Peyami Safa’nın Gönül Dağı dizisinde de konu olan kitabı Yalnızız Kitap Alıntıları sizlerle.
Yalnızız Kitap Alıntıları
Kaderinin şoförü sensin. Emin ol. Onu dram istikametinde sürme. Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya.
İnsan sevince kavga etmek istiyor. Ben böyleyim..
Unutmak için en iyi çare unutmaya çalışmak değil, çalışmamaktır…
Sevgiliyi dışarıda öldürmek neye yarar, içimizde yaşadığı müddetçe?
Uyuyamazdı. Zihni bir kere buna takıldı ya, uyuyamazdı.
Canım sıkıldı dün çok. Böyle hâdiselerin zehri kalır insanın içinde. Bazen ömrünün sonuna kadar unutmaz değil mi insan?
Şu kanepede yan yana oturup birbirlerine yaslanarak kitap okudukları anlar…
Çok tanıdığı vardı, hiç dostu yoktu.
Ben kendimi cezalandırmakta herkesten daha âdil ve kuvvetli olmak istiyorum.
Bak şu gül bile yalan söylüyor. Öyle taze bir duruşu var ki, manası: “Ben solmayacağım, ben ebediyim’den başka bir şey değil. Yarına kadar solacak halbuki. Yalan söylüyor.
Derin tesirler dilsizdir.
Yalnızım, evet, herkes yalnızdır, yalnızız.
Matematik sıhhat kadar lâzım değil. Hattâ insanların yüzde doksanına hiç lâzım değil.
Hayvan! Ne anlarsın sen bir kızın ruhundan?
Bir hissin hakkından ancak başka bir his gelir.
Yaşa! Oh… Gördün mü? İşte, sağlığın, bahtiyarlığın, her şeyin sırrı bu kahkahada. Geç kaldın ama., iyi patlattın!
Fakat böyledir. Bir şeyin içinde her şeyin sırrı vardır.
En çirkin merhamet, hedefini şaşırandır.
Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya.
(…) bilesin ki adam olmak için de, büyük adam olmak için de matematik imtihanına girmek şart değildir!
Her caninin içinde temiz bir dünya vardır.
En yüksek mekteplerde okumak onları mutlaka bu karanlıktan kurtaramaz, çünkü bilmek için bilgi kâfi değildir, anlamak da lazımdır.
Bazı hakikatler vahşidir.
Unutmak için en iyi çare unutmaya çalışmak değil, çalışmamaktır…
Kaderinin şoförü sensin. Emin ol. Onu dram istikametinde sürme. Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya.
Okul kitapları ve dersleri bize başkalarının bilgilerini ve keşiflerini gösteriyor ve güya, bilgi yolunda en kısa yoldan götürüyor. Hakikate bu öğretim usulü, bize gerçekleri ve fikirleri anlamak yerine, hazırlop bilgileri ezberlemekten başka bir şey olmayan bir papağanlık öğretiyor.
İnsanı yalnız bir illet öldürür: Sıkıntı. Öteki hastalıklar bunun vücuttaki çeşitli görünüşleridir.
Ey bahtsız! Tarihinin hiçbir devrinde kendine bu kadar yabancı, bu kadar hayran ve düşman olmadın.
Birisi beni öldürse dünya düzelir gibi geliyor bana.
Eğer güzellerin vücutlarında göz ısırıkları iz bıraksaydı, bütün yüzleri, boyunları, bacakları, ayakları çürük içinde kalırdı.
Her şeyden şüphe edersen cehennem olur bu dünya sana.