İçeriğe geç

Yazma Üzerine Kitap Alıntıları – Ernest Hemingway

Ernest Hemingway kitaplarından Yazma Üzerine kitap alıntıları sizlerle…

Yazma Üzerine Kitap Alıntıları

Ben yazabileceğin şey hakkında yazmanın ve istediğin etkiyi yaratmaya çalışmanın çığır açan bir şeyler yapmaktan daha iyi olduğunu düşünüyorum. Sense romancıların o gerçekten muhteşem romanlarını kaç yaşında yazdıklarını düşünüyorsun.
Muhabir: Yazar olmaya karar verdiğiniz bir anı tam olarak hatırlıyor musunuz?
Hemingway: Hayır. Ben hep bir yazar olmak istemiştim.
M.A: Eğer daha önce yazılmış olanları alt edemeyeceksen, herhangi bir şey yazmanın hiçbir anlamı yoktur

Fare: Ama iyi yazarların hepsini okumak insanın hevesini kırabilir.

M.A: O zaman hevesin kırılmalıdır.

Bazen bir öyküye başlarken bir türlü ilerletemediğimde şöminenin önüne oturur, küçük portakalların kabuklarını alevlerin uç tarafına sıkar ve çıkardıkları mavi kıvılcımları izlerdim. Dikilip Paris’in çatılarının üzerinden bakar ve şöyle düşünürdüm: Merak etme. Daha önce yazdın, şimdi de yazacaksın. Tek yapman gereken, bir tane doğru cümle yazmak. Bildiğin en doğru cümleyi yaz. Böylece tek bir doğru cümle yazar ve oradan devam ederdim.
Dostoyevski ‘yle ilgili merak ettiğim bir şey var dedim. Bir insan hem bu kadar kötü, inanılmaz derecede kötü yazıp hem de okuyanda böylesine derin duygular uyandırabilir?
Fare: Bir yazar için küçük yaşta en iyi alıştırma nedir?
M.: Mutsuz bir çocukluk.
hak ve haksızlık anlayışı olmayan bir yazar roman yazacağına kalkıp özel çocukların gittiği bir okulun yıllığını düzenlesin daha iyi.
Politika, kadınlar, alkol, para, hırs.
Şurası muhakkak ki kitaplar onları okuyan kişiler tarafından değerlendirilmelidir; yazarları tarafından açıklanmamalıdır.
Sırf şu sıralar bir şeyler moda diye bir kitabın nasıl olması gerektiği konusunda seni kandırmalarına izin verme.
Yazmanın sağı solu olmaz. Yalnızca iyi ve kötü yazın vardır.
İnsanları, insan, insan, insan olarak bırak ve onların sembollere dönüşmelerine izin verme. Unutma, ırk, ekonomik sistemden daha eskidir
Bildiklerinden yola çıkarak yazmalı ve yaratmalı, insanların geçmişlerini olduğu gibi yansıtmalısın.
Sanatın tüm dalları sadece birey tarafından yapılır. Tek sahip olduğumuz şey bireydir ve okulların da tek yaptığı öğrencileri başarısız olarak sınıflandırmaktır.
Lanet olası kitabında hava durumundan bahsetmeyi unutma; hava durumu çok önemli.
Yazmak, asla olabileceği kadar iyi yapamayacağımız bir şey. Bitmek tükenmek bilmeyen bir meydan okuma ve bugüne kadar yaptığım her şeyden de daha zor; bu yüzden de yazıyorum. Bu işi iyi yaptığımda da beni mutlu ediyor.
+ Bir yazar için erken yaşta alınabilecek en iyi eğitim nedir?
– Mutsuz bir çocukluk.
Adalet ve adaletsizlik anlayışından yoksun olan bir yazar, roman yazacağına dahi çocukların gittiği bir okulun yıllığını düzenlesin daha iyi.
Hayatım boyunca kelimelere sanki onları ilk kez görüyormuşum gibi baktım
Gerçekten iyi bir yazını kaç kez okursanız okuyun nasıl yaratıldığını anlayamazsınız. Çünkü tüm muhteşem yazınlarda bir gizem vardır ve bu gizem açıklanmaz. Süreklidir ve her zaman geçerlidir. Her okuduğunuzda yeni bir şey görür ve öğrenirsiniz.
Elimden geleni yapıyordum.
Ezra tanıdığım en cömert ve ön yargısız yazardı. Güvensin ya da güvenmesin şairlere, ressamlara, heykeltıraşlara, yazarlara ve başı dertte olan herkese yardımcı olurdu. Herkes için endişelenirdi. Onunla ilk tanıştığım zamanlarda en çok söylediğine göre Londra’da bir bankada işe girmek zorunda kalan ve çalışma saatlerinin yoğunluğu ve biçimsizliği yüzünden şiire vakit ayıramayan T. S. Eliot için endişeliydi.
Gerçek manada yazmak yalnız bir hayattır.
Bütün iyi kitapların ortak bir özelliği vardır; gerçekte olanlardan daha sahicidirler. Birini okumayı bitirdiğinde olan biten senin başından geçmiş gibi hissedersin ve sonra iyisi, kötüsü, coşkusu, pişmanlığı ve hüznü, insanları ve yerleri ve havasıyla tamamen sana ait bir parça olur.
By-Line: Ernest Hemingvvay, s. 184
Roman yazarak da geçinebilirdin ve geçinebilirsin. Allahın salağı. Şu kitabı yaz artık.

F. Scott Fitzgerald’a, 1929 Selected Letters, s.307

Fare: Bir yazar için küçük yaşta en iyi alıştırma nedir?
M.: Mutsuz bir çocukluk.

By-Line: Ernest Hemingvvay, p. 215

Dostoyevski Sibirya’ya sürgün edilince Dostoyevski oldu. Yazarlar haksızlıkla tıpkı kılıçlar gibi dövülür.
Şu aralar moda diye bir kitabın ne olduğu konusunda seni kandırmalarına izin verme.
Dostoyevski’yi düşünüyordum, dedim. Bir adam bu kadar kötü, hatta berbat yazıp da nasıl insanın içine böylesine işleyebiliyor?
Fare: Bir yazar nasıl kitaplar okumalı?
M.: Tolstoy’dan Savaş ve Barış ve Anna Karenina; Yüzbaşı Marryat’ten Midshipman Easy, Frank Mildway ve Peter Simple; Flaubert’den Madame Bovary ve Duygusal Eğitim; Thomas Mann’dan Buddenbrooklar; Joyce’tan Dublinliler, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi ve Ulysses; Fielding’den Tom Jones ve Joseph Andrews; Stendhal’den Kırmızı ve Siyah ile Parma Manastırı; Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’i ve herhangi diğer iki kitabı; Mark Twain’den Huckleberry Finn’in Maceraları; Stephen Crane’den The Open Boat ve The Blue Hotel; George Moore’dan Hail and Fare-well; Yeats’den Autobiographies; De Maupassant’dan, Kipling’den, Turgenyev’den ne varsa; W. H. Hudson’dan FarAway and Long Ago; Henry James’in başta Madame de Mauves, Yürek Burgusu, Bir Kadının Portresi ve The American olmak üzere kısa öyküleri
Fare: Bir yazar bunların tümünü okumalı mı?
M.: Bunları ve çok daha fazlasını. Aksi takdirde neyi alt etmeye çalıştığını bilemez.
Fare: Alt etmek derken neyi kastediyorsunuz?
M.: Bak şimdi. Eğer daha iyisini yapamayacaksan önceden yazılmış bir şeyi bir daha yazmanın hiçbir anlamı yoktur. Bizim zamanımızda bir yazarın yapması gereken ya daha önce yazılmamış bir şeyi yazmak ya da ölmüş birini yaptığı işte geçmektir. Ölmüş adamlarla nasıl yarışacağını öğrenmesinin tek yolu .
Fare: Ama bütün bu iyi yazarları okumak cesaretini kırabilir.
M.: O zaman demek ki cesaretinin kırılması gerekiyormuş.
Yazmayı öğrendikten sonra tüm amacın her şeyi, her algıyı, görüntüyü, hissi, mekanı ve duyguyu okuyucuya aktarmak olur. Bunun için de yazdığın şey üzerinde tekrar tekrar çalışman gerekir. Kalemle yazarsan okuyunun istediğin şeyi alıp almadığından emin olmak için üç farklı bakış açın olur. Yazdığını önce okuduğunda, ikinci olarak da daktilo ettiğinde, son olarak da redaksiyon sırasında tekrar inceleme fırsatın olur. Önce kalemle yazmak yazdığını üçte bir oranında daha fazla düzeltme şansı sunar. 0.333 bir sporcu için epey iyi bir ortalamadır. Ayrıca eserin katılaşmasını geciktirir ve bu da düzeltmeyi kolaylaştırır.
Ama eğer kitap iyiyse, hakim olduğun bir konu hakkındaysa, gerçekçi yazılmışsa bir gün tekrar okuduğunda o heriflerin havlamaları kulağına soğuk bir gecede kendi ellerinle inşa ettiğin veya parasını çalışarak ödediğin sıcak bir kulübede otururken dışarıda karda uluyan çakalların sesi kadar tatlı gelecek .
İşini yapıp bundan zevk alana yoksulluk koymaz
Fare: Bir yazar nasıl kitaplar okumalı?
M.: Neleri alt etmesi gerektiğini bilmek için her şeyi okumuş olmalıdır.
Madam, bol keseden kullanmaktan tüm kelimelerimiz anlamını
yitirdi
Bir kitabı bitirdikten sonra duygusal olarak tükenmiş oluyorum.
. . . önceden bilmiyormuşum gibi okumaya çalışıyorum, böylece oku oku bitmeyecek.
insanlar konuşurken onları tamamıyla dinle. Kendi söyleyeceğin şeyi düşünme.
Yazmanın kuralı yoktur. Bazen kendiliğinden ve kusursuz bir şekilde gelir. Bazen kayayı matkapla delip parçalamaya benzer.
Hayatım boyunca sözcüklere onları ilk defa görüyormuşçasına baktım
Sahiden iyi bir eseri defalarca okusan da nasıl yapıldığını anlayamazsın. Çünkü iyi edebiyatta daima bir gizem vardır ve bu gizem didiklenip incelenemez. Sonu gelmez ve her zaman mevcuttur. Her okuyuşta yeni bir şey görür veya öğrenirsin.
Bütün iyi kitapların ortak bir özelliği vardır; gerçekte olanlardan daha sahicidirler. Birini okumayı bitirdiğinde olan biten senin başından geçmiş gibi hissedersin ve sonra iyisi, kötüsü, coşkusu, pişmanlığı ve hüznü, insanları ve yerleri ve havasıyla tamamen sana ait bir parça olur.
“Lanet olası kitabında hava durumundan bahsetmeyi unutma; hava durumu çok önemli.”
yazmak asla yapılabileceği kadar iyi yapılamayan bir şeydir. Sürekli bir meydan okumadır ve hayatımda yaptığım her şeyden daha zor. Bu yüzden yapıyorum, ve iyi yapınca mutlu oluyorum.
Yazmak zor bir iş Max ama hiçbir şey insana kendini daha iyi hissettirmiyor.
Ama artık hayattayken başarı elde edilemeyeceğini öğrendim; hayattayken önem verilen tek başarı para kazanmak ve ben de bunu reddettim.
Seni kahrolası aptal. Hadi kalk yerinden de yaz şu romanı.
Sinir bozucu olan, iyi gibi görünen bir sürü başlık olması ve hangisinin doğru olduğuna karar vermenin zaman alması.
Yazdığım sırada, çalışmamı bitirdikten sonra okumak benim için bir gereklilikti. Yazdığınız şey hakkında düşünüp durursanız, bir sonraki gün devam edemeden yazmakta olduğunuz şeyi kaybederdiniz.
Bir yazar için küçük yaşta en iyi alıştırma nedir?
– Mutsuz bir çocukluk.
Ve eğer yazdığınız şey yeterince iyiyse insanlar var olduğu sürece yaşar.
Fakat artık yaşadığım sürece başarılı sayılmayacağımı öğrendim. Yaşarken başarı sayılabilecek tek şey para kazanmak, ben de bunu reddediyorum.
Edebiyatta sağ sol olmaz. Yalnızca iyi edebiyat veya kötü edebiyat vardır
𝘋𝘰𝘴𝘵𝘰𝘺𝘦𝘷𝘴𝘬𝘪’yi düşünüyordum. dedim. Bir adam bu kadar kötü, hatta berbat yazıp da nasıl insanın içine böylesine işleyebiliyor?
– 𝐀𝐦𝐚 𝐛ü𝐭ü𝐧 𝐛𝐮 𝐢𝐲𝐢 𝐲𝐚𝐳𝐚𝐫𝐥𝐚𝐫ı 𝐨𝐤𝐮𝐦𝐚𝐤 𝐜𝐞𝐬𝐚𝐫𝐞𝐭𝐢𝐧𝐢 𝐤ı𝐫𝐚𝐛𝐢𝐥𝐢𝐫

-𝙊 𝙯𝙖𝙢𝙖𝙣 𝙙𝙚𝙢𝙚𝙠 𝙠𝙞 𝙘𝙚𝙨𝙖𝙧𝙚𝙩𝙞𝙣𝙞𝙣 𝙠ı𝙧ı𝙡𝙢𝙖𝙨ı 𝙜𝙚𝙧𝙚𝙠𝙞𝙮𝙤𝙧𝙢𝙪ş.

Yaratmak harika bir şeydir fakat gerçekte olamayacak bir şeyi yaratmamalısın.
Sen içmez misin? Alkolden hafif hor görürcesine bahsettiğini fark ettim. Ben on beş yaşımdan beri içiyorum ve bana o kadar zevk veren az şey var.
Bir silah veya eyer yıprandıkça iyileşir, insanlar da tanrının gözünde öyledir.
Yazmak ve gezmek zihnini, olmadı kıçını büyütür ve ben yazarken ayakta durmayı severim.
Harika bir roman yazacağım. Ne var ki, konuşmanın yazmaya göre kolay olmasının cazibesine kapılıp da ondan bahsetmeyeceğim.
Yazarlık, nihayetinde, yalnız bir hayattır.
Muhabir: Yazar olmaya karar verdiğiniz net bir an hatıriayabiliyor musunuz?
Hemingway: Hayır, kendimi bildim bileli yazar olmak istedim.
Yazar bir roman yazarken karakter değil yaşayan kişiler yaratmalıdır. Karakter bir karikatürdür
Şerefli bir komünist yazarken herifin muhtemelen sürekli otuzbir çektiğini ve bir yılan gibi haset dolu olduğunu aklından çıkarma. Bırak insan, insan, insan olsunlar, sembole dönüşmelerine izin verme. Türlerin ekonomik sistemden önce ortaya çıktığını unutma . . .
Birini başkasına dönüştüremezsin.
Ben bir vatansever değilim ve ne sola ne sağa kayacağım.
Hayatını çalışarak kazanmayan, yani siyaset yaparak veya çalışmadan geçinen sağ, sol, merkez fark etmez bütün politikacı piçleri makineli tüfekle tararım daha iyi.
Bir silah veya eyer yıprandıkça iyileşir, insanlar da tanrının gözünde öyledir.
Bir yazar için küçük yaşta en iyi alıştırma nedir?
M.: Mutsuz bir çocukluk.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir