İçeriğe geç

Yol Arkadaşım Kitap Alıntıları – Maksim Gorki

Maksim Gorki kitaplarından Yol Arkadaşım kitap alıntıları sizlerle…

Yol Arkadaşım Kitap Alıntıları

Beni kim anlaya bilir? Hiç kimse
O bana akıllı insanların yazdığı koca koca kitaplarda bulunmayacak pek çok şey öğretti.
Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır çünkü.
Çok acı çektim, hayatı öğrendim
Nereden gelir nereye gider bu insanlar?
Hiç kimse mutluluğunu bir başkasının hayatıyla satın alma hakkına sahip değildir.
Hayat üzerine düşünmeye başladın mı, bil ki soğursun ondan
Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır.
Aklı hayatın yasalarından başka şeye ermeyen bir insana sözcüklerle değil olgularla karşı çıkmak gerektiğini anlayarak susuyordum.
İnsan ne şekilde yaşarsa, o şekilde düşünür.
O bana akıllı insanların yazdığı koca koca kitaplarda bulunmayacak pek çok şey öğretti. Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır çünkü.
O bana, akıllı insanların yazdığı koca koca kitaplarda bulunamayacak pek çok şey öğretti. Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır çünkü.
Acı karşısında sözün ne değeri var?
O bana akıllı insanların yazdığı koca koca kitaplarda bulunmayacak pek çok şey öğretti. Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır çünkü.
Hayat insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır
O bana akıllı insanların yazdığı koca koca kitaplarda bulunmayacak pek çok şey öğretti
Gök gürlüyor, Tanrı konuşuyor, sen ise bağırıyorsun.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Benden sana bir tavsiye:Asla gotik olma.İnsanlar bunu sana asla unutturmuyorlar.
Ve bir erkek için değişme.
Doğru erkekle karşılaştığın zaman o seni olduğun gibi sevecek.
Ben Tanrı yardımcınız olsun diyorum, o kalkmış teşekkür ediyor.
Ölümden kaçılmaz, fakat bu soğuk yasayı yine de bir şeylerle süslemek gerekir.
Onu burada bırakabilirdim şimdi, fakat onsuz bir yere gidemem. Alınyazılarımız birleşti bir kere. Ömrüm boyunca bana yoldaşlık edecek.
Kendine bir güveni vardı. Bu ona saygı duymamı sağlıyordu. Fakat o kadar vahşi ve merhametsizdi ki içimde kimi zaman bir nefretin alevlendiğini hissediyordum.
Aklı hayatın yasalarından başka şeye ermeyen bir insana sözcüklerle değil olgularla karşı çıkmak gerektiğini anlayarak susuyordum.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır..
Acı karşısında sözün ne değeri var?
Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun
Bizim gibiler geçmişlerinden söz etmeyi pek sevmezler. Her zaman az çok bir nedeni vardır bunun. Bu yüzden birbirimize inanıyor, hiç değilse inanmış görünüyorduk. Çünkü aslında kendimize de inandığımız yoktu pek.
Benden yardım istemeye ve ilgi görmeye kendinde hak bulduğuna göre, bu gerçekten de hakkı değil miydi onun? Bu istemede bir çeşit kişilik vardı. Beni tutsak etmişti. Ben de onu incelemeye kaptırmıştım kendimi. Her davranışını izliyor, bir başka insan üzerinde kurduğu egemenliği nereye kadar vardıracağını merak ediyordum.
Kendine güveni vardı. Bu ona saygı duymamı sağlıyordu. Fakat o kadar vahşi ve acımasızdı ki, içimde kimizaman bir nefretin alevlendiğini hissediyordum. Yine de onunla bir noktada anlaşacağımıza olan inancımı yitirmiyordum.
Şakro, prense acır gibiydi. Bunun yanlış olduğunu anlatmaya çalıştığımda, çok bilmiş bir tavırla:
– Prensler az, köylüler çoktur, dedi. Bir köylü yüzünden bir prens cezalandırılamaz. Köylünedir? İşte! (Bir toprak keseği gösterdi.) Ya prens? O bir yıldızdır.
Kerson’a vardığımızda yol arkadaşımı tanıyordum artık. Çok az gelişmiş, ilkel bir insandı bu. Tokken neşeli, açken neşesizdi. Güçlü, sevimli bir hayvandan farksızdı.
Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır çünkü.
Ne insanlar be! kitap okuyor, hatta onları yanında taşıyor, ama bir insanı anlamıyor!.
Çok canımız yandı. Hayat, işte böyle hoş geldin diyordu
İçimizde öyle bir şey yapmak isteği uyanıyordu ki, artık yaşamanın da gereği kalmayacaktı ondan sonra
Aklınca kendini bağışlatmak istiyor, özür diliyordu benden. Bu sözleri işittikten sonra onu yalnız geçmiş işin değil, gelecek için de bağışlamaktan başka çare kalmadığını kabul edersiniz.
Sen yıkılmış bir adamsın. Artık kendini kurtaramazsın.
Sevgili dostum, siz de benim gibi mutsuzsunuz, değil mi?
Ya biz? Biz ne yapıyoruz? Hiç!..Neyse canı cehenneme!
Beni kim anlayabilir? Hiç kimse! Peki.
Eğer incittiysem bağışla beni, hiç değilse tatlı bakışını esirgeme.
Kendini kızlardan korumalısın! Öyle de yalancıdırlar ki! Seni dünyada her şeyden daha çok sevdiğini söyler ya, toplu iğne ucuyla şöyle bir dokun bakalım; dünyayı başına yıkar alimallah!
İnsanlara nasıl mutlu olacaklarını öğretebilir misin bakalım?
Hayat üzerine düşünmeye başladın mı, bil ki soğursun ondan
Insan ne şekilde yaşarsa, o şekilde düşünür. ✒

Maksim Gorki

Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır.
Ateşte yanmakla bataklıkta boğulmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalsam kuşkusuz birinciyi seçerdim. Ne de olsa insana daha yaraşır bir ölümdür.
O bana akıllı insanların yazdığı koca koca kitaplarda bulunamayacak pek çok şey öğretti.Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır çünkü.
Şu yeryüzünde kimsin sen?
Aklımı kaçırmış gibiydim ama hoş görülebilirdi bu, kendimden başkasına zararım yoktu.
Çok iyi bir insansın sen,
ben anlayabiliyorum bunu.
Beni düşündüğü şeyin gerçekliğine inandırmayı başardı.
Öyle içten konuşuyordu ki.
Dünya küçük belki yine karşılaşırız.
Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.
Alın yazılarımız birleşmişti bir kere ömrüm boyunca bana yoldaşlık edecekti.
Ölünceye kadar ayrılmayacağız diye düşünüyordum.
Uyurken güçlü bir adam bile çocuk gibi korumasızdır.
Midesi bir uçurumdu sanki.
Ne bulsa hiç düşünmeden yutan ve genişledikçe daha çok isteyen bir uçurum.
Hayat insanların bilgeliğinden daha derin ve daha anlamlıdır.
Gidiyorsan dosdoğru kendi yolundan git, bir yana sapayım deme. Hayat dediğin budur işte, gerisine kulak asma!
Hayat, insanların bilgeliğinden daha derin ve anlamlıdır
Çok acı çektim, hayatı öğrendim!
Haydi oradan! Bu hayat mıdır? Sus!
Aklımı kaçırmış gibiydim.
Yaşamak güzel şey değil mi?
Dünya küçüktür, belki yine karşılaşırız.
Uyurken güçlü bir adam bile çocuk gibi korunmasızdır.
Bakalım bu kadar uzun yolu yürüyebilecek miyim?
İnsanlar kaygılı ve yorgundu.
Benim gibilerin arayanı soranı olmaz.
Saygı, eğlence, mutluluk; her şey paranın ucundaydı!..
Her yer mutsuz insanlarla dolu!.. Sendeleyip duruyorlar
Hava sıcak, tuzlu bir bahar kokusuyla doluydu.
Ben artık mahvoldum!..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir