutlayan, yalnız bırakan toplum değil, kişinin bizzat kendisidir.
İnsan kendi kalbine yaklaşamadığında kalbini mutlu kılması asla mümkün değildir.
Kendini tanımayan insan ne istediğini de bilmeyen insandır çünkü.
Seni sürekli başka biri yapmaya çalışan bir dünyada kendin olmak, işte en büyük başarı.
Modaya boyun eğen insanlar mutsuzdur, çünkü taklitçilerdir, yapmacıklardır.
Talihsizlik, insanın insanlıktan vazgeçmesidir
Tüm pişmanlığıyla vicdanına söz geçiremez.
Yalan kadar insanı alçaltan bir şey yoktur.
Çünkü dinlediğin her öğüt, zorlanmadan, yorulmadan elde edilmiş bir tecrübedir
Yeterince hayal kuramazlar, kurdukları hayaller belli kalıpların içerisine sıkışıp kalmıştır.
Mutlu olmayı yükleri atıp bazılarını taşımalıyız
İyilik, güzellik, doğruluk ve diğer tüm erdemler insanın kalbini güzelleştiren ayrı ayrı renklerdir.
En büyük erdem; insanın vicdanını dinlemesi ve iyilik yapmak için çaba harcamasıdır.
Hayallerinizdeki hayatı yaşamanın sırrı, olabilecek her şekilde hayallerinizdeki hayatı bugünden başlayarak yaşamanızdır.
En ihtiyacın olduğu anda yanında olan, yarın da ihtiyaç duyacağın kişidir.
En karanlık gece bile sonar erer ve güneş tekrar doğar.
Gülüşün senindir, gülüşün yalnızlığının çiçek açan dalıdır, dalını kimseye kırdırma, gülüşünü kimseye çaldırma!
İşin özü, kitap sana seni verir, seni sana öğretir ve kendini bilmenin yolunu açar o yolda da sana yoldaşlık eder
Kitapta hayatın anlamı yazmaz ama okuyan herkes kendi hayatına ve hayata anlam katmaya başlar
İyi bir kitabın, iyi seçilmiş ve iyi bakılmış bir meyve ağacına benzediğini söylemek, hakikaten daha azını söylemek demektir, onun meyveleri yalnız bir mevsimlik değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir