İçeriğe geç

Yerli Yersiz Cümleler Kitap Alıntıları – Nazan Bekiroğlu

Nazan Bekiroğlu kitaplarından Yerli Yersiz Cümleler kitap alıntıları sizlerle…

Yerli Yersiz Cümleler Kitap Alıntıları

&“&”

Ne çok acı vardı bu dünyada…"
&‘Sensiz olmuyor’ diyen kalbe güvenilmez. Sensizliği denemiştir, bugün değilse yarın, mutlaka başaracaktır.
Öyle yabancı gelir ki bir zamanlar yazdığımız satırlar, usulca kapatırsınız defterin kapağını…
Eylemim yok, baştanbaşa teoriyim.
Ama işte! Tepeden tırnağa yara olan da benim….
Acıdan daha koyu mürekkep tanımıyorum…
öyle işler var ki yarına bırakılmış,
bugün için bile geç…
Ne mutlu kalbine sen düşene
Ve ne mutlu senin kalbine düşene…
Artık kendimizi affetsek diyorum.
Ruhumuzda şu aff-ı umumi kopsa…
Arınma kalpte gerçekleşen bir şeydir ve her kalbin anahtarı farklı yerdedir…
Ya Rabbi! 
Ben içtiği suya, yediği lokmaya, giydiği hırkaya şükreden biriyim.
Bilirsin, öyle, 
Senin adını unutmuşlardan değilim.
Dilimden taşanda kusur varsa affet ism-i Rahmanınla, esirge ve bağışla; 
bu dünya bana zor geldi.
Suyun boğması, taşın sertliği vardı amenna.
Büyük balığın küçük balığı yutması 
Senin kuralın. 
Denizin dalgasından, tufanın yazgısından da değildi şikâyetim.
Ama insan zalimdi… 
Ey dağ! Dünyevi sadelikten çoktan vazgeçtim.
Beklediğim tek şey uhrevi haşmetin uğultusu.
Bundan böyle elbette ki kalbim kalbine karşı, yeminim sana doğru…
Sustum ve öptüm kırdığım kalemin iki omzundan.
Önce sağ, sonra sol.
İki gül bitti.
Ey kalem, nereye vardık ki ucun kırıldı?
Kalbim öyle kırık ki…
Öyle yabancı gelir ki bir zamanlar yazdığınız satırlar,
usulca kapatırsınız defterin kapağını…
Kiminin günah işleyecek kadar çok sevmektir aşkının ölçüsü; kiminin, günah işlemeyecek kadar çok sevmektir muhabbetinin temeli..
Kadere sığınma. O’nu, kendi sonucuna bahane kılma."
Dil sussa ten haykırıyor işte. Ruhun gizlediğini beden açıyor."
Tek insanın acı çektiği yerde bütün insanlara yetecek kadar acı var."
Kimlik ispatlamanın kestirme yolu yaraları göstermek. Mizan gününde o da kendi ismiyle çağrılacak ama yarasından tanınacak."
Okuduğum kitapta altı çizili satırlarım,bundan sonra onu okuyacak olana seslendiğim yanım…
Kan damara,nabız bileğe, ruh bedene, fikir zihne, his kalbe, ben geceye, demek istediğim şu ki içim içime sığmadığında. Yazı
“Ben neyim?” diye gelmedimse de dünyaya,belli’ “Ben neyim?” diye diye gideceğim…
Kendimden kaçıp sığınacağım kendim, bir türlü barışa yanaşmıyor."
İyi de affa değer olanı zaten herkes affeder. Asıl af, affa layık olmayanı da affetmek değil mi? "
Mah-ı Muharrem’di. Her yan Kerbelâ. Varsın olsun, Hüseyn olmak Yezit olmaktan yeğdi."
Masumlar nerede kaybolur? Kötülükle karşılaştığında mı kendisinin de kötü olabileceğini fark ettiğinde mi? "
Fikirleriyle yaşantısı uyuşmayan kişinin ne ahlâkından ne özgürlüğünden söz edilebilir.
Fikirleriyle yaşantısı uyuşmayan kişinin ne ahlâkından ne özgürlüğünden söz edilebilir."
Kalbine dokunmalı insanların. Yoksa bir kalpleri olduğunu kolayca unutuveriyorlar."
İnsan seyahattedir. Yolu yolculuğu onu umulmadık yerlerden geçirir. Ama içindeki safiyet yok olmaz, sadece örtülür, perdelenir."
Bir şeye hayat vermeye kalkışan, onun içinde yaşamayı göze almalı"
Bir kuş kanadının esintisinden bile dengesi bozulan bir kalp kalmıştı geriye o günlerden…
“Hayat ne biliyor musun? Delinmiş sandalına su dolarken senin daha yüksek bir hızda onu boşaltmaya çabalaman.”
Suya bir kez kanmış olmak, bir kez daha susamamak anlamına gelmiyor ki. Kalbin mucizesi, tekrarlanmaz zannedileni bir kez daha tecrübe edebilmesi.
“Çok hatıramız var o yüzden çok acımız var.”
Hangi masaldan çıkıp da böyle yirminci asırlara düşüverdiniz, söyler misiniz?
Kalbi hassas olana dünya ağır geliyor…
Ama doğrudur Şairlerin kötü Aşıklar olduğu. Çünkü şiir şuur halidir. Şuur akıllılık demektir. Aşksa hepi topu bir cinnettir.
İnsan iki şeye inanmakta güçlük çeker. Bir: Gerçek olamayacak kadar güzel. İki: Gerçek olamayacak kadar kötü.
Hakikate vasıl eden çölün yolunda yanma yakılma da varmış.

Yerli Yersiz Cümleler, Nazan Bekiroğlu

hangi sorulara karşılık olduğu kestirilemeyen cevaplarım var benim.
kalbin de daha ileri gidemediği bir yer var.
belki bir şair şiirini yazarken kopar kıyamet.
sadeliği sevdim, sığlığı değil..
hikâyeden başka ne var ki kaybolmamızı önleyebilecek?
Geçtim içinden hayatın.Şimdi o koşsun arkamdan.
gül devrim,lâle devrim geçti,şimdi nergis devrimdeyim.
her ben dediğimde Affola", diyesim geliyor oysa.
Kuş olsaydım kestirmeden gelirdim sana. Irmaktım döne döne geldim. Kaç yanılgıdan geçtiğimi bilmiyorsun.
İstemek fatihlerin olsun. Bana ziyaret yeter.
Birilerinin mucizesi olmak lazımdı.
Dikkat et.
Belâ aşktan büyüktür, Allah hepsinden.
Yalnızlık aşkın vekâletidir,
ölüm aşkın kefaretidir.
Sevginin yanılgısı yok.
Bilmemek yanlış kılar sevgiyi.
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
“Hayat ne biliyor musun? Delinmiş sandalına su dolarken senin daha yüksek bir hızda onu boşaltmaya çabalaman.”
Sevmek öğrenilir. Kimse sana sevmeyi öğretmedi mi?
Bir insanın olgunlaşması için ne kadar çok acı gerekli."
Hangi masaldan çıkıp da böyle yirminci asırlara düşüverdiniz, söyler misiniz?"
Neden kadınlar hak etmeyenleri seçer?
İnsanı insan yapan, kötü olmaya gücü olduğu hâlde iyi olmayı seçebilmesi."
İnsanın değeri, büyük çatışmasındaki tercihinden ileri gelir. Gitmeye gücü olduğu hâlde kalmasından, yıkmaya gücü olduğu hâlde yapmasından."
Mürekkep lekesi. Gel-me" yazacaktım mesela, geriye "Gel" kaldı. "Git-me" yazacaktım, "Git" kaldı.
Kendimden kaçıp sığınacağım kendim bir türlü barışa yanaşmıyor.
Bir şiir yazabilseydi Mecnun. Bir tek şiir.
Ya bu kadar sabırlı olmasaydım
Sanki dünyayı terk etmiş ama öbür dünyaya geçmeyi de becerememişti
Yanarak var olmayı kabullenmekle sönerek yok olmak arasında yapılacak seçimden ibaretti bütün hikâye. "
Kalbinde infilakı var.Çıldırmamak için tahliye!
Nereden vurulduysam ,yaralarımı oradan gösterdim..
Hayallerimde bile sana söyleyemediğim şeyleri yazacağım şimdi. Siz yerine sen demek gibi.
Rüzgardan kanatlarım vardı. Hiç korkmadım. Hiç tereddüt etmedim. Hiç titremedi elim. Oysa yüküm ağırdı.
Tek masumun acı çektiği yerde bütün gerekçeler geçerliliğini yitirir."
inci bulduğuna sevinmek yerine istiridyeyi kırdığına üzülsene..
eskiler her insanın gökte bir yıldızı olduğuna inanırlardı. acaba her yıldızın da yerde bir insanı var mıdır ¿
İnsan içinden yenilenmeyince dışından eskir."

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir