İçeriğe geç

Yaz Tarifesi Kitap Alıntıları – Onur Caymaz

Onur Caymaz kitaplarından Yaz Tarifesi kitap alıntıları sizlerle…

Yaz Tarifesi Kitap Alıntıları

&“&”

En çok zengin kafiye yoksuldur harften…
Çift sayı çıkmıyor tek sayıların çarpımından bile
Nasıl çiçeklenir seni örten yorgan
Üstelik örttüğü sadece teninse…
Gemilerde karanlığı ezber eden akşamdır çocuklar
Senin o karanlıktan birkaç yıl alacağın var.
Ve sen de öğren, kışa doğru kesilince topraktan su
Ötekiler yaşasın diye döker kendini yapraklar…
Bir şeyi bitirip yeniden başlamak güzel…
yani kırılmış akvaryum kırmızı balığını özlerken
yorgundur yelkovanı bir meydan saatinin
ve sen de öğren, kışa doğru kesilince topraktan su
ötekiler yaşasın diye döker kendini yapraklar
uzun bir romanmış hayat, öyle dediler
hani şu ciltlerce yazılmış büyük klasiklerden
yeniden okumak gerekir her cümleyi
değişik şeyler anlaşılır bazen
aynı sözcüklerden
sonunda böyle oluyormuş, insan hep yaralı
bir ses buluyor ve yaşıyor işte
ölülerinden ayrı, ölenlerle birlikte
ölüp gidiyor herkes yaşarken
her şeyin bir ruhu var görebilirsen
cesaret istiyor korkuya alışmak ve
tek başına hiçbir işe yaramıyor yalnız olmak
şiirlerde durur o,
aslında yok…
derinden çalar şarkım
sen çoktan bir bahar sabahıydın
hiç uyanmadığım
Gülüşünde açık bir sayfa usulca ürperiyor…
oysa sen çoktan bir aşk şiiriydin
henüz yazmadığım
anı hoş tut garibindir efendim işte biz gittik
gönül derler ser-i kuyunda bir divanemiz kaldı
her şeydir bir insanın suskunluğu
sesi içindeki gürültüden küçükse
sevinçli bir şeyle hüzünlü bir şey arasında
fark yok
hak edilmeden yaşanıyorsa
yanmış pencerelerden özgür manzaralar kalır geriye
bitmiş bir şeyle başlamamış arasında fark yok
ne diyeyim ki; bu aşk, bu hüzün, bu keder
ayrılık yazıyorum şimdi durup dururken
o da ölülere benzer, yani yaşamaz
öylece tanımlar varlığını yoklukla
ben tüm otobüs duraklarında seni çok seviyorum
bütün güneşler birlikte geliyor yüzümüze
sesimize akıyor bütün sular
değişmiyor ki hiçbir şey zaman geçiyor sadece
her şeyin bir ruhu var görebilirsen
ve tek başına hiçbir işe yaramıyor yalnız olmak
bir bağ bıçağım vardı da sanki kendime kıydım…
sana geliyorum sadece sana’’
demişsin Asaf,
bununla başlamıştım ben aşka
kedileri biraz seviyorum, defterleri saklarım,
çay ile ayçöreği, zeytinle simit
ve kimsesiz…
biliyorsun ah Erhan
en çok zengin kafiye yoksuldur harften
bir kardır aslında, dizelere yağar Ahmet Erhan
biraz Ankara ayazıdır, biraz çiçekli erik dalı
gözlerinde Ankara başkent olurken
işgal ediliyor dudaklarında Istanbul
Yeni direnişler örgütlüyor ellerim
sen vapurdan indiğinde
ürperiyor ayaklarının altındaki parçası şehrin
gemilerde karanlığı ezber eden aksamdır çocuklar
senin o karanlıktan birkaç yıl alacağın var
küçücük ricamdir:
ne olur bir on gün daha elim elimde kal
elimi alnıma koyuyorum, söz gelimi bir kır kahvesinde
bir kadına bakıyorum, boynuna bahar gelmiş
donuyor ama içimdeki sinema perdesi
seslerden vapurlar geçiyor dudaklar iskelesine
çekilirken ateşe verdiği şehirlerde
yanan yerlerimin yangını ne çok sevdiğini bilse

ahh sadece bunu, bir bilse!

sevgilim seni düşününce duramıyorum
yeni bir isim buluyorum her şeye
sen çoktan mezun olmuşsun
ben bütünlemeye kalmışım yeşil küpelerinden
elektrik tellerini keman eyleyip
düşüyor güzden kalan son yaprakta
kırık tırnaklarının pembe ojelerinden
gemiler kalkıyor kim bilir nereye
sana anlatmak istediğim şeyler var ama uzak
yeniden bir yolculuğa çıkıyorum Özlem
Cemal Süreya’ yi tekrar okumaya başladım
bir şeyi bitirip yeniden başlamak güzel
eski bir gülüşün vardır, kedilerin sevdiği
orada bir şeye gülüyordun, gülüşünden öpüyordum…
gözlerinde Ankara başkent olurken
işgal ediliyor dudaklarında İstanbul
yeni direnişler örgütlüyor ellerim
demiş ya Asaf
"hiçbir şey bırakma yarına"
bir gün öleceğim
mavi bir hırka olacak üzerimde
cenazeme çiçeksizler gelsin
geçkin kızlar, aşık emekliler
ömür yırtığı muhasebeciler gelsin
otobüs şoförleri
yıldız yağdıracağım üstlerine"
mutluluk, her şeyin yanından geçiyordu."
kurşun askerler ölüyor meydan savaşlarında
hem sen, hem ben …
çekilip gidiyor bir tanrı kendi göğünden"
sonunda böyle oluyormuş, insan hep yaralı
bir ses buluyor ve yaşıyor işte
ölülerinden ayrı, ölenlerle birlikte."
cesaret istiyor korkuya alışmak ve
tek başına hiçbir işe yaramıyor yalnız olmak."
Cemal Süreya’yı tekrar okumaya başladım
bir şeyi bitirip yeniden başlamak güzel."
Akşam diyordun, işte oluyordu bir şiirde
Trenler gidiyordu hep gönül gurbetine
Ah ne kadarda ıssızdır aşksız yazılmış cümleler
Aşk bir masaldır yağmurla söylenir.
orada bir şeye gülüyordun, gülüşünden öpüyordum…"
umut her zaman yol bulur, denir."
kaybettiğim beni bulmaya çalışırken
kalbimi yaktım

içimden kuşlar gökyüzüne…"

uzun bir zamanmış hayat öyle dediler."
ne yapalım, hepsini bağışladım, kendimi de…"
bir bağ bıçağım vardı da sanki kendime kıydım…"
sonunda böyle oluyormuş, insan hep yaralı."
sevgilim seni düşününce duramıyorum
yeni bir isim buluyorum her şeye."
Uzun zaman oldu, bir bardak sudan sevinçler
Tabldot yemek fişlerinden umutlar
Minibüslerin gece ışıklarından aydınlıklar çıkarmadım."
Ve sen de öğren, kışa doğru kesilince topraktan su
Ötekiler yaşasın diye döker kendini yapraklar
uzun bir romanmış hayat, öyle dediler
hani şu ciltlerce yazılmış büyük klasiklerden
yeniden okumak gerekir her cümleyi
değişik şeyler anlaşılır bazen
aynı sözcüklerden

ne romandı anımsamıyorum
uzun bir zamanmış hayat öyle dediler

tokaların
ceplerimde dolanıyorum günlerdir
gözümde yıldızlardan gözyaşları
korkunç bir şeyle güzel şey arasında fark yok
ikisi de aynı şey S
sana en son ne zaman
kalpten bir şeker aldılar
öğretmenlerin ölür mü dersi dinlemediğinde
Şimdi bir kitabı verdik matbaaya
Başka kitaplar başladı yeniden
Üç gün oldu, düş gibiymiş zaman, iyiyim
Biliyorum bir ağaç aslı gibidir, benzemez hüzne
Bir dal, asılı kalır da sessizliğe ölmez kimse
Bir pencere Aslı gibidir yani, açılır uzak iskeleye
Yakın dursan biraz daha, kendini, hayatı sevdirsen
Üç gün geçti, üç yıl geçti sanki içimden
Gemilerde karanlığı ezber eden akşamdır çocuklar
Senin o karanlıktan birkaç yıl alacağın var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir